Alice in Borderland – Tanıtım
22 yorum pirate 04 Şubat 2022 08:27
Alice in Borderland (Orijinal Adıyla: Imawa no Kuni no Alice), Japonya yapımı bir Netflix dizisi. 8 bölümden oluşan ilk sezonu 10 Aralık 2020 tarihinde yayınlanmış. İkinci sezon onayı da mevcut.
Dizi, aynı isimli manga (çizgi roman) serisinden uyarlanmış. Senaryoyu Yasuko Kuramitsu, Shinsuke Sato ve Yoshiki Watabe kaleme almışlar. Sato, dizinin yönetmenliğini de üstlenmiş ayrıca. Kaata Sakamoto ve Akira Morii ise dizinin yapımcıları konumunda.
Bilim kurgu, macera, aksiyon, gizem ve gerilim türlerini harmanlayan dizinin bölüm süreleri 41-53 dakika arasında değişiyor.
Japonya’nın başkenti ve en kalabalık şehri olan Tokyo’da yaşayan, annesi vefat etmiş, babası ve erkek kardeşi tarafından pek tahammül edilemeyen, üniversiteyi kazanmış olsa da yarıda bırakan, günlerini çevrimiçi bilgisayar oyunları oynayarak geçiren, iyi kalpli, çok zeki ama aylak bir genç olan Arisu‘yu (Kento Yamazaki) merkezine alıyor hikayemiz.
Arisu, babasına kafası atıp evden hışımla çıktığı bir gün lise yıllarından beri yakın arkadaşları olan Karube (Keita Machida) ve Chota (Yûki Morinaga) ile buluşuyor kafa dağıtmak üzere. Chota, bir bilişim şirketinde görev yapan bir ofis çalışanı. Karube ise çapkınlığı sebebiyle buluşmaya gelmeden hemen önce bir bardaki işinden kovuluyor.
Üçlü, bir metro istasyonunun tuvaletine girip çıktıktan sonra olağanüstü bir durumla karşılaşıyorlar. Birkaç dakika öncesinde her yer insan kaynamaktayken bir anda herkesin yok olduğunu görüyorlar. Arisu ve arkadaşları, çok geçmeden bu evrende yalnız ve huzurlu bir hayat süremeyeceklerini anlamak durumunda kalıyorlar. Çok az sayıda insanın var olduğu, elektrik ile herhangi bir parçası çalışan tüm araçların devre dışı kaldığı, sessizliğe bürünmüş bu alternatif evrende hayatta kalmak istiyorlarsa oyun oynamak mecburiyetindeler. Girişin olduğu ama çıkışın olmadığı oyunlar.
Bundan sonraki kısımlar, oyunlar ile ilgili küçük bilgiler içereceği için hassas bünyelere tavsiye edilmemektedir.
Söz konusu oyunlara değişen sayılarda insan katılıyor. Herkes oyuna girerken oyun alanlarının girişinde bulunan masanın üzerinden birer adet cep telefonu alıyor ve beklemeye başlıyor. Yeterli sayıya ulaşıldığında oyun başlıyor. Ellerindeki cep telefonlarında oyunun tamamlanması gereken sürenin geri sayımı gösteriliyor. Ayrıca oyun başarıyla tamamlandığında ekranda bir tebrik mesajı beliriyor. Söz konusu cep telefonları bu iki şey dışında başka bir işe yaramıyor.
Üstteki posterlerden de anlaşılacağı üzere iskambil kartları oyunlarımızın simgesi konumunda. Kartların üzerindeki karo, maça, kupa ve sinek sembolleri oyunun türünü, rakamlar ise oyunun zorluk çeşidini gösteriyor. Söz konusu oyunu başarıyla tamamlayan kişi, o oyunu simgeleyen iskambil kağıdının sahibi oluyor. Bunun dışındaki tek ödül hayatta kalmaya devam edebilmek için vize kazanmak.
Kazandıkları her oyunun sonrasında belirli sayıda günü kapsayan bir vizenin sahibi oluyor oyuncular. Vizeleri dolmadan önce şehrin çeşitli noktalarında bulunan ve sürekli olarak değişen oyun alanlarına gidip yeni oyunlar kazanıp vizelerini uzatmak mecburiyetindeler. Vizesi dolan kişiler, açık veya kapalı alanda olmaları fark etmeksizin lazer ışınlarına maruz kalıp şipşak bir şekilde canlarını kaybediyorlar.
