Haziran’da TV Ekranı
224 yorum ozgun14 01 Haziran 2015 08:44
Ayın TV ekranı yazı dizisinin Haziran ayağındayız. Şimdiden kendinizi hazırlayın, oldukça yoğun bir aydayız.
İşte Haziran dizileri:
YENİ GELENLER
Daha önce şu yazımızda da ele alınmıştı.
Uzaylılar insanlığın en zayıf noktalarından birini, çocukları kullanarak dünyayı işgal eder ve olaylar gelişir.
Popüler bir eşleştirme reality yarışmasında yarışmacılardan sorumlu personel olarak çalışan kahramanımız programın yapımcısını memnun edebilmek için işe gereğinden biraz fazla dahil olur ve olaylar gelişir.
Genç bir kadın, yakın zamanda ölmüş insanların zihnine girerek cinayetleri çözmesi için gizli bir hükümet ajanı olarak işe alınır ve olaylar gelişir.
8 yabancı arasında, trajik bir ölüm sonrası duygusal ve zihinsel bir bağ oluşur. Daha kendileri bile bunun ne anlama geldiğini çözememişken gizli bir örgüt tarafından birer birer avlanmaya başlarlar ve olaylar gelişir.
Jill, New York Yukarı Doğu Yakası’nın paralı hanımları için bir ikon haline gelmiştir. Onlara hayatlarında yol gösterici olmak zorunda kalır ve olaylar gelişir.
Niye hep kadınlar doğuruyor diye soranlardansanız bu dizi size göre. Hormon değişimleriyle, stresleriyle, koca bir karınla erkekler nasıl başa çıkarmış gösterecek. Evin erkeği Ed hamile kalır ve olaylar gelişir.
https://www.youtube.com/watch?v=7J7-AsM-esY
İngiltere’nin en azılı suçlularını yakalamak için UNIT adlı yeni bir ekip kurulur ve olaylar gelişir.
Stewart cinsel bir skandal sonrası terk etmek zorunda kaldığı kasabasına geri döner ve en yakın arkadaşının ölümünün perde arkasını araştırmaya başlar.
6 kişi kendilerini terk edilmiş bir uzay gemisinde bulurlar. Kim oldukları ya da oraya nasıl geldikleri konusunda hiçbir fikirleri yoktur. Bulundukları uzay gemisi kimin tarafında olduklarını bile bilmedikleri bir savaşın ortasındadır. Doğal olarak olaylar gelişir.
Äkta Människor dizisinin Amerikan uyarlaması.
İnsana birebir benzeyen robotlar insanlığın hizmetine sunulur. Zamanla bir kısmı özgür irade edinip insanlığın emrinde çalışmaya karşı çıkar ve olaylar gelişir.
The Making of the Mob: New York
New York’ta 1905 yılında ortaya çıkan ve 50 yıl boyunca aktif olan bir organize suç çetesine ithafen hazırlanan bir mini dizi. Lucky Luciano çetesini kurar ve olaylar gelişir.
Liseyi beraber okuyup sonra yolları ayrılan bir arkadaş grubu kendilerini Charlestown, Massachusetts’te bir kuaför dükkanında beraber çalışırken bulurlar ve olaylar gelişir.
Cerrah bir doktora, ölüm ve sonrasını bilimsel açıdan incelemesi ve anlamlandırması için ölüm sonrasını merak eden bir zengin tarafından geniş bir bütçe ayrılır ve olaylar gelişir.
Daha önce şu yazımızda ele alınmıştı.
