Avukatlık Dizileri – 2
19 yorum dkamoy 04 Ekim 2011 01:18
Sürekli iptal olan ve yeni başlayan diziler sayesinde gün geçmiyor ki yabancı dizi dünyası için hazırladığımız listeler güncelleme gerektirmesin.
2009 yılı başlarında hazırladığım “Avukatlık Dizileri” dosyasının altına gelen yorumlar sayesinde farkettim ki yazının güncelleme zamanı gelmiş de geçmiş bile. O zamandan bu zamana çıkan hukuk dizilerini listeleyince de ayrı bir yazıya konu olabilecekleri ortaya çıktı. Buyurun, 2009 yılından bugüne hukuk dizileri dünyasına birlikte bakalım.
(alfabetik sırayla)
The Deep End :
Los Angeles’ta büyük bir avukatlık bürosunda 4 genç yeni avukat, eski ve güçlü avukatlarla ve rakipleriyle başa çıkmaya, pişmeye çalışıyordu.
2010 başında başlayıp 6 bölümde kalmıştı. Daha ne olduğunu anlayamadan bittiydi ama zaten olduğu kadarıyla vasat bir klişeydi.
The Defenders :
Las Vegas’ta avukatlık bürosu olan iki zibidi savunma avukatı etrafında döndü. Komedi drama kategorisindeydi. Başrollerde Jim Belushi‘yi Jerry O’Connell ile birlikte izledik ama yetmedi.
Geçen yıl (2010’da) iptali görenlerden… Sevdiğim iki başrol oyuncusuna rağmen çok bir şey verememişti. Vasatta kaldı ve bazen vasatın da altında kaldı, dolayısıyla da 18 bölüm sonunda 2. sezona geçiş yapamadı.
Fairly Legal :
2011 baharında başladı. Avukatlık mesleğini terk edip, arabuluculuğa soyunan bir kadın hayatımıza neşe ve renk kattı ilk sezon boyunca. Yolu mahkemeye düşmüş veya düşmek üzere olan, başı dertte ya da derde girmek üzere olan tarafların arasına girip herkes için en iyi çözümü bulmaya, tarafları barıştırmaya çalıştı.
“Sarah Shahi nereye ben oraya” deyip koştum peşinden. Konu olarak mahkemeye çıkmaktan çok, hukuk sisteminin geri planında işlerin nasıl yürüyebileceğine ağırlık verdiği için klasik avukatlık dizilerinden biraz farklı. Klişeler var elbette, ama konusunu, işlenişi ve oyuncuları eğlenceli bulduğum için devam kararı gelsin diye epey heyecanla bekledim. Neyse ki kablolu kanal dizisi olduğundan olsa gerek 2. sezon onayı aldı. 2012 başlarında döner.
Franklin & Bash :
Bu yaz geldi bu.
Yine iki laubali avukat… Bu iki dost, kendi firmalarını bırakıp, büyük bir firmaya girdikten sonra olan biten…
Biraz fazla klişe bulduğum için sezon sonuna dek henüz izlemedim. Ama izlediğim kadarıyla vasat aşamasındaydı. Yine de ikinci sezon onayını aldı. İlk sezonu bitirince intibalarımı yorumlarda yeniden paylaşırım.
The Good Wife :
Seçkin bir politikacının karısıyken, kocasının başka bir kadınla, kamuya açık yerde seks yapması ve hapse düşmesi üzerine, mesleğine dönen Alicia Florrick ve çalıştığı avukatlık firmasının odak olduğu bir dizi.
Julianna Margulies‘ın ilk avukatlık denemesi Canterburry’s Law 6 bölümden sonra iptal olunca üzüldüydüm. Ama sonra , Margulies, The Good Wife ile geri geldi şükür. The Good Wife’ı genelde polisiye ve entrika ağırlıklı olan hafif avukatlık dizisi olarak nitelendirmeyi tercih ediyorum. Mahkeme sahneleri az olsa ve davaları jüri ikna etmek yerine hep kuralları değiştirerek (gerçek suçluyu/suçsuzu bularak) çözüyor olsalar da entrikaları, oyuncuların sunumu ile çok beğendiğim bir dizi. Marguilles bu sezon Emmy’i de kaptı. Oturdum, tanıtımını yaptım, daha ne? ;))
Harry’s Law :
David E. Kelley, “Eski bir patent avukatı olan yaşlı hatun büyük şehrin kenar mahallesinde suç davalarına bakan bir avukata dönüşünce neler olur?” deyip başrole de Kathy Bates‘i oturtunca beklentileri yükseltti elbette.
David E. Kelley deyip koşa koşa başladım. Ama bol klişeli bir dizi bence. Kelley dizilerinin müdavimleri için yeni hiç bir şey yok. Çok eğlenceli bir jenerik müziği var, hakkını yemeyeyim. Sırf avukatlık dizisi seviyorum diye izliyorum. Kathy Bates’e sırtını bir sezon dayayıp 2. sezon onayını aldı, ama bence 3. sezonu göremez.
