Underground – Tanıtım
72 yorum okakacukaka 04 Nisan 2016 08:59
Özellikle son zamanlarda yayınladığı Outsiders, Salem ve Manhattan gibi orijinal dizileriyle adını duyuran WGN America, 9 Mart itibarıyla yeni bir dizi ile bizleri tanıştırdı; Underground. Köleliği konu alan dizimizin yapımcılığını Misha Green ve Joe Pokaski yapıyor. Gelin diziyi biraz daha yakından tanıyalım.
KİMLİK BİLGİLERİ:
Tür: Dram, Tarihi
Sezon Bilgisi: İlk Sezon – 10 Bölüm
Yapımcı: Misha Green – Joe Pokaski
Kanal: WGN America
Wikipedia – IMDb – Resmi Site – Twitter
KONU:
1857 yılı Georgia‘sındayız. Siyahilerin köle olarak çalıştırıldığı yıllar. Tom Macon (Reed Diamond) isimli bir senatör adayının çalıştırdığı köleler dizimizin merkezinde yer alıyor. Bu köleler, zengin bir çiftin yardımlarıyla çalıştıkları çiftlikten kaçma planları yapmaktadırlar. Kaçıp Kuzey’de kendilerine yeni bir hayat kurarak özgür olmak istemektedirler. Başlarında da birçok defa kaçmaya yeltenmiş Noah vardır. Dizimizde işte bu grubun kaçmaya çalışırken başlarından geçenleri izleyeceğiz. Dilerseniz dizinin zengin kadrosunu bir gözden geçirelim
KARAKTERLER ve KADRO:
Noah:
Çiftlikte demirci olarak çalışmaktadır. Aklı sürekli özgürlüktedir. Daha önce birçok kez kaçmış ama hep yakalanmıştır. Ancak bu sefer planı çok büyüktür ve ilk defa tek kaçmayacaktır. Ayrıca Rosalee‘den hoşlanmaktadır. Acaba kaçmayı başarabilecekler mi? Noah rolünde Aldis Hodge‘u seyrediyoruz. Kendisini daha önce Turn: Washington’s Spies, Leverage gibi dizilerde kadrolu olarak, ayrıca The Walking Dead, Friday Night Lights, Supernatural gibi dizilerde de konuk oyuncu olarak gördük.
Rosalee:
Evin içinde çalışan kölelerden birisi. Genç ve utangaç birisi. Daha önce çiftliğin dışındaki hiçbir yeri görmemiş. Noah‘ya karşı hisleri var. Noah‘nın kaçma teklifine nasıl cevap verecek? Kaçıp yeni yerler görebilecek mi? Rosalee rolüyle Jurnee Smollett-Bell karşımıza çıkıyor. Kendisini daha önce True Blood, Parenthood, Friday Night Lights ve The Defenders dizilerinde görmüştük.
John Hawkes:
Kendisi avukat ve aynı zamanda aktivist. Siyahilerin hakları olduğunu savunmaktadır. Bir gün halka siyahiler hakkında bir konuşma yaparken William Still (Chris Chalk) adında biri gelir. Bu adam siyahileri kaçırarak onlara özgürlüklerini vermektedir ve John‘un yardımını ister. John yardım etmek istese de eşi Elizabeth bu durumu kabul etmemektedir. John rolünde Marc Blucas‘ı görüyoruz. Kendisi daha önce Necessary Roughness ve Buffy The Vampire Slayer dizilerinde karşımıza çıkmıştı.
Elizabeth Hawkes:
John‘un eşi. Çok istemelerine rağmen bir türlü çocuk sahibi olamıyorlar. Kocasının yaptıklarını çok fazla tasvip etmese de bir olaydan sonra kararını değiştirip kölelere yardım etmek ister. Elizabeth rolüyle karşımıza güzel oyuncu Jessica De Gouw çıkıyor. Kendisini Arrow, Downton Abbey ve Dracula dizilerinden hatırlıyoruz.