Yakın zaman önce kızını kaybetmiş bir doktor, yolda yürürken öldürülmeye çalışılan bir çocuğun hayatını kurtarır. Çocuğun hala öldürülecekler listesinde olduğunu öğrenince, ne pahasına olursa olsun o çocuğun hayatını korumaya karar verir ve olaylar gelişir.
https://www.youtube.com/watch?v=Op_CjPZqWjE
Astronotlara önemli görevlendirmeler verilmeye başlanınca onların eşleri de ön plana çıkmaya başlar. Sıradan birer asker eşiyken kendilerini kraliyetin ve sosyetenin önemli birer üyesi olarak bulurlar ve olaylar gelişir.
https://www.youtube.com/watch?v=Ikcp7G06Agc
Farklı özellikleriyle ön plana çıkmış üç arkadaş, ödül avcıları grubu kurup gezegenler arası yolculuklar yaparlar. Başlarına ödül konmuş suçluların peşinde ölümcül kovalamacalara girişirler ve olaylar gelişir.
Zamanının popüler futbolcularından Spencer Strasmore, jübilesi sonrası kendisi gibi eski futbolculara ve yeni nesillere akıl hocalığına soyunur ve olaylar gelişir.
Önemli pozisyonlardaki 3 kişi, farklı ülkelerdeki farklı jeopolitik krizleri araştırarak olası bir 3. Dünya Savaş’nı önlemeye çalışırlar ve olaylar gelişir.
https://www.youtube.com/watch?v=lB9DlCFzzUo
Daha önce şu yazımızda ele alınmıştı.
Gündüzleri siber güvenlik mühendisi olarak çalışan, geceleri ise hackerlık yapan Elliot, gizli bir hacker grubundan çok uluslu şirketleri çökertmek için iş teklifi alır ve olaylar gelişir.
https://www.youtube.com/watch?v=h9rafKNXNAg
Genç bir bilim adamı, vahşi hayvan saldırılarının ardındaki nedeni araştırmaya karar verir ve olaylar gelişir.
Lakewood kasabasında bir Youtube videosu hızla ortalığa yayılır. Bu video, aynı zamanda kasabanın karışık geçmişine de bir pencere açan bazı cinayetlerin tetikleyicisi olur ve olaylar gelişir.
GERİ DÖNENLER
https://www.youtube.com/watch?v=dZch_D2yPXM
https://www.youtube.com/watch?v=uOSsnufOcEM
https://www.youtube.com/watch?v=IyZzI7AkBpU
https://www.youtube.com/watch?v=00cnMCwFWeY
https://www.youtube.com/watch?v=njy0dFFlpAc
https://www.youtube.com/watch?v=s9gIzDprGkY
https://www.youtube.com/watch?v=Z45NsFCtHvo
https://www.youtube.com/watch?v=7AA1ZG4eS6o
https://www.youtube.com/watch?v=Cg1AtmPWWIk
https://www.youtube.com/watch?v=bz_m3S9fMJQ
(Sevenlerine müjde: Animasyon dizilerden Dragons: Race to the Edge (26 Haz.) ve Star Wars Rebels (20 Haz.) de bu ay dönenlerden. Dizi olmadıkları için listeye almamış olsam da heyecanla bekleyenler için bahsetmeden geçmeyeyim dedim.)
Not: Melissa and Joey ve Baby Dady 3 Haziran’da 4. sezonlarının, Rookie Blue ise 25 Haziran’da 5. sezonunun kalan bölümleriyle yeniden ekranlarda olacaklar.
yorumlar
PLL SONUNDA <33
Hannibal
The Fosters
OITNB
Rizzoli & Isles
geri dönen dizilerim. Keşke benim finalimden sonra gelselerdi ama hayırlısı artık.
Çıktığı an hiç bir diziye başlayamayacağım gibi görünüyor bu yoğunlukta. O sürede burada ki yorumlar doğrultusunda temmuzda ne izleyeceğime karar veririm.
Biraz hayvanlık yapıp yenilerin hepsine bakacağım sanırım ben Elemeye çalıştım ama hiçbirini eleyemedim. Hepsini merak ediyorum valla. Zaman bulabilirim umarım.
Eski dizilerimden de Orange Is the New Black, True Detective ve Hannibal dönüyormuş. Bu kadar yeninin yanında az geldiler gözüme.
