Supernatural || Yaratıkları Avlamak, Dünyayı Kurtarmak, Onların İşi
643 yorum ozgun14 03 Ekim 2012 08:53
” Dean(solda) – Sam(sağda) Winchester Kardeşler “
Olağanüstü bir dünyada, farklı amaçlar doğrultusunda birbirinden uzaklaşmış iki kardeşin, kayıp babalarını bulmak amacıyla tekrar bir araya gelmelerini ve bu arayış esnasında yaşadıklarını anlatan dizimiz, 2005 yılından beri bizlerle.
İçinde doğaüstü, korku, gerilim, macera, aksiyon ve mizah unsurlarının hepsini birden barındıran, uzun sezonlar boyunca devam eden hikayesinde tutarsızlık bulunmayan, özellikle korku ve doğaüstü edebiyatını düzgün ele alan ve kendi kendisiyle dalga geçmeyi başaran nadir yapımlardandır Supernatural. Üstüne üstlük, ağırlıklı olarak kullanılan klasik rock parçaları, film, dizi ve müzik gruplarına yapılan göndermeleri ve başroldeki -herkesin tartışmasız sevdiği- 2 ana karakter de cabası.
Başlarda, “2 iblis avladık, 3 hayaleti yok ettik, vampirler de eksik kalmasın” tadında ilerleyen dizi, özellikle 1. sezon sonundan itibaren ana konusunun rengini belli edip, bölüm içinde biten konuların sayısını azaltıp, yere basan bir ana konuyla izleyicilerini kendine bağlıyor.
Hikaye, Eric Kripke‘ye ait. Dizilerine karşı cömertliğiyle bilinen The CW kanalında yayınlanan dizi, ülkemizde de bir dönem, şimdi var olmayan TNT kanalında yayınlandı. Kanalı ve kalitesi sayesinde 8. sezona ulaşan Supernatural hakkında daha fazla bilgi edinmek içinse buyurun yazımızın devamına. (Hatırlatma : Dizinin 8. sezonu Amerika’da bugün başlıyor.)
” Saving People , Hunting Things : Family Business… “
(Dünyayı Kurtarmak, Yaratıkları Avlamak : Bizim işimiz…)
İşte dizimizin özeti. Dean, daha ikinci bölümde dizinin tanıtımını bu cümleyle yapıyor. Daha açarsak, efsanelere konu olmuş yaratıkların hayal olmadığı bir dünyada yaşayan Winchester Ailesi, Sam henüz bebekken, başlarına gelen trajik bir olayın da etkisiyle kendilerini bu yaratıkları avlarken bulur. Uzun yıllar kendilerini bu işe adarlar. Hayatları pahasına dünyayı, farkında olmadıkları yaratıklardan korumaya devam ederler.
Ama bu işin bir sonu yok. Öldürdükçe yeni yaratıklar gelmeye devam eder ve avcı ölmedikçe de sona ermez. Bunun farkına varan Sam, radikal bir karar alarak bu hayatı ardında bırakır; hayalini kurduğu hukuk fakültesine başvurur. Bir daha da geçmişe bakmaz. Ta ki Dean’in Sam’e gelip, babasının uzun süredir avdan dönmediğini, beraber onu aramaları gerektiğini söylediği ana kadar.
“…ve Av Başlasın! “
Supernatural, iki kardeşin hikayesi. Hikayeye de kardeşler üzerinden devam edelim.
— o —
— Dean ( Jensen Ackles ) —
Kardeşlerin büyüğü. Aralarında 4 yaş var. Küçücükken yaşadıkları trajik olayı hatırlayabildiği için, çok erken yaşta olgunlaşmak zorunda kalır. Babası avdayken kardeşiyle ilgilenir. Gerektiğinde babasıyla ava gider. Yaptıkları işin kendi hayatlarından daha önemli olduğunu düşünüyor.
