1883 – Tanıtım
11 yorum Vesper 23 Ocak 2022 08:25
Paramount+ 19 Aralık 2021 tarihinde yeni dönem dizisini yayınlamaya başladı.
İlk sezonu 10 bölümden oluşan 1883 bir western – hayatta kalma draması. Dizinin yürütücü yapımcısı ve yazarı konumunda Taylor Sheridan bulunuyor. Sheridan, Yellowstone dizisinde yürütücü yapımcı, yazar ve aktör olarak, Mayor of Kingstown dizisinde ise yürütücü yapımcılardan ve yazarlardan biri olarak görev yapıyor.
Not 1 : 1883 dizisi Yellowstone dizisinin orijini (prequel) olarak ekrana geçiyor. Yellowstone dizisini izlemeden bunu izleyebilir miyim sorusunun cevabı ise “evet”. Yellowstone dizisinden yaklaşık 150 yıl öncesine gidiyoruz. Tek bağlantı Dutton ailesinin ismi. Ayrıca bu iki ismi Yellowstone dizisinin 4. sezonunda flashback sahnelerinde görüyoruz. Tür olarak da birbirinden farklı iki dizi izliyoruz.
Not 2: 1883, kariyeri yükselişte olan Taylor Sheridan ve Paramount+/network kanalı işbirliğinin son halkası. 2018 yılında Yellowstone ile başlayan işbirliği Mayor of Kingstown ile devam etmişti. 2021 yılında ViacomCBS ve MTV grubu ile 5 yıllık anlaşma yapan Sheridan dizilerine devam ediyor. Yellowstone spin-off’u 6666 ve Kansas City dizileri yapım aşamasında.
Konusu :
Günümüzde geçen Yellowstone dizisinden yaklaşık 150 yıl öncesine dönüyoruz. Kaptan Brennan ve sağ kolu Thomas, yeni bir hayat kurmak için Almanya’dan göç eden büyük bir grup ile anlaşma yapmıştır. Çoğunluğu İngilizce bilmeyen, silahları olmayan ve at kullanmayı bile beceremeyen bu çaresiz grup, yerleşebilecekleri Montana’ya gitmek zorundadır. Texas’tan Montana’ya kadar koruma sağlayabilecek Brennan ve Thomas olmadan Vahşi Batı’da bu yolculuğa çıkmak intihardan farksızdır. 6 kişilik ailesi ile aynı güzergâhta ilerleyen James Dutton karşılıklı koruma sözü ile bu gruba katılacaktır. Kendi aralarındaki hırsızlık, haydutlar ve zorlu şartlar nedeniyle cehenneme dönen bu yolculuk karakterlerimizi Kızılderililer ile karşı karşıya getirecek ve toprak için kanlı mücadeleler başlayacaktır.
Shea Brennan (Sam Elliott): Kaptan Brennan, diziye bir aile trajedisi ile başlıyor. Tüm yaşananlardan sonra hayatta kalmanın bir önemi olup olmadığını bile sorguluyor. Fakat göçmen grubuna verdiği sözü yerine getirmek istiyor. Zaten zor başlayan yolculuğun kış yaklaştıkça daha da zor bir hale geleceğini biliyor, bu yüzden tecrübesini kullanarak insanları sağ salim hedefe ulaştırmak istiyor. Yolda verdikleri kayıpları kendi suçu olarak görmekten vazgeçemiyor. Oscar adaylığı bulunan tecrübeli aktörü son yıllarda yer aldığı Justified ve The Ranch dizlerinde izleyebilirsiniz.
James Dutton (Tim McGraw): James Dutton, ailesini yoksulluktan kurtarmak için vaat edilmiş topraklarda yeni bir başlangıç yapmaya karar vermiştir. Her zaman hayalci bir kişiliği olduğu söylenen James, düzgün bir hayat yaşamak için bu yolculuğun tek çare olduğunu düşünmektedir. Yolculuğun çok tehlikeli olması sebebiyle Kaptan Brennan ile bir anlaşma yaparak grubu koruma konusunda onlara yardım ediyor. Bir country müzik şarkıcısı olan ismi The Blind Side filminde izleyebilirsiniz.
