Gangs of London — Tanıtım
40 yorum aytackara 12 Mayıs 2020 08:03
23 Nisan’da İngiltere’nin kablolu kanallarından Sky Atlantic’te “Gangs of London” isminde yeni bir dizi başladı. Sezonu 9 bölümden oluşan suç ve aksiyon dramasını The Raid serisiyle bilinen Gareth Evans ile Matt Flannery yarattı.
Gangs of London, ABD’nin premium kanallarından Cinemax ortaklığıyla hazırlandı. Geniş kadrosunda Joe Cole, Sope Dirisu, Lucian Msamati, Michelle Fairley, Paapa Essiedu, Valene Kane, Narges Rashidi, Brian Vernel, Asif Raza Mir ve Jing Lusi gibi isimler yer alıyor.
Konusu:
Dizi için mafya draması demek de mümkün. Hikaye elbette ismini aldığı Londra’da ve modern zamanda geçiyor.
Londra’nın en güçlü suç ailesinin başındaki Finn Wallace’ın (Colm Meaney) öldürülmesiyle başlıyoruz. Üstelik Wallace’ı kimin öldürttüğü bile belli değil. Her tarafın rakiplerle örülü olduğu bu dünyada Finn’in büyük oğlu Sean Wallace (Joe Cole), Ed Dumani’nin (Lucian Msamati) başını çektiği Dumani ailesinin desteğini alarak babasının yerine geçmek için adım atıyor.
Ancak babasının ölümü ve Sean’ın güç anlayışı uluslararası çeteler arasındaki güç savaşını Londra sokaklarına indiriyor. Bunların arasında Arnavutlar, Pakistanlılar, Jamaikalılar, Çinliler, İtalyanlar, İskoçlar ve hatta Kürt mafyası bile bulunuyor. Fıkra gibi dursa da değil.
Üstelik Sean’ın yardım alabileceği asıl kişi olarak serseri bir fırsatçı olarak yaşamını devam ettiren Elliot Finch (Sope Dirisu) öne çıkıyor. Elliot rüzgarın yön değiştirmesiyle kendisini Londra’nın suç dünyasının içine sürüklenmiş buluveriyor.
Gangs of London’ı çıktığı gün izlemeye başladıydım. Niyesini ben de bilmiyorum hala, bir süre altyazı gelmemesi bir yana ilk bölümü 93 dakika sürüyor. Normalde mafya dramalarını pek sevmem de üstelik. Karantina etkisi olsa gerek. Ama diziyi bayağı beğendim. İyi ki başlamışım.
Sezonun yarısını geçtim ve devam ediyorum. Karşılaştırma yapmaya kalktığımda aklıma gelen en yakın örnek Banshee oluyor. Dolayısıyla ABD’deki yayıncısının Cinemax olduğuna hiç de şaşırmadım. Psikopatlıkta ondan aşağı kalmıyorlar, hatta fazlası var. Hikayede büyük bir atlama olmadığı zamanlarda bile ortalık mutlaka bir şekilde kan gölüne dönüyor. Kafayı duvara sürtüp kıvılcım yerine kan bile çıkarıyor bu deliler. Çeşit çeşit şey, ne ararsan var…
Devam eden hikayesinin ve oyunculuklarının da iyi olduğunu düşünüyorum bu arada. Herkesin damak tadına tabii ki uygun değil, 21+ olduğu söylenebilecek bir dizi ama kesinlikle boş değil. 2020’de ekrana gelen dizilerin en iyilerinden olduğu da söylenebilir. Yalnız “ufak” bir detay da var:
Dizinin ülkemizdeki bir yayıncı için uygun olduğunu düşünmüyorum. TV’de anca Cnbc-e’nin Game of Thrones ve Spartacus yayınlamasına benzer. Dijital olmayan bir yayıncı aklı varsa almaz. Şiddet kısmı bir yana bir de Kürt/Türk meselesi var tabii, inkar edemem. Dizide Narges Rashidi‘nin canlandırdığı karakterin ismi Lale mesela ve halkının özgürlüğü için uğraş veren uyuşturucu kaçakçısı bir çete mensubu olarak resmediliyor.
