“Mart Yenilerini Bitiriyoruz” Posketi
30 yorum dkamoy 03 Nisan 2012 22:19
22dakika 22dakika podcast bent haber missing one night podcast posket the syndicate touch white heat
– Yine repliğini unuttun havalara bakıyorsun değil mi Didem?
– Ama, ama…
Mart ayında başlayan yeni dizilerden 6 tanesini daha anlatarak, bu ayki yeni diziler posketlerimizi sonlandırıyoruz. Bu kez 6 diziyi anlattığımız, yaklaşık 24 dakika süren bölümümüzü şuradan izleyebilir, bahsi geçen dizilerin listesini de yazının devamında bulabilirsiniz.
* Missing
* White Heat
* Bent
* One Night
* Touch
* The Syndicate
yorumlar
* O elimizdeki Missing tutsaydı güzel olurdu. Sevecektim ve izleyecektim ben onu, hatta büyük ihtimalle üzerine yazı bile yazacaktım. Tabi yalan oldu, yazık oldu… (Onay alırsa bu dediklerimi yapacağım bu arada – tabi başkası da yapmazsa)
* O White Heat kadrosu nedir biri bana açıklar mı? Tanrı’nın bana hediyesi olsa gerek. Hangi birine şaşırsam bilemedim. Ama tabii ki altyazısı yok diğer BBC dizileri gibi, o duruma ultra bozuldum yine. (Şu BBC dizilerinin çektiğini de kimse çekmemiştir bu çevirmenler dünyasında. Belki USA Network dizileri olabilir. Ben bunu listeye koyayım, durumunu takip edeyim. İlk sezon bitsin, devamı da gelirse uygun bir zaman dönerim)
* Yanarım da yanarım şu sınav dönemi yüzünden Touch‘a vakit ayıramayışıma yanarım. Ben pilotu izledim, adamlar 3. bölümü çıkardılar. Neyse, az kaldı az…
* Şu Matthew Lewis gözümün önünde büyüdü kocaman bir adam oldu ya gördükçe “Yıllar ne çabuk geçiyor” moduna sokan insanlar listesi yapsam rahahlıkla ilk 3’e girer.
Stüdyo mu kamera mı ışık düzeni mi ne değişti, değişti mi anlamadım ama bu seferki kayıt gözüme farklı geldi benim. Kötü diye demiyorum ama sanki 2 gün önceki posket ayrı dünyada bu ayrı dünyada çekilmiş gibi
İçimde kalmasın, The Killing özlemim bitti an itibariyle de True Blood özlemim başladı posket desteğiyle. Hadi bakalım…İkinize de teşekkürler. Merakla beklediğim Nisan dizileriyle umarım görüşürüz
@aytackara : “2 gün önceki posket ayrı dünyada bu ayrı dünyada çekilmiş gibi” demişsin ya… Animeler Temmuz’da, üstteki ise geçen hafta çekildi malum. Bir de 3 kişilik olan çekim, kadraja sığmadığımız için daha uzaktan yapılmış tabii.
Öbür podcastlerden sonra bayağı bir kısa geldi bana bu.
Missing‘in ilk bölümünü seyredip beğenmiştim. Ama reytingleri düşüşte olduğu için kenarda tutuyorum diğer bölümleri. Sonu bağlanmayacak bir diziye ben bağlanmayayım.
Onun haricinde, White Heat çok leziz duruyor. Bölümlerinin hepsi gösterildikten sonra el atacağım. Son zamanlarda haftada 1 dizi çekemiyorum nedense.
Touch‘ın ilk bölümünü seyredip iptal etmiştim. Ama kadro nedeniyle, olumlu yorumlar okuduğum anda geri dönebilirim. Listedeki diğer dizilere bulaşacağımı sanmıyorum, belki The Syndicate olabilir.
Asıl Nisan yenileri podcastini bekliyorum ben. Bu ay içinde çıkacak dizilerin neredeyse hepsi ilgimi çekiyor.
…ve tabii ki emeğinize sağlık.
white heat‘in iki bölümünü izlemiştim ama beni pek sarmamıştı.şu sam claflin e bir türlü ısınamıyorum. yine de bir ara bitirmeyi planlıyorum.
one night‘ın da daha iki bölümünü izleyebildim. 1. bölümü beğenmiştim fakat ikincisi biraz sıkıcıydı açıkçası. kalan iki bölümü de bugün yarın izlerim.
the syndicate içlerinden en beğendiğim oldu.oyuncu kadrosu iyi, hikaye de güzel, işleyiş de. tabi bu yorum ilk bölüm üzerinden. böyle devam etmesini umuyorum.
