**Outrageous Fortune** — tanıtım
13 yorum behman 10 Ağustos 2010 23:18
daha önce scoundrels isimli dizinin tanıtımını yapmıştım. “outrageous fortune” isimli yeni zelanda (orda bir ülke var uzakta) yapımı bir diziden uyarlama yeni bir abc (abd) dizisi olduğunu belirtmiştim. scoundrels, sıcak yaz günlerinde bir yaz dizisi olarak –güz dizilerimiz teşrif edene kadar- çerez niyetine tüketilebilir de demiştim. fakat aşağıda tanıtımını yapacağım dizi scoundrels’a konu analığı yapmasına rağmen çerez olmanın çok uzağında!bu güzel tanıtım yazısında hazırsanız, outrageous fortune‘un oyuncu kadrosundan karakterlerine, senaryosundan reytinglerine, aldığı ödüllerinden yayınlandığı kanallara kadar bazı bilgilerle sizleri aydınlatacağım. tabii, yazıyı uzun uzadıya okumaya sıkılanlardansanız sizi dizinin resmi web sitesine alalım ki az biraz ingilizceniz bile varsa yukarıda saydığım özelliklerine kısa yoldan da ulaşabilesiniz.
gelelim sadede;
“outrageous fortune” kelime anlamıyla “insafsız” [zalim, acımasız] “kader” [şans, talih] demek. Dilimize “kahpe felek” diye çevirirsek fena olmaz değil mi?
dizinin isminin böyle olmasının sebebi, sevgili baş rolleri paylaşan oyuncularımızın canlandırdıkları ailemizin başının bir türlü beladan eksik olmaması. İşte bu çok ironik bir cümle oldu, çünkü kahramanımız olan aile yıllardır sahtekarlık, hırsızlık, dolandırıcılık ve bilimum kötü emellerle iştigal etmektedirler. yani bela onların ta kendisi aslında!
wolfgang west
derken bir anda bu huylarından vazgeçmeye mecbur kalırlar, çünkü evin babası hapse girince anne böyle karar alır. “yeter, yeter bu kadar, sıkıldık kötülükten” demez tabi, ama görünürde öyle.
cheryl west
polisin eve her dem damlamasına alışkın ailemiz, artık onları aile gibi görmektedir. birbirlerine hitap şekillerini anlatamam, görmeniz lazım.neyse, ilk sezon ilk bölümün ilk dakikalarında ateşli bir sevişmenin tam ortasında iken baba wolfgang west (ki bu karakteri sizlerin de eminim yakından tanıdığı en azından ugly betty‘den, o da olmasa true blood‘dan aşina olduğunuz grant bowler canlandırıyor) apar topar ve nihayet tutuklanıp hapse gönderiliyor. uzunca bir müddet hapiste kalacağını öğrenen aile şimdi kendi başlarının çaresine bakmaya mecburdur.
fakat, işlerde biraz değişiklik (hatta radikal bir değişiklik) iyi olur düşüncesiyle, anne cheryl west (robyn malcolm diye bir aktris oynuyor bu rolü; bu oyuncuya da yüzüklerin efendisi; iki kule‘den aşinaymışız, fakat ben hiç hatırlamıyorum açıkçası, bol şans size – kıyıda köşede figuran filan olduysa bilemem tabi) çocuklarına yaptığı duyuruda artık eski hayatlarını geride bıraktıklarını, herkes gibi normal bir yaşantı sürmek için normal işlerde çalışacaklarını ve hayatlarını o şekilde idame ettireceklerini bildirir. ve evet gazamız mübarek olsun bakışlarıyla kalakalır aile fertleri.
van west
şimdilik bu kadar konu (senaryo) bilgisi kafi kanımca. anne ve babayı öğrendiğimize göre ailenin diğer fertlerine bakarsak; van west (antony starr), loretta west (antonia prebble), pascalle west (siobhan marshall), büyükbaba ted west (frank whitten) vb.illa ki oyuncu listesinin tamamını göreceğim diyenler şöyle buyursun (imdb sağolsun).
Pascalle West
Dizi, haziran 2005‘te yeni zelanda‘da (güney büyük okyanus‘ta bir ada ülkesidir) australia network kanalında yayın hayatına başladı ve o tarihten beri at koşturur gibi reyting toplamaya, izleyicisini giderek arttırmaya, senaryosunu uzamasına rağmen sıkmak yerine daha da leziz hale getirmeye, her sene mutlaka muhtelif yerlerden ödüllere aday olmaya ve almaya devam ediyor. Avusturalya dahil okyanusu aşarak 2007’de irlanda, kanada ve ingiltere‘de, 2008‘de italya ve yunanistan‘da yayınlanmaya başladı.
Loretta West
ödüller;2005 yeni zelanda televizyon ödüllerini silip süpürmüştü zamanında (en iyi drama, en iyi aktris (robyn malcolm), en iyi aktör (antony starr), en iyi yönetmen (mark beesley), en iyi senaryo (rachel lang) ve s.tv guide: en iyi drama ve aktris
“air new zelandscreen awards 2006” en iyi drama
“air new zeland screen awards 2007‘de de 6 ödül aldı: en iyi drama, en iyi aktris -robyn malcolm, en iyi aktör antony starr, en iyi yardımcı aktör frank whitten.Dizi, 2008’de “qantas film and television awards“da 8 ödül alarak geceye damgasını vurdu.devamı için buraya tıklayın!
şimdiye kadar 5 sezonu yayınlandı. dizi şu an 6. sezonun başlarında. “artık çok geç” demeyin, çünkü bir başladınız mı bırakamıyorsunuz. çok keyifli bir yapım “outrageous fortune”. komediyle dram çok güzel harmanlanmış. keyifle seyredeceğinize teminat veririm!tanıtım videosu;uyarı;video, yayınlanmış 5 sezondan görüntüler içerdiğinden ispiyon istemeyenler sakın ola bakmasın!
yorumlar
Dizi hiç ilgimi çekmemesine rağmen çok güzel bir yazı hazırlamışsınız sonuna kadar keyifle okudum.
@oguzkaankoc : beğendiğiniz yazıların başlığının yanındaki yıldıza tıklayarak yazıyı tutabilirsiniz.
teşekkürler tanıtım için. fırsat bulursam izleyip scoundrels ile bizzat kıyaslayacağım. genelde dizilerin orjinalleri daha iyi olur zaten
tanıtım videosu diye hiç üstünde yazana bakmadan izledim, istemediğim kadar spoiler yemiş bulundum. keşke belirtseydin.
bu sayede fikir sahibi de olmuş bulundum. drama’dan çok komedi ağırlıklı geldi bana, amerikan versiyonu daha ağırbaşlı denebilir bence.
bir de hiçbir yerde altyazısı yokmuş. ingilizce altyazı olsaydı en azından kolay anlaşılırdı.
güzel beğendim
@oguzkaankoc;
sevindim, teşekkürler çok.
@armny;
hani orda 1-5 series recap yazdığı için düşünemedim, ama haklısın, hemen ekledim uyarıyı. gönderdim. teşekkürler. ha bi de bence bunu daha çok beğenirsiniz, yani bana öyle geliyor. scoundrels’i izlediğimde yadırgadım ben. yabancı dizilerden uyarlama yerli yapım izliyormuş gibi hissettim. neyse, teşekkürler..
izleyen varmı acaba bunları.
Rastgele sitede dolaşırken keşfettim bu diziyi. Konusu çok ilgi çekici geldi bana. İzleme listede ekledim. En kısa sürede edinip başlamam lazım. Tanıtım için teşekkürler behman.
amerikan versiyonu erken gümlemişti.iyi bir oyuncu kadrosu vardı halbuki.
Bunun öncesini ele alan Westside diye bir dizi çıkmışmış. Deneyen var mı?
S01E01
Amerikan uyarlaması Scoundrels‘ı yıllar önce, İngiliz uyarlaması Honest‘ı da geçen sene izlemiştim. Bu da eksik kalmasın istedim.
Honest ile birebir aynıydı ilk bölüm. Oradaki bunak dede sapık değildi ama yanlış anımsamıyorsam. Buradaki torununu taciz ediyor resmen.
