İntikam — Tanıtım / Revenge’in Uyarlandığı Türk Dizisi
66 yorum aytackara 24 Aralık 2012 23:20
Ülkemizin dizi sektöründe değişmez bir gerçek varsa, o da uyarlama yapımların vazgeçilmez olduğu. Bunun, son zamanlarda karşımıza gelmesi kesinleşen ve en çok ses getiren versiyonu ise tabii ki İntikam, yani yabancı dizi izler kişilerin bildiği ismiyle Revenge. Dizinin Ocak ayındaki başlangıcı yaklaştıkça hakkındaki haberler de ardı kesilmeksizin gelmeye devam ediyor.
Ben de diziden önce, tanıtımından çok, dış görünüş itibarıyla Revenge ile iki dizinin arasındaki bazı farklılıkları ve benzerlikleri yazayım, kadrolarını bir yan yana getireyim ve açıklanan karakter özelliklerini bir toparlayayım dedim. Buna göre:
Öncelikle konusundan girersek:
“İntikam Yolculuğuna çıkacaksan, kendin için de bir mezar kaz.” Konfüçyüs (MÖ 504)
(Görüldüğü gibi orijinal dizinin sloganı yerli yerinde duruyor.)
Hayatta sahip oldukları en değerli şey birbirleri olan, bir baba ve bir kız. Mutlu, huzurlu küçük bir aile. Her şey bu ailenin babası Adil Çelik’in (David Clarke) bir iftiraya uğramasıyla başlar. Adil’in yöneticiliğini yaptığı bankanın sahibi, kendi bankasını dolandırmış (holding sahibinin terörist gruba destek vermesi ve uçak kazası yaşanması) ve suçu Adil’in üzerine yıkmıştır. Adil’e atılan bu iftirada, aşık olduğu kadın da büyük rol oynar.
Adil, suçsuzluğunu kanıtlayamaz ve hapse mahkum olur. Kızı Derin’se (Amanda Clarke) babasından kopartılarak yetimhaneye gönderilir. Baba ve kız, bir daha birbirlerini göremezler. Derin, yalnız geçirdiği yıllar içinde, babasının bir suçlu olduğuna inandırılır. Cezaevindeki Adil’in ise, hayattan tek bir isteği kalmıştır: Kızı Derin’in, kendisinin masum olduğunu öğrenmesi.
Adil, Derin’e, tüm gerçekleri anlatmak için günlükler yazar. Derin, babasının günlüklerine, ancak on sekiz yaşına girdiği gün ulaşabilir. Ancak, babası Adil’i kurtarmak için artık çok geçtir. Adil cezaevinde, masum ve yalnız bir adam olarak ölmüştür.
Yıllar sonra babasının masum olduğunu öğrenen Derin’in önünde iki yol vardır: Her şeyi affedip yeni bir hayata başlamak ya da babasının intikamını almak. Derin, intikamı seçer. Bunun için bütün geçmişini ve hayatını siler. Kimsenin bilmediği yeni bir kimlikle, babasını ve çocukluğunu ellerinden alan insanların arasına geri döner. Derin’in bundan sonra adı Yağmur Özden’dir (Emily Thorne).
