Van Helsing – Tanıtım
24 yorum pirate 04 Nisan 2021 08:09
Van Helsing, 2016 yılı sonbaharında Syfy kanalında başlayan bir drama dizisi. Doğaüstü, gerilim ve aksiyon türlerini harmanlayan dizi, bir kıyamet sonrası hikayesini anlatıyor. Halihazırda 4 sezonu yayınlanmış olan dizinin 5. ve aynı zamanda “final” sezonu 16 Nisan 2021 tarihinde başlayacak. Dizinin tüm sezonları 13’er bölüm uzunluğunda.
Dizi, Zenescope Entertainment şirketinin aynı isimli grafik roman serisinden uyarlanmış. Söz konusu grafik roman serisinin 2004 yılı yapımı aynı isimli bir sinema filmi uyarlaması da mevcut bildiğimiz üzere. Söz konusu filmde Van Helsing karakteri bir erkekti; burada ise bir kadın. Merkez karakterimiz Vanessa Van Helsing, ünlü vampir avcısı Abraham Van Helsing’in soyundan gelen biri olarak sunuluyor hikayede.
Neil LaBute, dizinin yaratıcısı konumunda. Dizinin senarist kadrosunda ona ek olarak Gorrman Lee, Jonathan Walker, Jackie May, Jeremy Smith ve Matt Venables gibi isimler yer alıyor. Jonathan Scarfe, Michael Nankin, David Winning ve Jacquie Gould, yönetmen kadrosunda bulunan isimlerden bazıları. Daniel March, Michael Frislev, Chad Oakes, Chris Regina, Michael Nankin, Zadoc Angell, Dave Brown, Evan Tylor ve Simon Barry ise LaBute, May, Walker üçlüsüne yapımcı koltuğunda eşlik etmişler.
Dizi ilk sezonunda 0.17 reyting oranı ve 672.000 izleyici sayısı, ikinci sezonunda 0.13 reyting oranı ve 428.000 izleyici sayısı, üçüncü sezonunda 0.09 reyting oranı ve 384.000 izleyici sayısı ve dördüncü sezonunda 0.08 reyting oranı ve 296.000 izleyici sayısı ortalamaları tutturmuş.
2019 yılında açıyoruz hikayeyi. ‘Yükseliş’ adı verilen vampir kıyameti başlayalı 3 sene olmuş. Bir çeşit volkanik yanardağ hareketi sonrası hız kazanan vampir kıyameti, medeniyetleri yok etmiş. Sokaklarda aç vampirler hüküm sürmekte, hayatta kalan insan sayısı oldukça azalmış durumda. Hayatta kalan bir avuç insana umut veren tek şey ise onları kurtaracak bir insanın olduğu söylentisi.
Ortam tasviri yukarıdaki gibiyken hastane benzeri bir yerde açıyoruz hikayeyi. Söz konusu mekan bir vampir saldırısına maruz kalıyor. Merkez karakterimiz Vanessa Van Helsing/Seward’a saldıran vampirler onun kanıyla yeniden bir insana dönüşüyorlar. Vanessa’nın hızlı iyileşme yeteneği olduğunu da belirtelim. Göze çarpan dövüş yeteneği de cabası.
Vanessa, 3 sene önce, olayların patlak verdiği dönemde bir vampir saldırısına uğramış. ‘Uyuyan güzel’ kod adlı karakterimiz ne ölü ne de diri denecek vaziyette, kendinden geçmiş bir şekilde, bilinçsiz yatmaktaymış. Yukarıda sözünü ettiğimiz vampir saldırısının olduğu gün de Vanessa’nın 3 senenin ardından uyandığı gün oluyor. Vanessa, küçük bir askeri birlik tarafından korunmuş bu süre zarfında. Uyandığında hatırladığı tek şey ise Dylan (Hannah Cheramy) isimli bir kızı olduğu oluyor ilk etapta.
*Vanessa Van Helsing karakterine True Blood ve Legends dizilerinden anımsanabilecek Kelly Overton hayat veriyor.
*Jonathan Scarfe, Vanessa’yı koruma görevine kendini adamış bir asker olan Axel Miller karakterini canlandırıyor. Kendisi söz konusu askeri birlikten kalan son nefer.
*Christopher Heyerdahl, Axel’in Vanessa’nın uyandığı gün sığınağa aldığı bir sağ kalan olan Sam karakteriyle karşımıza çıkıyor. Kendisi bir sağır.
*Rukiya Bernard‘ı Axel ve diğer askerlerle birlikte sığınakta bulunan, kısa bir süre önce vampire dönüşen ve an itibarıyla sığınakta kilit altında bulunan Doktor Sarah Carol karakteriyle izliyoruz.
*Vincent Gale, Vanessa’nın uyandığı gün onu ısıran ve yeniden insana dönüşen Flesh isimli bir adama hayat veriyor.
