Queer Eye Netflix’in bir reality şovu. 2003-2007 yılları arasında, 5 sezon boyunca Bravo’da yayınlanan Queer Eye for the Straight Guy’ın yeniden çevrimi. Buradaki “heteroseksüel erkek” kapsamını, adını kısaltırken biraz daha genişleten yenilenmiş bir format.

2018’de başlayan seri, 8’er bölümden oluşan 3 sezonu geride bıraktı.

Hepsi kendi alanında profesyonel 5 eşcinsel erkekten oluşan Fab 5, hayatlarında ufak iyileştirilmelere ihtiyaç duyan, şöyle bir silkinip kendine gelmesi gereken insanlar için yardım etmeye hazır. Yaşam stiline dair verdikleri -basit görünen ama etkili- tüyolarla ve günlük yaşamlarında yapacakları bazı düzenlemelerle bu kişilerin daha mutlu olmalarını sağlamak onların görevi. Yardımına koşacakları kişiyi belirlemeleri için öncelikle o kişinin yakınları tarafından aday gösterilmesi gerekiyor.

Öncelikle Fab 5’ı kısaca tanıyacak olursak:

 

Jonathan van Ness

Kişisel bakım

Saç-sakal tasarımı, cilt bakımı ve makyaj gibi konularla ilgileniyor.

Karamo Brown

Kültür

Popüler kültür, hobiler, ilişkiler, sosyal etkileşim gibi konulara dair müşterilerine danışmanlık yapıyor.

 

Antoni Porowski

Yemek ve şarap

Yiyeceklerin ve içeceklerin en doğru ve güzel şekilde hazırlanmasını ve sunumunu öğretiyor.

Bobby Berk

Dekorasyon

Ev dizaynına dair ipuçları vermekle ve bizzat birtakım değişiklikler yapmakla uğraşıyor.

Tan France

Moda

Giyim, moda ve kişisel imaj kısmına bakıyor.

 

 

 

Bir bölüm, Fab 5’ın yeni müşterisiyle tanışmak için yola çıkmasıyla başlıyor. Bu sırada o kişi üzerine konuşuyorlar. Tanıyıp onunla ilgili bir ilk izlenim edinmeye çalışıyorlar ve kendi alanlarıyla ilgili neler yapabileceklerine dair notlar alıyorlar.

Vardıklarında müşterileriyle ve yakınlarıyla tanışıyorlar. Evi geziyorlar, eşyaların durumunu gözden geçiriyorlar, gardırobu ve buzdolabını inceliyorlar, oda dekorasyonuna ve temizliğine bakıyorlar. Müşterinin kendisiyle ve yakınlarıyla konuşup sevdikleri stil hakkında fikir edinip, isteklerini ve beklentilerini öğreniyorlar.

Sonrasında çatı katı dairelerine dönüp burada kapsamlı planlarını belirliyorlar ve birkaç günlük süreç başlıyor. Alışverişlere çıkılıyor, kuaförlere ve kişisel bakım merkezlerine gidiliyor, evde bir inşaat başlıyor, Karamo ile terapi tadında özel yolculuklar düzenleniyor…

Her bölüm sonunda müşterinin özel bir etkinlik düzenlemesi söz konusu. Örneğin bir ev partisi vermek. Amaç evinin yeni halini yakınlarına göstermek, yaşadığı değişimleri onlarla paylaşmak ve kutlamak. Bazen bu etkinliklerde çok daha özel anlara şahitlik edebiliyoruz. Evlilik teklifleri, düğünler, önemli bir sırrı açıklamak gibi.

Bu etkinliğe müşteriler tamamen kendileri hazırlanıyorlar ve bir anlamda teste giriyorlar. Tan’in dizdiği gardıroptan kıyafetlerini seçiyorlar, Jonathan’ın bakım ipuçlarını uyguluyorlar. Antoni’nin bu parti için özel olarak tarif ettiği yemekleri ve kokteylleri hazırlıyorlar. Fab 5, dairelerindeki televizyondan olup biteni izliyor. Müşterinin verdikleri tüyoları doğru uygulayıp uygulamadığına, bunların işe yarayıp yaramadıklarına dair anlık yorumlarda bulunup değerlendirmelerini yapıyorlar.