Derin, Yağmur Özden olarak düşmanlarının karşısında. Hiçbiri, Yağmur’un, intikam almak için aralarına sızdığını bilmiyor. Hiçbiri, bu genç ve güzel kadının ne kadar tehlikeli olduğunun farkında değil. Yağmur’sa tüm düşmanlarını çok iyi tanıyor ve hepsinden teker teker hesap soracak. İntikam (Revenge) tek bir adımla başlar ve mezara kadar gider. Yağmur, bu yolculuğa hazır…
Yönetmen: Mesude Erarslan (Yaprak Dökümü, Menekşe ile Halil ve Yanık Koza)
Uyarlama Senaryo: Berkun Oya (Son ve Şapkadan Babam Çıktı)
Yapım Şirketi: D Production (Asmalı Konak, Yalan Dünya, Öyle Bir Geçer Zaman Ki…)
Çekim Yeri: Kandilli/İstanbul (Hamptons/New York)
Kadro ve karakterler:
1) Beren Saat (Emily VanCamp)
Yağmur Özden ve Emily Thorne
(Gerçekte: Derin Çelik ve Amanda Clarke)
Çekici, zengin ve tehlikeli bir kadın. Hayatını, babasını ve çocukluğunu elinden alanlardan intikam almaya adamış. Gerçek ismi olan Derin Çelik’i, düşmanlarından gizlenmek için Yağmur Özden olarak değiştirmiş. Duygularını ve iç dünyasını düşmanlarından ustalıkla gizleyen biri. İntikam hedefi, Yağmur’u, hayatının aşkı Rüzgar’dan (Jack Porter) vazgeçmeye zorlar.
Yağmur, hedefine ulaşmak için, en büyük düşmanlarının, yani Arsoy (Grayson) ailesinin oğlu Emre’yi (Daniel Grayson) kendine aşık edecek. Yağmur’un ne zaman kötü, ne zaman vicdanlı olacağıysa önceden kestirilemez. İntikamına ulaşmak için sert bir kabuk giyinmiştir. Fakat, vicdanının sesine, her zaman kulak tıkayamaz. İç hesaplaşmaları, zaman zaman gardının düşmesine ve tökezlemesine neden olur. Ama Yağmur, hedefinden asla vazgeçmez. Çünkü onu hayatta tutan tek şey, babasının intikamını almak için, kendine verdiği sözdür.
2) Nejat İşler (Nick Wechsler)
Rüzgar Denizci ve Jack Porter
Yağmur’un çocukluk aşkı. Romantik ve duygusal bir adam. Çevresindeki insanlara ve özellikle ailesine karşı, oldukça merhametli ve fedakâr. Rüzgar, özgür ve yalnız olmayı seçen, çoğunlukla zengin ailelerin yaşadığı bir semtte, kimseye bulaşmadan, kendi dünyasında yaşayan biri. Babası Tarık’ın senelerdir işlettiği, Yolcu ismindeki küçük kafede çalışmaktadır.
Çocukluk aşkı Derin, Rüzgar’ın şimdiye kadarki tek gerçek arkadaşı. Rüzgar hayatını, Derin’in geri gelmesini bekleyerek geçirmiş. Etraftaki insanlardan uzak duran Rüzgar’ın, en çok zaman geçirdiği yerse teknesi. Fırsat bulduğu her an teknesine kaçar ve uzaklara gitmenin hayalini kurar. Rüzgar, semte yeni taşınan Yağmur’a garip bir yakınlık duyar ve Yağmur’a aşık olur. Ancak Rüzgar, Yağmur’un, çocukluk aşkı Derin’in ta kendisi olduğundan tabii ki tamamen habersizdir.
3) Mert Fırat (Joshua Bowman)
Emre Arsoy ve Daniel Grayson
Yakışıklı, zengin, genç bir adam. Şahika ve Haldun Arsoy (Victoria ve Conrad Grayson) çiftinin ilk çocuğu. Üniversite eğitimini Harvard’ta tamamlamış ve Türkiye’ye yeni dönmüş. Akıllı, çalışkan ve kültürlü. Ailesi kendisine oldukça korunaklı ve rahat bir hayat sunmuş. Buna rağmen Emre, şımarık ve bencil bir insan olmamış. Oldukça duygusal ve başka insanlara karşı merhametli bir yapısı var. Çevresine ve sevdiklerine, her zaman anlayışlı ve kibar yaklaşır.
Emre’nin en büyük zaafı alkol. Annesi Şahika, Emre’nin üzerine, çocukluğundan bu yana fazlaca düşmüş. Emre Şahika’nın hayattaki en büyük serveti. Annesinin bu ilgisi, Emre’nin olgunlaşmasını engeller. Emre, annesi yüzünden yaşının getirdiği sorumluluğu alamaz, kendi başına karar vermekte zorlanır. Emre’nin toyluğu en çok Yağmur’un işine yarayacaktır. Yağmur, intikam almak istediği Arsoy ailesine, Emre sayesinde girecektir.