Missing:Bu sezon başlayan Amerikan dizilerinin hemen hemen hepsinin en az bir bölümünü de olsa izlemişimdir ama bence sezonun en büyük fiyaskosu bu dizidir. İlk bölümde bir aksiyon bir hareket bir heyecan, sonuç? Sadece önüne gelen herkesi pataklayan (patakladığını sanan) bir anne karakteri. Bir ara hızını alamayıp sağda solda duran heykellere uçan tekme falan atacak sandım. Neyse ki o kadar uçmamışlar Bir gün Sean Bean’i bir yerde görecek olsam ( olmaz ya ) Game Of Thrones hakkında soru sormak yerine hangi akla hizmet şu dizide oynamayı kabul ettiğini sorardım herhalde. Biraz fazla mı yerden yere vurdum diziyi? Yok, hak etti White Heat ve One Night:İyi bir İngiliz dizisi takipçisi değilim ama bu iki dizi ilgimi geçti. İlk fırsatta izleyeceğim.Touch:Henüz sadece ilk bölümü izleyebildim. Bu bölüme göre yorum yapacak olursam diziyi çok beğendim ve devam ederim. İlerleyen bölümlerde umarım hayal kırıklığına uğratmaz beni.Bent:Ben diziyi beğendim. Kafa dağıtmak için izlenebilecek çerezlik komedilerden biri. Sonuçta vaat ettiği 30 dakikalık bir romantik – komedi ve bence vaat ettiğinin altında ezilmemiş. Gerçi içinde Amanda Peet olsun “İzleyicinin Suçu Ne?” dizisini bile izlerim
A.Ç.Y.: ne düşünüyorsun Didem.
D.K.: şu Tim Kring’e çakacağım lafları düşünüyorum.
A.Ç.Y.: ya sorma, şu şişeyi kafasına geçiresim var.
D.K.:dur kızım holigan mısın nesin?., şiddete gerek yok,
A.Ç.Y.: tv’de dexter da yok, şiddet ihtiyacımı gidermem lazım ama.
D.K.: tamam tamam,buradan şimdi kara propaganda yapıp izleyicileri güzelce yanlış yönlendiririz.
A.Ç.Y.: evetttt, hep yaptığımız gibi.
D.K.: bu propagandadan etkilenen birileri gidip Tim Kring’i döver güzel güzel.
A.Ç.Y.:harika fikir, bu 22dakikacılar çok saf,kolayca etkileniyor hahahaha
D.K.: hahahaha, neyse şu şişedekini içelim,güzelleşelim
A.Ç.K.: alkol değil o Didem
D.K.: yapma………
şeklinde devam eder 2 kötü insan.
kafayı Tim Kring ile bozan ikili, rahat bırakın adamı
Anlaşılmıyor sanırım ama o şişe halis muhlis True Blood şişesi bu arada.
@dkamoy: aslında anlaşılıyor da iyice şeyini çıkarmayayım dedim, hikaye başka yerlere gidecekti (aylin ç. yalçınkaya’nın yeni kurbanından taze taze, vampir didem kamoy’a getirilen kan, doğum günü hediyesi ), vazgeçtim
@dkamoy : peki, hangi grup kan var şişede
didem, artık kabul edelim. abidin77’yi aramıza almaktan başka çaremiz yok. ya planlarımıza onu da dahil edeceğiz ya da kendisini ortadan kaldırmamız gerekecek. zira aklımızda ne var ne yok okumuş. dolayısıyla kendi saflarımıza çekmemiz onun için de bizim için de daha hayırlı olur. bunun şerefine açarız o şişeyi. @abidin77; 0 pozitif, blood originated drink kendisi, var mısın?
aa, @Reborn641, size de cevap vermişim arada! 0 pozitif yazıyor üzerinde.
benim gibi otoriteye karşı olan biri kimsenin yanında olmaz @shane hanım :), 0 pozitif mi?, benim tercihim A Rh (-), yani bulunması o kadar kolay değil,aynen benim gibi, kolay kolay beni bulup ortadan kaldıramazsınız @shane ve @dkamoy hanım
Öncelikle elinize, emeğiniz sağlık. Her zamanki gibi çok keyfliydi. Yalnız ben yazıda 24 dakika olduğunu okumamıştım, dkamoy “inanmazsınız ama bitti” diyince kalakaldım
Bu seferki dizilere biraz yabancıydım. Bir tek Bent‘in ilk bölümünü izledim, onda da tamamen size katılıyorum. NBC’nin harcadığı romantik komedileri (Friends with Benefits, Love Bites,…) genelde ben bayıla bayıla izlerdim ama bu sefer bence de olmamış.
Missing onay alırsa bakacağım, Touch’ı da siz anlatırken “izlesem mi ki?” oldum bi an ama birkaç saniye içinde hemen silkinip tekrar vazgeçtim. Bu sene FOX’a kızgınım ben, Touch’ın da reytinglerinin yerlerde sürünmesini istiyorum. (seveni darılmasın). Diğer BBC dizileri de, her zamanki gibi ilgimi çekemedi Neyse, bu kadar kısa poskete yine uzun yorum oldu benimki, burada bitireyim.
