Green Wing || Tımarhaneye Hoşgeldiniz! ||Tanıtım
11 yorum unfortr 31 Temmuz 2015 09:44
Burasının bir psikiyatri kliniği olduğunu düşünüyorsanız yanılıyorsunuz. Buranın adı East Hampton Hastanesi ve buranın hastaları değil çalışanlarında bir sorun var. Bir yığın ilginç ve tuhaf karakterlerle dolu bu ortamda, yaptığınız hiçbir hareketten utanmak zorunda değilsiniz. Komik aptal danslar ve dengesiz hareketlerinizden dolayı kimse sizi yargılamaz ve her türlü müstehcen hareketin ayıp ile karşılanıp büyüklerimiz tarafından azarlandığımız bir dünya ile alakası olmayan bu hastanede her türlü aşırılığa yer var.
Kapısından içeri girdiğimiz andan itibaren ne ile karşılacağımızı biliyoruz. Tahmin edemeyeceğimiz şey ise daha ne kadar saçmalayabilecekleridir. Bunun sınırını ne onlar çizebilmiş ne de biz tahmin edebiliyoruz. Koridorlarda dolaşan bir deve, çırılçıplak bir şekilde motorsikletiyle yine hastane koridorlarında tur atan bir doktor, olmadık yerde göğüslerini tartı makinasından tartmaya çalışan bir insan kaynakları elemanı ve daha neler neler…
Saçmalık ve müstehcenliğin sınırının çizilmediği dizide oyunculara da rahat hareket tarzı doğmuş. Bu da istedikleri gibi doğaçlama yapabilmelerini sağlamış. Diyaloglarda ve özellikle beden dili kullanımında oyuncuların ne kadar yaratıcı olduklarını, üzerlerine düşen görevi hakkıyla yerine getirdiklerini ve bu işten ne denli keyif aldıklarını gözlemleyebiliyoruz.
Green Wing’de toplumsal hassasiyetin olduğu birçok konuda sınırlar cesur bir şekilde zorlanmış. Günlük hayatta konuşmaya utanır olduğumuz mevzuları gayet sıradanmış gibi gösterip senaryonun içine bir güzel yedirmişler. Dolayısıyla izlerken rahatsız olmak bir kenara, bir yandan gülerken bir yandan da ırkçılık, cinsellik, homofobi vb. birçok konuyu sorgulamamıza neden oluyor.
Dizi Cringe Komedi ekolünün en iyi örneklerinin başında geliyor. Bu türde, karakterlerin sosyal beceriksizlikleri mizahı besler. Onlar adına utanma ve iğrenme duyguları ile dolarız. Genellikle ciddi ortamlarda geçen hikayelerde bir gerçek üstülük vardır. Bu da bizim acaba yaşananlar fantastik bir dünyada mı geçiyor diyerek sorgulamamıza neden olabilir. Bu ekole sahip dizilerden birkaç örnek verelim;
Hello Ladies – It’s Always Sunny in Philadelphia
KARAKTERLER
Bu binbir garip karakterle dolu hastanenin en yeni üyesi Caroline Todd, işteki ilk gününe hazırlanıyor. Ne kadar talihsiz bir karakter, kötü şans dedikleri bu olsa gerek. Kendisi adına biz utanıyoruz. Yeter ama!
Episodes ile yakından tanıdığımız Tamsin Greig bu rolde arz-ı endam ediyor. Black Books ve Friday Night Dinner ile övgülerimizi perçinleyebiliriz.
———————————————————————————————————————————————————————
Karakterler doktor ama ne doktoru olduklarını söylememizin gereksiz olduğu bu dizide, biz siz yine bilin istedik. Bu yüzden efendim kendisi anestezi uzmanıdır. Babası İsviçreli, zengin züppe edasına haiz, kadın düşkünü ve onu Guy diye çağırıyoruz. Caroline ile ilişkisinde ise tahmin edeceğiniz üzere tanıştığı ilk andan itibaren bunaltıcı baskısı kendisini hissettiriyor.
Karaktere pek tabii yine Episodes‘tan tanıyabileceğimiz Stephen Mangan hayat veriyor.
———————————————————————————————————————————————————————
Bu yakışıklı doktoru sürekli cool tavırlar içinde göreceksiniz. Guy ile amansız bir rekabet halinde, aptalca oyunlar oynuyorlar. Bakalım bu seferki oyunu kim kazanacak diyerek kendi aranızda bahise tutuşabilirsiniz.
Karakteri canlandıran Julian Rhind-Tutt’u bu sezon iptali gören Banished’te izlemiştik. Daha önceleri de The Hour’da görmüş olabilirsiniz.
