Online yayın yapan dijital platformlardan Hulu, 27 Mart’ta bizi yeni bir dizi ile buluşturdu: Harlots (Fahişeler)

Hulu, Harlots‘u haftalık olarak yayınlıyor ve her pazartesi yeni bölümleri izleyici ile buluşturuyor. Şu ana kadar 5 bölüm yayınlandı, sezon ise 8 bölümden oluşacak. Bölüm süreleri 47-48 dakika. İngiliz kanallarından ITV ortaklı dramanın 2. sezonu olup olmayacağı ile ilgili henüz resmi bir açıklama yok.

Kadın karakterlerin hikayesine odaklanan Harlots‘un yaratıcıları da 2 kadın: Moira Buffini ve Alison Newman. Yazar kadrosundaki diğer 4 isim (Hallie Rubenhold, Cat JonesJane EnglishDebbie O’Malley) de yine kadınlardan oluşuyor. Yönetmen koltuğuna oturan 3 isim de yine kadın: Coky GiedroycChina Moo-Young ve Jill Robertson. Yapımcı beşlisi (Moira Buffini, Alison CarpenterDebra HaywardAlison NewmanAlison Owen) de yine kadın. Dizi tamamen kadınların elinden çıkma bir proje anlayacağınız. Hedef kitlenin de ağırlıklı olarak kadınlar olduğunu söylemek, çok da yanlış bir ifade olmaz herhalde.

KONU

Hikayemiz 18. yüzyılda, Londra’da geçiyor. Dönemin en gözde ticaret merkezlerinden biri olan kentte zenginlik ve yoksulluk dip dibe hüküm sürüyor. Dünya ticaretine yön vermenin getirdiği zenginlik, üst tabakanın servetine servet katmaya devam ediyor. Kast sisteminin getirdiği soyluluk, döneme yön veren unsurların başında geliyor. Her dönemin ayakta kalan sektörlerinden biri olan fuhuş ise o dönem zirve yapmış durumda. Sektöre emek veren kadınların sayısı da bu kadınlara duyulan talep de her geçen gün artmakta.

İşte Harlots da fuhuş sektöründe çalışan bu kadınların hayatlarına odaklanıyor. Ön planda ise genelev işleten ve geçmişten gelen bir husumetleri olduğu gözlerden kaçmayan iki güçlü kadının çekişmesi var. İki tarafın da pes etmek niyetinde olmadığı, bir tarafın diğer tarafı yok etmeye ant içtiği ve bu yolda her yol mübah anlayışına sahip olduğu bir çekişme.

KARAKTERLER VE OYUNCULAR

Margaret Wells (Samantha Morton):

Kenar mahallede bulunan genelevinde sınırlı sayıda kızıyla ağırlıklı olarak alt tabaka müşterilere hizmet veriyor. Daha yüksek bir gelir elde etmek için Yunan Sokağı’nda bir eve taşınmayı planlıyor şu sıralar. Fahişelikten gelen, hırslı, paraya aç, anlayışlı sayılabilecek bir patron. Kızlarını bir et parçası, marka değeri ve hesap defterine katkı sağlayan semboller olarak gören berbat bir anne. Kızları için en iyi geleceğin zengin bir soylunun kapatması olmak olduğunu düşünüyor.

Karaktere The Last Panthers dizisi dışında birçok sinema filminden de anımsayabileceğiniz Samantha Morton hayat veriyor.

Lydia Quigley (Lesley Manville):

Yunan Sokağı’nda elit müşterilere hizmet verdiği bir genelevi var. Şık bir evi, şık giyimli ve kültürlü çalışanları var. Onun için işler tıkırında. Ama nedense Margaret’i bitirmeye takmış durumda. Bu amacını gerçekleştirmek için tüm gücüyle mücadele veriyor.

Karakteri Mum ve River gibi dizilerden hatırladığımız Lesley Manville canlandırıyor.

Charlotte Wells (Jessica Brown Findlay):

Margaret’in güzelliği dillere destan büyük kızı. George Howard isimli bir asilin kapatması olarak yaşıyor. George her ne kadar kendisini onun sahibi olarak görse de Charlotte özgürlüğüne ve rahatına son derece düşkün, asi ruhlu bir kadın ve ne isterse onu yapmaya devam ediyor.

Karaktere hayat veren Jessica Brown Findlay’yi Lullaby ve Colin Farrell ile başrolü paylaştığı Winter’s Tale filmleri dışında Downton Abbey‘den de hatırlamanız mümkün.

Lucy Wells (Eloise Smyth):

Margaret’in küçük kızı. Henüz bekaretini kaybetmemiş olan Lucy için annesinin uygun gördüğü gelecek ablasınınki ile aynı. Küçük kızımız da annesinin uygun göreceği soylunun kapatması olmayı bekliyor uslu uslu.

İyi derecede piyano çalan, naif, ürkek, sessiz sakin bir genç kız olarak tarif edilebilecek Lucy karakterini Fortitude ve The Frankenstein Chronicles dizilerinden anımsanabilecek Eloise Smyth canlandırıyor.