Babası, onun bir nevi komutanı. Babasını sorgulamaz, kararlarına karşı çıkmaz. Sam’in aksine, neyin neden yapıldığını merak etmez.
Sabit bir hayatı yok; ama bu, onun hayattan zevk almadığı anlamına da gelmesin. Kadınların karşı koyamadığı bir karakterdir kendisi. Kendisini bırakıp giden kardeşine her ne kadar kırgın olsa da dünyada en değer verdiği kişi yine kardeşidir. Ona karşı aşırı korumacıdır. Birbirlerine olan bu sevgileri ve koruyucu tavırları da yine çok kez aleyhlerinde kullanılır.
Jensen Ackles‘ı bir dönem Dark Angel, bir dönem Smallville, bir dönem de Dawson’s Creek dizisinde izlemiştik. One Tree Hill ile ünlenmiş Danneel Harris ile evli olan yıldızımız, eğer onay alırsa, dizinin 10. sezonunda bile oynamaya hazır.
— Sam ( Jared Padalecki ) —
Kardeşlerin küçüğü. Trajedi yaşandığında, daha bebek olduğu için pek bir şey hatırlamayan Sam, kendini bir av kaosunun ortasında bulur. Ama Dean gibi adapte olamaz. Bu dünyada tüm kararları babasının vermesinden hoşnut değil. Hayatının sürekli bir kovalamayla geçmesini istemiyor.
Çözümü ayrılmakta bulur; hukuk fakültesine yazılır ve kendine yeni bir hayat kurar. Okulunu başarıyla bitirir ve güzel de bir sevgilisi olur. İstediği geleceğe sahip olabilecektir.
Abisi kadar girişken ve dışa dönük olmasa da Sam’in de kendine ait bir karizması var. Sadece, bunu kullanmakta pek yetenekli değil. Bazen biraz depresif takılsa da aslında, eğlenceli bir karakter. Aynı şekilde Dean’e aşırı bağlı ve birbirlerini en iyi şekilde tamamlıyorlar.
Jared Padalecki‘yi ise daha önce Gilmore Girls ve House of Wax yapımlarında izlemiştik. Şimdi, kendi dizisinde bir dönem rol arkadaşı da olmuş olan Genevieve Padalecki ile mutlu bir evliliği var. Jensen gibi, onay alması durumunda bu ekiple uzun süre çalışmaya hazır.
— John (Jeffrey Dean Morgan ) —
John… Hiç ummadığı anda kendisini bir savaşın ortasında bulur. Düşmanın belirsiz ve sayısız olduğu savaşın ortasında. Yaşadığı trajediden sonra tek bir şeye odaklanır. Avlanmaya! Üstelik, çocuklarını da bu savaşa hazırlamak zorunda. Ama, önceliği yaratıklar. Bu yüzden çocuklarla yeterince iyi ilgilenemez. Bütün iş Dean’e kalır. Babası, her daim Sam’in yanında olması, onu koruması konusunda Dean’in üzerinde bir baskı oluşturur. Sam ayrıldıktan sonra Dean’le beraber avlanmaya devam ederler. Ta ki John, bir anda ortadan kaybolana kadar.
Ardında, son çalıştığı dosya ve yıllardır tecrübe ettiklerini topladığı defteri dışında pek bir şey bırakmaz. Kendi isteği ile mi ayrıldı, yoksa alı mı konuldu bilinmez. Tüm bunları bulmak iki oğlana kalır.
Jeffrey Dean Morgan‘ı daha çok filmlerinden hatırlasak da bir dönem Grey’s Anatomy dizisinde rol almıştır. Bu yılın baharında başlayan Magic City‘nin başrolünde yer almaktadır. Şimdilerde, benim çok sevdiğim One Tree Hill oyuncusu Hilarie Burton ile mutlu bir evlilikleri var.
Bu diziye anlam katan en önemli karakter belki de. Winchester kardeşler de biz de onsuz bu dünyanın kahrını çekemezdik.
