Türk televizyonlarındaki son dizi trendinin psikolojik dramalar olduğunu söylemek mümkün. Özellikle de Gülseren Budayıcıoğlu imzalı roman uyarlamaları gördüğü büyük ilgiyle oldukça göze çarpıyor.

Kırmızı Oda ve Doğduğun Ev Kaderindir’in ardından bu akımın en yeni halkası “Masumlar Apartmanı” oldu ve “gerçek hayat hikayesinden” uyarlama dizilere bir tane daha katıldı.

15 Eylül’de başlayan dizi, TRT 1’de yayınlanıyor ve şimdiye kadar 4 bölümü ekrana geldi. Bahsi geçen iki dizi gibi bunun yapımını da OGM Medya üstlendi. Dizide Budayıcıoğlu’nun “Madalyonun İçi” romanından esinlenildi. Deniz Madanoğlu’nun kaleme aldığı bölümleri Çağrı Lostuvalı yönetiyor. Başrollerinde Birkan SokulluFarah Zeynep AbdullahEzgi Mola ve Merve Dizdar yer almakta. Kadrosunda Alper Saldıran, Metin Coşkun, Atilla Şendil, Emir Özden, Esra Ruşan, Gizem Katmer, Uğur Uzunel gibi isimler de bulunuyor.

Not: Projenin yayına girmeden önceki ismi “Çöp Apartmanı”ydı, daha sonra değiştirildi.

Konusu:

Masumlar Apartmanı hayatları kesişen iki ailenin hikayesine konuk ediyor izleyiciyi.

Derenoğlu ailesinin üyeleri Safiye, Gülben, Han ve Neriman, babaları Hikmet’le birlikte aynı evde yaşamaktadır. Oturdukları apartman kendilerine ait, ayrıca Han’ın başarılı bir iş hayatı da olduğu için durumları gayet iyi. Ancak ailedeki her bir bireyin kendince bir rahatsızlığı olduğunu söylemek mümkün.

En öne çıkanı ise kuşkusuz Safiye. Obsesif kompulsif bozuklukta çığır açan Safiye’nin önlenemez bir temizlik takıntısı var. Sürekli pislik içinde olduklarını iddia edip her şeyi temizlemeye çalışan, bir yiyeceği dört kere yıkamadan rahat edemeyen, bu nedenle çoğu şeyi bitirmekte zorlanan, dışarıdan eve yabancı sokmayan ve çok daha fazlasını da yapan bir kadın. Yersiz ahlak bekçiliği, özellikle Gülben ve Neriman üstünde kurduğu baskı cabası.

İnci ise erkek kardeşi Ege ve annesinin yanlış tercihleri nedeniyle kendisine karşı aşırı korumacı bir tutum izleyen dedesi Memduh’la yaşayan genç bir kadın. Bir radyoda program yapıyor ve program ortağı Uygar’la bitmeye yüz tutmuş bir ilişkisi var. Hayattaki temel amacı ailesini geçindirmek ve kollamak olan Han’ın ev ile iş arasında mekik dokumakla geçen hayatı İnci’yi gördükten sonra değişir. Bir kaza sonucu tanışan ikili, aşkın ve mutluluğun peşinden sürüklenmeye başlar.

Ancak her günleri “çeşitli sebeplerden” dolayı diken üstünde geçen Derenoğlu ailesinin hayatı İnci’nin gelişiyle birlikte daha da kontrolden çıkar.

Masumlar Apartmanı’na gördüğü ilgi sonrası meraktan başladım. Hali hazırda Salı gününde ve hatta son dönemde hafta boyunca ekrana gelen diziler içinde en çok izlenen yapım.

Şimdiye kadar ekrana gelen bölümleri internet yayını üzerinden gecikmeli olarak (biraz da hızlandırarak) takip ettim. Böylece hem oldukça uzun süreleri hem de Safiye’nin başını çektiği her biri ayrı takıntılı o aileyi idare etmesi daha kolay oldu. TV’den izlenmeyecek gibi değil tabii. Ama doğruya doğru sabır testi olduklarını düşündüğüm zamanlar çok oldu.

Bu tipte bir temizlik takıntısı bana fazlaymış mesela, onu fark ettim. Safiye nedeniyle ekran başında huylanıyorum. Dahası Gülben ve Han karakterleri de bana göre iyi gidiyor.  Bu nedenle psikolojik tarafının ilgi çekici olduğunu düşünüyorum. Uygar’ın başını çektiği radyo kısmının yetersiz olduğunu, İnci’nin dedesinin de kendi halinde başka bir vaka olduğu görüşündeyim.

Ayrıca Budayıcıoğlu üçlemesi içindeki en iyi dizi bana göre bu. Genel anlamda sağlam bir kadrosu da var. Uzun zaman sonra yeni bir diziyle TV’ye dönme kararı alan Ezgi Mola’ya ve Merve Dizdar’a ayrı parantez açmak lazım tabii. Hikayesi ise şimdilik yeterince ilginç ilerliyor. Zincirleme aşk tamlaması bile mevcut üstelik.

Nihayetinde Masumlar Apartmanı, bir şekilde ilgisini çekenlere ve uzun süreli Türk dizilerine sabrı olanlara tavsiyedir.