Gerçi çevirilerinin yapılmasıyla şimdiye kadar belli bir izleyici kitlesine ulaştı bile. Yine de dizilerin Netflix’e gelmesi projelere çağ gibi bir şey atlattığından resmi bir yayıncıya gelecekse bari o olmasın diyesim var. Varlığı bile hali hazırda yeterince tartışmaya sebebiyet veriyor. Yine de tüm bunların bir kenara bırakılarak bağımsız şekilde diziye şans verilmesi gerektiğini düşünüyorum.
Nihayetinde Gangs of London böyle bir dizi işte. İyi seyirler.
Not: Diziyle ilgili daha önce bu yazının altında yorum yapılıyordu.
yorumlar
Çok çok iyi bir dizi. 7 bölüm izledik henüz. Ağzımız açık 7 film gibi bölüm izledik. Her bölüm daha ne olabilir ki dedikçe bizi şaşırtmaya devam etti. Mother Stark yine burada da öyle bir mother ki vay vay vay. Bu diziyle 2.kez yılın annesi seçiyorum. Çatışma sahneleri, kavga sahneleri efsane. Ana konudan çok her bölüm bu sahneleri ve bölüm sonunda gelen müthiş anları bekliyoruz sabırsızlıkla.
Mutlaka izleyin.
Tanıtım için teşekkürler @aytackara
Ya ben ilk bölümü izledim de… Kan, dövüş, aksiyon meraklısı olmayan bünyeme öyle ahım şahım gelmedi. Hani benim kafadaysanız ona göre beklentiyi indirip girin. Devam edeceğim ama koşarak değil.
(Geçtiğimiz ay 2 sezon Sopranos devirip, Peaky Blinders’ın son sezonunu geçen hafta izlemiş olmamız da mafyaya doygunluk yaratmadı değil elbette.)
@dkamoy
İlk bölüm bence de aman aman değil; ilk üç bölümden sonra sarıyor diyebilirim.
rağmen, benim bugüne kadar izlediğim en iyi aksiyon sahnelerine sahipti 5. bölüm. Çekim kalitesine de bayıldım.
Diziyi severek izlesem de, sorunlar o 5 bölümden sonra başlıyor. Şiddet kısmı azalınca dizi ufaktan bir sarsılmaya başlıyor. Diziyi izlerken, keşke şunu birkaç sezona yayarak yapsaydınız, her biri aileyi çok yakından tanısaydık, birbirleriyle yaptıkları işbirlikleri, problemleri daha derin derin anlatsalardı dedim. Yani Kurtlar Vadisi gibi yapsaydınız işte
Sürekli bir şeyler oluyor (gerçi çok savruk oluyor bunlar) ama karakterlere o kadar yüzeysel değindiler ki, ne birisine empati duyuyorsun, ne nefret ediyorsun. Tamam oldu diyorsun ve bir an önce ana konuda bir şeyler olmasını bekliyorsun. Sonu tatmin edici mi? Bence yeterince değil. Finalde,
gitmeliydi.
Malum yerdeki sahne ile 2. sezona kapıyı açık bıraktılar.
Evet, eleştirilerim var, daha iyi yazılıp, kurgulanabilirdi ama, izlemekten çok keyif aldığım bir iş oldu. Yılın sonunda yapacağımız en iyi dizisi listesi sıralamasında, benim listemde ilk sırada yer almayı garantiledi diyebilirim. Tamam, 100 yılın en iyisi dizi değil ama son 20 yılın en iyi suç dramalarından biri olduğu kesin.