———————————————————————————————————————————————————————
Hastanemizin personel şefi ile tanışmak istediğinize emin misiniz? Eğer East Hampton’da çalışıyor olsaydınız cevabınız hayır olacaktı. Çünkü kaprisli davranışlara haiz, iğrenç hareketleri olan, zalim ve kaçık bir personel şefinizden sorunlarınızın çözümü konusunda yardım istemek istemezdiniz. Çözümü onda aramayın, size hiç bir yardımı dokunmaz ve bir güzel başından savar.
Beden dili ile ön planda olan ve kendini binbir şekil ilginç pozisyona sokan karakteri canlandıran Michelle Gomez‘i en son Doctor Who’da görmüş olabilirsiniz.
———————————————————————————————————————————————————————
Kendisi hastanenin İnsan Kaynakları müdürü olur. Başından iki evlilik geçmiş, iki oğlu var ve 48 yaşında ama siz bunu ona söylemeyin; çünkü kendisini 42 yaşında olduğuna inandırmış. Doymak bilmeyen bir cinsel açlığa sahip, kendisini titreyen bir yatağın üzerinde günün stresini atarken bulabiliriz. Bu arada iki oğlu demişken, onlar da hastanede çalışıyor. Kim olduklarını da siz bulun.
Karakteri canlandıran Pippa Haywood’u Mr. Selfridge ve Scoot & Bailey’den hatırlayabiliriz.
———————————————————————————————————————————————————————
Radyoloji biriminin başı Dr. Alan’ın, Joanna ile açık bir ilişkisi var. Yalnız bu açığın içini bayağı bir açmanızı tavsiye edeceğim. Birbirlerinin ulu orta her yerini elliyorlar. Burada ayar biraz değil fazlasıyla kaçıyor, rahatsız olabilirsiniz. Homofobik bir karakter aynı zamanda ve çevresinde pek seveni yok.
Belki de hastanenin en kaçık karakterini canlandıran Mark Heap’i Spaced ve Friday Night Dinner’dan hatırlayabiliriz.
———————————————————————————————————————————————————————
Dr. Alan demişken, tıp öğrencisi Boyce’dan bahsetmemek olmaz. Boyce şakaları ile en çok onu bezdirmiştir. Aslında aralarında ilginç ve karmaşık bir ilişki var. İnsan sevdiğine şaka yapar değil mi?
Karakteri canlandıran Oliver Chris’i şu aralar Bluestone 42′de izliyoruz.
———————————————————————————————————————————————————————
Martin, Boyce ile çok iyi anlaşıyor. Kendisi mutlak bir kaybeden, girdiği sınavlarda sürekli başarısız oluyor. Annesi tarafından sevilmediği gibi görmezlikten de geliniyor. Anlayacağınız hayat silleyi vurmuş.
Martin’i oynayan Karl Leopold’u en son Plebs’te izlemiştik.
———————————————————————————————————————————————————————
Hastanenin pediatri bölümünün doktorlarından olur. Mükemmeliyetçi tavırları ile ortalıkta salına salına gezen havalı kızımızı, Caroline bu özelliklerinden dolayı pek çekemez. Sevgilisi Liam, ilişkileri ve onların ev halleri Caroline’in diğer hazımsızlık başlıklarıdır. Söylemeyi unutmadan, Angela ve Caroline ev arkadaşıdırlar.
Bu hatunu tanımayanınız var mı bilmiyorum, eğer cevabınız evet ise bir zahmet Coupling’e uğrayıverin.
———————————————————————————————————————————————————————
Hastanenin İnsan Kaynakları departmanında çalışan Harriet, iş hayatı ile özel hayatını dengelemeyi başaramıyor. Üstüne üstlük her şeyi de unutuyor. Bu bir hastalık halini almış. Çocuklarını okula götürmeyi unutup işe getiriyor ve onları arabada bırakıp masasına oturuyor ve çalışmaya başlıyor. Neyse ki iş arkadaşları durumdan haberdar, Harriret’ın bu halleri onlar için ayrı bir eğlence kaynağı oluyor.
Karakteri Broadchurch ile izlediğimiz Olivia Colman canlandırıyor.
Görseldeki diğer şahsına münhasır İnsan Kaynakları elemanları soldan sağa; Naughty , Kim ve Karen.
Hastanenin bilgisayar teknisyenidir. Onun gelişi ile Guy ve Alan, Lyndon’ı kendileri için rakip görürler. Çünkü hastanenin bütün kadınları Lyndon’ın peşinden koşarlar. Joanna onun için adeta deliriyor. Alan kızmasın da kim kızsın?
