Welcome to Utmark – Tanıtım
4 yorum pirate 03 Ağustos 2024 17:10
Welcome to Utmark (Orijinal adıyla: Velkommen til Utmark), Norveç yapımı, kara komediye de kaçan bir drama dizisi. 2021 senesinde HBO Nordic’te yayınlanmış. Tek sezon ve 8 bölümden oluşmakta. Bölüm süreleri 41-46 dakika aralığında değişmekte.
Kim Fupz Aakeson, dizinin yaratıcısı konumunda. Yönetmenliğini Dagur Kári üstlenmiş. Camilla Curtis, Steve Matthews, Hanne Palmquist, Antony Root ve Tine Grew Pfeiffer ise yapımcı kadrosunu oluşturuyorlar.
Norveç’te Finlandiya sınırına yakın bir noktada konumlanmış olan kuş uçmaz kervan geçmez olarak tarif edilebilecek Finnmark isimli kurgusal bir kasabadayız. Medeniyetin pek gelişmediği söylenebilecek bu yerde şiddet, yolsuzluk, kaçakçılık vb. suçlar gündelik yaşamın birer parçasıymışçasına sunulacak.
*The Last Kingdom, Exit, Frikjent, Beforeigners, Atlantic Crossing, Marcella ve Øyevitne gibi dizilerden yakinen tanıdığımız Tobias Santelmann, Finn karakterine hayat vermekte. Alkolik bir koyun yetiştiricisi Finn. Evli ve orta okul çağında bir kızı var. Sessiz, kendi halinde biri. Komşusu Bilzi ile ciddi sorunları var yalnız Finn’in. Bilzi’nin köpeği Finn’in koyunlarını telef etmeye devam ediyor ama Bilzi’nin bu konuda sorumluluk hissettiği yok. Polisin de bu konuda bir şey yaptığı yok. Bilzi’nin kusuru bununla da sınırlı değil. Finn’in karısını düdüklemekte büyük bir pişkinlikle. Bunu da öğrendikten sonra Finn çıldırmasın da ne yapsın tabii… Heybetli ve korkutucu bir adam bu arada Bilzi. Finn, ona olan büyük öfkesini bakalım daha ne kadar içinde tutabilecek? Bir noktada bu zorbaya karşı koyup içini soğutmayı başarabilecek mi?
*Tam bir mağara adamı olan, hiçbir konuda utanma nedir bilmeyen, avcılık yetenekleri gelişmiş bir dağ ayısı olarak da tarif edilebilecek Bilzi rolünde Beforeigners, Lykkeland, Elven ve Hvaler gibi dizilerden anımsanabilecek Stig Henrik Hoff‘u izliyoruz.
*Yıllar önce arkadaşlarıyla Oslo’dan buraya gezi kapsamında gelmiş, sonrasında Finn’e tutulup hamile kalıp onunla evlenmiş ve buraya sıkışıp kalmış olan, evlere temizliğe giden, Finn’den de bir noktada sıkılıp mutsuzluğunu Bilzi ile yatmaya başlayarak bir nebze olsun dindirebilmiş olan Siri karakterini Marie Blokhus canlandırıyor.
*Finn ve Siri’nin kızları Marin karakterine Alma Günther hayat veriyor. Annesiyle babası arasında kalmak zorunda kalacak yaşanan olayların ardından ister istemez Marin. Annesini haklı bulmuyor ama babasının alkolikliği bırakıp durumu bir an önce kabullenmesini de istiyor. Babasını annesine kıyasla biraz daha fazla sevdiğini söylemek mümkün.
*Beforeigners, Makta ve 22. juli gibi dizilerden anımsanabilecek Marius Lien, Bilzi’nin yoldaşı Heige rolüyle karşımıza çıkmakta.
*Ambassadøren dizisinden anımsanabilecek Kamilla Grønli Hartvig, kasabaya gelen yeni öğretmen Kari karakterine hayat veriyor. Kibar, naif bir kadın Kari. Pastoral açıdan güzel bulduğu bu yerde yeni bir hayat kurmak, mutluluğu yakalamak niyetinde.
*Ole Bjørgan Schilling, Marin’den hoşlanan Eilef isimli bir erkek çocuğu rolüyle karşımıza çıkıyor.