Sadiq Khan olsam biraz bozulurdum ama
Ben de azıcık @dkamoy gibiyim. Benim türle hiç alakam yok gibi bir şey zaten. Bu kadar bahsi geçmese hiç girişmezdim muhtemelen. Kan, şiddet kısmıyla bir derdim yok da işin içinde aksiyon, dövüş olunca ister istemez uzaklaşıyorum ben. İlk bölümde bardaki kavga sahnesi epey kötüydü mesela. Siyahi arkadaş Cüneyt Arkın’ı aratmadı. İlk bölüm sonrası ya epey ağırdan alırım ya da unutup giderim ve şu haliyle kalır.
S01E01
Ben de bir deneyeyim dedim ama bu kadar sağlam bir iş çıkacağını beklemiyordum. Daha ilk sahnesinden değişik bir iş olduğu belliydi. Sezon böyle devam ederse yakında diziyi izleyen sayısı uçar gider.
Peaky Blinders’tan Joe Cole’un başrol olması fena olmamış, Elliot sahneleri keyifliydi. İsmini hatırlayamadığım bir sürü karakter vardı daha.
Barda çıkan kavga sahnelerini sevemedim ama sondaki kavga acayip iyiydi, tedirgin oldum izlerken. Dizinin şiddet boyutu böyle devam edecek gibi, şiddet seviyesi 10 üzerinden 10 desem çok da yanlış olmaz galiba.
S01E03
Evet Türkiye’de yayınlanırsa neler olacağını hepimiz biliyoruz ama yayınlanmasa da dizi yakında popüler olur sonrasında da twitterda ikide bir bu konu karşımıza çıkar.Yıllar önce The Pacific dizisinde de benzer şeyler vardı. En iyisi hiç iplememek.
Diziye dönecek olursam bölüm sonunu sevmesem de güzel gidiyor. Anlaşılan her bölüm sağlam bir kavga sahnesi yapmaya karar vermişler.
S01E05
Bu nasıl bir bölümdü böyle, uzun süredir izlediğim en iyi aksiyon bölümüydü. Sadece yakın dövüş falan da değil çatışma sahnelerinde de çok iyiler. Kimse 10 mermi yemeden ölmüyor ama sahneleri o kadar hareketli bir şekilde çekiyorlar ki takdir etmemek imkansız. Gareth Evans en son Apostle filmiyle beni hayal kırıklığına uğratmıştı ama şu bölümle hepsini unuttum gitti, helal olsun
Yine ilk 30 dakikada hiçbir şey yoktu, sonrasında bir anda yukarıdan çok iyi bir çekim başladı sonrası kaos zaten.
Evin aslında kale gibi bir yer olduğunu görünce beni bi gülme tuttu, bu Almanlar hiç kayıp vermeden alırız bunları diyordu kesin. 8 tane adamları öldü, bomba patlarken kamyonetin arkasında duran 2 kişinin son halini göstermediler, onlarla 10 kişi bile olabilir. Taramaya başladıkları ilk sahneyi düşünürsek hiç fena değil. Üst katta çatışan karaktere de helal olsun, yarısını bu aldı.
S01E06
Marian’ın bölümü olmuş ama
Ed ve Alex bu yaptıkları seçimin bedelini ödeyecekler bence. Luan da fena bir karakter değildi, şimdi mecburen onunla savaşa girecekler gibi.
S01E07
Şu terörist diziden çıksa da rahatlasak.
Ya şu Mosi’nin parasını ne yapıp edip ödeyin lütfen,
Marian’ın gençliği ile ilgili değişik bir hikaye var belli ki. Öldürmeye falan çalışmışlar.
Sonda birbirleriyle yüzleştikleri de iyi oldu. Finn büyük şerefsizmiş.
Bu bölüm Billy ve Luan’ı fazlasıyla takdir ettim.