4) Engin Hepileri (Gabriel Mann)
Hakan Eren ve Nolan Ross
Genç, zeki ve oldukça sıradaşı bir işadamı. Hakan’ın değerli bir iletişim şirketi ve borsada yüksek miktarda hissesi vardır. Genç yaşta kendi işini kurmuş ve büyük bir servet kazanmış. Ancak, Hakan’ın hal ve tavırları, yaşadığı zengin dünyaya ait olmadığını hissettirmektedir. Özgür ve renkli bir kişiliğe sahip.
Hakan’ın servetinin getirdiği ekonomik güçle, herhangi bir statü kazanmak ya da prestij elde etmek gibi bir derdi yok. Tam aksine, içine girdiği gösterişli ve lüks hayat ona komik ve basit gelmekte. Hakan, semte yeni taşınan Yağmur’un geçmişini, sırrını ve amacını bilen tek kişi. Bu sır ikiliyi iş birliğine iter. Yağmur’un intikam planına katılan Hakan, kıvrak zekasını ve bağlantılarını Yağmur için kullanmaktan çekinmez.
5) Arzu Gamze Kılınç (Madeleine Stowe)
Şahika Arsoy ve Victoria Grayson
Arsoy ailesinin en güçlü ismi ve Yağmur’un en büyük düşmanı, en büyük hedefi. Güzel, alımlı, asil bir kadın. İlerleyen yaşına rağmen, hala çekiciliğini korumakta. Keskin bir zekası ve güçlü sezgileri var. Kibirli. Çevresindeki insanların adeta kraliçesi gibi. Şahika, sosyetenin örnek aldığı, imrendiği, ama bir o kadar da korktuğu bir isim.
İnsanları çok iyi tanır, onları yönetmekte ve kullanmakta zorlanmaz. Planlı ve organize düşünmek konusunda usta. Şahika, çocuklarını ve ailesini korumak için acımasızlaşabilir. Onlar için parasını ve bağlantılarını kullanmaktan, kirli işlere bulaşmaktan çekinmez. Oğlu Emre, en büyük zaafı. Geçmişte Adil’e yaptıkları yüzünden, derin bir vicdan azabı duymakta.
6) Zafer Algöz (Henry Czerny)
Haldun Arsoy ve Conrad Grayson
Şahika Arsoy’un kocası Haldun, zengin ve hırslı bir iş adamı. Köklü bir ailenin oğlu olarak doğmuş ve ömür boyu varlıklı bir hayat sürmüş. Sahip olduğu güç ve servet onu, acımasız, bencil ve istediğini almak için, elini kirletmekten çekinmeyen bir adama dönüştürmüş. Haldun için her şeyden önce, kendisi ve ailesi gelir.
Kendisini korumak için, yaptığı büyük sahtekarlığın cezasını, masum bir adama ve küçük kızına ödetmiş. Şahika, Haldun’un hayatının aşkı. Şahika’ya, büyük bir tutkuyla bağlı olmasına rağmen, geçmişte yaşadıkları, Haldun ve Şahika’nın evliliklerini farklı bir yola itmiş. Haldun, Şahika’dan göremediği sevgiyi, başka kadınlarda arar. İyi bir eş ve iyi bir baba olamasa da serveti ve gücü sayesinde, ailesinin kendisinden uzaklaşmasını engellemiş.
7) Ezgi Eyüboğlu (Christa B. Allen)
Cemre Arsoy ve Charlotte Grayson
Cemre Arsoy, Şahika ve Haldun’un ikinci çocukları. Güzel ve çekici bir genç kız. Hali ve tavırlarından zengin bir ailenin kızı olduğu kolaylıkla anlaşılır. Ailesi tarafından büyük bir ilgiyle ve şımartılarak yetiştirilmiş. Cemre’nin zaman zaman takındığı havai ve umursamaz tavırlar, bunun göstergesi.