Sir George Howard (Hugh Skinner):

Evli bir adam olsa da soyluluğunun ve zenginliğinin getirmiş olduğu rahatlıkla Charlotte’a bir ev açmış durumda ve orada onunla beraber yaşıyor. Charlotte’a köpekler gibi aşık ve Charlotte’un rahat tavırları onun kıskançlıktan kudurmasına yol açıyor. Kendisini onun yegane sahibi olarak görüyor ve bu düşünce onun dengesiz tavırlar sergilemesine yol açıyor.

Karaktere Poldark ve Fleabag dizilerinden anımsayabileceğiniz Hugh Skinner hayat veriyor.

Robert Oswald (Steven Robertson):

Lydia Quigley’nin oğlu. Genelevin işlerinde annesine yardımcı oluyor. Zeka olarak hafiften kıt, şapşal biri.

Oyuncuyu Shetland ve Being Human gibi dizilerden anımsayabilirsiniz.

Amelia & Florence Scanwell

Florence Scanwell (Dorothy Atkinson):

Aşırı dinci, fahişeleri ve özellikle de Margaret ve ekibini bitirmeyi görev edinmiş, takıntılı, çığırtkan, çatlak bir kadın.

Karakteri Mum ve Call the Midwife dizilerinden hatırlanabilecek Dorothy Atkinson canlandırıyor.

Amelia Scanwell (Jordon Stevens):

Florence’in kendine kuyruk ettiği kızı. Naif, sessiz sakin, dindar bir genç kız.

Emily Lacey (Holli Dempsey):

Margaret’in favori çalışanı. Yaptığı işi seven, kendini beğenmiş, gözü yükseklerde bir kız. Hırsı ve ukalalığı ise başının belası.

The Aliens ve New Worlds dizilerinden anımsanabilecek Holli Dempsey, karaktere hayat veren isim.

Fanny Lambert (Bronwyn James):

Margaret’in çalışanlarından. Obur ve hafiften pasaklı. Şişman seven bünyelere hizmet veriyor.

Kitty Carter (Lottie Tolhurst):

Margaret’in çalışanlarından. Uysal ve sadık biri.

Aktrisi Mr Selfridge dizisinden hatırlayabilirsiniz.

Harriet Lennox (Pippa Bennett-Warner):

Margaret’in geçmişten tanıdığı, beyaz, zengin bir adamın karısı. Hikayeye ilerleyen bölümlerde katılıyor.

Aktrisi The Smoke isimli diziden hatırlayabilirsiniz.

Betsey Fletcher (Solda) – Nancy Birch (Sağda) – Violet Cross (Arkada)

Nancy Birch (Kate Fleetwood):

Margaret’in çalıştığı sokakta bir genelevi var. Mazoşist müşterilere hizmet veriyor. Margaret’in en yakın arkadaşı. Betsey Fletcher (Alexa Davies) ve Violet Cross (Rosalind Eleazar) isminde iki adet çalışanı var.

Marie-Louise D’Aubigne (Poppy Corby-Tuech):

Lydia Quigley’nin popüler çalışanlarından biri. Elit müşterilere hizmet veren, kültürlü, Fransız bir fahişe.

Daniel Marney (Rory Fleck Byrne):

Londra sokaklarında yolunu bulmaya çalışan, kadınlara hizmet veren bir erkek fahişe.

Thomas Haxby (Edward Hogg):

George Howard’ın aile çalışanı. Charlotte’un kaldığı evin masrafları ile ilgileniyor.

Karaktere hayat veren Edward Hogg’u TabooBeowulf: Return to the ShieldlandsIndian Summers ve Dead Boss gibi birçok diziden hatırlayabilirsiniz.

Mr. Abbadon ve Jacob (Roy Beck ve Jordan A. Nash):

Mr. Abbadon, Margaret’in hayat arkadaşı ve onun genelevi işletmesine yardım eden kişi. İkilinin Jacob isminde bir de oğulları var.

Lydia Quigley’nin kızları

YAZARIN NOTU

Güzel bir dönem draması olmuş Harlots. Tadında bir tempoda, sıkmadan ilerliyor hikaye. Oyunculuklar, atmosfer, müzikler falan da yeterince iyi. Hayran bırakmıyor ama severek izletiyor kendini. Asaletin sembolü olarak rağbet gösterilen peruklar ve o aşırıya kaçan palyaço makyajı dışında yoran bir şey yok diyebilirim.

Oyuncular arasında en fazla öne çıkan isim Jessica Brown Findlay oldu elbette. Winter’s Tale filminde çok sevmiştim kendisini. Burada da onu izlemek büyük şans gerçekten. Lesley Manville, Holli Dempsey, Hugh Skinner, Edward Hogg da iyi iş çıkardığını düşündüğüm isimlerden. Kate Fleetwood’un karakteri Nancy Birch ise ‘Ben dümene bir geçsem yardıracağım ama fırsat verilmiyor.’ diye bağırıyor bana göre. 2. sezon olursa biraz daha ön plana koysunlar bu karakteri.

Benim diyeceklerim bu kadar. İzleyecek olanlara iyi seyirler.

Dizi ile ilgili daha önce şu yazının altında yorum yapılıyordu.