*Kadroda ayrıca Aleks Paunovic ve Trezzo Mahoro gibi isimler bulunuyor.
One Tree Hill dizisinden tanıdığımız Paul Johansson, bir vampir klanı lideri Dmitri karakteriyle karşımıza çıkıyor. Loudermilk, Haven ve Project Blue Book gibi dizilerden tanıdığımız Laura Mennell‘i Dimitri’nin sağ kolu Rebecca karakteriyle izliyoruz.
Dizide tekrar eden rollerle boy göstermiş diğer tanıdık simalar arasında Missy Peregrym, David Cubitt, Neal McDonough, Sarah Desjardins, Jennifer Spence ve Tricia Helfer gibi isimler yer alıyor. 1-2 bölümlük konuk oyuncular arasında ise Maddie Phillips, Sara Canning, Paul Wight, Natalie Sharp, Zenia Marshall ve Tom Cavanagh gibi isimler bulunuyor.
Dizinin ilk 2 bölümünü izledim. İlk bölüm 2019’a, ikinci bölüm ise 2016’ya giriş bölümü olarak sunuldu. İkinci bölümün ilk bölüme kıyasla daha derli toplu bir bölüm olduğunu ve bende hikayenin devamını izleme isteği uyandırdığını söyleyebilirim.
Diziyle ilgili daha önce şu yazının altında yorum yapılmaktaydı.
yorumlar
S01E03
Gayet güzeldi bu bölüm de. Her bölümde bir tık daha bağlıyor beni kendine. Karakterler ya da oyuncuların öne çıkabildiği bir durum yok ama sarıyor yani.
Karakter demişken; David Cubitt’in karakteri fena halde kafa bipiyor.
Bu diziye nedense ön yargıyla bakıyor ve şans vermiyordum ben. Geçen gün @kemal32 nin dönüşüyle ilgili coşkulu yorumu gözüme ilişince o sevdiyse ben de severim yüksek ihtimalle diyerek giriştim ve memnun kaldım. İyi ki o yorumu görüp diziye şans vermişim.
S01E04
İlk 3 bölümün epey altında kalmış bu bölüm. Bölümdeki izlenebilitesi olan tek hikaye ‘Katil kim?’ hikayesiydi. Onun da ispiyonunu tanıtımı hazırlarken yediğim için gizemi geçemedi doğal olarak bana.
Laura Mennell, bu dizi için büyük nimet. Bu derece az süre alıyor oluşu üzücü. Yer aldığı bölüm sayısı da azmış zaten. Bari bu az sayıdaki bölümde kayda değer süreler alabilseymiş.
@pirate tanıtım için çok teşekkürler.
Maalesef Vampir kavramı uzun yıllardır dar kalıplar halindeyken, bu dizi ile bambaşka bir anlatıma sahip olmuştur, süregelen kalıpları yıkmış ve Vampirlik dinamiklerini farklı ayaklar üzerine oturtulmuştur, sağlam bir hikayesi olan dizileri her zaman sevmişimdir ki bu dizi her sezon kendisini aşmayı bilmiş ve her sezon üzerine koymuştur.
Karakter harcamayı seven, drama yerine konu ilerletmeyi tercih eden bir dizi olarak hep beğenerek izledim, TWD gibi bir bütçesi olsaydı nerelere gelirdi düşünemiyorum bile.
S01E13 (Sezon Finali)
İndiği anlar oldu, çıktığı anlar oldu. Düşük bütçesi hesaba katıldığında fena bir sezon olmadı bence. Darısı diğer sezonların başına.
*Durduk yere karakter harcamaya devam ediyor dizi.
*Küçük kızı yeniden görmek güzeldi.
*Şu şimdiden yordu beni. Vedalaşacağımız vakti iple çekiyorum.
Mo-ha-med! Mo-ha-med!
Bir miktar sinir bozucu ama epey başarılı bir performanstı.
S02E06
*Vanessa:
*Missy Peregrym de teşrif etti bu bölümle birlikte. Epey hızlı bir giriş oldu hatta.
Bu dizinin aynı konulara uzun süre saplanıp kalmaması, sürekli olarak kendini güncellemesi ya da kafasına göre bir şeyleri çat diye ötelemesi hoşuma gidiyor. Daima yol alıyoruz, sürekli birileri girip çıkıyor falan. TWD misali takılıp kalmıyoruz yani.
Güzel replikti.
S02E08
Adamları gördüm, ağızlarından çıkan ilk cümleleri duydum ve hiç tereddüt etmeden
Vanessa’nın olmadığı bir bölüm izledik ama Scarlett’in varlığının da etkisiyle eksikliği hiç hissedilmedi desem yeridir. Bu da dizinin bir başka artısı. Kim kaybolsa eksikliği aşırı hissedilmiyor. Yeni gelen kişi boşluğu anında dolduruyor.