Cemre, Barış ile aynı üniversitede (lisede) okumaktadır. Kendisi gibi zengin ve elit ailelerin çocuklarıyla arkadaşlık kurar. Ancak Cemre, arkadaşlarının aksine, farklı sınıftan insanlara da merak duyan ve onlarla arkadaşlık etmek isteyen biri. Evin dışında mutlu, sorunsuz, kendine güvenli görünen bu genç kızın, eve girdiği anda annesiyle çatışması alevlenmekte.
Şahika, kızı Cemre’yi, kendisine benzetme amacında. Cemre’nin de kendisi gibi ağırbaşlı ve asil bir kadın olması için çaba gösterir. Cemre ise, annesini bir rol model olarak görmez. Hayatı, annesinin doğrularına göre değil, kendi seçtiği gibi yaşamak istemektedir.
8) Dilşad Çelebi (Ashley Madekwe)
Aslı Sağlam ve Ashley Davenport
Şahika Arsoy’un asistanı. Yirmili yaşlarının sonunda, güzel, alımlı, genç bir kadın olan Aslı, orta sınıf bir ailenin kızı olarak yetişmiş. Kısıtlı imkanlarına rağmen iyi bir eğitim almış. Kendi ayakları üzerinde durmak zorunda kalması, onu hırslı ve azimli bir kadına dönüştürmüş. Oldukça çalışkan ve disiplinli olan Aslı’nın, insanlarla iletişim kurma becerisi de yüksek. Bu sayede içine girdiği zengin dünyaya kolay uyum sağlar.
Aslı, patronu Şahika Arsoy’a karşı her zaman kibar ve nazik davranır. Yükselmek için, Şahika’nın güvenini kazanması gerektiğinin bilincindedir. Bu yüzden kendisine verilen her görevde büyük bir titizlikle çalışır. Aslı’nın amacı, hizmet ettiği bu zengin çevreye dahil olmaktır. Aslı hayal ettiği hayatı elde etmek için, yalnızca eğitimini ve çalışkanlığını değil, gerektiği zaman güzelliğini ve çekiciliğini de kullanacaktır.
9) Didem Uzel (Amber Valletta)
Leyla Saygın ve Lydia Davis
40’lı yaşların başında, güzel, tehlikeli ve güvenilmez bir kadın. Leyla, Şahika’nın en yakın arkadaşı. Arsoy ailesinin, Adil Çelik’e kurduğu komploya yardım etmiş. Bu yüzden, Yağmur’un en büyük düşmanlarından biri. Leyla ve Şahika’nın, geçmişe dayanan, oldukça köklü bir dostlukları var.
Leyla, Şahika’ya karşı fedakar ve dostane bir görüntü sunsa da onu kendine ciddi bir rakip olarak görür. Şahika gibi olmak için çabalar. Fakat zekası ve hayat tecrübesi, Şahika’yı alt edebilecek düzeyde değildir. Leyla kendine güveni düşük, duygusal açıdan güçsüz bir kadın. En önemli silahının, dişiliği ve güzelliği olduğunun farkında. Bu avantajını, cömertçe sunmaktan çekinmez.
10) Can Sipahi (Connor Paolo)
Barış Denizci ve Declan Porter
Barış, Rüzgar’ın kardeşi, ailesinin en küçük üyesi. Çoğunlukla sempatik ve neşeli bir hali var. Ağabeyi Rüzgar’ın aksine, sosyal ve eğlenceli bir insan. Özel bir vakıf üniversitesinde, burslu okumakta. Annesi, Barış daha çok küçükken ölmüş. Babasıyla ise, yaşının getirdiği sorunlar yüzünden, sağlıklı bir ilişki kuramamakta.
