BBC One kanalının yeni draması The Pact, 17 Mayıs’ta ekran hayatına başladı. Aynı gün tüm sezonu BBC iPlayer’a eklenirken çifter bölümle devam ettirdiği TV yayınını 1 Haziran itibarıyla tamamladı. Dizinin sezonu 6 bölümden oluşuyor.

The Pact’in senaryosunu Pete McTighe kaleme aldı. Bölümleri Rebecca Johnson ve Eric Styles yönetti. Yapımını Little Door Productions üstlendi.

Dizinin kadrosunda Rakie Ayola, Aneurin Barnard, Laura Fraser, Heledd Gwynn, Abbie Hern, Julie Hesmondhalgh, Jason Hughes, Ben McGregor, Aled ap Steffan, Eiry Thomas ve Gabrielle Creevy yer alıyor.

Konusu:

Galler’in merkez bölgesinde yaşayan ve kimisi birbiriyle daha yakın arkadaş olan beş kadın, Evans Brewery adlı bir bira fabrikasında çalışmaktadır. Aile şirketi olan işletmenin başındaki isim bir süre önce yerini oğlu Jack’e bırakmıştır ve şirketin 100. yıl kutlamasının zamanı gelmiştir.

Partiye katılan bu beş kadın, kendilerine berbat davranan patronları Jack’e ani bir kararla bir eşek şakası yapmaya karar verirler. Uyuşturucu ve içki nedeniyle kafası zaten iyi olan Jack’i ormana yönlendirip yarı çıplak denebilecek şekilde fotoğrafını çekerek uzaklaşırlar. Ancak işler yolunda gitmez, çünkü Jack’i oradan çıkarmak için geri döndüklerinde patronlarını ölmüş bulurlar. Yaptıkları ortaya çıktığı takdirde kimseyi inandıramayacaklarını ve cinayetle suçlanacaklarını bilen 5 arkadaş bir sessizlik anlaşması yapar. Polis ise araştırmasına başlar.

O gece başka neler oldu? Kaza mı yoksa cinayet mi?

BBC’nin suç dramalarını seviyorum, The Pact de bu açıdan iyi oldu. Elbette baktığımızda elimizde aynı ekolden daha iyi örnekler de mevcuttur ama türe ilgisi olanlar en azından bir deneyebilirler de.

Dizinin hikayesini 6 bölüm sonunda tamamlayıp toparladılar. Daha uzun sürmemesi ise bence doğru bir karar olmuş. Cinayet meselesini ve içindeki diğer konuları bir nihayete vardırıyorlar. Bölümler boyunca her karakterin payına bir şeyler düşüyorlar tabii ki. Zaman zaman eksik noktaları tamamlamak için geçmişe yol almayı da ihmal etmiyorlar. Ana karakterlerinin çoğunu aşağı yukarı benzer ağırlıkta kullanmışlar. Yine de Anna, Nancy, Cat, Tamsin ve hatta bir kötü (“villain”) gözüyle değerlendirirsek Jack daha öne çıktı.

Yalnız hikayeyi genişletmek için açtıkları bazı konulara göz devirdiğimi inkar edemem. Bu açıdan dolayı dizinin açılışının ve kapanışının daha iyi olduğu görüşündeyim. Sonunda vardığımız noktada ise “şaşırtma sevdasının” payı mevcut bu arada. Peki, rahatsız etti mi? Hayır. Güldüm mü? Haliyle. Ondan sonra da bir bakmışım meğerse dizi bitivermiş…

The Pact, genel olarak böyle bir dizi işte. İzleyeceklere iyi seyirler.