S02E13 (Sezon Finali)
Şu son 2 bölümü saymazsam güzel sezon oldu cidden. İlk sezonun epey üstüne çıkmayı başardı. Beni pek sarmayan son 2 bölüm de nazar boncuğu olsun artık.
Christopher Heyerdahl’ın sezonun en çok parlayan ismi olduğunu da belirteyim aklımdayken.
S03E11
Kaderin böylesi … Kapanışı yapabilmek her zaman iyi bir şey değildir. Bazı şeylerin karanlık/bulanık kalması gerek.
S03E12
Garip adamdı. Böyle kalmamıştır, illaki ilerde tekrar görürüz diye düşündüm. Kontrol ettim ama bir daha gözükmemiş ne yazık ki. Cidden böyle kalır mı lan bu hikaye?
Bir önceki sezonun altında kaldı bana göre ama kötü bir sezon olduğunu da söyleyemem elbette. Bir şey söyleyeyim ama. İyi dizi, hoş dizi falan ama sezon finali yazma konusunda sınıfta kalıyor 2 sezondur. Bu bölümde
konusunu o kadar berbat işlediler ki anlatamam yani.
Üfff burada da katlanmak zorunda kalacağım şuna! Bu adamı her yerde hep aynı tarz rollerde görmekten cidden bıktım ben ya!
s05e05
Daha 3. bölüm ve üzerine 4. bölüm sonlarında ki gizemler dağ gibi dururken bu konuyu işleyip bir bilinmeyen daha eklemeye gerek varmıdı, gerçi dizi bunu hep yapıyor ama merakımız da baki, kaçınılmaz sona doğru da hızla ilerliyoruz.
Neal McDonough takviyesinin de negatif etkisiyle iyice dip yaptı bu sezon dizi. Richard Harmon’ın varlığı ise yegane pozitif şey konumundaydı sezonun ilk yarısında. Bu bölüm de sezonun keyif aldım diyebileceğim tek bölümü oldu.
diyebilirim.
S04E07
Tricia Helfer teşrif edebildi nihayet.
Sonradan Ek:
Fena bir sezon kapanışı olmadı.
S05E03
‘İçim şişti bu sezondan, bu ortamdan. Allah rızası için normale, günümüze dönelim artık. ‘
3 bölümdür bu moddayım.
Bizimkilerin dönüşüyle gıy gıy geçen ilk 3 bölüme kıyasla daha izlenir bir bölüm çıkmış ortaya.
Dizinin yarattığı genel vampir tasviriyle örtüşen bir bölüm olduğunu düşünmüyorum. Lakin bölüm konuğunun renk kattığını düşündüğüm için bu durumu görmezden geleceğim. Ali Liebert’ı ekranda görmeyeli uzun zaman olmuştu keza.
Huzur içinde yat koca yürekli Julius!
S05E08
Dizinin en gereksiz bölümü olabilir bu bölüm.
S05E09
Geçmiş sezonlardan özet/kolaj bölüm yapmışlar son düzlük öncesinde. Normalde başka dizilerde bu tarz bölümleri gereksiz bulur, hoşnut olmam ama bu bölüm bir nevi özlem giderme bölümü olduğu için benim açımdan istisnai bir hoşnutluk oluştu diyebilirim.
S05E10
Bir gereksiz/berbat bölüm daha geldi. Yordukça yordu bu boktan sezon beni. Bitse de kurtulsak artık cidden.
S05E11
Sezonun ‘Kötünün iyisi’ diyebileceğim bölümlerinden biriydi. Bu pozitifliğin sebebi de bir kez daha Ali Liebert’ın varlığı oldu elbette.
S05E13 (FİNAL)
Final sezonunun berbatlığına yaraşır seviyede bir final bölümü olmuş.
2. ve 3. sezonda gayet iyi seviyelerde olan dizi yaptığı vedalar ve yeni karakter eklemeleri sonrasında çok çok geriye gitti. Bu tarz kararları kim aldıysa yazık etti cidden diziye.
Sezon sıralaması: 2 > 3 > 1 > 4 > 5
Final
“Ne kadar ekmek o kadar köfte” atasözümüzün karşılığı gibiydi dizi, bu bütçe ile bence yapılabilecek en iyi şekilde ilerledi dizi. Geniş kadrosunu o kadar tasarruflu kullandı ki bazen ana karakter nerede diye özlem çeker olduk. Şahsen ilk sezondan son sezona kadar devamlı ve hemde yüksek bir irtifa ile hep üzerine katan dizi, son sezon olmasının getirdiği sorumluluk ile inişli çıkışlı ilerlese de toparlayıp veda etmeyi bildi. İzlediğime hiç bir zaman pişman olmadığım bir yapım olarak hatıralarımda yer alacak.
Van Helsing’i suçla savaşan birine çevirdikleri bir diziye niyet etmiş CBS.