Älska mig (Love Me) – Tanıtım
3 yorum pirate 19 Aralık 2020 08:27
Viaplay’in İsveç yapımı dizisi Älska mig‘in tanıtımıyla karşınızdayız.
İlk sezonuyla 2019 yılı sonbaharında görücüye çıkan Älska mig‘in yine 6 bölümden oluşan 2. sezonu, 13 Eylül-11 Ekim 2020 tarihleri arasında izleyiciyle buluştu.
Dizinin yaratıcısı, yönetmeni, yapımcı ve başrol oyuncularından biri konumundaki Josephine Bornebusch, 2. sezonun ardından verdiği bir röportajda diziyi üçleme olarak düşündüğünü ve kafasında 3. sezonun var olduğunu söylemiş. Henüz senaryo aşamasına geçmese de aklında 3. sezon için bir şeyler olduğunu belirtmiş. Şimdilik sunulan 2 sezonla yetinmemiz gerektiğini ve aklında başka projeler olduğunu ama ileride böyle bir şeyin mümkün olabileceğini belirtmiş.
Bornebusch’a 2. sezonda Stefan Thunberg de eşlik etmiş yazar masasında. Yapımcı kadrosunda Johan Hedman, Fredrik Ljungberg, Sofie Palage, Jakob Mejlhede ve Filippa Wallenstam gibi isimler bulunmakta ayrıca.
2020 yılında C21’s Uluslararası Drama Ödülleri‘nde “En İyi Komedi Drama Dizisi” dalında aday gösterilmiş dizi. Aynı zamanda Josephine Bornebusch da “En İyi Bireysel Performans” dalında adaylık kazanmış. Aynı yıl Kristallen Ödülleri‘nde “En İyi Drama Dizisi” ödülü kazanmış ayrıca. Josephine Bornebusch ve Johan Ulveson ise “En İyi Aktris ve Aktör” dallarında adaylık elde etmiş söz konusu ödül organizasyonunda.
İsveç ulusal kanallarından SVT‘nin de yayın hakkını aldığı komedi drama ve romantizm türlerini harmanlayan dizinin ilk sezon bölümleri 38-43, ikinci sezon bölümleri ise 43-44 dakika uzunluğunda.
4 kişilik bir çekirdek ailenin farklı yaş gruplarındaki 3 ferdini merkezine alıyor dizi. Ailenin babası Sten, kızı Clara ve oğlu Aron, söz konusu 3 merkez karakter. İsveç’in başkenti Stockholm’de geçen hikayede 3 karakterin aşk, arkadaşlık, keder, neşe ve romantizm dolu hayatları izleyiciye aktarılıyor. Aile fertleri arasında mükemmel bağlar olduğunu söylemek mümkün değil bu arada.
*Johan Ulveson, ailenin babası Sten karakterini canlandırıyor. Altmışlı yaşlarının ortalarında bir adam Sten. Son 2 yılını bir trafik kazası sonucu bir bacağını ve tüm neşesini kaybeden 40 yıllık eşi Kersti’nin (Ia Langhammer) bakımıyla yakından ilgilenerek geçirmiş. Her yerini hüzün kaplamış, yaşam enerjisi adeta çekilmiş bu süreçte Sten’in ama karısını hala çok sevmekte. Duygularıyla hayatına yön veren, fazlasıyla sakin ve uysal bir adam Sten.
*Welcome to Sweden dizisinden tanıdığımız Josephine Bornebusch, Sten’in 37 yaşındaki kızı Clara karakterine hayat veriyor. Bir kadın doğum uzmanı olan Clara, yalnız yaşıyor ve aradığı mükemmel erkeği hala bulabilmiş değil. Clara, duygularını bagaja atan ve mantığını her daim direksiyonda tutmaya çalışan tarzda bir kadın. Bir miktar kibirli olduğunu söylemek de mümkün.
*Jordskott ve Springfloden dizilerinden anımsanabilecek Gustav Lindh‘i Sten’in yirmili yaşlarının başındaki oğlu Aron karakteriyle izliyoruz. Aron, hukuk alanında bir kariyer yapmak isteyen hırslı ve azimli bir üniversite öğrencisi. Mantığıyla hareket etmeye çabalasa da duygularına söz geçiremeyen, genel olarak gergin tavırlar sergileyen bir tip Aron.
Geçelim yan karakterlere:
*Beyond ve Da Vinci’s Demons dizilerinden tanıdığımız Dilan Gwyn, Aron’ın bir gece kulübünde DJ’lik yapan ve çok kıskandığı özgür ruhlu kız arkadaşı Elsa karakterine hayat veriyor.
*Partisan dizisinden tanıdığımız Sofia Karemyr, Aron’ın kafa dengi yakın dostu Jenny karakterini canlandırıyor.
*Springfloden dizisinden anımsanabilecek Görel Crona‘yı Sten’in bir seyahat sırasında tanıştığı neşeli, eğlenceli, hayat enerjisi yüksek bir kadın olan Anita karakteriyle izliyoruz.