Bu yaz dizi yönünden en yoğun yazım olacak muhtemelen. 2 sezondur sonbahar dönemini neredeyse boş geçirdikten sonra bu kadarını hakettim gerçi
teen wolf videosu hayran yapımı doctor who’nun tardisi vardı içinde
ben izleyeceklerimi saymak istemiyorum. sayılara dökülürse bunalıma girebilirim
Stitchers hk.
İtiraf ediyorum, tamamen güzel postere ve içindeki o seksi kostümlü hatuna tav olup izleme listeme almıştım. Diziyi yayınlayan kanalla daha önce bir tanışıklığım olmamıştı. Yine de az çok ne ile karşılaşacağımı tahmin ettiğimden, hoş vakit geçirmek amaçlı beklentim düşük bir şekilde karşısına oturdum.
Başroldeki hatun malum taş gibi, ama hiç sempatik değil. Yüzünden en ufak bir mimik hareketi alamadım, çok düz bir oyuncu gibi geldi. Onun ev arkadaşı da keza uyuzun önde gideni hiç ısınamadım. Tek tek sıralamayım en iyisi, hiç bir karaktere ısınamadım.
Konu da çok yavan geldi. Klişeler üst üste binmiş. Tahmin edilebilirlik çok fazla, bir sonraki sahnede ne ile karşılaşabileceğinizi bilmek insanı sıkabiliyor. Uzun lafın kısası buna harcıyacak vaktim yok, 2.bölüme bakmayacağım.
Derleme için ellerine sağlık @ozgun14.
@unfortr diziyi savunmuyorum, daha izlemedim ama ana karakterin zaten mimiksiz olması karakterin özelliği değil mi ? Gıdıklamalarda ana karakterin ruhsuz tepkisiz olması da anlatılıyordu sanki.
Bu gidişle Stitchers da elendi
özgün: Bilmiyorum ağır gelir mi ama başrol de ki iki adamı da çok seviyorum o yüzden sezon sonunu görürüm büyük bir ihtimal. Bir o var öyle istediğim bir de Fargo. Az bölümlü diye öne alıp izleyebilirim ikisini de.
Ama onun öncesinde listelediğim sıradan gidersem The 100 ve Orange Is The New Black var.
Geçen sezon çok istemiştim Orange Is The New Black’i fakat Vikings, Hannibal ve Da Vinci’yi alıp izlemiştim. Onu izleyene kadar sonbahar olmuştu seneye kalmıştı.
necdetcem: o zaman seversin. oyuncuları sevince gerisi kolay oluyor. oyuncuları da sevmiyordum ben.
Yenilerden:
– The whispers
– Sense8
– The making of the MOB
– Proof
– Complications
– Mr. Robot
– Zoo
Eskilerden:
– The Last Ship
– True Detective
– Under the Dome
– Falling Skies
Listemde bulunan eskiler:
– Pretty Little Liars
– Hannibal
– Murder in the First
– Orange is the New Black
– Suits
Yenilerden tereddut ettiklerim:
– Ballers
– Humans
– Scream
Sevipte izlemeyeceklerim:
– Dark Matters: Kanal SyFy olunca akibeti de belli oluyor haliyle. Bence bu isi biraksinlar. Gul gibi dizileri harciyorlar.
Not: Yenilerin tamami onaylara/reytinglere bagli.
Evet fena değil. 1.1-1.2’de falan tuttuğu sürece onay alır.
İlk başta bir giriştim sıralamaya ama yok yani, bitmeyecek bu ve çıkan yekün korkutuyor insanı. Aklımda yakalamak istediğim bazı eski dizilerim var; onların arasında önce kesin olanlar, ardından kalırsa diğerleri serpiştirilecek işte. Başladıllarıma yorum yaparım zaten.
@meorman Başarısını inkar etmiyorum ama Dizi Tanrısı biliyor ki etmiyorum.