August Pullman:
Henüz kendisinin ne olduğunu, kim olduğunu çözemedim. Ama tahminlerimce kölelerin kaçmasında bir parmağı olacak gibi. Ben (Brady Permenter) adında bir oğlu var. August rolünde Christopher Meloni çıkıyor karşımıza. Kendisini Wet Hot American Summer: First Day of Camp, True Blood ve Oz dizilerinden, ayrıca birçok filmden hatırlıyoruz.
Sam:
Çiftlikte marangoz olarak çalışmaktadır ve çok yeteneklidir. Aynı zamanda Rosalee‘nin üvey kardeşidir. Tom‘un en sevdiği köle diyebiliriz. Bir işi tamamladığında sürekli para alıyor. Noah kaçmak için onun da aklını çelmeye çalışmaktadır. Sam karakterini Johnny Ray Gill canlandırıyor. Kendisini Harry’s Law ve Rectify dizilerinden hatırlıyoruz. Özellikle Rectify‘daki rolünü ben çok sevmiştim.
Ernestine:
Evde görev yapan kölelerin en kıdemlisi diyebiliriz. Rosalee‘nin annesi. Çocuklarına karşı çok korumacı. (İkinci bölüm ispiyonu) Aynı zamanda evin sahibi ile yasak ilişkisi var. Ernestine karakterine Amirah Vann hayat veriyor. Kendisi daha önce Girls, Believe ve Mozart in the Jungle dizilerinde konuk oyuncu olarak yer almıştı.
Cato:
Kendisi kölelerin başında duran kişi. İşlerini doğru yapıp yapmadıklarını denetliyor. Kölelerin birçoğu kendisinden korkuyor ve onun tarafından hor görülüyor. Bir şekilde Noah‘nın plan yaptığını anlıyor ve dahil olmak istiyor. Ancak ne o Noah‘ya ne de Noah kendisine pek güveniyor. Acaba numara mı yapıyor yoksa gerçekten o da kaçmak istiyor mu? Öğreneceğiz. Cato rolüne Alano Miller hayat veriyor. Kendisini daha önce Jane the Virgin, Person of Interest ve Damages gibi dizilerde gördük.
Moses:
Kendisi kölelerin arasında vaizlik yapmaktadır. Dine çok bağlı biridir. Noah‘nın planını duyduğunda katılmayı kabul eder. Ancak karısı ve kızı Boo (Darielle Stewart) olmadan kaçmayacaktır ve eğer kaçabilirlerse Tanrı’nın kendilerine yardım edeceğine inanmaktadır. Moses rolünde, daha önce Kidnapped, Justified ve 24 dizilerinde rol almış olan Mykelti Williamson karşımıza çıkıyor.
Pearly Mae:
Kendisi Moses‘ın eşi. Köleler arasında okuma bilen tek kişidir. (İlk bölümden ispiyon) Noah’nın planı ilk bölümde ölen bir kişinin ona verdiği sözlerdir. Planın en büyük parçası olan bu yazı hakkında onları bilgilendirmiştir. Onlara bir şarkı sözü olduğunu söyler. Pearly Mae rolüyle karşımıza Adina Porter çıkıyor. Kendisi The Newsroom, The 100, True Blood gibi dizilerde daha önce karşımıza çıkmıştı.
Zeke:
Kendisi çok güçlü kuvvetli bir adamdır. Ancak yaşadığı dram beni epey üzdü. (İlk bölüm ispiyonu) Yeni doğan bebeği karısı tarafından öldürülmüştür. Yanlış hatırlamıyorsam karısı da hayatını kaybediyor. Zeke rolünde Theodus Crane karşımıza çıkıyor. Kendisi daha önce The Walking Dead ve Breakout Kings dizilerinde konuk oyuncu olarak karşımıza çıkmıştı.
Henry:
Kendisi ergen kölelerden biridir. Noah‘yı idolü olarak görmektedir ve kaçma planını ilk kabul eden kişi kendisidir. Elinden geldikçe Noah‘nın arkasını kollamaktadır. Henry rolünde Renwick Scott‘ı görüyoruz. Kendisi daha önce Treme ve American Crime dizilerinde karşımıza çıktı.
