15 Nisan 1912 günü insanlık tarihi, asla unutamayacağı türden bir olayla, bir faciayla karşılaştı. Kiminin “Tanrı bile batıramaz.”, kimininse “Daha iyisi yapılamaz.” diyerek övdüğü ünlü transatlantik Titanic, beraberinde yüzlerce kişiyi götürerek ebediyen istirahat edeceği Atlantik Okyanusu’nun dibini boyladı. Iceberg olarak adlandırılan buzdağına çarparak batan geminin ardından, bu zamana kadar binlerce yazı yazıldı; yüzlerde teori ortaya atıldı ve birçok eser karşımıza çıktı. Bunların en bilineni olan 1997 yapımı James Cameron imzalı Titanic filmi, 2010 yılına kadar “sinemanın en çok gişe hasılatı yapan filmi” olmanın yanında 11 adet Oscar, 81 adet de başka törenlerden ödül kazandı.
İşte, insanoğlunu derinden etkileyen böylesi bir felaket yaşanalı tam 100 yıl geçti. 97 yapımı Titanic, 3 boyutlu olarak yeniden vizyonda kendine yer bulurken başarılı İngiliz kanallarından biri olan ITV1 de boş durmadı ve ünlü geminin batışını yakın zamanda yayınladığı mini bir diziyle yad etti. Dizinin Amerika’daki yayın haklarını da ABC alarak yayınladı. Peki, nasıl bir şey bu mini yapım? Bu sorunun cevabı yazının devamında.
devamı →