@necdetcem7 Senin listede Stonemouth’u görünce gülümsedim valla.
@aytackara: Seslenecektim sana Frederickciğimiz gelmiş diye de vazgeçtim. Yalnız fragmanda epey iyi gözüktü gözüme bu dizide iyi iş çıkaracağa benziyor. Hey gidi hey bitse de bi özledim şimdi Witches of East End’i.
Kadrosundan dolayı The Whispers‘ı merakla bekliyordum ama ilk bölümü beni hiç sarmadı. Her koşulda devam ederim diyordum ama etmeyeceğim.
Bilim kurgu ağırlıklı bir haziran olmuş bu bayaa ben yenilerden The Whispers, Mr.Robot ve Scream’e bakarım.Zoo ve Proof da konu itibariyle ilgimi çekti ama zaten eskilerden Hannibal,True Dedective, Orange is the New Black,Under the Dome falan derken yine yogun bir ay olucak
Az önnce fark ettim, UnReal 1 Haziran’da başlıyormuş. Yani başlamış.
my mad fat diary de netleşsin ikisini beraber eklerim yukarı.
The Whispers‘ı sevdim. Türünün düzgün bir örneği. Aiden’ı ve aksanını özlemişim.
Eğer The Bachelor/The Bachelorette tarzı yarışmalara aşina değilsen makul bu senin yaptığın.
Benim diziyle ilgili gördüğüm güzel yorumların da etkisiyle bakasım var da reyting haberi canımı sıktı biraz.
Senin reyting yorumunu da duyunca bende sezonu bitirsin bir de onay alırsa bakarım bir dedim diziye. Ama kanalı kablolu. Onlarda çok fazla reyting önemli olmuyor diye biliyorum.
Bu sefer üşenmeyip buldum Deadline haberini. Değil ama tam olarak bu konu da sorun çıkarabiliyor. Ulusallarda tahmin şansımız oluyor; kablolularda haber kanalların dediğine inanmamazlık pek yapamıyorum ben.
(Aynı haber kanallarının reytingi TVLand için kötü dediği Younger da onay aldı, o ayrı.) Eğer 2. sezon onayı alırsa izleyeceğim ben de. Merak ediyorum çünkü bu tarzda bir diziyi.
Belli olmaz bekleyelim sezonu doğru diyorsun.
Stitchers‘ı hiç beğenmedim. Devam etmeyeceğim.
Scream
o ne öyle bdsm maskesi gibi. beğenmedim. orjinal maske güzeldi.
@aytackara: UnReal ilk bölüm izleyicisi 0.82 çıkmış wikisinde yazıyorda. Witches of East End ilk sezonunda 1,93 ortalama ikincisinde ise 1.12 ortalama tutturmuş ona rağmen iptal olmuş. Diğer bölümleri yükselir belki.
@necdetcem7 Beklemek en iyi seçenek kesinlikle.
Bu arada diyecektim unuttum, Stonemouth bu yazının yayına girmeden önce videosu eklenen son dizisi oldu. Ben posterde kız ön tarafta olduğundan onun hikayesi anlatılacak sanıyordum, güzel oldu bizimkinin ön planda olması. Bakalım nasıl çıkacak…
Valla bende kız sandım da bildiğin bizim oğlandan yürüyecekler diye düşünüyorum fragmandan anladığım kadarıyla. Ama kızda fena değil ya. Ben Broadchurch vari bir şey bekliyorum o yüzden umutluyum. Öyle bir şey olursa hayır demem seviyorum o türü.
Sense8 1 x 01 üzerine:
Alışık olmadığımız türden bir dizi. 8 farklı kişiyi ele aldığı için ve konusunu da hemen ortalığa sermediği için ilk bölüm pek de değerlendirmeye giremez. Ne bileyim sonunda güzel bir şeyler çıkacağa benziyor. İzlemeye devam. İlk bölümden karar verilmez dizinin iyimi kötümü olduğuna şu anlık.