Harçlığını kazanmak için, babasının sahip olduğu Yolcu isimli kafede çalışır. Arkadaşları da kendisi gibi orta sınıf ailelerin çocukları. Barış kompleksiz ve rahat bir genç. Ancak elde etmek istediği bir şey olduğunda, oldukça inatçı ve azimli birine dönüşür. Barış, Arsoy ailesinin kızları Cemre’yle tanıştıktan kısa süre sonra, Cemre’ye aşık olur.
11) Başak Daşman (Margarita Levieva)
Derin Çelik ve Amanda Clarke
(Gerçekte: Yağmur Özden ve Emily Thorne)
Gerçek Yağmur Özden, sahte Derin Çelik. Arsoy ailesinin içine girmek için ismini değiştirmesi gereken Derin, yetimhane günlerinden arkadaşı Yağmur ile kimlik değişikliğine gider. Planlarını uygulamak için Arsoy’ların karşına çıkmasının ardından çok geçmeden de geçmişinin en önemli parçasını karşısında bulur. Üstelik Derin ve Yağmur’un paylaşacakları tek şey isimleriyle de sınırlı kalmaz.
12) Burak Davutoğlu (James Tupper)
Adil Çelik ve David Clarke
Yağmur’un iftiraya uğramış ve düştüğü hapishanede masum biri olarak hayatını kaybeden babası. Patronu, bütün çevresi ve hepsinden önemlisi, sevdiği kadın tarafından ihanete uğrayan Adil, kızına masumiyetini anlatmak için yaşadığı hapishane günleri boyunca günlükler tutmuş. Tabii, kızı geçmişte olanların doğru versiyonunu öğrendikten sonra intikam almaya karar vermiş olması onun hesaplarında olmayan bir durum. Adil sadece kızı Derin’in (Yağmur) değil, Hakan’ın da hayatında önemli yer kaplayan birisi.
13) Celil Nalçakan ve Çağdaş Agun
Adem Karakuş ve Igor
Yukarıdaki oyunculardan genellikle kötü karakterleri canlandıran Celil Nalçakan, Grayson ailesinin pis işler müdürü ve koruması Frank Stevens‘ı (Max Martini), gerçek hayatında özel korumalık yapan Çağdaş Agun ise yaptıklarında Yağmur’a yağmur eden ve yıllar öncesinde intikam yolunda ona destek çıkan Takeda karakterini canlandırıyor.
Selen ve Tyler
Revenge’te Daniel’ın yakın arkadaşı Tyler Barrol (Ashton Holmes) karakteri, İntikam’da kadın bir karakter olan Selen’e (Seda Demir) çevrildi. Zira bunda Tyler karakterinin biseksüel olması etkili olsa gerek. Orijinalde Tyler, Daniel’a aşık değil ama kadın karaktere çevrilme ile bizim uyarlamaya öyle bir şey de eklenmiş. Geçmiş olsun.
Grayson ailesinin Hamptons’taki malikânesi
yorumlar
@aytackara Çok iyi bir bildiri olmuş, ellerine sağlık
Revenge’ i o kadar bayılarak seyrediyorum ki, ne çıkmış acaba diye ilk bölümünü kesin izlerim.
Bence Victoria karakterini canlandıracak oyuncu hiç olmamış. Hem çok genç, hem de fragmanlarda o kadar etkileyici bir şey göremedim. Sadece fragmana göre de konuşmayayım yine de. Bir de o role kim gelse Madeleine Stowe gibi olamazdı o da var
Benim anlamadığım bir şey var. Daha doğrusu kafamda oturtamıyorum. Şimdi bu Türkçe versiyonunu birebir çekmişler anladığım kadarıyla. Okuduğum yorumlardan diyalogların bile aynı olduğunu gördüm. Revenge’i izlemedim ama henüz yolun başında olduğunu biliyorum. İlk sezonu 22 bölüm. Peki bizde 22 bölüm neye tekabül ediyor? Bahar sezonuna. Yani sezon bittiğinde ilk sezon da bitmiş olacak. Hadi diyelim tuttu seneye sonbahar sezonunda da 2. sezonu harcadılar… Sonrası ne olacak? Ayrı yollara sapma imkânları yok sanırım senaryo olduğu gibi satın alındığında. (Belki de vardır bilemiyorum) Senede 22-24 bölümle de yetinmezler. Ya abuk subuk bir şekilde devam edecek ya da pat diye kesecekler mi? Var mıdır acaba bilgisi olan.