Ya Vicky yapacağın tek bir iş vardı onu da mahvettin. Bir bahane bulup adamı sokakta numaradan tutuklayacaktın, şimdi yediğiniz halt yüzünden polis öldü. Elliot bu çukurdan nasıl çıkacak bilemiyorum. Bölüm başında Ed’in ona söyledikleri doğruydu, taraf seçemiyor sürekli oradan oraya yuvarlanıp duruyor.
Sean’ın sondaki konuşması ve hamlesi güzeldi.
Başlamayı bile düşünmediğim Gangs of London benim için yılın en iyi dizilerinden biri oldu. Güzel bir sürprizdi. Aksiyon sahneleri gitgide azalınca sezonun 2.yarısının temposu biraz daha düşük geçti ama gidişata bakınca sezon finali fena değildi. Sezonun en sevdiğim bölümü hala 5.bölüm, çok keyif aldım o bölümü izlerken.
Başrolde Joe Cole beklediğimden de iyiydi ama asıl rol Michelle Fairley’ye gitmiş, çok yakışmış role.
Marian ve Ed sahnesinin silahlar çekildiği anda daha fazla ilerlemesini beklemiyordum, müzik durmayınca galiba birbirlerini vuracaklar dedim. Marian’ın ölümü büyük şok oldu diyordum ki sonda kurtuldu. Fairley kendine güzel bir rol buldu, gelecek sezon Dumani ailesinin başına bela olacak. Onu kurtaran da Luan’ın eşiydi galiba.
Sean’ın ölümü de sürpriz oldu. Ölmese de olurdu aslında. Orada da galiba Alex vuracak diyordum ama Elliot vurdu. Bakalım onun 2.sezondaki hali ne olacak, polisliği falan da bitti.
Bu arada Billy kendisini ve kız kardeşini kaçırarak en mantıklı hamleyi yapmış gerçekten. Ama son anda kardeşime bir şey olursa senin peşine düşerim demişti. Reno’da öldüğü için Elliot’ın peşine düşecek bence.
2.sezonun her bölümünü Gareth Evans’a yönettirmeyi başarsalar çok daha kaliteli bir 2.sezon izleriz.
* Fortitude’un ardında Sky’ın en iyi ikinci drama açılışını yapmış. Haliyle 2020’deki en çok izlenen dizisi.
* 2. sezonu düşünmeye başlamışlar.
* Cinemax yıl sonuna doğru yayınlayacakmış.
Bknz: THR
Vurdulu kirdili dizi ihtiyacimi karsilamakta su an, mis gibi akiyor(5. bolumu izledim en son). Umarim ki malum tayfa kesfetmesin, bidi bidi yapip kafa acarlar sonra habire..
5. bölümü ben de devirdim. Aksiyon meraklısı olmamama rağmen bu bölümü ben de pek beğendim. Olayı anlatış biçimi sevdiğim bir yöntem. Bunu hiç konuşmadan da yapsalar 10 numara diyecektim (Mr. robot yapmıştı onu).
Diğer bölümlerdeki aksiyonlar daha bir mekanik geliyordu bana. “Dur şuraya mutlu bir katliam koyalım, buraya da bi teketek dövüş attıralım. Çekebiliyoruz, çektik ahanda” tadında. Bunda daha bir konulu porno gibiydi. Ya da bana öyle geldi.
Evet bu arada malum tayfa bence de keşfetmesin.
Şiddetin her ayrıntısını sınır tanimadan adeta gözümüze sokarak sanki bir slasher dizisi hissini veren bir eğlencelik.. (Tabi bunda ortak yapımcının cinemax olmasının da etkisi var)Tam bir şiddet pornosu izliyoruz ve bu bizim çok hoşumuza gidiyor.Ingilizler de artik nerdeyse abd sermayesiz dizi çekimeyecekler galiba.