Karakterleri anlatırken genel hikayenin gidişatından da bahsetmiş bulundum. Çok fazla ana karaktere sahip olmayan dizimizde tabii ki yan roller de var. Belki uzun süre kaldılar, belki kısa. Ama, hepsi de kısa sürede bu dünyanın sevenleri tarafından bağırlara basıldılar. Hatta bazıları bir ana karakter olmasını istetecek kadar çok sevildi.
Mesela aşağıdaki onlardan bir tanesi.
Angel of Lord (Tanrı’nın Meleği)
Kızlar için izlemeye yukarıdaki nedenler yeter. Ya erkekler..? Böyle doğaüstü bir hikayeyi erkeklerin izlemesi için konusundan başka neden yok mu? Var tabii. CW’nun güzel insan seçmekte ne kadar yetenekli olduğunu bilmeyen yok. Bu dizide de her bölüm birbirinden güzel kızlar boy göstermekte. Bir kısmı kardeşlerimiz tarafından kurtarılıyor, bir kısmı ise başkalarını korumak için öldürüyor ya da öldürülüyor. İyiler de kötüler de taş yani.
O kadar lafı geçti, biraz da gelecek zamanlarda aramıza katılacak olan karakterlerimizi tanıtalım. Tabii ki minimum ispiyon bilgisiyle. İştahınızı kabartacak kadar. Ama bundan sonrasını, ispiyondan aşırı rahatsız olan bir bünyeye sahipseniz okumamanızı tavsiye ederim. Dozunda ispiyon sevenlerle devam ediyoruz.
— o —
— Bobby – ( Jim Beaver ) ( Misha Collins ) – Castiel —
Bobby… Babalarını bulma konusunda bizim kardeşlerden yardımlarını esirgemeyen, sonrasında da hep yanlarında olan bir aile dostu. Dostlukları avcılığa dayanıyor.
Castiel… Bir melek. İlerleyen sezonlarda işler karıştığında tanrının işleri yoluna koyması için gönderdiği sadık yardımcısı. En zor zamanlarda yardım için yanlarında oldu.
— Ruby – ( Katie Cassidy ) ( Lauren Cohan ) – Bela —
Ruby… Bir iblis. En çok ihtiyaç duydukları anda bizimkilerin karşısına çıkıyor. Yardım ediyor gibi görünüyor. Ama bir iblise -özellikle de amacın onları avlamakken- ne kadar güvenebilirsin ki..?
Bela… Tam bir bela. Değerli olan şeyleri çalıp, parası olanlara yüksek fiyattan satan bir hırsız. Yaşadığı doğaüstü dünyayı da lehine çevirmeyi başarmış. Yanındayken dikkatli olmakta fayda var.
Bu iki güzel kadını izlemeye doyamayacağınızı bildiğim için küçük birer tüyo size: Katie şuan Arrow dizisinde, Lauren ise The Walking Dead dizisinde kadrolu.
— Ellen – ( Samantha Ferris ) ( Alona Tal ) – Jo —
Ellen… Yine eskiden bir dost. John’la uzun zaman önce aralarına bir soğukluk girmiş. Ama şu an kardeşlere yardım edebilmek için elinden geleni yapmaya hazır.
Jo… Genç, hırslı, ailesi gibi avcı olmak isteyen bir kadın. Ellen’ın kızı. Kardeşleri görmek, içindeki avcı olma tutkusunu alevlendirir. Ellen’ın ise böyle bir şeye izin vermeye pek niyeti yok.
Bir tüyo da bu güzel kadın için gelsin: Alona’yı bu senenin yeni dizisi Cult‘ta görmek mümkün. Daha önce de Veronica Mars‘ta izlemiştik.
— Crowley – ( Mark Sheppard ) ( Nicki Aycox ) – Meg —
Crowley… Tam bir iblis. Lehine olsun, kendi cehennemini satar. Duruma göre kardeşlerle iş birliği yaptığı olsa da pek güvenilir sayılmaz. Ama, olduğu bölümlerde eğlenmiyoruz dersek yalan olur. Eğlenceli kişiliğiyle diziye renk katanlardan.