*Kadroda ayrıca May-Linda Kosumovic, Rozafa Celaj, Cristina Valenzuela, Nils Johnson, Ingvild Holthe Bygdnes, Niklas Gundersen, Nader Khademi, Anitta Suikkari, Gard B. Eidsvold, Ingunn Beate Øyen, Benoni Brox Krane, Frank Kjosås, Terje Ranes, Ingar Helge Gimle, Sven Henriksen, Anne Marie Ottersen ve Maria Bock gibi isimler mevcut.
Dizinin ilk bölümünü izledim ve fena bulmadım. Hem sinir bozabilecek hem de eğlendirebilecek bir iş var karşımızda. Tobias Santelmann’ı bu tiple tanımak çok zor cidden bu arada.
yorumlar
S01E02
*Hiç kimsenin ağzında bakla ıslanmıyor maşallah. Duyunca ne tarz bir tepki vereceği belli değil mi? Sus bir zahmet yani! Dilini eşek arısı sokasıcalar!
*1 Norveç Kronu=3.10 TL şu anda. Kaçak içkinin tanesini 60 Kron’dan aldı ayı. Bizim ezik/enayi ise tam 5 katını ödedi.
İçki toptanda ucuz; hayat kadınları ise daha da ucuza gitti bu arada: Kişi başı 35.000 Kron. 1 ayda çıkar pekala o para. Parayla satılan, pasaportları el değiştirilen kadınlarda da garip rahatlık/gönüllülük hali vardı bu arada. Kaçırılan, tongaya düşürülen, zorla çalıştırılan tiplere benzemiyorlardı hiç. Alan adam desen daha da garip/ezik bir tip. Bu dizide mantık aramayı bırakmak, beyni çıkarıp bir kutuya koyup bölüm bitene kadar orada muhafaza etmek lazım sanırım.
S01E03
*Bilzi ayısının iyi bir adam olduğunu, konuşulabilir biri falan olduğunu düşünüyor. Çocuk aklı işte; anca bu kadar basıyor.
*O lafın üstüne orada kalmaya devam ediyorsan cidden kendine olan saygın sıfır senin Siri. Kendini sahip olunabilir bir mal olarak görüyorsan git Arnavut hatunların yanında işe başla o zaman. O işte bile çoğu zaman bundan daha fazla saygı görürsün orası kesin.
*Arnavut hatun demişken; üzüldüm lan cidden hatuna.
*Lan Eilef bir sus ulan!
S01E04
1 tane normal insan yok bu kasabalıların arasında cidden. Olsaydı da aklını kaçırmaya başlardı çok geçmeden tıpkı Kari misali zaten. Ama şu Eilef’in anasını babasını da ayrı bir merak etmiyor değilim hani. Sıkıntı büyük bu çocukta.
S01E05
*Bu servis şoförünün derdi ne cidden bu kızcağızla? Ve nasıl bir okul hangi akla hizmet böylesine kaçık bir adamı servis şoförü olarak çalıştırabilmekte?
*Siri: Ha ha ha! Özgürmüş. O kendini kıyasladığın Arnavut hatun emin ol ki senden daha özgür.
Marin lafı güzelce yapıştırdı ama vakti geldiğinde: ‘So this is the face of a free woman, then?’
*Kari: Senin ‘Evlenip aile kurmak için düzgün bir erkek bulmak’ amacına cidden hizmet edebilecek bir yer değil bu bok çukuru. Hala nasıl bir yerde olduğunu idrak edemedin mi cidden sen? Gerçi bir erkek arıyor gibi de değilsin sen. Ama Siri sana bakmaz kızım!
*Hey polislerin yüz karası; sıksana sen bir kafana?
*Heige öldürdü Bilzi’yi. Finn şahit oldu. Bizim boktan polis de ikilinin örtbas etmelerine yardımcı oldu. Heige durumu biraz çıtlattı Siri’ye ve o da sorun etmedi. Herkes cidden huzur buldu bu ölümle.
*Stein uykusunda doğal yolla öldü. Bizim Arnavut hatunlar da Stein’in birikmiş parasını ve arabasını alıp ülkelerine geri dönüyorlardı ki bizim yaralı yüz kasabaya geri dönmeye ve Finn’e bir şans vermeye karar verdi.
Bitti bu da. Genel olarak toparladılar finalde her şeyi ama bir ‘2. sezon çekersek …’ durumu da vardı. Keşke çekselermiş bu arada. Taş gibi bir dizi izledik keza. Emeği geçen herkesin eline sağlık.
Dizi için puanım: 8.2