Family Ties – Tanıtım
17 yorum pirate 05 Mayıs 2021 08:33
Tarihin tozlu sayfalarından bir dizinin daha tanıtımıyla karşınızdayım: Family Ties
Family Ties, 1982-1989 yılları arasında NBC’de yayınlanmış bir aile komedisi. 7 sezon süren kahkaha efektli sitkom, toplam 176 bölümden oluşmakta. 1985 yılında yayınlanmış olan Family Ties Vacation isimli bir de film mevcut ayrıca.
Gary David Goldberg (Spin City), dizinin yaratıcısı konumunda. Ona Alan Uger, Marc Lawrence, Ruth Bennett, Michael J. Weithorn ve Susan Borowitz gibi isimler eşlik etmiş yazar masasında. Yapımcı kadrosunda bu altı isim dışında Lloyd Garver ve June Galas gibi isimler mevcut. Yönetmen kadrosunda ise Sam Weisman ve Will Mackenzie gibi isimler bulunuyor.
Dizinin bölüm süreleri, 23-24 dakika civarında.
Dünya genelinde ün kazandığı Back to the Future film serisi öncesinde bu diziyle tanınırlık kazanmaya başlayan Michael J. Fox, 1986-89 yılları arasında üst üste 4 kez komedi dalında ‘En İyi Erkek Oyuncu’ kategorisinde adaylık kazanmış Altın Küre Ödülleri’nde. 1989 yılında da nihayet bu ödülü kazanmış. Aktörün 1985-89 yılları arasında ilki yardımcı erkek oyuncu diğer dördü başrol erkek oyuncu kategorilerinde olmak üzere üst üste 5 yıl Emmy Ödülleri’nde de adaylık kazandığını ve 1986-88 yılları arasında bu ödülü 3 kez evine götürdüğünü de söyleyelim. Ayrıca dizinin 1986-88 yılları arasında üst üste 3 kez Altın Küre’de, 1984-87 yılları arasında üst üste 4 kez de Emmy’de ‘En İyi Komedi Dizisi’ dalında adaylıklar elde ettiğini ama ödül kazanamadığını da belirtelim. Bunların dışında daha birçok ödül organizasyonunda çok sayıda ödül ve adaylık kazanmış elbette dizi.
İlk 2 ve son 2 sezonunda reytinglerde istediği ilgiyi elde edemeyen dizi, 3, 4 ve 5. sezonlarda zirve anlarını yaşamış bu açıdan.
Birkaç tane de tırıvırı bilgi verelim:
1- Dizinin oyuncuları, senaristlerden dizinin final bölümünde tüm Keaton ailesinin uçak kazasında ölmesini rica etmişler. Bu talepleriyle dizinin ileride bir tarihte dirilmesinin önüne geçmek istemişler.
2- Michael J. Fox, ilk seçmede rolü alamamış. Gary Goldberg, seçmeyi korkunç olarak nitelendirmiş. Çünkü Fox’u fazlasıyla ukala bulmuş. Dizinin kast sorumlusu Judith Wiener ise Fox’u çok beğenmiş ve Golgberg’e Fox’a bir şans daha vermesi için yalvarmış. Goldberg de bu ısrar üzerine Fox’a yeni bir şans vermiş. Fox, 2. gelişinde farklı bir tavır takınmış, seçmeler harika geçmiş ve rolü kapmış.
3- Michael J. Fox, bu dizide hayat arkadaşı Tracy Pollan ile tanışmış. Dizide tekrar eden bir rolle yer alan ve Fox’un karakteri Alex’in kız arkadaşı Ellen Reed karakterine hayat veren Pollan ile Fox, 1988 yılından beri evliler ve 4 çocukları bulunuyor.
4- Ed O’Neill, ailenin babası Steven Keaton rolü için değerlendirmeye alınmış ama anlaşma gerçekleşmemiş. İyi ki de gerçekleşmemiş ki kendisini 1987 yılından itibaren 11 sezon boyunca Married with Children’da Al Bundy karakteriyle izleme fırsatı yakalayabildik diyebilirim.