Yeni bölümler için beklemedeyiz.
Touch’a dokunma @rpdi (bu cümle biraz anlamsız oldu ama neyse),
açıkçası izlenme oranları çok berbat olmadığı sürece Kiefer Sutherland’in oynadığı bir diziyi Fox’un kolay kolay iptal edebileceğini sanmıyorum, ayrıca Fox ile Sutherland’in aralarının gayet iyi olduğunu da biliyorum, o kadar sezon bir televizyon efsanesi olan 24ü çektiler, bence devam diyecekler. zaten desinler, Maria Bello gelecek daha.
@rpdi : Touch‘ın 2. bölümünü beğenmedim, 3. bölüm daha iyiydi. Ama öyle ahım şahım bir durum yok. Olacağını da sanmıyorum. Sürekli bir “6 degrees of separation” mevzuu (bunun en kısa açıklaması şurada ve şurada) var ki zorlama olduğunu düşünüyorum.
Bu arada, Missing‘in 2. bölümünü izledikten sonra, beni çok baydığına karar verip, ipini çektim.
Biraz alakasız ama dkamoy‘un bahsettiği “6 degrees of separation” durumuyla ilgili J.J. Abrams’ın yapım yönetmenliğini yaptığı Six Degrees diye bir dizi vardı zamanında. Merak edenler ona da bir göz atabilir.
@hsparks: Six Degrees, bence iptal olmasa hiç de fena dizi değildi ama şans vermediler.
@dkamoy: Ben de çok sevedim. Zaten bir o bir de Melrose Place’in 2009’u içimde uktedir.
white heat ne harika bir dizi olmuş, bayıldım ilk bölümüne. Yine tipik ingiliz dizilerinde ki gibi hiç aşırıya kaçmadan neredeyse her duyguyu yedirmişler bir bölümün içine, çok keyifle izledim… tavsiye için valla çok içten teşekkür ederim dkamoy
@havintk : Di mi? Ben de çok sevdim. Afiyet olsun, çok sevindim denemene, sevmene. Ama ben 3. bölümden sonrasını henüz izlemedim çünkü bizim beyle baştan izlemeye söz verdim. Hafif bir “çatlıyorum meraktan” durumu sözkonusu.
White Heat‘i yeni bitirdim (üstelik baştan alarak). Sanırım son zamanlarda izlediğim en iyi mini diziydi. Vay bee! Çerez olmayan, doğru dürüst dizi arayanlar hiç beklemesin, atlasın bu dizinin üstüne bence. İzleyicisinin zekasına güvenen, dolu dolu bir drama!
Bu arada The Syndicateın ikinci sezonu olacağı açıklandı. Yeni sezonda yeni karakterler olacakmış.
@Feijoa : Harika haber! Teşekkürler.
@dkamoy ben birinci sezonu gerçekten de çok beğendim. herkese gönül rahatlığıyla önerebilirim. fakat umarım ikinci sezonu da ‘yeni karakterleriyle’ birinci sezonu kadar başarılı olur.
@dkamoy: uff ikinci bölüm için bayağ bekledim gerçi ama uzun zamandır izlediğim, hiç bir anının boş geçmediği nadir dizilerden. Ne akıl dolu diyaloglar… Belki dönem dizisi diye bilmiyorum ama bana çemberimde gül oya’nın tadını da veriyor sanki biraz. Kaldı 4 bölüm
dkamoy‘un tavsiyesi ve havintk‘nın küçük hatırlatmasından sonra White Heat‘e bakabildim sonunda. Çok güzelmiş gerçekten. Ama beklediğimden ağır çıktı dizi. Peşpeşe seyrederim diye düşünmüştüm ama biraz zor. Her gün 1 bölüm seyrederek 6 günde tamamlarım artık.
@Feijoa : İnanmazsın ama Syndicate‘ı daha yeni bitirebildim. Biraz hazmederek gittim (peşpeşe izlemek yerine). Ama son 2 bölüme geldiğimde bi şekilde sıra ona gelemedi hanidir. Velhasıl kelam, vay beee! Hikayeyi nereden nereye getirdiler? Herkes ne kadar güzel oynadı. Ayrıca tüm hikayenin o birbirini tamamlar şekilde bir nevi bulmaca haliyle kurgulanması, nasıl da başarıyla kotarıldı. Valla doyurucu bir sezon oldu benim için. Adamların ellerine sağlık gerçekten de. Bakalım 2. sezonda nasıl bir ekip ve hikaye yumurtlayacaklar.
Spielberg el atıyor gibi gözüküyor İngiliz The Syndicate dizisine.
@abidin77: Haydaa… Ay umarım Being Human gibi olmaz.
@dkamoy: