Yakamoz S-245 || Güneş Batar, Hayatta Kalma Savaşı Başlar – Tanıtım
0 yorum aserat 10 Mayıs 2022 08:15
2020’de yayınlanan ilk sezonuyla pandemi döneminin en popüler dizilerinden biri olarak akıllarda yer edinen Into the Night, bu başarısını 2. sezonla taçlandırmakla kalmayıp bir de kendinden spin-off (uzantı) çıkardı: Yakamoz S-245. 20 Nisan’da yayına girmesinden bu yana gündemin üst sıralarında yer alan, hem olumlu hem olumsuz yorumlar toplayan ama kesinlikle çok izlendiğinden (son verilere göre toplam izlenmesi 33 milyon saati geçti) şüphe duymadığımız bu diziyi yakından tanımak isterseniz buyurun tanıtıma:
KİMLİK BİLGİLERİ
Tür: Aksiyon, Bilimkurgu, Gerilim, Dram |
Sezon/Bölüm Sayısı: 1 sezon 7 bölüm (2. sezonla ilgili haber yok) |
Süre: 41-54 dakika |
Yaratıcı: Jason George * | Yönetmen: Tolga Karaçelik (1-3) & Umut Aral (4-7) |
* Jacek Dukaj’ın ‘The Old Axolotl’ (2015) adlı romanından esinlenerek uyarlandı. |
Platform: Netflix |
Önemli Bağlantılar: Resmi Site – IMDb – Vikipedi |
KONU
Deniz biyoloğu Arman, bir gün karşısında eski sevgilisi Defne’yi bulur. Defne, ona Erebus Çukuru’na yapılacak bir dalış yapılacağını ve bunun için de Arman’ın deneyimine ve kendisinin ürettiği denizaltına ihtiyaç olduğunu söyler. Arman bu cazip teklifi fazla diretmeden kabul ettikten sonra dalış başlar. Fakat bu sırada, güneş yüzeyinde meydana gelen patlamaların yarattığı radyoaktif sorun nedeniyle dünyadaki yaşamın yok olmaya başladığı öğrenilir. Yani hayatta kalmak için tek yol, gündüzleri denizin binlerce mil altında kalıp Güneş ışınlarından saklanmaktır. Yolculukları sırasında Yakamoz S-245 adlı bir askeri gemiyle karşılaşılması ise olayları kökünden değiştirecek fitili ateşler.
KARAKTERLER
- Arman (Kıvanç Tatlıtuğ): Küçük bir sahil kasabasında yaşayan ve kasaba halkı tarafından oldukça saygı gören bir deniz biyoloğu. Babasıyla mesafeli bir ilişkisi var. Zeki, hünerli, pratik, olaylara soğukkanlılıkla yaklaşmaya çalışan biri.
- Defne (Özge Özpirinçci): Arman’ın üniversiteden arkadaşı olan bir deniz biyoloğu. Okuldan sonra başladıkları ilişki uzun sürmemiş ve sonrasında başka biriyle nişanlanmış. Haksızlıklara karşı sessiz kalmayan, inatçı biri.
- Umut (Ertan Saban): Yakamoz S-245’in 2. komutanı. Sert, disiplinli ve acımasız biri. Sürpriz misafirlerin gemiye adım atmasıyla birlikte bozulmaya başlayan güç dengelerini korumak için elinden gelen her şeyi yapmaya hazır.
- Yonca (Ece Çeşmioğlu): Yakamoz S-245’in hareket komutanı. Erkeklerin ağırlıkta olduğu donanmanın tek kadın subayı olarak dikkat çeken profesyonel bir asker. Ağabeyi gibi gördüğü Umut’a büyük bir saygı duyuyor.
- Hatice (Meriç Aral): İncirlik Üssü’nde görev yapan, çok dil bilen, teknolojiye yatkın bir asker. Güneş’te yaşanan olayları öğrendikten sonra hem kendini hem de sevdiklerinin hayatını kurtarma mücadelesine giriyor.
- Cem (Onur Ünsal): Arman ve Defne’yle aynı okulda okumuş bir deniz biyoloğu. İçinde bulunduğu trajik durumla baş etmek için sık sık mizaha (ve birtakım başka “uyarıcılara”) başvuruyor.
- Felix (Jerry Hoffmann): Araştırmada görev yapan Alman bir deniz biyoloğu. Dil bariyeri nedeniyle diğerleriyle iletişim kurmakta zorlansa da mücadeleye önemli katkılar sağlıyor.
- Rana (Ecem Uzun): Defne’nin okuldaki asistanı. Alanında oldukça yetenekli ve parlak bir genç olsa da yolculuğa dahil olmasının ardında bambaşka bir sebep var.
Dizinin kadrosunda Hakan Salınmış (geminin komutanı Erenay), Ersin Arıcı (donanma askeri Altan), Güven Murat Akpınar (donanma askeri Barış), Alper Saldıran (Defne’nin nişanlısı Kenan) ve usta oyuncu Selçuk Yöntem (Arman’ın babası Asil) de yer alıyor.
SON SÖZ
Kabul edelim, Yakamoz S-245 yüksek beklentilerle izlenebilecek bir yapım değil. Yine de kendi adıma konuşacak olursam, oldukça düşük beklentiyle başına oturduğum için beni tatmin ettiğini söyleyebilirim. Tabii ki Bir Başkadır, Fatma, Kulüp gibi bizden hikayelerin ardından yine çeviri diyaloglar, oryantalist bakış açısı, mantık hataları, yeterince derinleştirilmemiş karakterler vs. görmek maalesef Netflix’teki Türk dizilerinin akıbeti açısından umut verici bir durum yaratmıyor. Çoğu zaman Into the Night’taki şablonların birebir alınmasından dolayı aynı hikayenin spin-off’undan / uzantısından ziyade birebir Türk uyarlamasını izliyor gibi hissettirmesi yani hikaye anlatıcılığı bakımından öncülünün üstüne yeni bir tuğla koyamaması da cabası.
Öte yandan, Into the Night’ın da mükemmel olmadığını ve bunca krediyi sürükleyiciliği sayesinde kazandığını bildiğimiz için Yakamoz S-245’in de aynı formülleri başarıyla uygulayarak izleyiciye hareket ve heyecan dolu bir 7 saat vaat ettiği kesin. Tek mekanda kapana kısılmış olmanın verdiği atmosferi hakkıyla yansıtan reji ve oyuncuların gösterdiği çaba da dizinin öne çıkan diğer olumlu özelliklerinden. Ayrıca uluslararası bir Netflix projesinin Türklerden oluşan bir başka yapımla birleştiğini görmek de güzel hissettiriyor doğrusu. Kısacası ortada mükemmel bir iş olmadığı doğru ama gömüldüğü kadar kötü olduğu da söylenemez. Şimdiden iyi seyirler.
Not: Diziyle ilgili daha önceki yorumlara şuradan ulaşabilirsiniz.