Meg… Bir iblis daha. Kardeşlerle sıkı bir düşmanlığı var. Bu yolda ölüme hazır.
Normalde 5 sezon planlanan hikaye, 5. sezonla birlikte aslında sona erdi. Eric Kripke kafasındaki senaryoyu tamamlamıştı. Ama dizi bayağı popüler olmuştu ve konusu da uzamaya müsait bir konuydu. Kanal devam etsin isteğinde bulundu. Eric Kripke, diziyi kendi adına tamamladığını, dizi devam etse de etmese de kendisinin burada finali yaptığını belirtti. Kısacası ekipten ve diziden ayrıldı. Ama sonraki sezonlarda ara ara ilgilenmeye de devam etti. (Hatırlatmakta fayda var. Kendisi, bu sezon başlayacak olan Revolution dizisinin yaratıcılarından.) Dizimiz, yeni bir hikayeyle devam etti. “5’ten sonra bitmeliydi” diyenler de oldu. “Bu kardeşler oturup evde iki saat konuşsunlar, ben izlerim” diyenler de. Ben de açıkçası kardeşlerin muhabbeti için izleyenlerdenim.
” İkilimiz yine muziplik peşinde… “
İkilinin uyumu muhteşem. Tabii bunda, diziyle tanışıp gerçek hayatta da çok iyi iki arkadaş olmalarının da etkisi büyüktür. Birbirlerini en iyi dostları olarak gösteriyorlar. Birbirlerinin düğününde sağdıç olmuşlar. Çok da eğlenceli bir dizi ortamları var. Bunu sezon kamera arkası görüntülerini izleyerek direkt görebilirsiniz. Öylesi pozitif enerji akan bir ortamda çekilen diziden de bundan aşağı eğlence beklemezdim.
Kafanız mı karıştı? Ya bu dizi doğaüstü dizisi değil mi? Ne komedisi, ne eğlencesi?
Her şeyi dozunda içeren bir dizi Supernatural. Doğaüstü, aksiyon, macera, korku derken işin mizah unsurunu da geride bırakmıyor.
Dizi, ara bölümlerden ve konuyla alakalı temel bölümlerden oluşuyor. Ana konuyu işlediği bölümlerle sizi koltuğa yapıştırırken, ara bölümleriyle de koltuktan düşürmeyi başarıyor.
Olaylarla ilgili araştırma yaparken, meşhur dizi film ve oyuncularına göndermeler içeren özel seçilmiş takma isimler, Impala‘nın hoparlörlerinden eksik olmayan efsane müzikler derken bağlanıyorsunuz işte.
Bu sıcak atmosfer ve çektikleri güzel bölümler de tabii ki onlara ödül adaylıkları olarak dönüyor. Adaylıklar için buraya.
TIRIVIRI BİLGİLER
* Daha dizinin ilk bölümlerindeyken bir sahnede Dean’ın cep telefonu numarası verilmiş. Bir süre boyunca, bu numarayı arayanlar şu mesajla karşılanmış: “Ben Dean Winchester. Eğer zor durumdaysanız, mesaj bırakın. 11.02.83 olayıyla ilgili aradıysanız, bana koordinatlarınızı yollayın.”
* Kardeşlerin kullandığı ve meşhur olan 1967 model Chevrolet Impala arabaya dizinin hayranlarının taktığı lakap ne mi? – Cevap Metallicar.
* Impala’nın ilk sezon boyunca plakası KAZ 2Y5(kansas) idi. Daha sonra Eric Kripke’nin memleketi olan (ohio)CNK 80Q3 plakasına çevrildi.
* İlk sezonu WB’ta yayınlandı, daha sonra WB ve UPN kanalları birleşerek The CW oldu. Dizi de bu kanaldan devam etti.