Dizimiz, Keaton ailesini merkezine alıyor. Hikayenin başlangıcı itibarıyla 3 çocuklu, 5 kişilik bir aile Keatonlar. Ohio eyaletinin başkenti Columbus’ta bir banliyöde yaşıyorlar. Ailemizin ebeveynleri Steven ve Elyse, eski birer hippi. Ailede iletişime büyük önem veriyorlar. Ailenin en büyük çocuğu konumundaki 17 yaşındaki Alex, girişimci bir ruha sahip. Hırslı, sorumluluk sahibi ve bir gün milyoner olma arzusu içerisinde. 15 yaşındaki kız kardeşi Mallory, moda bilincine sahip, Alex’e oranla çok daha özgür ruhlu ve eğlenceli bir tip. Ailenin en küçük çocuğu olan 9-10 yaşlarındaki Jennifer ise sıkça yaşından büyük cümleler kuran, lafını esirgemeyen, zeki bir çocuk.
*Elyse Keaton karakterine Meredith Baxter hayat veriyor. Sabırlı, ilgili, güler yüzlü ve sevecen bir anne ve eş Elyse.
*Steven Keaton karakterini Michael Gross canlandırıyor. Ara ara tartışmacı ruhu öne çıkan, ailesine büyük değer veren, gayretli, modern ve destekleyici bir baba Steven. Yerel bir TV kanalında çalışıyor.
*Alex P. Keaton karakterinde Michael J. Fox‘u izleme şansı elde ediyoruz. Başarılı olma ve bolca para kazanma hayaliyle yanıp tutuşan zeki bir genç adam Alex. Babasının hayata baktığı pencere ile onun penceresinin oldukça farklı olduğunu söylemek mümkün.
*Mallory Keaton karakterinde Justine Bateman karşımıza çıkıyor. Jennifer Keaton rolünde ise Tina Yothers‘ı izliyoruz.
Courteney Cox, Tracy Pollan, Scott Valentine ve Marc Price, 15 bölüm ve üzeri sürelerle tekrar eden rollerle boy göstermişler dizide.
Diziye bir veya daha fazla bölümle konuk olmuş tanıdık simalar arasında ise Tom Hanks, Jane Adams, Daphne Zuniga, Geena Davis, Joseph Gordon-Levitt, Kevin Dunn, Talia Balsam, Judith Light, Jami Gertz, David Faustino, Tate Donovan, James Cromwell, Martha Plimpton, Christina Applegate, Stephen Dorff, Maura Tierney, Hank Azaria, ve Julia Louis-Dreyfus gibi isimler yer alıyor.
An itibarıyla dizinin ilk 6 bölümünü izlemiş bulunuyorum. Aile komedilerini her daim sevmişimdir ve bu havuzu fazlasıyla kurutunca bu diziye şans vermek istedim yoklukta. Çok iyi bir komedi olduğunu ve kahkaha attırdığını söyleyemem ama ara ara gülümsetiyor hafiften. 5. bölüm, epey sıkıcı geçti bu süreçte sadece. Sıcak bir atmosfer var ortada. Ebeveynlerden ziyade çocuklar taşıyor diziyi. Özellikle de Alex ve Jennifer öne çıktı bu ilk 6 bölümlük süreçte. Meredith Baxter ise hoş ve sempatik biri olsa da oyunculuk açısından en zayıf kalan isim gibi duruyor kadrolu 5 aoyuncu arasında.
Benim diziyle ilgili söyleyeceklerim şu an için bu kadar. İzlemeye niyeti olanlara iyi seyirler.
yorumlar
S01E13
Aile komedilerinde birbiriyle tatlı bir didişme halinde olan erkek ve kız kardeşler arasında daha fazla erkek kardeşe yüklenme eğilimi güder senaristler. Bu dizide böyle bir klişe olmadığı için mutluyum. Her şeyi bir şekilde tatlıya bağlama eğilimi gütmeleri de hoşuma gidiyor ayrıca.
S01E17
Tom Hanksli 2 bölüm epey yetersiz kalmıştı. 16. bölüm daha da kötüydü. Şükür ki bu bölüm fena geçmedi. Alex-Jeff sahneleri eğlendirdi. Steven’ın satranç takıntısı üzerinden ilerleyen sahneler ise fuzuliydi.
S01E20
Jennifer şu haliyle büyük bir nimet dizi için. 1-2 sezon içerisinde büyüyüp, o fotoğraflardaki tipe bürünüp şu andaki şirinliğini kaybedince bu durum diziye % 30-35 oranında eksi yazacak.