@tyndale Yanlış bilmiyorsam belli bir yerden sonra, işin içine kendi kurgularını da katacaklar. Yani senin dediğine göre de bakarsak, 2. sezonda kendi hikayeleriyle zenginleştirerek (32-33 bölüm falan yayınlıyoruz biz) 10 bölümlük genişletecekler ya da sapacaklar. Bence genişletirler. Çünkü zaten 45 dakikalık diziyi de 90 dakikaya genişletiyorlar.
Ben baya bir Doktorlar seyrettim zamanında. Onda öyle oldu. Adamların önünde sezonlarca Grey’s Anatomy olsa da (oyunculardan ayrılma da oldu gerçi) kaydılar. Umutsuz Ev Kadınları da duyduğum kadarıyla artık tam olarak DH değilmiş.
@aytackara: İlk bölümü izledikten sonra, benim de bu diziye bir tanıtım yazma arzum vardı. Ama, sen ilk bölümü dahi izlemeden gayet başarılı bir yazı çıkarmışsın, tebrikler… Ayrıca okuduğum kadarıyla bu yazıdan sonra -bana kalırsa- tanıtıma hiç gerek kalmamış. İlk bölümü, bölümleri izledikten sonra biraz kurcalanarak -hatta kurcalanmasa bile- bu yazı yeterli bir tanıtım yazısı olur. (Kurcalanabilir, dediğim yerler: İspiyon olarak değerlendirilecek bir şeyler…)
Ellerine sağlık, ilk bölümü izledikten sonra fikirlerimi ayrıca yazarım; ama fragmanlardan anladığım kadarıyla, türkçe dublajlı Revenge yayınlasalarmış da olurmuş. Boşuna o kadar para dökmeye gerek yokmuş, birebir aynısını yapmışlar nasılsa…
@aytackara Doktorlar’ın biraz daha kurguyla oynanabilecek bir yapısı vardı. Ama bu daha şahsına münhasır bir dizi sanırım. O yüzden biraz bocaladım. Bu kadar sormamın sebebi de yabancı dizilerde finallerle beraber epey bir düşürdüm sayıyı. Artırmak yerine 1-2 yerli diziye şans vermek istiyorum( Bir tek Şubat’ı izliyorum ve gayet iyi gidiyor.) Bunlardan biri bu diğeri 20 dakika. Güzel gider de pat diye keserlerse diye korkuyorum açıkçası buna başlamaya.
Ayrıca yazı muhteşeml olmuş, atlamışım ilk yorumda. Bu kadar kapsamlı bir karşılaştırma -ki daha dizinin ilk bölümü bile yayınlanmamışken.
Güzel bir tanıtımdı, tipler esas karakterlere birebir uygun seçilmiş ona bir şey diyemem, ama anlaşılan sadece tipe bakılmış ve benzeyen oyuncular seçilmiş, kaliteye pek bakılmamış çünkü ne daniel ne de victoria’da ufacık bir kalite hissedemedim fragmanda. bir hevesle başladığım başta çok sevdiğim ve sonradan beni pişman eden suskunlar rezaletinden sonra bunu es geçeceğim ama umarım güzel olur. bir de 11. karakter sanırım ispiyon olabilir gibi biraz. o kısımları bayaa ileride öğreneceğiz o yüzden önceden iç yüzünün bilinmesi etkiyi azaltabilir. eline sağlık.
@alperen4700 Teşekkür ederim. İlgimi çektiği için ben de bir şeyler karalamayı düşünüyordum, itiraf edeyim. Kanal D sağolsun baya bir reklam yaptığı için sayesinde şu yukarıdaki ortaya çıkabildi!