* İlk sezonlardaki bölüm hikayeleri genel olarak şehir efsanelerinden köken almakta.
* Birçok bölüm adı filmlerden veya rock şarkılarından gelmekte. İşte bazıları: “Children Shouldn’t Play with Dead Things“, “The Usual Suspects“, “I Know What You Did Last Summer“, “In My Time of Dying“, “Born Under a Bad Sign“, “What is and What Should Never Be“, “Sympathy For The Devil“, “When The Levee Breaks”
* Bobby Singer’ın ismi, dizinin yapımcısı olan Robert Singer’dan geliyor.
* Dizi daha yazım aşamasındayken aslında çok daha farklı planlanmış. Aslında dizimiz; şehir efsanelerini araştıran ve bunları yazar köşesinde aktaran bir araştırmacının hayatını anlatacakmış. Hayalet avcıları Sam ve Dean’in değil.
* Sam 2 Mayıs 83 doğumlu. Canlandıran Jared 82’li. Abisi Dean ise 24 Ocak 79 doğumlu. Canlandıran Jensen 78’li. Demem o ki oyuncular ve karakter birbirine uyumlu seçilmiş veya yaratılmış.
* Jensen başta Sam rolü için başvurmuş. Ama ardından Jared gelince ve o rolü beğenince, Jensen’a Dean rolünü alıp alamayacağı sorulmuş. Meğerse Jensen, önceden Dean’i istemeyi düşünmüş. Onu daha komik bulduğunu söyleyerek rolü kabul etmiş.
* Babaları John Winchester’ı oynayan Jeffrey Dean Morgan; aslında Dean’den sadece 12 yaş büyük.
* Hem Jared, hem de Jensen; Kansas’ta büyümüşler.
* Gelecek sezonlarda karşınıza çıkacak olan iblis Ruby rolü için başta Kristen Bell düşünülmüş, ancak rolü Katie Cassidy kapmış.
* Kardeşlerin her daim yanında olan Bobby aslında tek bölümlük bir karakter olarak yaratılmış. Ama sevilince ekibe dahil olmuş.
* Oyuncuları erkek ağırlıklı bir dizi olarak, sanılanın aksine izleyicilerin büyük çoğunluğunu kadınlar oluşturuyor. (Aslında çok da düşünmeye gerek yok, J2 diyoruz, normal diyoruz.)
* Her sezon finali aynı şarkıyla başlar, ve sezon boyunca yaşananların geniş özeti bu şarkı eşliğinde bize izletilir. Bazıları Altın Vuruş etkisine benzer bir etki bıraktığını söylüyor. Şaka şaka Şarkımız “Carry on My Wayward Son”
* İlk bölümün sonunda Jessica’nın ölmesinin amacı, Sam’e Dean’le yolculuğa çıkması için gerekçe vermesini sağlamakmış. Başta Jessica’nın aslında iblis olduğu fikrinden yola çıkmak istemişler, ama daha sonra onu öldürmenin Sam’e daha iyi gerekçe olacağı düşünmüşler.
Benim gözümde bir efsane, ileride baştan sona tekrar izleyeceğim bir yapım Supernatural. Umuyorum ki kendine yakışır ve unutulmaz bir finalle ekranlara veda eder.
Bu tanıtımdan sonra merak edip başlayacaklar için bir tanıtım videosu aşağıda beklemektedir. Kalanlar ise genel olarak ispiyonsuz olup izleyenler için eklenmiştir. Biraz eğlenelim değil mi?
İkinci videoyu da yeni başlayacaklara tavsiye ederim.
Başlayacaklara keyifli seyirler dilerim, eğer sevmeyeceklerini düşünürlerse en azından 2. sezona kadar gelmelerini tavsiye ederim. Zaten izleyenlere de sezonun başlamasına 1 günden az kaldığını hatırlatır ve güzel bir yeni sezon dilerim.