S02E01
Güzel bir bölümle açmış sezonu. İlk 15 dakikalık süreci suratımda daimi bir tebessümle izledim. Carrie’yi çok sevdim. Alex’e bu derece haddini bildiren biri olmamıştı ilk sezonda. Talia Balsam da iyi iş çıkarmış. Bu konukluğun tek bölümle sınırlı kalmış olması üzücü. En azından 3-4 bölüm daha devam etseymiş keşke.
Steven’ın sakal bırakmasından hoşnut değilim. Herkese gitmiyor sakal. Bu adamın sakalsız halinin komediye daha uygun olduğunu düşünüyorum.
S02E05
Elyse = İdeal eş, mübarek eş
Judith Light’a sevgiler!
S02E07
Ben 47-48 vardır diyordum. O 39-40 dedi. Gittim aktrisin yaşına baktım o an için ve 35-36 çıktı. Fazla çökmüş o yaş için kesinlikle.
S02E08
‘Bu çocuk (Jennifer) büyüyünce lezbiyen olacak.’ düşüncemi pekiştiren bir bölüm oldu.
Bu Skippy böyle ara ara gözükünce epey renk katıyor elbette ama 3. sezondan itibaren kadrolu oyuncu gibi bir şey oluyormuş. O süreçte onu o derece görmek negatif etki yaratabilir mi diye düşünmüyor da değilim şimdiden hani.
S02E09-10
Çok kötüydü bu iki bölüm. 9’daki Christmas hikayesi aşırı suluydu. 10’daki konuk ailenin hikayesi de hiç umrumda değildi.
S02E11
Son 6.5 dakikalık süreçte daha iyi bir final yazılabilirdi bence bu bölüme. Daha kısa, daha anlamlı, daha duygusal repliklerle.
Meredith Baxter’ın performansıyla en çok öne çıktığı bölüm buydu galiba. Michael J. Fox’un izin verdiği ölçüde tabii. 4’teki reklam hikayesi, bu bölüm derken o ilk sezondaki durgunluğu attı iyice üzerinden artık diyebilirim Meredith Baxter için.
Bölümdeki konuklardan biri Condor’dan Kate Vernon imiş ama tanıyabildim dersem yalan olur.
S02E14
Tom Hanks’in 3. ve son konukluğu da berbat geçmiş oldu böylece. Tom Hanks’in bu 3 bölümlük süreçteki özeti: Yorucu ve antipatik.
S02E17
‘1-1+1+1-2’ formülünde klasik bir bölümdü. Klasikler her daim az buçuk satar elbette ve bu da sattı. Daphne Zuniga ve Jami Gertz olmak üzere 2 tanıdık konuk mevcuttu bölümde. Daphne Zuniga, o kocaman gözlükleriyle epey tatlıydı. Sezon bitmeden 1 bölüme daha konuk olacak olmasına sevindim.
S02E22 (Sezon Finali)
İyisiyle ve kötüsüyle bitti bir sezon daha. İlk sezonda Michael J. Fox’a Tina Yothers destek oluyordu en çok. Meredith Baxter ise en pasif kalan isimdi. Bu sezon ise tam tersi bir durum söz konusuydu. Meredith Baxter parlamaya başladı, Tina Yothers ise Michael Gross ile birlikte çok katkı veremeyen 2 isimden biri oldu.
S03E12
Geena Davis’e selam olsun ama değmez, vallaha da billaha da değmez.
Meredith Baxter’a iyi istirahat vermişler hamileliği dolayısıyla yalnız. Çok fazla kişi bu kadar anlayışlı olmaz bu sektörde. İlk 2 bölümde karnı pek belirgin değildi zaten. 2. bölüm ile 3. bölüm çekimi arasına sağlam bir ara da koymuşlar ki onun nedenini anlayamadım açıkçası. 4-12 arasındaki 9 bölümlük süreçte ikisinde minnacık olmaz üzere sadece 4 bölümde gözüktü Baxter. IMDB’ye göre 3 bölümde daha bu süreç devam etmiş gözüküyor.
S03E24 (Sezon Finali)
Bitti nihayet sezon. İlk 6 bölümde fena başlamadı dizi. 7. bölüm kötüydü. 8 ve 9, fena değildi. 10, kötüydü. 11, fena değildi. Geena Davis’in konukluğunda geçen 12 ve 13, keyifli geçti ve sezonun en akılda kalan bölümleri oldular. 14 ve 24 aralığındaki 11 bölümlük süreçte ise resmen dibe çakıldı dizi. Bu süreçte sundukları hiçbir bölümü beğenmedim.