İlk bölüme ben de meraktan bakacağım. Zaten 13 numaranın güncellenmesi gerekiyor, onun dışında aklımda başka bir şey yok açıkçası.
@tyndale Revenge’e kemik yapısında bağlı kalırlarsa bence bir şey olmaz gibi geliyor bu diziye. Zaten kadrosu da sağlam. Bu kadroyla da batmaz herhalde… Teşekkür ederim.
@real tortoise Teşekkür ederim. Beğenildiyse ne güzel!
@ozgun14 Açıklanan karakter özellikleri ilk 10 zaten. Orada sadece beğenmediğim cümle yapılarıyla oynayıp kurguyu sağlamlaştırdım. Ama son 3 bana ait. O kişilerin sadece karakter ismi ve fotoğrafı vardı. Boş kalsın istemedim. Amanda için bir şey yazmaya kalkınca da en makul böyle oldu.
Karakter 7. bölümde geliyormuş, ondan biraz dediğin gibi olabilir ama abartmamaya da çalışmıştım. Başka abartmışsın eleştirisi gelirse bir düşünüp ellemeye çalışırım.
Geçen sene bi Türk dizisi takip etmiş olmak için ara ara Yahşi Cazibeye bakıyordum.Onu da 70. bölümden sonra bıraktım.Yakın zamanda bir arkadaş finalde yaşanan vahim olaydan bahsedince “olur mu öyle şey o kadar da saçmalamazlar” dedim.Son bölümü izleyip olayı kendi gözlerimle görünce Türk dizileriyle pamuk ipliğine bağlı ilişkim de böylelikle bitmiş oldu.
Bu saatten sonra Türk dizilerinden kaliteli bir şeyler çıkacağına inanmıyorum.Bazen çıkan orjinal fikirlerin 5-10 bölüm sonra yazacak bir şey bulamayan senaristlerin saçmalamalarıyla ne hallere düştüğüne defaatle şahit oldum.Şimdi de sıra başkalarının fikirlerinde heralde.
Bu arada yazı güzel olmuş aytackara.Böyle bir diziye bu kadar kaliteli bir yazı fazla ama neyse.
Revenge geçen sene sınav dönemi yoğunluğu ile devam edemediğim bir dizi -umarım yakın zamanda devamını getirebilirim- Türk uyarlamasında en azından bazı karakterleri benzetmeye çalışmışlar .
Uyarlama dizilerden gına geldi bence , hiç orijinallik kalmadı.Ya kitaptan uyarlama ya da yurtdışı kaynaklı. Hiç biri de gel ben yazdım demiyor.Kendi yazmadıktan sonra ben senaristim diyerek ortada dolaşmanın mantığı ne? Kafamda hep böyle deli sorular.
Son dönemde Türk dizisi olarak bir İşler Güçler i seviyorum ki o da bana adamlar hakikaten yapmışlar dedirtiyor.
İgor karakterini oynayan kişi olarak ortaya çıkan Çağdaş Agun un karate ve kickboks ustası olduğunu netten okudum. O zaman Revenge e göre bizim Takeda üstad rus yada bulgar bir kişilik olması ihtimali varmıdır ????
@ezel Olmaz denilemez ama Takeda’nın yaşı biraz daha fazla yanılmıyorsam ve 9. bölümde ortaya çıkıyor. O kadar bekletirler mi bilemiyorum. Şu zamana kadarki fragmanlarda 13 numarada geçen 2 kişinin suratı hiç görünmediği için onlar benim yaptığım tahminler zaten. Göreceğiz elbet…
@meorman Pek haz etmediğim photoshop olayıyla ilgilenirken birkaç saniyeliğine düşünmedim değil ama yazması hoşuma da gitti açıkçası. Sitedeki uyarlama başlığının altını doldurmaktansa yazan buraya yazar bir şeyler diye düşündüm. Çünkü daha başlamadı bile malum… Teşekkür ederim.
@duygu2p Hem de ne benzetme. Adamlar elbiseleri bile almışlar!