Kapı pencere diplerinde tuzunuz, yastık altında tahta kazığınız, gümüş zinciriniz eksik olmasın.
yorumlar
Vayy ben senin nedense bu diziyi cok cok oncesinde biraktigin kanisina varmisim yazdiklarin sasirtti bir an. Devam etmene ve de begenmene sevindim. Ins 9u da seversin.
@ozgun14: @dkamoy bugün bizi şaşırtıp duruyor H50, Supernatural; kesin Castle falan da seyrediyordur şimdi
@ozgun14: Supernatural candır be! Aşkolsun. (Leviathan’lar hakkaten yordu ama. 1 sezon geri kaldım onlar yüzünden.)
@abidin77: Criminal Minds’ın finaline yaklaştığım sezonu bitsin geliyorum; gardınızı alın. (Daha neler var çıkınımda da sürpriz olsun.)
@dkamoy: Yaz yaz bekliyoruz Bakalım neler neler çıkacak
Devious Maids çıkacak aradan mesela sezonu bitince, titreyeceksiniz :))
‘İşşallah’ ona ben de bir gireceğim. 1’i izledim kaldım yav, içimde ukte niyetine duruyor.
Benim ilgim yok o diziye Titremeyeceğim bu sefer
Yakın zamanda bitmiyormuş. Peki o zaman.
j2 ikilisi ölür bu dizi biter dicem ama ondan da emin değilim. bunlar alışmışlar ölüp geri dönerler kesin.
Hah haaa bu da mı gelmiş 9. sezona? :))
@dkamoy: Gözükmüştü bir sahne. Gülmüştüm gördüğümde
Evet öyle. Tabi ben arkadan gelen olarak yeni görüp, yeni güldüm. Oğlanların tepkisi filan da eğlenceliydi. Bu dizinin mizah anlayışının hastasıyım.
Haa bi de Castiel’in pop kültüre hakim olması üzerinden yapılan her geyik ayrı bir eğlenceydi. “Agents Spears and Aguilera”da püskürdüm.
Dean’in hayvanları anlayabildiği bölümden daha fazlasını bekledim ama verdikleri kadarıyla da nispeten eğlendim.
Sam’in karıya bağlayıp tripten tribe koşması ise 9. sezonda olmasak yorardı beni ama salladım geçtim, takmadım. Seviyorum ben bu oğlanları. Bu kaçıncı bozuşmamız, geçiniz.
En bi sonunda demon Dean olayına ise “meh” dedim tabii.
Hala “10 sezon daha bu kafayla çeksinler izlerim” modum baki.
Bu sezonun ana konusu tatmin etmedi beni ama zaten sevdiğim dolgu bölümleri güzeldi (biri hariç). Çok laf ediyorum ama ben de kaç sezon sürse seyrederim bu elemanları.
Bi de bu dizi kesinlikle yazın peşpeşe iyi gidiyor.
Sadece Sam ve Dean değil tabi en sevdiğimiz ikili.
10. sezon posteri
Kötü be.
den den x den den
@itsmypurgatory meraklanma kalite bu poster kadar düşmedi.Doldurma bölümlerde kaliteyi hala koruyor.Ama ana konuda bazen gelgitler yaşıyor ki bu zaten 5. sezon finalinden beri olan bir durum.Yine de ben dizinin hala ortaya orjinal bir şeyler koyabildiğine inanıyorum.
@itsmypurgatory: Leviathan’larda dağılanlardansan eğer (ben ve çevremde kime sorsam öyle olmuşuz) ondan sonraki sezon geri toparladığını söyleyebilirim. Ha tabi benim için ilk n sezon ne bekliyorsam şu anda da aynısını bekliyor olmamın etkisi büyük. Kaltede bir düşüş yok. meorman’ın dediğine katılıyorum.