*Modus dizisinden anımsanabilecek Nina Zanjani, Clara’nın mesai arkadaşı ve yakın dostu Sasha karakteriyle karşımıza çıkıyor.
*Sverrir Gudnason ise Clara’nın modellik mesleğini icra eden yakışıklı komşusu Peter karakterini canlandırıyor.
Dizinin ilk 5 bölümünü izlemiş bulunuyorum ve epey keyif aldığımı söyleyebilirim. Dizinin şu ana kadarki en zayıf bölümü ilk bölümüydü bu arada. İlk bölümden kestirip atmamak ve izlemeye devam etmek gerekiyor. Bölümler ilerledikçe açılan bir dizi çünkü Älska mig.
Zaman zaman kederi, zaman zaman neşeyi, zaman zaman yalnızlığı, zaman zaman da romantizmi başarılı bir şekilde ekrana yansıtıyor dizi. Josephine Bornebusch ve Johan Ulveson başrollerde gayet iyi iş çıkarıyorlar ve sunumu da gayet başarılı dizinin. Yan rollerde de Sofia Karemyr, Dilan Gwyn, Sverrir Gudnason ve Görel Crona gibi isimlerin yeterince renk kattıklarını söylemek mümkün diziye.
Benim diziyle ilgili söyleyeceklerim şu an için bu kadar. İzlemeye niyeti olanlara iyi seyirler dilerim.
Bu da dizinin fragmanı:
yorumlar
S01E06 (Sezon Finali)
Fazla güllük gülistanlık bir kapanış olmuş. Sanki 2. sezon olmayacakmış gibi.
*O kadını hak etmiyorsun Sten. Net!
*Sen de o kızcağızı hak etmiyorsun Aron. Hangisinden bahsettiğim belli zaten ama ötekini de hak etmiyorsun gerçi sen.
*Clara için durum biraz daha farklı. Ötekinin Clara’yı hak etmiyor olabileceğini düşündüm. Clara gibi birinden alıp alabileceğin en iyi konuşmayı (2.’den değil 1.’den bahsediyorum elbette.) almışsın ama orada verdiğin tepkiye bak!
Sezon finaline burun kıvırmış olabilirim biraz ama güzel sezon oldu cidden. Umarım 2. sezon da aynı ayardadır da her daim pozitif anımsarım bu diziyi. 2. sezona en yakın zamanda kavuşma imkanım olur inşallah bu arada.
Sofia Karemyr: Partisan’da ve burada arka arkaya izledim de… Sarışın. Kesinlikle sarışın!
Yaklaşık 2 yıllık bir zaman atlamasıyla açtık sezonu. Fena olmayan bir başlangıçtı.
Aron ve Jenny, birlikte yaşıyor ve yeni bir daire bakıyorlar. Aron’ın bebeği ve diğer şeyleri birinci sıraya koyup Jenny’yi bir miktar boşladığını söyleyebiliriz. Gerçi bebeği de biraz Jenny’nin üzerine yıkmış gibi. Mümkünse bir boynuz da o yerse sevinirim yani. Kersti de Sten’den sekip Aron’ın hayal gücünde belirmeye başlamış bir de. Elsa ise ünlü ve zengin bir manita yapmış. Havasından geçilmiyor resmen.
Clara ise Peter ile çocuk yapmaya çalışıyor pasif agresif bir modda. Gel gör ki Peter kısırmış ama. İnsan tek gecelik ilişkiden olma bir çocuğa bunca senedir DNA testi yaptırmaz mı be koçum? Björnstad’tan tanıdığımız Ulf Stenberg’in karakteri de Clara’nın Peter’a boynuzu takmasını sağlayabilir muhtemelen ilerleyen süreçte.
S02E02
*Peter ve Aron’dki eziklik çekilmez boyutlara ulaşacak gibi görünüyor.
Bitti bu da. Tıpkı ilk sezonda olduğu gibi ucu kapalıymış Josephine Bornebusch’un da belirttiği üzere.
*Sasha’nın lezbiyenlik hikayesi öylesine başlayıp öylesine bitmiş gibi bir şey oldu. Yapay kaldı.
*Yine herkes için mutlu son yazıp gitmişler. Diğer ikisi neyse de Aron’a mutlu son yazılmasaydı bari dedim ben yine.
Hiç haz etmiyorum karakterden. Aktörün de bir daha hiçbir dizide karşıma çıkmasını istemem. Josephine Bornebusch ile, Sofia Karemyr ile (Mümkünse sarışın olarak), Görel Crona ile ve Dilan Gwyn ile yeni dizilerde buluşmak isterim ama. Dilan’ın ABD’de yeniden şansını denemesini de isterim. Olmadı İngiltere’de.
İlk sezon kadar başarılı bulduğumu iddia edemem bu sezonu ama aktı gitti yine. Fena değildi. Josephine Bornebusch, olur da ilerde 3. sezon yazmaya ve çekmeye karar verirse görüşürüz artık.