Tüm kadroya buradan erişebilirsiniz
SON SÖZ:
Dizi, pilot bölümüyle 0.39 izlenme oranı tutturup 1.421 milyon izleyiciyi ekran başına çekerek kanalın en iyi açılış yapan dizisi oldu. Hala da kanalın en çok reyting yapan dizisi konumunda. İkinci sezon onayını mutlaka alacaktır. Oldukça güzel bir kadro kurulmuş ve dönemi çok iyi yansıtıyorlar. Eğer konuyu merak ediyorsanız bu dönem dizisi sizi çok mutlu edecektir. İlk sezonun 10 bölüm süreceğini buradan bir kez daha hatırlatalım. Herkese iyi seyirler dilerim.
Tanıtım Fragmanı:
yorumlar
Listemde olan bir dizi. Türkçe altyazısı çıkar çıkmaz izlemek niyetindeyim.
Tanıtım için eline sağlık @okakacukaka
teşekkürler… ben de türkçe altyazı bekliyordum, ingilizceyle başladım, devam etmek niyetindeyim şimdilik…
Türün binbir çeşidini izlemiş biri olmama rağmen fazlasıyla doyurucu bulduğum ukalalılığımı da ekleyeyim.
Niye daha fazla kişinin dikkatini çekmedi diye merak ederken altyazı derdi olabileceği jetonu düştü geçen. Umarım çabuk gelir türkçe altyazısı.
@okakacukaka : Tanıtımı görünce çok sevindim. Ellerine sağlık.
zenci kalabalığı diziler bana hiç çekici gelmediğinden buna bakmam yüksek ihtimalle.
eline sağlık okakacukaka.
@ozgun14 : O Amerika’nın zamane harlem zencileri konusunda bık bık öten sitemizin en ırkçı görünümlü kişisi olarak (valla değilim) bu dizide seni de çekeiblecek başka bişiler olduğunu söylemeliyim. Sezon bi bitsin yine konuşalım seninle.
@pirate: Bence İngilizce altyazı ile izlemeyi bir dene çok karmaşık değil. Basit geldi bana
@dkamoy:
@okakacukaka Türkçe altyazısı çıkmayan komedileri İngilizce altyazı ile izliyorum ama; dramalara İngilizce altyazı ile hiç dalasım yok valla. İzlemeyi denesem muhtemelen %90’ını anlarım ama; o anlayamadığım %10, sinirimi tavan yaptırmaya yeter. Hikaye ile ilgili kritik 1-2 şey kaçırmak istemem. Komedilerde ise %10’unu anlayamamak en fazla 1-2 espri kaçırmak demek, o da bir sıkıntı yaratmıyor.
Eline sağlık @okakacukaka çok güzel bir tanıtım olmuş. Hiç aklımda değilken, tanıtımla beraber lzlenecekler listemi girdi kesinlikle.
Kulagimiz burda olsun o zaman
Benim bu tanitimla haberim oldu. Gozden kacmis demek ki. Konuyu severim. Gerci daha kenarda “The Book of Negroes” bekliyor ama bunu da yazdim bir koseye.
Tam da tahmin ettiğim üzere MU-AZ-ZAM bir ilk bölümdü. 10 numara bir başlangıç yaptı.
Kaliteli oyuncu kadrosuyla, merak uyandıran hikayesiyle, dikkati üzerinde toplayan görselliğiyle, yerinde ve doğru müzik geçişleriyle, kulaklarımızın pasını silen akustik ve akapella performansları ile buram buram kalite kokan, lezzetli bir iş olmuş. Bayıldım valla!
*Aldis Hodge’un Leverage’dan hayranıyım zaten. Friday Night Lights’daki Voodoo lakaplı Ray Tatum karakterini de çok severdim. Burada canlandırdığı Noah karakterinde de o Voodoo bakışlarını ve öfkesini görünce ayrı bir mutlu oldum valla. Cuk oturmuş bu bakımdan bu karakter Aldis Hodge’a.
*Jurnee Smollett-Bell’i de severdim yine Friday Night Lights’dan. O da yakışmış buradaki rolüne.