Yukardaki yorumumumda ki son cümleye ek olarak şunu belirteyim belki bilmeyiniz olabilir.Abd yapımcılarının ortak olduğu ozellikle ingilterede ki diziler de bir nevi abd dizisi sayilir.Sadece para katkısı sunmuyorlar.Her yönden işin içindeler.Bu benim çıkarımım değil ayrıca.Yazıldı çizildi bu durumYani kısacası ikinci bir üst olarak kullanıyorlar tipki kanada gibi
Bitirdik sezonu. Öyle çıldırtamadı beni ama düzgün bir iş izlediğimi düşünerek kalktım başından. Sebepleri üstteki 2 yorumumda var. 2. sezon olursa ilk bölüme bakar ona göre devam ederim.
Yılın en iyi sürprizlerinden. Her bölüm üstüne koyuyor ve sarmaya başlıyor. Aksiyon sahneleri çok sağlam, 5.Bölüm bence dizi tarihinde kendine bir yer edinmeli. 2 & 3. bölümlerde Türkiye’ye yaptıkları şerefsizliği unutamam elbette (Dizinin tek kötü yanı bu kendi açımdan).
Sean ölmüştür umarım (ölmesini istemesem de) ; çünkü o atıştan sağ kurtulması iyice saçmalamak olur.
2.sezon kesin olur, umarım 2 sene beklemeyiz.
diziye odaklanmakta zorlanıyorum. Kaliteli aksiyon sahneleri diziyi taşısa da ana konu namına aşırı merak ettirici, oha lan bu neymiş böyle dedirtici, aman allahım ben böyle bir şey görmedim şeklinde nidalar attırıcı herhangi bir şey olmadığını garanti edebilirim. Beklentiyi ayarlayıp izlemekte fayda görüyorum.
Burak Göral’a göre artıları ve eksileri
Elliott da ayrı bir beceriksizdi zaten. Büyük patron meselesine girmiyorum. Neyse kendileri bilir, ne halleri varsa daha sonra görebilirler.
olmayacak gibi duruyor, belli de olmaz. Adamın oyunculuğu baya gözüme battı.
Bu yılın en iyi dizilerinden birisi kuşkusuz Gangs of London. 3-4 günde rahatlıkla bitirdik. 5. bölüm tabii ki efsane, Joe Cole oyunculuğuyla tabii ki sırıtıyor, kimi tek kurşunla ölüyor kimi 40 kurşunla ayakta dolanıyor mantıksızlığı tabii ki dikkat çekiyor.. Ama dizi öyle bir hızla ilerliyor ki çoğu sorunu göz ardı edip içine dalıveriyorsunuz, bu tarz keyfi HTGAWM ile yaşayabiliyorum sadece. Çok kaliteli bir dizi olmasa da kaliteli anları bolca yaşatan, aksiyon sahneleriyle ve sürprizleriyle sizi heyecanlandıran bir iş olmuş, tabii ki yeni sezonları merakla bekliyorum..
İlk sezonu bitirdim. Bu senenin en sevdiğim dizilerinden biri oldu kesinlikle, aksiyonu, şiddeti her şeyi çok başarılıydı. İzlerken çok keyif aldığım sahneler oldu. 1 saat süresi olmasına rağmen su gibi aktı geçti dizi. Karakterleri de iyi kötü sevdim. Sonunu ise pek beğenmedim açıkçası ya.
Neyse gelsin 2. sezonu bakarız bakalım.
+Waleed Zuaiter
2’yi çekmeye başlamışlar.
Series 2 | Teaser Trailer
Season 2 Official Teaser Trailer
Gangs of London Season 2 trailer
Series 2 | Red Band Trailer 18+
Offf muhteşem görünüyor. Heyecanla bekliyorum.
Bütün bölümler bizimle. Çünkü neden olmasındı zaten…
oleeeeyyy
İlk bölü çevirisi de hazır. Çünkü Furkan çalışkan bir birey.
Dizi sitelerine dank etmemiş olabilir tabii, dank ederse belki hız kısmı değişir.
Haftalık yayınlansa daha bir mutlu olurdum sanki ama hadi böyle olsun. Elbet biter bir şekilde.