Freema Agyeman ve Naveen Andrews’i izlemek güzeldi. Bizim Sayid yıllar geçse de hiç değişmemiş valla.
Aynen her Netflix dizisinde aynı şeyler. Sızdı mı bilmem ne…
Ben de 4. bölümdeyim şu anda. Hangi karakterim favorim daha çözemedim. Ama sevmediğim karakter yok henüz. Alman adamın yanındaki sıska hariç.
Abi herkes netflix kanalının politikasını bilmesine imkan yok ki.Belki adam ilk kez bir netflix dizisi izliyordur.Bence eleştireceğimiz yere aydınlatalım.Gerçi bizim millet biraz hazırcı ama olsun.Ben de mesela çok sonradan öğrendim
Ayrıca @burakturan evet ben de bu kim ne demiş ayol kısmını bilmiyordum,öğrendikten sonra hep burdan takip ediyorum yorumları,en azından bilgi birikimi olan insanalar yorum yapsın,onları okuyalım
Stitchers hakkında: Sıfır beklentiyle izlemeye başlamama rağmen beğenmedim. Karakterlerle de bağ kuramadım. Devam etmeyeceğim.
Beals hayranı olmamdan ötürü, gelebilecek bütün olumsuz yorumlara göğüs gerip diziyi izleyeceğim. Konuda tam benlik zaten, reankarnasyon hep ilgimi çekmiştir.
@burakturan: Bu arada diziyi izlemeye başlamadım ama sanki yorumunda ispiyon kokusu var.
@buranturan: Ya tamam beğenmedin anladık da yine de izlemek isteyen olabilir belki, niye ispiyon veriyorsun yahu?
Konu ve fragmandaki olaylar olduğu için İspiyon olduğunu düşünmemiştim özür dilerim hemen düzeltiyorum.
1) Bu dizi esasında Iain Banks’in aynı isimli 2012 basım kitabından uyarlamaymış; dizinin kendi Wikipedia sayfası yok, arattığında romanın sayfasına gidiyorsun. Onun içinde bahsediyor.
2) Uyarlama olmasının da katkısıyla 2 bölümlük bir diziymiş aslında. 58 dakikalık ilk bölümüne de epey bir şey sığdı. Haftaya final var.
3) Bölümü 11’inden önce nette görünce erken düştü sanmıştım, meğerse BBC Scotland 8’inde yayınlamış diziyi. Bizim bildiğimiz haliyle BBC 2’nin yayını 11 Haziran.
4) Yazıdaki posterdeki kızın Charlotte Spencer olduğunu anlamayıp da dizinin ilk sahnesinden sonra jetonu düşen kendimi kutluyorum.
5) Christian Cooke da beni “Amerikan dizilerinde aksanını bırakıp oynayan, kendi ülkesinin dizisinde aksanıyla oynadığı için beni dumura uğratan İngiliz oyuncular” kervanına dahil oldu. Witches of East End’te ondan çıkan sesle burada çıkanın alakası yok.
Ben İngiliz olduğun bilmiyordum gerçi, dizideki aksanı da Sam Heughan‘ınkine çok benzetince İskoç sandım. Dizinin hikayesi de İskoçya’da geçiyor bu arada. Ama Christian’ın Wiki’sine göre Leeds’liymiş; yani Birleşik Krallık’ın İngiltere bölgesinden. Anladığım kadarıyla kendi aksanına ek olarak biraz İskoç aksanı numarası da yapmış.
6) İngiliz dizisi olduğunu belli eden bir dizi. Kitap uyarlaması olduğundan bir sadık kalma havası da seziliyor. Yazar ya da diziyi yapanlar ilk yarıya epey bir şey sığdırmışlar, 58 dakika sürmesine şaşmamalı zaten. Devamında ne olacağını merak ediyorum.
İlk bölüm itibarıyla beğendim. Beklentiyi çok yükseltmeyin tabii her ihtimale karşılık.