@aytackara iyi düşünmüşsün.Tanıtım yazısı eksikliğinden bazı yazıların altındaki yorumlar aldı başını gitti.Yorumların böyle derli toplu olması daha güzel oluyor.
1) 3 Ocak 2013 – Perşembe – 20.00
2) Bu kanal, İntikam üzerine ünlü sözler ve karakterlerden çıkma sözler üzerine bazı afişler de tasarlamış.
Ya afişlerini bile birebir almışlar. Buna benzer afişler, Revenge resmi Facebook sayfasında sürekli veriliyordu. :s
Bir Revenge-sever olarak bunları görmek hoşuma gitmiyor benim. Rahatsız oluyorum. Sevdiğim bir diziyi ziyan ettiklerini ve Revenge izlemeyen kesime yanlış bir izlenim bıraktıklarını düşünüyorum. Hakikaten şu diziden bahsetmeye bile değmezken sizin bu kadar önem vermenize bir anlam veremiyorum. Zevkler ve renkler durumu olsa gerek.
Yanılmıyorsam benden güzel bir iş olacak lafı hiç çıkmadı. Ama nasıl uyarlayacaklar merakımın baki olduğunu, uyarlama olayının suyunu çıkarmış olsalar da ilk bölüme bakacağımı, kadroyu mümkün oldukça güzel kurduklarını ve dolayısıyla detaylarla ilgilendiğimi de hep belirtiyorum.
Çevremin de gerek Kanal D, gerek Beren Saat, gerekse dizinin yapısı ve kadrosu dolayısıyla ilgisini çekiyor işte bu dizi. Her uyarlama ile ilgili çene çalınıyor nasılsa, bundaki de normal bence. Tabii ki diziyi sevenin beğenmemesi normal. Bir başlasın milletteki telaşe (böyle mi kullanılıyordu bu kelime?) düşer zaten bir süre sonra. Yoksa nerede Vicky, nerede Daniel, hatta Conrad?!
Açıkçası kendi adıma heyecanla beklemiyorum; aman ne de güzel olacak gibi bir durumum da yok, hiç olmadı. Aksine Revenge’i izleyen bunu neden izlesin, aynısını yapmışlar modundayım hep.
Ama Türkiye’ye yabancı bir dizi uyarlasam ne olurdu, sorumun yanıtı hep Revenge oluyordu son zamanlarda. O yüzden proje seçimi bence acayip başarılı. Kadronun da gayet güzel kurulduğunu düşünüyorum. Ne yapmışlar diye de ilk bölümüne mutlaka göz atacağım. Benim için bundan ibaret kalacak dizi.
Ben asıl ilk bölümü bile yayınlanmadan, “Aa ne kötü, tüü kaka, diziyi katletmişler!” olayını anlamıyorum. Böyle diyenleri çok önyargılı buluyorum. Yahu en azından ilk bölümüne bak bir. Bunu rpdi‘ye söylemiyorum, birçok dizi sitesinde, forumda yazılanlara nazaran, genel konuşuyorum. Ayrıca birkaç istisna hariç, uyarlama dizi zaten orjinalini izleyenlere aynı tadı vermez, veremez…
Aman uyarlıyorlar, orjinal senaryo kalmadıya da hiç katılamıyorum. Sonuç olarak Amerikalılar da İngiliz dizilerini; hatta şu sıra Avrupa dizilerini uyarlıyorlar. Yani bu uyarlama işi kınanası ya da kötü bir şey değil bence. Orjinali izleyen sadece meraktan, birkaç bölümüne baksa da devam etmiyor zaten. Bırakalım yabancı dizi izlemeyen de Revenge’i tatsın yani, sevdiğimiz bir dizinin daha çok tanınmasının bize, ya da orjinaline ne zararı olacak ki?
Bunlar tamamen kişisel düşüncelerim, aksini iddia edenler olabilir. Biriyle bunları konuşalım, doğrusunu bulalım amacım da yok. Çünkü çok göreceli bunlar…