Netflix’in Brezilya yapımı yeni dizisi Só Se For Por Amor (İngilizce adıyla: Only for Love), 21 Eylül’de izleyici karşısına çıktı. Bu da fragmanı:

Müziğin merkezde olduğu, aşkın da pas geçilmediği bir drama dizisi Só Se For Por Amor. 6 bölümden oluşuyor. Bölüm süreleri 55-70 dakika aralığında değişmekte.

Luciano Patrick, dizinin yaratıcısı konumunda. Ona yapımcı koltuğunda Geórgia Costa Araújo eşlik etmiş. Yönetmenliğini ise Ana Luiza Azevedo, Gisele Barroco ve Joana Mariani üstlenmişler.

Bir grup müzik tutkunu insanı merkezine alıyor hikayemiz ve ağırlıklı olarak Goiás şehrinde geçiyor. Dizinin merkezinde olan müzik türü için ABD’deki country müziğe benzediğini söylemek mümkün.

Daniel Soh (Raphael Viana) isimli büyük bir hayran kitlesine sahip yıldız bir solistin ani vefatı onun sahne ışıklarının yansımasını başka birilerinin üzerine çekecek ve hikayemiz başlayacak.

Deusa (Lucy Alves) ve Tadeu (Filipe Bragança), birbirlerine aşık bir çift. Birbirlerine olan tutkularını müzikle harmanlamışlar. Birlikte müzik yapan çift 1 ay kadar önce yanlarına yarı kardeşler Valdo (Micael Borges) ve Nelton‘u (Adriano Ferreira) da alarak bir grup kurmuşlar. Ufak tefek konserler vererek hayallerinin peşinden koşuyorlar. Bir de Patrício (Giordano Castro) var ekibin bir parçası olarak. Tur otobüsü şoförü/müzisyen. Deusa, grubun yetenekli ve dikkat çekici solisti konumunda.

Eva (Agnes Nunes), Daniel’in ölmeden hemen önce yazdığı şarkıyı satın almaya söz verdiği, yapımcısı ve menajeriyle tanıştırmak üzere büyük konserine davet ettiği genç, yetenekli bir söz yazarı ve müzisyen. Roberta (Luiza Fittipaldi), Eva’nın konser alanında tanıştığı asi ruhlu, genç bir müzisyen.

Gorete (Laila Garin), Valdo’nun eski patronu. Bir bar sahibi. Daniel’in eski bir tanıdığı.

César Marcolo (Gustavo Vaz) ve Ana Lígia (Ana Mametto), Daniel’in menajerlik ve yapımcılık işlerini yürüten sağ ve sol kolu.

Kadroda ayrıca Jeniffer Nascimento ve Clarissa Müller gibi isimler mevcut.

Dizinin ilk bölümünü izledim ve başarılı buldum. Pek de Brezilya dizisi havası hakim değildi açıkçası. Amerikan tarzının Akdeniz (İtalya, İspanya) ruhuyla birleşmiş hali gibi bir şeydi. Ortam, yeterince ilgi çekici. Müzikler de fena sayılmaz. Bir şansı hak ettiğini söylemek mümkün dizinin.