Margaret Dutton (Faith Hill): James’e güvenmekle birlikte bu yolculuğun bir hata olup olmadığı aklından çıkmıyor. Büyük kızı Elsa’nın yolculuk boyunca bir kovboya dönüşüyor olması da endişelerini artırıyor. Gerçek hayattaki eşi Tim McGraw gibi ünlü bir country müzik şarkıcısı olan ismi The Stepford Wives filminde bulabilirsiniz.
Elsa Dutton (Isabel May): 17 yaşındaki Elsa, dizinin anlatıcısı olarak seçilmiş durumda. Hayallerle dolu bu genç ismin hissettiklerini, yaşadığı değişimi, dünyayı sorgulamasını kendisinden dinliyoruz. Babasının sürekli ortalıktan kaybolma diyerek uyarmak zorunda kaldığı Elsa, yerinde duramayan bir isim. Bu yolculuğu yeni bir dünyaya macera olarak yorumlarken gerçeğin çok farklı olduğunu acı bir şekilde öğreniyor. Genç ismi Alexa & Katie dizisinde izleme şansı bulabilirsiniz.
Thomas (LaMonica Garrett): Kaptan Brennan’ın sağ kolu. Daha ilk bölümden ikili arasındaki bağın uzun bir geçmişe dayandığını fark ediyoruz. Buffalo Askerleri arasında yer alan Thomas savaş sonrasında da kaptanının yanından ayrılmıyor. Thomas, Kaptan Brennan’ın sırlarını bildiği gibi geçmişindeki acıları da biliyor. Kendisini Sons of Anarchy ve Arrow dizilerinde görebilirsiniz.
Ennis (Eric Nelsen) ve Wade (James Landry Hebert) gruba yardım etmek için anlaşılan iki kovboyu canlandırıyor.
Dizi ile ilgili haberler sayesinde Billy Bob Thornton ve Tom Hanks gibi isimlerin diziye konuk olduğunu duymuş olabilirsiniz. Özellikle Tom Hanks’in şimdilik çok kısa bir şekilde diziye konuk olduğunu söylemem lazım. Dizinin geri kalan kadrosuna buradan ulaşabilirsiniz.
Şu an yayınlanan ilk 5 bölüm itibarıyla dizi benim için harika ilerliyor. İyi yazılmış diyaloglar ve müzikler sayesinde arka arkaya 5 bölümün nasıl bittiğini anlayamadım. Western ve hayatta kalma türünü başarılı bir şekilde birleştirmişler. Hayatta kalmak için her türlü mücadeleyi veren insanlara hem üzülüyorsunuz hem de kızıyorsunuz.
Diziyi bu kadar sevmemin sebepleri başında ise Sam Elliott geliyor. İzleyicinin seveceği, sempatik bir karakter ile geliyor ve kesinlikle dizinin en büyük artılarından biri. Ayrıca 77 yaşındaki aktörü böyle iyi bir rolde izleme şansı bulduğum için de mutluyum. Sadece ilk bölümdeki performansının bile adaylıklara yetmesi gerekiyor.
Tamamen farklı türde diziler olsa da yazar kadrosu aynı olduğu için Yellowstone dizisi ile bazı karşılaştırmalar yapılabilir. 1883’ü daha fazla beğendiğimi rahatça söyleyebilirim. Çünkü bu sefer kadroyu sevimsiz karakterler ile doldurmak gibi bir hataya düşmemişler. Hem iyi yazılmış hem de izleyicinin sevebileceği karakterler mevcut. Dikkat çeken bir diğer nokta da 2 başrolün ünlü country müzik sanatçılarından seçilmiş olması. İki isimden de memnunum, hatta Tim McGraw’ı biraz daha fazla beğendim.