Outlaw :
İşinden ayrıldıktan sonra kendi avukatlık şirketini kuran eski bir yargıtay yargıcını odaklamıştı. Başrolde, Jimmy Smits vardı.
-di’li geçmiş zaman, çünkü 2010’un “geçiyordum uğradım” tadında iptal olanlarından… Kötü bir avukatlık dizisi değildi. Ama ağır bir dizi olmaya çalıştı ve beceremedi. Yeni bir şey koymadı ortaya. Dolayısıyla 8 bölümde iptal oldu.
Silk :
Londra’da bir grup avukatı ve aldıkları davaları ele alıyor.İngiliz hukuk sistemine güzel bir giriş oldu. Fazlasıyla eli yüzü düzgün, sürükleyici, entrikalı, türüne yaraşır bir ilk sezon sundu. 2. sezon onayını aldı. Bu dizi de yine bir tanıtım yazısı için kolları sıvamama sebep olmuştu.
Suits :
“Çok zeki olmasına, okuduğu hiçbir şeyi unutmamasına rağmen üniversiteden mezun olamamış bir genç adamın Manhattan’da büyük bir hukuk bürosunda avukatmışcasına işe girmesi ile başlıyor.” diye tek cümlede anlatmışım daha önce konusunu. Daha fazlasını yazmayayım, izleyin.
Bu yazın sürprizlerinden oldu. Türünün gerçekten gayet iyi bir örneği. 2. sezon siparişini de kolayca aldı. Genelde White Collar‘ın hukuk versiyonu olarak tanımlıyorum.
yorumlar
Hukuk dizileri pek ilgi alanım olmasa da yukarda ki dizilerden İngiliz Hukuk Sisteminin farklılığı nedeniyle “silk” ,mükemmel oyunculuklarla kendine hayran bıraktıran “good wife” ve yazın dizi kuraklığında ilaç gibi gelen “suits” çok sevdiğim yapımlar.
Yazının ilk kısmını da bu yazı sayesinde gördüm güzel bir seri olmuş kaynak olarak elinize sağlık.
“Damages”, bence bunu da listeye eklemelisin
@SkyAsteR : Damages’ın ilk sezonunu izledim. O bir avukatlık/hukuk dizisi değil. (Damages’da ve yukarıdakilerde kaçar tane mahkeme sahnesi izlediğinizi karşılaştırarak dediğimi anlayabilmeniz daha kolay olur sanırım.) Damages, içinde avukatların olduğu bol politika ve entrika içeren bir cinayet dizisi bence.
İşte budur dkamoy, suits im açıkta kalmadı ona da bi başlık bulduk saol yorumlarda çok pasif kalmıştı :))
şaka bi yana normalde de bilmememe rağmen burdan öğrendiğim silk dizisini de inceleme listeme aldım, tadımlık ingiliz dizilerine hayran biri olarak zevk alacağıma inanıyorum.
@dkamoy, benim bir diziyi avukatlık dizisi olarak sayabilmem için gösterilmiş mahkeme sahnelerini kıyaslama yapmama gerek yok. Damages, sonuçta avukatların olduğu, bir davanın alındığı, bu dava çözülünceye kadar işlenen sürecin içinde bir çok olayın yaşandığı, arada sırada da yargıçların mahkeme salonu olmasa da görüldüğü bir dizi. Belki de davaların çok büyük ve ulusal düzeyde olmaları kapalı oturum yapılmasına neden oluyordur:PPpp (bence Damages dizisine bir şans tanıyın.)
Ben “Harry’s Law iptal olur” dedikçe, David E. Kelley tanıdıkları araya sokup duruyor. NBC’nin iptal ettiği Playboy Club ile aynı civarlarda reyting tutturan Harry’s Law, bu sezon için 6 bölüm daha sipariş almış.
Daya sırtını Kelley’e, Abrams’a, Whedon’a işe yaramaz diziler alsın yürüsün, işe yarayabilecekler gümlesin. Ayarsız herifler.
damages gibi mükemmel bir dizi eksik derim ben )
Sizce Suits’e mi başlamalıyım yoksa The Good Wife’a mı? Hiç USA dizisi izlemedim White Collar’a başladım hiç sarmadı. Uzun ya da kısa olmaları çok önemli değil. Az çok izlediğim dizilerden hangisi daha çok beğenirim sizce?
Ben ikisini de seyreden biri olarak The Good Wife’ı çok daha fazla sevdiğimi söylemeliyim. Kadro bence çok çok daha iyi. Avukatlık dizisi bence mahkemede geçmeli ayrıca. Suits’in dava çözme olayı mahkemelere gitmiyor, şirket masalarında çözülüyor.
Ikisini de seyreden biri olarak ben de aksini Soyleyecegim. Aslinda guzel ama 3 sezondan sonra formullu yapisi beni acmamaya baslaynca biraktim. Karakterler cekici oldugu icin izleniyor ama izletiyor kendini. Biraz daha genis davalar alsalar daha hosuma giderdi. Biraktigima da pisman degilim.
Suits’ i ise bir avukatlik dizisi olarak zevkle izliyorum. Ama juri muhabbeti, mahkeme salonlarinda karsilikli atismalar yok. Bunlarin hepsi sirket toplantilarinda karsilikli olarak yapiliyor yine de. Ben de ondan haz aldigim icin ve karakterleri cok daha izlenesi oldugu icin tercihimi suits ten yana kullandim. Ama white collar i sevmemen bu acidan bunu da sevmemen anlamina gelebilir tarz ayni.
Ben de oyumu Good Wife’a veriyorum, son yıllarda izlediğim ve sürekli daha da beğenerek takip ettiğim tek avukatlık dizisi. Suits’i severek izliyorum ama denildiği gibi şirket dizisi demek daha doğru.
Sonradan Ek: Aslında ikisini de izle yahu
@ozgun14: Yahu The Good Wife’ın formüllü olduğunu nerden çıkartıyorsun. Bütün olaylar bağlantılı bir şekilde ilerliyor. Evet bölüm içi konular var ama diziyi salt formüllü olarak niteleyemeyiz. Her bir bölümde ağzımı açıkta bırakacak o kadar çok hadise oluyor ki belirtme gereği duydum.
Soruya gelirsek benim de cevabım The Good Wife olurdu. Hatta ondan sonra Damages’a da bakabilirsin. Benim için Suits’den bir tık daha üstte, yalnız dizi avukatlık sosuna batırılmış bir dramadır. Yani bir hukuk draması olarak adlandıramayız. Olaylar örgüsü çok sağlam ve kendine has bir şekilde ilerliyor. Her sezon hikayenin sonunda ki görüntülerle başlıyor ve bir ileri bir geri şeklinde ilerlemeye devam ediyor. Tavsiyemdir.
Ben The Good Wife başlayayım en iyisi, daha yakın hissettim şu an diziye kendimi.
unfortr ne biliyim yav, haklısın formüllü demek haksızlık olur ama gidişat hep aynıydı. belki de erken bıraktım. bayaa da seviliyor burda farkındayım. bu tarz durumlarda kendimden şüphe ediyorum ara ara. 3 sezon da az değil hani bayaa izledim. izlerken sıkılmıyordum zaten, nolduysa bir ara bıraktıydım izlemeyi zamansızlıktan, sonra devam edesim gelmedi. bir sonraki bölümü aç hadi dedirtmiyor çoğu zaman. masaüstünde de tuttum izleyesim gelsin diye gelmedi bıraktım. geçen sezonki büyük olaydan sonra bir kez daha dikkatimi çekmişti sonra yine kalmış. olmadı artık finalinden sonra yeniden edinir devam ederim. keşke silmek yerine beklettiklerim klasörüne alsaymışım
Sorumu tekrar buradan sorayım iki seçeneğe sıkıştırarak. Oradan cevap veren arkadaşlara da teşekkür ederim. Sizce Damages’ı mı izlemeliyim Suits’i mi özellikle iki diziyi de izleyen birileri cevap verirse çok sevinirim.
@mertkytrk : Damages’ın ilk sezonunu izlemiş biri olarak öncelikle ikisini de avukatlık dizisi olarak görmediğimi belirteyim. Her ikisinde de öyle mahkeme salonlarına filan uğrandığı yok.
Sonralıkla nasıl bir şey beklediğine göre kararı sana bırakıyorum:
Damages’da hafif entel işi bir işleyiş ile bir cinayet davasını alıştığından bambaşka bir şekilde çözerken, Suits’te eğlenceli ve nispeten hafif, iyi zaman geçirten bir şirket dizisi izleyeceksin.
Benim önerim ikisinin de ilk bölümünü izleyip kendin karar vermen çünkü bence ikisi de ilk bölümünden ne olduklarını çok güzel sunuyorlar.
Sonradan ek: Damages’ın ilk sezonu için “bir cinayet davası çözülmesi” deyişim olanlara uymuyor. Damages hakkında alttaki haklı iki yorumu dikkate almanı tavsiye ederim.
@dkamoy, @mertkytrk; Damages’da bir cinayet davası araştırılmıyor, yanlış hatırlıyor olmalısın….
şahsi fikrim kesinlikle suits, damages 1,5 sezon iyi lakin 3,4 sahiden gitmiyor… ben 4 te bırakmıştım…
Bir cinayet davası araştırılmıyor ama ilk sezonun merak unsuru bu olay üzerine kuruldu diye hatırlıyorum. İşleyiş HTGAWM ile benzerlikler içeriyor. Mevzu bahis olaydan görüntüler verip geçmişe tekrar dönüyoruz. Bu şekilde gel-gitler bütün sezon devam ediyor. Asıl dava ise zaten bir tazminat davası ama hepsi birbiriyle bir bağlantı içinde ilerliyor. Oyunculuk da çok iyi olduğu kadar, bu dizi kadar kaliteli bir konuk oyuncu kadrosu görmediğim de söyleyebilirim. Bu kadar iddalıyım yani
Bu arada @dkamoy’un önerisine katılıyorum.
@zekikum ve unfortr: Haklısınız. Teşekkürler uyarılar için. Yorumuma ek yaptım.