… ve yineliyorum: Bu kafayla 10 sezon sürsün izlerim bunları ben. Ölmesinler, ölürlerse dirilsinler hiç dert diil. Bu kadar tutarlı bir tarzı olan ve 10 sezonu bulan dizi az. Ben o tarza, mizah anlayışına, ekiptekilerin hala keyifle çalışmasına bayılıyorum.
bu dizinin ilk 6 sezonunu arka arkaya izleyip de bittiğindeki mutsuzluğumu hatırlıyorum da ne kadar laf edersem edeyim yeri bambaşka. ama 10. sezonda olmasından dolayı, gelen geldi, gelmeyen de bundan sonra gelecek değil kafasında posterleri ve tanıtımları savsakladıklarına katlıyorum. ehh bir şey de diyemiyorum. 10. sezon yani
yaaaa biraz önce bloopers videosunu izledim bu sezonun. çok güzeldi bitmesin istedim. ben bu ekibi çok seviyorum. sadece blooperslardan sezon sezon izlerim.
şu ekibin bu tatlı samimiyetini allah bozmasın diyorum.
Bu arada ben bu yılki comic-con panelini izlerken “Mark Sheppard’ı gerçekten sevmiyorlar galiba” diye düşünmüştüm. Şu gaf videosundaki osurma sahnesini görünce “E tabi adam böyle ingilizin ayısıysa sevmezler doğal olarak” dedim.
Aman dkamoy onceki blooperslari hatirla kendileri de pek masum degil bu konuda hani
Onlara bizdeki kadar utanc verici gelmiyor sanirim. Markla mesafeli mi takildilar comiconda. Videoda iyi anlasiyor gibi duruyorlar da.
@ozgun14: Panelde “Marc’ı sevmiyoruz, o sonradan geldi” diye mizansen yaptılar. Ama ara ara bu şakanın altında bir gerçek payı olabilir mi acaba dedirttiler bana.
Amerikalıların İngiliz sevmeme hali olabilir diye düşünerek dedikodu ve drama arayan bünyemi bileyliyorum. Gün sonunda onlar da rollerini yerine getirip paralarını almış bir şekilde evlerine/alemlere akarak hayatlarına devam ediyorlar işte. :))
Deanmon
deanmonlı bu sezonda komedinin dozunu bir tık yükseltecez gibi. gerçi ben bu ikiliyle emekliliğimi görmek isterim
http://www.youtube.com/watch?v=5wgnGfjXK0Y
Şurda dizinin baya kapsamlı bir analizi var.Biraz eski ama güncelliğini hala koruyor.Aklıma geldi yeni sezon öncesi paylaşayım dedim.
aylardır sürüne sürüne 2. sezon 4. bölüme geldim. Bilmiyorum gari, devam etsem mi etmesem mi ? fantastik dizileri sevmeme rağmen herhalde bu sitede en kötü fantastik dizi izleyicisiyimdir. Buffy’de bile 2.sezonda kaldım. 8., 9. sezon kritiklerine bakınca gözüm yemiyor…
Ben de ilk sezonu iki kere yarim birakmis insanim ama sezon finaline dogru sarmasi gerekiyordu. Hele de sezon finalinden sonra sevemediyseniz, devam etmemenizi oneriyorum. 5ten sonra eminim ki daha da tahammulsuz olur senin icin.
supernatural – a very special supernatural özel bölümü diziye baştan başlamayı düşünmeyenler için tavsiye edilmez.
bu diziyi neden çok sevdiğimi ne olursa olsun bırakamayacağımı tekrar tekrar bana hatırlatıp duruyor. her karakteri ayrı sevilesi. evet eski sezonlar daha güzelmiş izledikçe izleyesim geldi eski bölümleri ama bu hala birçok diziden daha eğlenceli daha korkunç daha sürükleyici olduğu gerçeğini değiştirmiyor.
yeni sezon için tek dileğim umarım ikili olarak tekrar eskisi gibi çok iyi olurlar. aralarındaki gerilim biz izleyicileri (sevenlerini) cidden üzüyor. bence düşüşün nedeni de o. o kısmı toparladık mı bu kadrodan kötü bir şey çıkmaz/çıkamaz.
yarın geliyor. herkese happy supernatural days.