7)
* Dizide bütün bir bölüm boyunca olanlardan ortaya çıkması en hoşuma giden gerçek buydu.
* Iyk. Bir siz eksiktiniz.
8)
* Niyeyse bu görüntü hoşuma gitti, bunu da koyacağım. Güya da kahvaltıdan sonra başladıydm izlemeye.
* Bu yazı tipini kullanan kişi çok mu aramış acaba? Yeni başladığım dizilerin jenerğini keisn izleyen biriyim, sırf bu yüzden hızlı hılzı geçiverdim jeneriği.
* Bu arkadaşı ve aksanını izleyebileceğim başka bir şeye daha istiyorum. Tercihen 2 bölümden daha uzun süren ve normal olan bir diziye tabii.
@aytackara: Sonuç alarak beklediğini buldun mu? Beğendin mi?
@dkamoy Finaline göre değişebilir ama ilk bölüm itibarıyla evet. 7 numarayı dışarı vuramayacağımdan anlaşılmadı tabii böyle. Beklentiyi çok yükseltme tabii her ihtimale karşılık. Bunu 7’nin girşine de yazayım.
Diğer bölümleri nasıl olur bilemem ama Proof, pilot bölümü ile pek tatmin etmedi. Konu ilgi çekici ama karakterler o kadar da ilgi çekici değil. Birkaç bölüm daha izlemekte yarar var tabi. İlk bölümden asmayalım.
Birbirleriyle alakası yok ama Monday Mornings’i buna tercih ederim.
Tabi TNT’yi biraz tanıyorsak, düşük reyting yaptığı takdirde diziyi ilk sezonun sonunda harcayacaklardır.
Humans 1×01 üzerine:
Orijinalini izlememiş birisi olarak karşılaştırma yapamam ama tekil bakarsak konusu ilgisini çekenler için denenesi bir dizi olmuş bence. Colin Morgan’ı izlemiş olmaktan da hoşuma gitti. Merlin’deki kadar düz bir İngilizce ile oynamamış ama aksanını da tam kullanmamış sanki. Ayrıca karakterinin robot olmadığına sevindim.
Sonuna biraz şaşırdığımı da ekleyeyimi daha doğrusu hızlı bir adım gibi geldi. Orijinalinde de böyle mi bilmiyorum tabii; gerçi iki türlü de itiraz etmeyeceğim.
Proof hakkında: Düşük beklentiyle oturdum, beklediğimden iyi çıktı. Karakterlerin biraz daha geliştirilmesi gerekiyor yalnız. Yazın izlemeyi seveceğim türde bir dizi, devam edeceğim.
@aytackara: Stonemouth iki bölüm deyince hevesim kursağımda kaldı ister istemez. En iyisi ben bunu ikinci bölümünden sonra izleyeyim art arda.
@necdetcem İkinci bölüm de arayan bulur stilinde. BBCScotland 15 Haziran’da yayınlamış TV’de. Hatta 59:06. Ben sanıyorum yine haftasonu izleyeceğim, bugün aklıma geldi de gözüm yemedi.
İkinci bölümde her şey bitince ne oluyoruz olmandan iyidir bence.
@aytackara: O konuda haklısın. Dur daha yeni izlemeye başladık modundayken olması kötü olurdu.
Astronaut Wives Club
Beklediğim gibi değildi ama yine de bir ışık görüyorum. Biraz daha izlemeye devam edeceğim sanırım.
Beğendim finalini, gözüme takılan şeyler olsa da olmuş. Katili çok polisiye izlemekten mi, yoksa bana göre belli ettiklerinden dolayı mı ne, tahmin edebildim. Zaten ilk bölüm sonunda kafamda ikiye indirmiştim bile. Bölümlerin 57-58 dakika değil de 50’şeri de kurtaracağını düşünüyorum, bazen biraz uzattılar ama kitap uyarlaması olduğundan ve kitabı bilmediğimden itiraz edecek değilim.