Yine farklı ve ultra kanlı biçimlerde birbirlerine girmeye devam ettiler, böyle de ilerleriz tabii. Mafyanız batsın, ne diyeyim.
* Sean’ın öldüğünü bilerek başladıydım zaten, söze de döktüler. Şaşıramadım o yüzden ama elimizdekilere göre kalsaydı dediğim karakterlerdendi.
* The Capture 2. sezonun başrollerinden Paapa Essiedu‘nun bu dizide de oynadığını afiyetle unutmuşum ben. Alexander Dumani’yi de ilk bölümde intiharla harcadılar gerçi, gitti yine de.
* En sondaki kavganın dandikliğiyle eğlendim, yalan yok Adam havuzda ölseydi gülerim üstüne. Karısı kaçırıldı onun yerine.
* Michelle Fairley’in karakterini görecek miyiz diye merak ediyordum, sondan çıktı. OK.
Sonradan Ek: Rahat edemiyorsanız tabii ^.^
Elliott’un da Sean’ı görmesi iyi mi yoksa kötü mü oldu bakarız. Geçen bölüm gayet öldü gibi konuşmuştu ama sağ olduğunun bir ihtimal farkında ve blöf yapıyor gibi de olabilir.
Burnuma pis kokular geliyor.
Öyle değilse Sean ın bu değişiminden mutlu değilim iki türlü de. Lale ye yazık oldu, Koba ile anlaşma olayını da beklemiyordum ama o sonda Lale yi tekrardan kaçmışken yani neden teslim edersin ki?
Sezonu bitirdim. Hem final hem sezon finali olabilecek bir şekilde kapatmışlar, hani buradan devamı gelmesini isterim ama gelmezse de yapacak bişey yok. Aksiyon olarak kesinlikle ilk sezonun devamıydı hatta üstüne bile çıktı diyebilirim. Finale tabii ki bozuldum.
Lale nin ölmemesine hem sevindim hem şaşırdım, ee şimdi Asif-Lale işbirliği Sean ı da hapisten kaçırır ve Elliot-Anası ve Siyahi babaya karşı savaşırlar mı? Muhtemelen olur diye düşünüyorum.
Umarım 3. sezon olur isterim.
Bu sezon “Vurduyu kırdıyı halledelim, senaryo arkamızdan gelir bir şekilde,” havası daha fazlaydı. Kendini tekrar etti sanki ya da ana karakterleri pek kullanamadılar… Sezon finalinin ne kadar tatmin ettiği de tartışılır zaten, özellikle son 3 bölümde olup bitenler hepten ayrı bir alem.
– Elliott’ı desteklemiyorum, hayır. İstediği kadar haklı da olabilir, problem değil. Kol kesme vs. derken o da bir acayipti zaten. O kadar haltı ye, en sonda babanı görünce işler değişsin.
– Sean’ın Koba’yı öldürmesi hoşuma gitti, yalan değil. Annesi geberip gitse arkama bakmam.
– Sondaki Sean vs. Elliott’tan nihayetinde Elliott’un galip çıkacağını ve Sean’ın ölmek yerine hapse gideceğini bilerek izledim. Bilmesem de herhalde anlardım. Geçen sezon “Öldü!” muhabbeti yapıp bu sefer gerçekten öldürselerdi asıl o zaman ayıp olurdu.
– Sean’ı sadece hapisten kullanmazlar herhalde. Konsey masamız da dileyene bonus. Bir de Lale tarafı olacak tabii.
3. sezonu çekmeye başlamışlar
İkisi de dönüyor.
Dün de aklıma düşmüştü, acaba devam edecek mi diye; sağolasın tam yerine denk geldi
Andrew Koji (Warrior), Richard Dormer (Game of Thrones) and T’Nia Miller (Fall of the House of Usher)
++Phil Daniels, Ruth Sheen