Bölümde yaşananlardan bağımsız olarak, Fab 5 üyelerinden birinin izleyicilere günlük hayata dair verdiği basit bir ipucuyla bölüm sonlanıyor.

***

Yarışma programları sevebilen bir bünyem var ama bu tarz reality’lere hiçbir zaman sıcak bakmamışımdır. Genelde kurgu oldukları için illaki bir yerde patlak verirler diye düşünürüm. Bu şov kesinlikle onlar gibi sığ bir iş değil. Fab 5, izleyiciyi samimiyetine rahatlıkla inandırıyor. Anladığım kadarıyla Bravo’da yayınlanan versiyon büyük değişimlerin ve baştan yaratmanın ön planda tutulduğu bir formatmış. Yeni Queer Eye’da kişileri baştan yaratıp da olmadığı birine dönüştürme gibi bir çabaları yok. “Sizin hayattaki bütün dertlerinizi çözdük” gibi bir iddiada da bulunmuyorlar. Sadece insanların en iyi versiyonlarını keşfedip ortaya çıkarma peşindeler. Önemsiz görünebilen detaylardaki küçük düzenlemelerle aslında nelerin değişebileceğini göstermeye çalışıyorlar.

Müşterilerin istekleri kesinlikle çok önemli. Fab 5 hiçbir zaman kontrolü tamamen eline almıyor. Kişinin hoşlanmayacağı, iki gün sonra vazgeçeceği baştan belli şeyleri yapması için dayatmalarda bulunmuyorlar. Müşteri gösterişli kıyafetlerden hoşlanmadığını söylüyorsa ona uygun seçimler yapılıyor. Bobby evdeki bir eşyadan kurtulmak gerektiğini düşünüyorsa ama o eşya kişi için önemliyse ya uygun bir dille ikna etmeye çalışıyor ya da başka bir çözüm arıyor. Herkes kendi uzmanlık alanıyla ilgili yapılacakları yapıp köşesine çekilmiyor. Sürekli müşterileriyle ve birbirleriyle etkileşim halindeler, birbirlerini beslemeye çalışıyorlar. Karşılarındaki insana ve her fikre değer verip çok incelikli bir çalışma sunuyorlar.

İlk iki sezonu Atlanta’da, 3. sezonu Missouri bölgesinde çekildi. Buralar Amerika’nın tutucu denebilecek yerleri. Müşteriler arasında muhafazakar insanlar da olabiliyor. Yani birbirine taban tabana zıt insanların bir araya geldiğinde medeniyetten uzaklaşmadan, sosyal konulara dair düzgünce ve saygılı bir biçimde konuşup tartıştıklarını görebiliyoruz. Fab 5 kendi deneyimlerini bütün içtenlikleriyle paylaşırken karşısındaki kişilerin de yaşanmışlıklarından kendilerine bir şeyler katmanın peşinde.

Kendi deyişleriyle tolere etmenin değil, kabullenmenin zamanı olduğunu gösteriyorlar.

Leziz zevkleriyle ve geniş vizyonlarıyla insanı kendine hayran bıraktıran beşlimiz, adının hakkını veren harika bir çete. Tatlılıklarıyla, enerjileriyle ve eğlenceli kişilikleriyle beni benden alıyorlar. Her biriyle tanışıp arkadaş olmak için neleri feda etmezdim ki… :upside_down:  Jonathan ve Antoni’ye karşı ayrı bir sevgi beslediğimi de itiraf edeyim.

Sık sık gözyaşlarının döküldüğü (genelde mutluluk gözyaşları) şovda, eğlence de hiçbir zaman eksik olmuyor. Fazlaca ikonik anlara imza atan seri, izleyiciden genel olarak iyi tepkiler alıyor ve Emmy’ler dahil olmak üzere ödüllerde önemli başarılara imza attı. Sizi mutlu edecek, antidepresan etkisinde izleyecek bir şeyler arıyorsanız şans tanımanızda fayda var. İllaki bir yerlerinde kendinizden de bir şeyler bulacağınıza inanıyorum.

İzleyecek olan herkese keyifli seyirler…