*Jessica De Gouw’u da Arrow’dan çok severdim. Buradaki karakterini de çok sevdim.
*John Hawkes karakteri için nötr durumdayım şu anda. O hiç kimseye konuştuğu sahne süperdi ama.
*Christopher Meloni, ilk bölüm en fazla parlayan isim oldu. August Pullman karakterinin diziye çok şey katacağı aşikar.
*Ernestine’e pek ısınamadım doğrusu. Sevmem böyle sus pus karakterleri pek ya; bakalım ilerleyen bölümlerde karakter ne yönde ilerleyecek.
*Adina Porter’ı da The 100’den severim. İçlerindeki tek okuma-yazma bilen kişi olması cidden çok önemli kılıyor Pearly Mae’yi.
*Cato’nun da kilit bir karakter olacağı aşikar.
*Rectify’dan çok sevdiğim Johnny Ray Gill’in karakteri Sam var bir de. İlk bölüm onu pek görmedik ama; Noah’ya sağ kol olma potansiyeli en yüksek kişi gibi duruyor.
*Karakterler hakkındaki kapanışımı da çiftlik sahibinin karısına çemkirerek yapayım. Ne lanet bir şeysin lan sen öyle? Yeni bir Lucretia(Spartacus) doğuyor sanki!
Bazı diziler için yaptığım sezonluk yorumlar kadar uzun oldu neredeyse bu yorum valla. Neyse daha fazla uzatmayayım ben. Mutlaka izleyin! Hele hele Spartacus ve Prison Break seven tayfa; sakın ola pas geçmeyin bu diziyi derim ben!
Yine çok güzel bir bölümdü.
*İlk bölümün en fazla parlayan karakteri August Pullman olmuştu. Bu bölüm ise en fazla Cato parladı. Her bölüm başka bir karakteri parlata parlata devam edecek belli ki bol karakterli dizimiz. Noah-Cato dinamiği bölüme büyük eğlence kattı.
*Bölümün sürprizi
’den geldi.
*Hawkesların
güzeldi.
*Ulan Noah,
Çok güzel bir bölümdü.
– Zeke’in ölmesine üzüldüm. Onu bir Shrek gibi, bir Hulk gibi sevmiştim
– Boo sen ne sevimli bir şeysin öyle. Babasına bakışı, Zeke’in yanağını okşaması oyyy
– Ernestine çok çakal bir hatun çıktı yalnız. Kızının kaçması için her şeyi yapabilecek bir kadın. Pearly Mae’yi öldürdü. Tırsılır bu kadından.
-Aralarında en rahatı Sam. Tom’un resmen evlatlığı gibi. Araları çok iyi
*Abi(Jussie Smollett), kız kardeşini(Jurnee Smollett-Bell) ziyaret etmeye gelmiş.
Jussiecan’ı o saç-sakalla görmek değişik bir duygu cidden.
*Ayrıca James Lafferty de gelmiş, hoş gelmiş.
Yalnız daha sezon ortasındayız ve patır patır karakter harcadık yahu… Ben bu kadar süratle dağıtmayı beklemiyordum ortalığı.
5. bölümün sürprizlerinden biri de Empire’ın Jamal’ı Jussie Smollett‘i bambaşka bir rolde görmekti.
Tabii ben 5 bölümdür süren bu heyecan ve sürat üstüne zevkten 5 köşe…
Güzeldi. Bölümün yıldızı Cato’ydu yine. Adam bomba ya!
Geçen bölüm
Jussie Smollett’in karakteri, fena ayar etti beni. Şöyle altı sert bir botla ağzına ağzına yapıştırasım geldi valla.
Çiftlik sahibi adamdaki insanlık kırıntılarını ara ara görmek hoşuma gidiyor. Salt bir kötü yansıtmadıkları için mutluyum. Bu bölümde de
çok güzel bir ayrıntıydı.
Son sahnede
Bölümün yıldızı, fahişe hatun oldu bu arada hakkını vermem lazım.
S01E07 (İlk 12 Dakika)
Miniğim ya! Yine gözlerimi doldurmayı başardılar!