İçerisinde birçok engel ve tehlike barındıran oyunlar, zeka, soğukkanlılık, cesaret, hız, çeviklik vb. birçok özelliğe sahip olmayı gerektiriyor. Bazı oyunlarda birlik içerisinde hareket etmek artı yazarken bazı oyunlarda tam tersi bir durum söz konusu.
Her yeni oyun yeni insanlarla tanışma fırsatı demek. Bizimkilerin ilk oyunlarında tanıştıkları seksi Shibuki (Ayame Misaki) bunlardan biri. İkinci oyunlarında tanıştıkları Usagi (Tao Tsuchiya), ünlü bir dağcı olan babası gibi bir dağ tırmanıcısı. Hayatta kalma içgüdüleri gelişmiş, atletik ve çevik bir genç kadın. Yine ikinci oyunlarında tanıştıkları zeki, acımasız, sessiz, gizemli ve manipülatif bir genç olan Chishiya (Nijirô Murakami) ile güçlü, korkusuz ve dövüş becerileri gelişmiş bir adam olan Aguni‘yi (Shô Aoyagi) de pas geçmemek gerek. İlerleyen süreçte ise Hatter (Nobuaki Kaneko), Rizuna (Ayaka Miyoshi), Niragi (Dôri Sakurada) ve Hikari (Aya Asahina) gibi karakterlerle tanışmaya devam ediyoruz.
Geçtiğimiz günlerde izlediğim Infuruensu isimli diziyle Japon dizi dünyasına ilk adımımı attım. Sonrasında bakınırken bu diziye denk geldim ve izlemeye karar verdim. Sürükleyici bulduğum diziyi tek oturuşta izleyip bitirdim ve yeterli buldum. Sezonun ilk yarısını, özellikle de 2. ve 4. bölümleri daha fazla sevdiğimi belirtmem gerek ama. Yaratılan evreni sevdim. Oyuncuları ve karakterlerini benimsemekte/sevmekte sıkıntı yaşamadım. Görsel açıdan da başarılı buldum ayrıca. Onay almış olmasından mutluyum ve yeni sezonunu merakla bekliyorum.
Diziyle ilgili daha önce şu yazının altında yorum yapılmış. Bu da diziye ait fragman:
yorumlar
benim için çok iyi başlayıp sonra çıtayı biraz düşüren bir diziydi. en azından ilk sezon için bunu söyleyebilirim. bakalım ‘squid game’ fırtınasıyla ikinci sezon nasıl şekillenecek…
@mayksisman dusuncelerimi yazmis. Cita o “beach” bolumlerden dolayi dustu bence.
@Ferdi Dinli spoiler olmasın diye yazmayayım dedim ama tamamen o kısımlar düşürdü bence de. halbuki çok da güzel ilerliyordu başlarda. bakalım nasıl toparlayacaklar…
ilk izlediğimde devamı olsaydı izlerdim muhtemelen ama bunca zamandan sonra devamına bakar mıyım şüpheli. hiçbir şey kalmadı aklımda ve yeniden izlemeye değecek bir yapım kesinlikle değil.
ilk bitirdiğimde yaptığım yorumu hatırlamıyorum ama bekledikçe düştü gözümde. beach kısımlarının uzunluğuna ve sıkıcılığına katılıyorum.
@ozgun14 Aralık 2022
Yuh yani
2. Sezon Tanıtım Fragmanı
2. Sezon Resmi Fragmanı
S2 Poster
S02E01
Bodoslama bir giriş yaptık denebilir. Bölümün ilk yarısı kovalamaca, kurşunlamaca, taramaca, bombalamaca şeklinde geçti. İkinci yarı nispeten daha sakindi.
Esas oğlan, esas kız, trans kız. Bu üçü tamam da o dördüncü kimdi? Anımsayamadim o elemanı.
Bir adam nelere kadirdi. Biraz fazla abartmışlar bence onu.
Sonda nü elemanın ağzından dökülen ‘Vatandas’ kelimesine vurgu yoğundu.
Başladık bakalım. Güzel bir sezon olsun.
Nü elemanın bundan önceki hayatında rockstar oluşu o kadar yerinde bir tercih olmuş ki …
Squid Game’e koysan sırıtmayacak bir oyundu. Heyecanlı, çekişmeli, tempolu bir bölümdü. 1 saatlik bölüm ne zaman başladı, ne zaman bitiverdi anlamadım. Dizinin Top3 bölümünden biriydi kesinlikle.
