Brews Brothers – Tanıtım
2 yorum pirate 14 Nisan 2020 08:45
Netflix’te 10 Nisan 2020 tarihinde yeni bir komedi dizisi başladı: Brews Brothers
Greg Schaffer‘ın yaratıcısı olduğu Brews Brothers, kahkaha efektsiz bir komedi dizisi. Greg Schaffer’a yapımcı koltuğunda Jeff Schaffer, Jonathan Stern, Keith Quinn ve Franny Baldwin gibi isimler eşlik ediyor. Dizinin ilk sezonu 8 bölümden oluşuyor ve 2. sezonunun olup olmayacağı henüz bilinmiyor. Dizinin bölüm süreleri ise 26-30 dakika aralığında değişiyor.
Wilhelm ve Adam, uzun bir süredir görüşmeyen 2 kardeşler. Hiç anlaşamayan, sürekli bir çekişme ve didişme halinde olan 2 kardeş. Birbirlerinden çok farklı karakteristik özelliklere sahipler ve tek bir ortak noktaları var: Bira üretimine olan tutkuları.
Wilhelm’in bir barı ve barın arka tarafında konumlanmış bir bira üretim tesisi bulunmaktadır. İşleri ise hiç yolunda gitmemektedir. Mekanın kirasını bile ödeyememektedir ve mekandan tahliye edilme tehlikesiyle karşı karşıyadır. Tam bu sıralarda da uzun yıllardır görüşmediği erkek kardeşi Adam çıkagelir. O da bira üretim işiyle uğraşmaktadır ve geldiği şehirde işleri batırmıştır. Kalacak bir yere ihtiyaç duymaktadır. Wilhelm, Adam’ın gelişinden hiç hoşnut kalmasa da onu düştüğü bu durumdayken kapı dışarıya atmaya gönlü razı gelmez ve onunla kalmasına izin verir. İkili, yüksek dozlu bir fikir çatışması ortamında yıllar sonra yeniden birlikte çalışmayı deneyecekler ve Wilhelm’in işini kurtarmaya çalışacaklardır.
Wilhelm karakterine Orange Is the New Black dizisinden anımsanabilecek Alan Aisenberg hayat veriyor. Adam karakterini ise Clipped dizisinden anımsanabilecek Mike Castle canlandırıyor.
Wilhelm, iyi niyetli, çatışma ortamını pek sevmeyen, yeri geldiğinde hakkını savunmaktan bile çekinen, hafiften tırsak bir tip. Adam ise kendisini bira konusunda dahi olarak gören, bunun neticesinde bira söz konusu olduğunda insanlara karşı düşüncesizce ve aşağılayıcı tavırlar sergileyen, sivri dili sayesinde kendi kendini kolayca baltalayabilen, hatalı olduğunu kabul etmeyecek seviyede kibir sahibi, aşırı rekabetçi, çekilmez bir adam.
Wilhelm’in çalışanlarından biri olan Sarah rolünde Carmen Flood‘u izliyoruz. Garipler ordusu ekipteki en aklı başında kişi diyebiliriz onun için.
Wilhelm’in diğer çalışanı Chuy rolünde ise Dr. Ken ve Kröd Mändoon and the Flaming Sword of Fire dizilerinden anımsanabilecek Marques Ray‘i izliyoruz. Chuy, pek zeki olmayan, garip huyları olan, işten kaytarmaya meyilli, tembel bir tip.
James Earl ve Mike Mitchell, bar kurulurken çok küçük bir miktar yatırım yapan ve bu sayede ömür boyu bedava içki hakkı kazanan Matt ve Jack karakteriyle karşımıza çıkıyorlar tekrar eden rollerle dizide. Zach Reino ve Inanna Sarkis ise hijyenik olmayan şartlarda beraber bir yemek kamyonu işleten Elvis ve Becky isimli iki tutkulu aşığa hayat veriyorlar. Konuk oyuncu havuzunda ise Toby Huss, Stephen Rannazzisi, Asif Ali, Jon Daly, Reynaldo Gallegos, Matthew Glave ve Gillian Vigman gibi isimler yer alıyor.
Dizinin henüz ilk 3 bölümünü izlemiş bulunuyorum. Muhabbetler gereği bir miktar seviyesiz bir dizi var karşımızda. Bu özelliği dolayısıyla her bölümden sonra diziyi bırakmak istiyorum aslında ama ne yazık ki bırakamıyorum. Çünkü aynı zamanda eğlenceli ve son derece akıcı bir dizi var karşımızda. ‘Niye bunu izlemeye devam ediyorum ben?’ diyerek izlemeye devam ediyorum hafiften kendimden utanarak anlayacağınız.
‘İzleyin, seversiniz.’ veya ‘Hiç bulaşmayın kesinlikle.’ gibi keskin ifadeler kullanamıyorum diziyle ilgili ne yazık ki. İlk bölümü bir deneyin ve kendiniz karar verin isterseniz.
Bu da dizinin fragmanı:
yorumlar
S01E05
Nasıl bir tiplemesin Adam sen ya? İnsan üzülemiyor bile senin için.
S01E08 (Sezon Finali)
Ve sezon bitti. Tanıtımda da belirttiğim üzere seviyesiz muhabbetlerin döndüğü bir dizi olmaya devam etti sezon boyunca Brews Brothers. Burun kıvırtsa da izletti bir şekilde kendini ama. 2 kardeşin de antipatik tipler olduklarını da ekleyeyim.
Devam ederse izlerim herhalde ama ‘Devam etsin mi?’ derseniz ‘Gerek yok.’ derim.
Carmen Flood’u Netflix Family tarzı daha tatlış bir işte izlemek isterim. Inanna Sarkis’i ise El Juego de las Llaves tarzı bir dizide mesela. 7. bölüme konuk olan Markie Farnsley’yi ise Chesapeake Shores tarzı bir dizide görmek isteyebilirim kısa vadede.