+ umm, for reasons..
– you know they’re brothers, right?
+ well duhh!! but subtext..
– why don’t you take a substep back there ladies?
daha 10. dksındayım ve bu bölüm hiç bitmesin istiyorum. bu tarz bölümlerdeki performanslarına bitiyorum resmen.
@ozgun14: 200’den mi bahsediyorsun?
evet 200. bölüm. resmen bıraktım izlemeyi bitmesin diye
sonunda hafiften gözler doldu mu sanki ne
gerçekten güzel bir bölümdü bol bol güldürdü, ne yollardan geçtiğimizi hatırlattı. şu son sezonlardaki kardeşler arasındaki uzaklığın dizi üzerindeki etkisini hissettirdi. bundan böyle bu samimiyette gitsin lütfen.
en sondaki sürpriz ise gerçekten çok güzel düşünülmüş.
o kadar beğendim bölümü ama hep üzülen smiley doldu bu da bölümün geneline gelsin
bu sondaki süpriz acaba diğer bölümlerde de gözükçek mi ? yoksa sadece o anlık mı ?
bölüm boyunca kendimi gülmekten alamadığım bir an bile olmadı.
-I’m Sam Winchester.That’s Dean.
-you guys are way too old to be Sam or Dean.
10 sene dile kolay nasıl da gençlermiş dizi başladığında. Bu duruma da takılmadan geçmemişler.
-Spaceships?
-And robots and some ninjas.
–And then
Dean becomes a woman !!!
Jensen Ackles’ın (Dean) mimikleri süper.
Altmetin”Subtext” meselesininde oldukça üstünde durmuşlar, iyi dalga geçmişler. Nedir bu dizilerdeki sıkı dostların altmetinden çektikleri derken Supernatural ile olayı iyice çirkin boyutlara taşıdılar, iki kardeşe de bu yakıştırmalar gerçekten çok itici. Bu durumu malzeme olarak kullanıp eğlenmeleri ise çok matrak olmuş.
Bölüm yılların özeti şeklindeydi iki kelimeyle neler neler hatırlattılar. İnanılmaz keyif aldım izlerken. Gıcık peruklu kızlar bile keyfimi bozamadı.
200. bölüme bayıldım. 200 bölüm içerisindeki en başarılı 10 bölümü say deseniz, bu bölüm orada yer alır. Güldüm, eğlendim, sonlara doğru duygulandım; 10 senedir olmasa da bayağı bir zamandır seyrediyorum bu diziyi. Zaman zaman ciddi düşüşler yaşasa da en keyif alarak izlediğim dizilerden biri oldu Supernatural. Bu bölümle birlikte bu diziyi neden bu kadar sevdiğimi bir daha anladım. Kaç sene sürerse sürsün izlemeye devam edeceğim.
Ahahahay!!! :))))
çok seviyorum bunları. sırf zaten ekip dağılmasın diye 20ye uzatsalar ses çıkaramıcam sanırım. böyle şirin bir ekip olabilir mi yov ekibe dahil olanlar da sanırım hemen o moda giriyorlar.
10 x 05:
Cok begendim. Hatta en begendigim bolumlerden biri oldu diyebilirim. Ayni zamanda biraz duygusaldi.
Umarim daha uzun yillar devam eder. 10. sezonunda olmasina ragmen hala iyi.
yeni bölüme eli gitmeyen tek ben miyim?? agents of shield mı izlesem yoksa spn mi diye düşünüyorum düşünün artık.
biri de gelse güzel dönmüş dese gaza getirse.
Ben duydum sesini. Hemen geldim
10 x 10 üzerine :
Valla klasik Spn desem de bu bölüm biraz sıkıldım ben. Çok heyecanlı bir şey yoktu. Yine de kaç dakika kaldı diye bakmadan bir oturuşta izledim.
pfff en iyisi mi şu ikinci yarıyı bu diziye özel biriktireyim ben.