Buradaki Asyalı hatun (Underemployed’dan Michelle Ang) sönük kalmış. Honest’daki Maye Choo yakıyordu ortalığı.
Buradaki dedektif de sönük kalmış. Sean Pertwee, kesinlikle katkat fazla öne çıkıyordu diğer dizide.
Bunun dışında; Siobhan Marshall de gayet hoş hatun aslında ama ne Scoundrels’taki Leven Rambin ile ne de Honest’taki Laura Haddock ile boy ölçüşemez gibi duruyor.
Ve Antony Starr. Hem The Boys’ta hem de Banshee’de karizma karakterlerle izleyince onun buradaki hali sırıttı açıkçası. Hadi okumuş olan ikiz neyse de hırsız olandaki ezik halini izlemek cidden garip geliyor. Honest’taki Matthew McNulty’nin 2 karakter arasındaki ayrım yaptırtamayan kötü oyunculuğuna çok dikkat çekmiştim geçen sene. Burada Antony Starr ile o ayrım işinin sorun olup olmayacağını ise izledikçe göreceğiz artık.
Anne, baba ve ailenin liseli kızı ise standarttı. Diğer dizilere kıyasla öne çıkan ya da geriye düşen bir durumları yoktu yani.
Diğer 2 dizi de tek sezonluktu. (Biri 6, diğeri 8 bölüm.) Bu ise 6 sezon ve 107 bölüm maşallah. Göz korkutmakta haliyle. İngilizce altyazısı olmadığı da hesaba katıldığında … Muhtemelen tahminimden bile yavaş izleyeceğim, izlerken uzun aralar falan vereceğim bir dizi olur bu. Bu şekilde sonunu görmem de zorlaşır tabii.
S01E02
*Pascalle: Göründüğün kadar salak ve ucuz çıkmadığın için mutluyum. Bu salak ve ucuz olmadığın anlamına gelmiyor tabii. Sadece seviye meselesi.
*Loretta: Fazla bencil çıktın sen.
*Tanıdık çıktı ya bu Tracy: Underemployed’dan Michelle Ang. Oradaki tiple buradaki tip pek benzeşmiyor tabii. Suzy rolündeki Josephine Davison da tanıdık geldi ama çıkaramamıştım. Herkül ve Zeyna’da konuklukları olmuş. Sanırım ordan anımsadım.
*Honest’ta Tracy’nin muadili karakter, Van’ın muadilinin peşinden koşmuyordu. Tam tersi istikamette bir koşuş vardı. Öylesi daha makbuldü bence. Bu yüzden oradakinin aksine Suzy>Tracy diyorum ben.
*Tuvalet kağıdı olayı neydi? Anlamadım hiçbir şey.
S01E03
Allah aşkına Wolf; bir baba kızının böyle bir yerde çalışmasına izin verir mi yahu? Hayır, Jethro’da rahatsız olmuyor yani! Şaka mı bunlar?
Bu nasıl cenaze? Bu nasıl mahkum? Bu nasıl gardiyan? Bu nasıl izin?
S01E05
*Pascalle: Son saniyede cayarsın diye umuyordum ama … Yine hayal kırıklığına uğrattın beni.
*Yaşlı da değil ki o hatun. Nasıl bir bel tutulmasıdır o?
*
*Ben bu Van’in konuşmalarının yarısını falan anlamıyorum konuşma tarzından ötürü. Altyazısı da yok malum dizinin ve ben de 1.5x hızla izliyorum. Haliyle kankasıyla ve babasıyla olan sahneleri gibi gereksiz gördüğüm sahnelerini atlayarak geçiyorum çoğu zaman bu karakterin.
S01E08
Nothing Trivial’dan Nicole Whippy giriş yaptı bu bölümde diziye. Baya kötü bir bölümdü.
S02E01
İlk sezonun ilk yarısı fena geçmemişti ama 2. yarısı kötüydü bence. Yine de inatla sezonu tamamladım belki düzelir diye. Bu bölümde fark ettim ki düzelse bile bende düzelmez gibi. İlgimi kaybetmişim kısacası. Bu bölümün ortalarında bıraktım gitti.