S02E03
Bölümün ilk yarısında 2. bölümün hikayesini kapattık. İkinci yarısında ise Chishiya+19 tanımadığımız oyuncunun bulunduğu yeni bir oyuna yelken açtık. 2 bölümdür bölüm içinde açılan oyunları bitirmeyip bir kısmını diğer bölüme bırakmak da ayrı bir heyecan unsuru oluyor cidden.
Oyun epey başarılıydı bu arada. Ekip daha 20 kişiyken Kupa Valesi’nin kim olduğuna dair tahmin havuzumda 3 kişi vardı.
benim oyum şu noktada.
S02E05
*Ann, bayadır şehrin dışında dolanmakta anladığımız kadarıyla. Peki hala vizesi niye bitmedi?
*Liseli kızı (Heiya) tuttum. Tam bir çizgi roman karakteri kesinlikle. Ortalıkta olmaya devam etmesini, kadrolu olmasını çok isterim.
Sezon finali gibi bir bölümdü. Aksiyonun dibine vurdular. Ama biraz fazla abarttılar. Revire döndü ortalık.
*Ann, öldü. Aguni’nin ölmemiş olması mucize. Heiya, ekstra ağır yaralı.
Niragi, ağır yaralı. Keşke ölseydi. Chishiya, ağır yaralı. Kalpten taraftan vurulmaması şans en azından. Umarım yaşar. Dizi için çok önemli bir karakter. Usagi ve Hikari de yaralı ama onlarınki ölümcül değil gibi. İkisi de bacaktan yediler darbeleri ama Hikari’ninki daha ciddi. Yürüyememe durumu oluşmasa bari.
S02E08 (FİNAL)
Ben beğendim finali. İlk başlarda korkmuştum kötü bir yere bağlanacak diye ama sonrasında iyi toparladılar.
Güzel sezon oldu cidden. 2 ve 3, en fazla keyif aldığım bölümlerdi. İlk sezonun epey üstüne çıktıklarını düşünüyorum genel olarak bakıldığında da. Emeği geçen herkesin eline sağlık.
yalnız hiçbirinin birbirini tanımamasına da bozuldum zaten mantıken yaşananların hiçbiri yaşanmadı tanımaları imkansız ama o bir dakikalık süreçte uzaylılar bunların zihinlerini alıp arenaya bırakmış olsaydı da sonra dönmüş olsalardı bir şekilde de birbirlriyle temas ettikçe hatırlasalardı lost finalindeki gibi daha hoşuma giderdi. sanki yığınla karakter gelişimi arkadaşlık harcandı gibi oldu böyle.
neyse öyle böyle fena iş çıkmadı. devam etmez final yaptı. tarza yatkınlığı olana öneririm.
meğer komaya girenlerin yaşam kalım mücadelesinin fiziğe dökülmüş haliymiş. yani gerçekten savaşmışlar. bu durumda belki zamanla bu mücadelelerini hatırlarlar umudumu saklı tutuyorum. oyunda kalmayı tercih edenler sanırım hastanede komada kalmaya devam edecek. fena değilmiş yalnız.
Ya ben bunu izliyorum ama hiç yorum yazmamışım. Dizi squid game ile hemen hemen aynı konuya sahip olsa da buradaki oyunlar ve kurulan dünyanın daha kapsamlı ve komplike olduğunu düşünüyorum.
İlk sezon için oyunlarla başlıyor ve nereye kadar derken, konu farklı bir yere gidiyordu. İkinci sezonda da benzer bir yol izlediler. Genel olarak önerebileceğim bir dizi soran arkadaşlarıma da izleyin diyorum.
Dizinin kötü yanı maalesef dilleri beni çok dağıtıyor bu yüzden orijinal dille izleyemedim ben. Dublaj olunca da orijinal ses etkisi vermiyor maalesef.
Ayrıca onay aldı mı bilmiyorum ama 3. Sezon da olsun isterim.
3. sezon gelecek mi acaba? demişler ama ucu fazlasıyla kapalı bitmişti anımsadığım kadarıyla bunun. Zannetmiyorum yani böyle bir şey olacağını.
Yarın 3. sezon onayı açıklanacak
nasıl ya ne gerek vardı ki.
Onay
Arkadaş zorlamasıyla beğenmeyeceğim diye başına oturup 1 haftada 2 sezonu bitirmiş buldum kendimi.
Muadillerinin çok üstünde olmuş dizi.
Gelsin bakalım 3 bakarız.