Son olarak Elsa’yı canlandıran Isabel May’in de güzel bir sürpriz olduğunu söylemem lazım. Kaptan Brennan sonrasında en sevdiğim karakter o oldu. Anlatıcı rolünün Elsa’da olması da çok doğru bir karar olmuş, onun güzel sesini dinlemek dizinin en sevdiğim yanlarından biri oldu. Ayrıca o kısımlarda zihin açıcı birçok monolog mevcut. Böyle devam edecek olmasına hiçbir şikayetim yok. İzleyecek olanlara iyi seyirler dilerim.
Not 3: Dizi daha önce bu yazının altında konuşuluyordu.
yorumlar
* Yellowstone’un hikayesi modern zamanda geçtiği için Vahşi Batı/kovboyluk ayarı dozundaydı. Bunlar direkt içinden geçiyorlar. Bazı yerler yine çok maskülendi annecim.
* Şimdilik herhangi bir ana karakterden nefret etmedim, bu da başarı olsa gerek. İşleyiş gereği tartışmalı bir dönem ama bir Beth vakasına daha hiç hazır değilim.
* 2. bölümdeki Tom Hanks konukluğu kısacık olsa dahi kendisini burada gördüğüme sevindim.
1×04 üzerine:
Ayıp olmayacağını bilsem gözlerimden kalp çıkacaktı. Şapka çıkarmış olabilirim.
1×05 üzerine:
“Haydaaa!” tepkisi vermeyeceğim, sadece beklediğimden birazcık daha erken oldu bu.
Ne diyeyim, R.I.P.
Yeni bölüm 30’undaymış.
Eline sağlık güzel bir tanıtım olmuş. Ben de iyice hem Yellowstone’u hem bu diziyi merak etmeye başladım yakın zamanda edinip izleyeceğim.
Şu ara verme işi olmasa da haftalık izleyebilsek hep, çok iyi gidiyor çünkü.
Bu arada yolculuktakilerin dramını sıkça izliyoruz ama dizi Kızılderililere yapılanlara da girecektir. Taylor Sheridan Wind River filminde rezervasyon bölgesinde yaşayanların acılarını anlatmayı seçmişti. Beyaz Amerikalıların propagandasını yapacak bir yazar değil. Zaten izlediğim kısımlarda Yellowstone’da Columbus’un günlüğünde yazan katliamlara girmişlerdi.
5 bölüm boyunca yapılan en mantıklı hareket
Wade’in ölümü geliyorum diyordu. Ama onunla Elsa’nın sahneleri seviyordum ben. Elsa, Wade’i her sohbette şapşala çevirdiği için güzel sahneler geliyordu. Elsa’nın kalkıp adamı vurma sahnesi de güzeldi.
Sezon bitince soundtrack albümüne hemen bakmak istiyorum. Elsa’nın söylediği Beautiful Sleeper şarkısını da ekleseler keşke, sesi ne güzelmiş öyle
+ Sırada zombi istilası var, lütfen atlamayalım.
+ O neydi o?
+ Montana’ya varana kadar kendileri değilse de ruhları ölecek
1932 geliyor.
Bi ara 6666 muhabbeti vardı?
Hala var.
Dutton ailesiyle ayrı mı bağlı mı belli değil. 1932, başka jenerasyon Dutton.
Bu dizinin hem bu derece sakin hem de derinden ilerleyişini saygı duyuyorum. Bölümün ikinci yarısıyla güzel kapattı, hatta burada kalmış olsa sorun olmazmış.
Elsa’nın öleceği konusunda ciddi olduklarını düşünmedim değil ama ben yine de yapacakları intibasında değildim. Dutton soyadı günümüze kadar yaşadıysa bir yerlerden bir erkek çocuk ya da kardeş çıkması lazım haliyle. Onun da nasılına bakarız.
Elsa yetmezmiş gibi Brennan da sona geldik diyerek kendisini öldürdü. Tek bölümde sağlam iki karakter harcamış oldular. Aferin, ne diyeyim.
Döndüğünde görüşürüz.
Bunun 2. sezonu olmayacak sanırım. Zaten onay haberinde bile bir belirsizlik vardı. Birkaç ekstra bölüm ile 1932’ye geçecekler diye anladım ben.