Idris Elba‘dan bir komedi dizisi geldi: In the Long Run.

Elba’nın yaratıcısı olduğu ve aynı zamanda başrolünde yer aldığı dizinin ilk sezonu 6 bölümden oluşuyor. Sezonu 29 Mart 2018 tarihinde açıp 26 Nisan 2018 tarihinde kapayan diziyi Sky 1 kanalı yayınladı. Dizinin bölüm süreleri 20-22 dakika arasında değişiyor. İkinci sezonu olup olmayacağı ile ilgili henüz bir bilgi yok.

Elba’nın kendi çocukluğundan esinlenerek kaleme aldığı hikaye, 1980’li yıllarda Londra şehrinde geçiyor. Yazar masasında Elba’ya Grace Ofori-AttahClaire DownesIan Jarvis ve Stuart Lane eşlik ediyor. Yönetmenlik koltuğunda ise Declan Lowney ve Cecile Emeke oturuyor. Yapımcı kadrosunda ise Elba, Emeke ve Lowney dışında Gina Carter ve Charlie Hanson gibi isimler var.

Hikaye, ülkeleri Sierra Leone’den ayrıldıktan sonra İngiltere’ye yerleşen Easmon ailesini merkezine alıyor. Ailenin hayatı Elba’nın canlandırdığı Walter karakterinin erkek kardeşinin İngiltere’ye gelmesi ile hareket kazanıyor. Uçarı bir yapısı olan Valentine, Easmonların evine tatlı bir kaos getiriyor.

Seksenli yıllarda Londra’da siyahi bir fert olmak, insanların bakış açısı, kültür farklılıkları, ekonomik durum gibi konulara bolca değinen dizi aile olmak, komşuluk ilişkileri vb. kavramları da ön plana çıkarıyor. Elbette bu tür konulara satır aralarında ve eğlenceli bir üslupla değiniyor.

Bölümleri geleneksel Afrika müzikleri eşliğinde Walter’ın Sierra Leone’de yaşayan annesinden gelen mektupları okuması ile açıyor, Walter’ın annesine yazdığı yanıt mektupları ile kapatıyoruz.

Arkadakiler (Soldan Sağa): Agnes – Valentine – Walter – Bagpipes – Kirsty Öndekiler (Soldan Sağa): Kobna – Dean

Walter (Idris Elba):

Ülkesindeki siyasi sıkıntılar nedeniyle 13 yıl önce karısını da yanına alarak ülkesini terk etmiş ve daha iyi bir yaşam uğruna İngiltere’ye yerleşmiş. Yerel bir fabrikada çalışarak ailesinin geçimini sağlıyor. Eğitimli, samimi, ilgili, babacan bir yapısı var.

Elba’yı Luther, Guerrilla ve The Wire gibi diziler dışında birçok popüler sinema filminden de yakinen tanıyoruz.

Agnes (Madeline Appiah):

Walter’ın eşi. Samimi, ilgili, yardımsever, doğrucu, lafını esirgemeyen, disiplin ve sorumluluk bilinci olan bir kadın. Ailenin reisi unvanını Walter’a oranla bir tık daha fazla hak ettiğini söylemek mümkün.

Aktrisi Partners in Crime isimli mini diziden anımsayabilirsiniz.

Bagpipes (Bill Bailey):

Walter ile fabrikada beraber çalışıyor. Aynı zamanda komşusu ve en yakın arkadaşı. Walter’ın oğlu Kobna ile aynı yaşta bir oğlu ve 2 yaşlarında siyahi bir kızı var. İçmeyi seven, hafiften tırsak, eğlenceli bir tip.

Aktörü Black Books isimli komedi dizisinden hatırlayabilirsiniz.

Kirsty (Kellie Shirley):

Bagpipes’ın karısı. Aralarında hafiften bir soğukluk olsa da eşini çok seven, biraz uçuk kaçık, sıcakkanlı, eğlenceli bir kadın.

Aktrisi günlük drama dizisi EastEnders‘tan hatırlamak mümkün.

Valentine (Jimmy Akingbola):

Walter’ın memleketten yeni gelen kardeşi. Otuzlu yaşlarının ortalarına gelmiş olmasına rağmen hala olgunlaşamamış, kafasına estiğini yapan, uçarı, insanlarla kolayca iletişim kurabilen, sıcakkanlı, çapkın, eğlenceli bir adam. Sabit saatleri olan sabit bir işte çalışmak onun hayat felsefesine ters. DJlik ve futbolculuk gibi sevdiği işleri yaparak para kazanmak istiyor.

Karaktere Arrow ve Living the Dream dizilerinden anımsanabilecek Jimmy Akingbola hayat veriyor.

Kobna (Sammy Kamara): 

Walter ve Agnes çiftinin oğlu. Genel olarak oldukça uslu bir çocuk. Ama amcasının evlerine taşınmasının ardından kötü etkilenip ebeveynlerini kızdırabilecek hareketler sergilerken görebiliyoruz onu ara ara. Amcasından kazandığı pozitif şeyler de oluyor elbette müziğe olan yeni keşfettiği tutkusu gibi.

Dean (Mattie Boys):

Bagpipes ve Kirsty’nin oğlu. Kobna’nın en yakın arkadaşı. Pek zeki bir çocuk olduğunu söylemek mümkün değil.

Walter’ın mektup okumaları sırasında sesini duyduğumuz annesini Ellen Thomas seslendiriyor. Bir de her bölümde en az bir defa şarkı söylerken sesini duyduğumuz ve güzel sesiyle kulaklarımızın pasını silen komşu çocuğu rolünde Deno Driz bulunuyor kadroda.

Samimi, doğal bir hikayesi ve karakterleri olan, içtenliği ile öne çıkan bir dizi olmuş In the Long Run. Sevilesi karakterleri ve fena sayılmayacak bölüm hikayeleri mevcut. Muhteşem bir komedi olduğunu söyleyemem ama severek izlediğim bir dizi oldu. İyi ki yapılmış böyle bir dizi ve inşallah 2. sezonunu izlemek de nasip olur.