S04E01
*Yenge hanım (Tracy Pollan) teşrif etti bu bölüm. Fena da bir giriş yapmadı. Renk katacaktır illaki.
*Mallory’nin saçları berbat olmuş.
S04E24 (Sezon Finali)
Bitti bir sezon daha. 1, 2, 8, 9, 21 ve 23, sezonun az buçuk eğlendirebilen istisnai bölümleri oldular. Her sezon biraz daha aşağıya düşüyor dizi.
S05E21
O kötü kalabalığın içerisinde ve o fırsatsızlıkta nasıl da kendini belli etti hemen. (Christina Applegate) (Bu bölümün yayını ile Married with Children’ın ilk bölümünün yayını arasında sadece 40 günlük bir zaman dilimi varmış.)
S05E29-30 (Sezon Finali)
4. sezondan artık 2 bölümle sezonu kapatmışlar. Hiç de gerek yokmuş bence.
Bu tarz dizilere sevimli küçük çocuklar artı katkı sağlar her daim. Andy’nin varlığı da az biraz renk katmış bu sezona. Özellikle Alex ile olan sahneleri gülümsetti büyük oranda. Buna rağmen her sezon biraz daha aşağıya düşmeye devam ediyor dizi ne yazık ki.
Sezonun ilk bölümünde iyi bir başlangıç yaptı dizi. 2. bölüm, idare ederdi. 7 de keza aynı şekilde. 10 ve 22, kötünün iyisiydi. Alex’in bankadaki patronu Rebecca’nın konukluğunda geçen bölümlerde (5, 17 ve 18) Alex-Rebecca sahneleri epey keyifli geçti genel olarak baktığımda. Geri kalan bölümler ise çöptü.
S06E04
4. ve 6. dakikalar arasında kalan 2 dakikalık süreçte Alex’in Andy’yi savuşturmaya çalıştığı her an kafasının arkasına, gerile gerile Lauren’in adına cevap verdiği her an ise ağzının ortasına vurasım geldi.
S06E14-15
Şu ana kadar yaptıkları kolaj bölümler arasında en iyisi buydu galiba. Final bölümü olarak da değerlendirilebilirmiş hatta.
Michael J. Fox‘un o yüksek enerjisi ve star ışığıyla ona partner yapılan kadın oyuncuyu gölgesine hapsetmek gibi bir huyu mevcut ne yazık ki. Yenge hanımdan sonra Courteney Cox da tattı bu sıkıntıyı bu sezon diyebilirim. Varlığının çok da bir anlamı olamadı kısacası. Bu kategoride ezilmeyen/parlayabilen tek kişi olan S02E01 konuğu Talia Balsam ile yola daha uzun devam edilmiş olsaydı keşke demeden geçemiyorum her aklıma geldiğinde.
S06E16
Ta 2. sezondan artık bölüm mü kalmış cidden ellerinde? Pek güzel bir bölüm değildi ama Jennifer’ın o özlediğim küçük halini yeniden görmek hoş oldu en azından.
S06E18
Saçma sapan bir bölümdü aslında ama epey de eğlendirdi.
S07E20
Bir insan evladının durduk yere şu tipsizi Lauren’e tercih etme sebebi ne olabilir diye düşünüyorum ve mantıklı bir cevap gelmiyor aklıma. Zevksizlikle açıklanamaz keza bu durum. Zeka ile ilgili bir sıkıntısı da yok bildiğimiz üzere bizim oğlanın. Gözü bilmem kaç derece bozuk da değil. Hatunların karakterleriyle ilgili bir durum da söz konusu değil. Keza o konuda da Lauren bilmem kaç kat ağır basar. Cık, mantığım almıyor. Bu noktada sıkıntı bizim oğlanda olamaz. Kusura bakma ama senarist ve kast sorumlusu amcalarım/dedelerim; sıkıntı sade ve sadece sizde!
S07E26 (FİNAL)
Bitti nihayet. Bu son sezon epey yordu beni. Başta Mallory ve Alex olmak üzere ekibi özlerim elbette ama diziyi özlemeyeceğim.