İskoç milletiyle ara ara görüşmek güzel oluyor.
* Tanrı aşkına bazı noktalarda eğlendim de Ellie’nin erkek kardeşleri niye sürekli Stewart’ı kovalayıp durdular ya? Bir ara bizim dizileri izliyormuşum hissine bile kapıldım o kovalamacalarda.
* Bölüm sonunda mutlu son olacağını zaten düşünsem bile tren sahneleri sırasında bir beklenti yine de oluştu hani. Güzel çift olmuşlar Ellie ve Stewart. Bu iki oyuncuyu izlemesi zevkli oluyor.
* Gözüme takılan tek bir şey oldu, o da bu Stewart sadece aradan çıkartmak için neden “Seni Ryan ile öpüşürken gördüm, ondan sonra kafayı buldum ve o kızla yattım.” demedi? Diyeydi iyiydi.
Kitabın yazarı meğerse 2013’te ölmüş, kitap uyarlaması olduğunu öğrendiğimde adamla ilgilenmemiştim hiç.
defiance ve dominion leşleri üzerine (ki defiance’a yine de oyuncu ve makyajlar için hala devam ediyorum) iki düşük beklenti, şimdilik memnuniyetle sonuçlandı:
Dark Matter: Evet, düşük beklenti ile oturdum karşısına ve “uzay dizisi istiyorum” derken beklediğim türde bişi geldi önüme. 2 bölüm izleyip memnun kalktım karşısından. Türü seven, aç olan sever bence.
Kill Joys: Bunun karşısına düşükten de düşük beklenti ile oturdum. Oyuncular beklediğim kadar abartmadılar, iyi oldu. Bu da “e iyi yahu, bu da izlenir” dedirtti ilk bölümüyle. Bi de keşke imdb’sine bakmasaydım da oyuncu ispiyonu yemeseydim ne güzel olacaktı.
Beklentiyi düşürdüğümden midir bilmiyorum ama fena bulmadım diziyi, çok sıkmadı beni. İkinci bölümüne de bir bakarım. Kadın tayfayı sevdim valla.
Yvonne <3<3<3<3
Bir de bunlar bir bölümde uzaya yollayıp döndürdüler adamı. Ben hepsi gidecek bunlar öyle takılacak sanıyordum, yanılmışım.
True Detective korkuyla karışık heyecanla bekliyorum.. Rust olmadan nasıl olacak bilmiyorum. Umarım hikayesi güzel olur..
True Detective’in ne kadar harika olacağından hiç kuşkum yok ama keşke bu sezon yaza kalmasaydı yazın pek izleyemem. Zaten tonu karanlıktı bu sezon daha da karanlık bir dizi izleyeceğimiz kesin. Bu dizinin hakını ancak sonbaharda verilebilir.
Ballers 1×01 üzerine:
* Ballers jeneriğindeki şarkı da benim kulağımı tırmaladı. Belki de True Detective’in etkisidir. Alışmaıyor gibi olursam geçerim gerçi, çok dert değil.
* Konu olarak ağırlık onda değil ama Amerikan futboluna ufaktan da olsa bir ilgi gerekiyor diye düşünüyorum. Adamların ne dediğini anlamak için mesela. Necessary Roughness izleyen varsa ne demek istediğimi anlamıştır.
* Dizi bana biraz ‘hızlı’ da geldi. The Newsroom hızında değil tabii karşılıklı hızlı konuşmalar, hızlı gelişen olaylar falan filan. 1-2 kere geri sardım, 1-2 kere de diyaloğu anlamak için durdurup devam ettirdim ben.
* Bir de Spencer dışındaki karakterleri biraz dah açarlarsa daha çok sevineceğim.
Biraz daha bakacağım sanıyorum, bunun sezonu da 8 bölümmüş. Bölümler de 30 dakika zaten.