Karakteri The Leftovers ve Babylon’dan hatırlayabileceğimiz Paterson Joseph canlandırıyor.
– 2004 yılında Channel 4’da yayın hayatına başlayan dizi, 2006 yılındaki 2. sezonu ile ekrandaki macerasını tamamladı.
– Bir adet Noel (Christmas) özel bölümü olan dizinin, bir de alternatif bir finali var.
– Toplam 18 bölümü olan Green Wing’in bölüm süreleri 50 dakika ve üzerindedir.
– Dizinin yaratıcısı olan Victoria Pille, bu başarısı üzerine Kanada Showcase kanalına Campus adlı bir dizi yapmış. İlk sezonu sonunda iptali gören diziden sonra herhangi bir işe girişmemiş.
Dizi 2005 yılında BAFTA’dan İzleyici Ödülü almış. Bunun yanında Rose d’Or Light Entertainment Festival’den Pippa Haywood’a Komedi Dalında En İyi Performans ödülü verilmiş.
Sabah güne başladığımız East Hampton Hastanesi’nde, akşam mesai bitimi ahali sağa sola dağılınca biz de bölümü kapamış oluyoruz. Dolayısıyla her bir bölüm sadece bir günü içeriyor. Biraz da çekim tekniğinden bahsetmemiz gerekiyor. Genellikle bir diğer sahneye geçiş yaparken kamera yavaş ve hızlı çekim moduna geçiyor. Bir nevi diğer sahne ile bağlantıyı bu şekilde yapıyorlar. Aynı şekilde bir ileri bir geri şeklinde dur kalklar da yaşıyoruz. Bunların hiçbiri izleyiciyi rahatsız edici düzeyde olmuyor.
İzlemek isteyenlere iyi seyirler.
yorumlar
Türü sevsem balıklama atlardım valla çok iştah açıcı görünüyor. Ama benzerleriyle bir türlü anlaşamamış bir izleyici olarak fikrim olması yeterli şimdilik. Teşekkürler unfortr.
Ben bu tanıtımı yazmaya, Scrubs’u
(nihayet) izlemeye başladıktan sonra karar verdim. Uzun zaman önce izlediğim bu diziyi hatırlamama neden oldu. İkisinin ortak noktasının hastanede geçmesinden başka benzer yanı yok onu evvela söyleyeyim. Tanıtımı yazmam için ilk bir kaç bölümü tekrar izleyeyim derken, bir baktım tüm sezonu devirmişim.İlk kez izliyormuşum gibi aynı keyfi aldım.
@dkamoy: Rica ederim.
Güzel bir tanıtım olmuş, izleme listeme aldım
50şer dakikalık komedi dizisi? İlginç Bir ara ilk bölüme bakmayı düşünüyorum.
Eline sağlık.
Çok güzel tanıtım ama dizinin tükçe çevirisi yok.Çok iyi ingilizce bilenlerin dışında şimdilik izleme olanağı yok.
@gomen İngilizce bilgisini geliştirmek isteyenler için güzel fırsat olabilir o zaman
İlk bölümünü şimdi izledim ve ben bu tımarhaneyi sevdim yahu.
Favori karakter seçemedim bile, herkes bu kadar mı mükemmel olur? Normalde yan yan bakılacak insanlar nasıl sevilesi verilmiş böyle.
@mekanikzirilti: Tanıtımı yazarken ben bu diziyi Episodes izleyenlere satarım diye aklımdan geçirmiştim de pek taliplisi çıkmamıştı. Neyse ki sana satabilmişim pek sevindim
Ah bir bilseler burada ne cevher yattığını.
@unfortr: Tanıtımı okuduğum gün satmıştın bana da anca izleyebildim. Şimdi de bitecek diye üzülmeye başladım bile.
İlk bu tanıtımı okuyunca listeye almıştım diziyi. İzlemek şimdi nasip oldu. İlk sezonu izleyip geldim. Karakaterlere, absürtlüğe alışma süreciyle ilk 2-3 bölüm zorlu geçse de ilk sezonu çok eğlenerek kapattım. 50 dakikalık bölümler akıp geçti adeta.
Bu arada bunu sevenler, absürt komedi ve hastane konseptini bir araya getiren diğer bir dizi Childrens Hospital‘ı da sevebilirler.
“Green Wing: Resuscitated” adıyla, orijinal kadrosuyla birlikte bugün podcast olarak dönüyormuş. 6 bölüm. Audible’da.