ABD’de sık tartışılan ve gündemdeki yerini koruyan konulardan birisi de “opioid krizi”. Opioid, genel haliyle vücutta morfin benzeri etki gösteren kimyasal maddelere deniyor. Bu maddelerin yer aldığı ve aşırı dozda kullanılan ilaçlar uyuşturucuyla benzer bir bağımlılık yaparak pek çok insanın nihai ölümüne sebep olabiliyor.

Bu konuyla ilişkili olarak son birkaç yılda ilaç şirketlerine milyarlarca dolarlık pek çok dava açıldı ve/veya açılan davalar devam ediyor. Böylesi konuları dizi/film yapmayı kaçırmayan sektör tabii ki opioid krizini de es geçmedi. Hulu’nun “Dopesick” adlı yeni dizisi 13 Ekim’de izleyiciyle buluştu. 8 bölümlük sezonu 17 Kasım’da tamamlandı.

Oyuncu (Buffy, Gilmore Girls) kimliğinin yanı sıra senarist (Empire, The Hunger Games serisi, Game Change) kimliğiyle de bilinen Danny Strong’un hazırladığı mini dizi Beth Macy’nin kaleme aldığı aynı adlı kurgusal olmayan kitaptan esinlenilerek hazırlandı. Geniş kadrosunda Michael Keaton, Peter Sarsgaard, Michael Stuhlbarg, Will Poulter, Kaitlyn Dever, Rosario Dawson, Jake McDorman, Ray McKinnon, Will Chase gibi oyuncular bulunuyor.

Amerika’yı Bağımlı Yapan Satıcılar, Doktorlar ve İlaç Şirketi

Dr. Samuel Finnix / Michael Keaton

Betsy Mallum / Kaitlyn Dever

Konusu:

Dopesick, opioid krizini farklı açılarla ve geniş bir perspektifle ele alan bir yapım. Bunu da Oxycontin‘i, yani bir nevi opioid bazlı ilaçlar için piyasanın kapısını aralayan markayı merkezine oturtarak yapıyor. Hatta meğerse “Oksikodon” olarak bilinen ilaç marka olarak “OxyContin” adıyla satılıyormuş, bunu da dizi sayesinde öğrenmiş bulundum.

+ İlacı 90’lı yılların başlarında piyasaya süren Purdue Pharma‘nın üst kademesinde bu süreç öncesi, sonrası ve günümüze yaklaşana kadar olup bitenler,

+ İşi gereği ilacı ülke genelinde satmak için elinden geleni yapan ilaç mümessilleri ve ağrı şikayetiyle kendilerine gelen hastalara yazan doktorlar,

+ Bağımlılık oranı düşük olduğu iddiasıyla pazarlanan ilaca gün geçtikçe ve daha yüksek dozlarla bağlanan hastalar,

+ Purdue Pharma’nın yöneticilerine ve şirket sahibi Sackler Ailesi’ne, hatta bir açıdan siyasetçilere de karşı gelerek opioid kriziyle mücadeleye girişen avukatlar, savcılar ve diğer hukuk insanları

dizide kendilerine çeşitli şekillerde yer buluyor. Ayrıca bunu yaparken sık sık yıllar arasında geçiş yapmayı ihmal etmiyorlar.

Bridget Meyer / Rosario Dawson

Billy Cutler / Will Poulter

Opioid Krizi kulağıma çalınmış bir konu olsa da bu dizi öncesi detayıyla pek ilgilenmemiştim. Sayesinde olabildiğince girmiş oldum ve Dopesick, sezonun/yılın en beğendiğim yapımlarından birisi oldu. O nedenle en azından denenmesi için tavsiye edebilirim.

Yalnız bir tık uzun bölüm sürelerine eşlik eden dramasından dolayı “yoruldum”. Tabiri caizse örseledi beni oturduğum yerde. Abartmak gibi olmasın tabii, sinirim ister istemez bozulmuş oldu yani. Bu açıdan Michael Stuhlbarg’i tebrik ettim mesela, boyu ve posu devrilesi bir “kötü” karakteri üstüne güzel giymiş. Ayrıca Michael Keaton (doktor), Kaitlyn Dever (hasta) ve Will Poulter (mümessil), yer aldığı ölçüde Jake McDorman (savcı) da karakterleriyle birlikte (+) tarafta kalmayı başardılar. Kadro genel anlamda yeterli de zaten.

Günümüze yakın olsalar da dönem dramasına bulaşmaları (bir-iki tipi ve makyajı pas geçiyorum) pek de eğreti kalmadı mesela. Çok fazla cephe olmasının ve bu cepheleri zaman çizgisini arada ileri-geri elleyerek anlatmaları (sahi bunu yapmayan senaristi dövüyorlar mı?) ister istemez dağıtabiliyor ama şikayet etmiş değilim. Başladığı tempoda ilerlediğini eklemiş olayım dolayısıyla, devamı daha hızlı ya da yavaş değil.

Dopesick özetle böyle bir dizi işte. Umarım gelecek ödül törenlerinde en azından ismen de olsa bir şekilde görürüz. İzleyeceklere iyi seyirler.