Apple Tree Yard — Tanıtım
1 yorum necdetcem7 10 Kasım 2017 08:54
İngilizlerin kaliteli, unutulmaz dramalara ev sahipliği yapmış BBC One, 22 Ocak 2017 tarihinde bizleri yeni bir mini diziyle buluşturdu: Apple Tree Yard…
Apple Tree Yard, Louise Doughty’nin aynı adlı romanından 4 bölümlük bir mini dizi olarak uyarlandı. Dizinin yönetmen koltuğunda daha önce Broadchurch dizisinde yönetmenlik yapmış olan Jessica Hobbs oturuyor. Senarist olarak ise Amanda Coe ve kitabın yazarı Louise Doughty bulunuyor. Yapımcı olarak ise Chris Carey yer alıyor.
Dizi yayınlanan dört bölümüyle 8.08 milyon izleyici ortalaması tutturarak kanalın The Night Manager dizisinden sonra en fazla izlenen dizisi oldu. The Night Manager 9.30 milyon izleyici ortalaması tutturmuştu. Ayrıca feminist yapısıyla da medya üzerinde çok konuşulan, çeşitli makale ve incelemelere konu oldu.
Dizi, mini dizi olarak planlanıp böyle bitti. Ancak kitabın yazarı, serinin ikinci kitabını yayınlayacakmış. Bunun üzerine ilerleyen bir zamanlarda 2. sezonunun da gelmesini muhtemel görüyorum. İlk sezon konusunda içiniz rahat etsin ama; sonu kapalı bir şekilde bitti.
KONU
Seninle tanışmadan önce medeni biriydim.
Nazik biri.
Artık bunun ne anlama geldiğini bile bilmiyorum.
Yiyecek, sığınak, seks.
Bunları hallettiğimizde kontrolü elimizde sanırız.
Yaşadığımız hayatlar bizleri insan kılar.
Ancak özünde hepimiz birer hayvanız.
Peki bunu nasıl mı biliyorum?
Korku.
Hayat korkusu.
Bunu bir kez hissettin mi,
geri kalan her şey ve
bütün bu sözüm ona medenilik bir hayal olur.
Bunu bana sen öğrettin, sevgilim.
Yvonne Carmichael, iki çocuk annesi ve evli bir kadındır. Bir üniversitede gen ve genomlar üzerine araştırmalar yapmaktadır; çeşitli yerlere giderek seminerler vermektedir. Bir gün, parlamentoda verdiği bir seminer sonrası söylediklerinden etkilenen bir adamla tanışıyor. Yvonne adamı fazlasıyla çekici ve gizemli bulmuştur; onunla yasak bir ilişki yaşar. Bu yaşadığı ilişki Yvonne’un unutmuş olduğu bazı duyguları tekrardan uyandırır ve bu ilişkiden sonra hayatı asla eskisi gibi olmayacaktır.
KARAKTERLER VE OYUNCULAR
Yvonne Carmichael (Emily Watson)
Belli bir rutin içerisinde yaşıyordur. Kariyerinde daha fazla ilerlemek istemektedir ama artık orta yaşlı bir kadın olduğu için değer görmediğini düşünmektedir ve özgüvensizdir. Yaşadığı yasak ilişki hayatını bir anda beklemediği şekilde değiştirir. Kendini gençlik yıllarına dönmüş gibi hisseder. İlişki yaşadığı kişi gizemli birisidir; bir yandan onun gerçekte kim olduğunu sorgular, diğer bir yanı ise kendini olayın akışına bırakmak ister.
Oscar adaylığı bulunan oyuncuyu Genius dizisinden, Hilary and Jackie ve Breaking the Waves filmlerinden hatırlayabilirsiniz.
Mark Costley (Ben Chaplin)
Yvonne’un yasak ilişki yaşadığı kişidir. Geçmişine ve kim olduğuna dair çok fazla şey anlatmaz, gizemli bir kişiliği vardır. İlişkilerinin fark edilmemesine önem verir. Yvonne’dan çok etkilenir.
Oyuncuyu Mad Dogs dizisinden ve bazı filmlerden hatırlayabilirsiniz.
Gary Carmichael (Mark Bonnar)
Yvonne’un kocası. Bir üniversitede profesördür.
Oyuncuyu Catastrophe, Line of Duty, Unforgotten, New Blood ve Undercover dizilerinden hatırlayabilirsiniz.
SON SÖZ
Elle filmi geçen sene bayılarak izlediğim bir filmdi. Bu dizinin de onun tadında olduğuna dair yorumlar okuyunca listeme almıştım; ama anca zaman getirebildim. Onunla kıyaslayarak iki yapımı yormak istemesem de ara ara filmin tadını aldığım doğrudur. Onun dışında Emily Watson harika bir oyunculuk sergilemiş kesinlikle. Dizi olarak da dört bölüm boyunca akıcı bir şekilde gidiyor ve sürekli yaptıkları hamlelerle izleyiciyi zinde tutan bir yapım olduğunu düşünüyorum. Bu tarz ilişki dramalarını seviyorsanız kaçırmayın derim.
İzleyecek olanlara iyi seyirler.
TANITIM FRAGMANI
NOT: Daha önce dizi ile ilgili bu yazıda yorum yapılıyordu.
yorumlar
S01E04 (FİNAL)
Bölümün ilk yarısı ‘Bla, bla, bla …’ dan ibaretti ve epey sıktı. İkinci yarısı ise idare ederdi işte. Final bölümü dizinin en kötü bölümüydü benim açımdan. Diğer 3 bölümü sevdim ben ama. İlk ve ikinci bölümün sonlarında yaptığı hamlelerle sert güzergah değişiklikleri yaşadı dizi ve bu 3 bölüm süresince keyifle izletti kendini. Emily Watson ve Ben Chaplin’i yan yana izlemesi keyifliydi diyebilirim.
Dizi için ortalama puanım: 7.2