Bugün size ilk sezonundan beri severek izlediğim Imposters‘ı tanıtacağım. Kara mizah komedi türündeki bu dizi maalesef ki ikinci sezonunun ardından iptal edildi. 40’ar dakikalık 10’ar bölümden oluşan iki sezonuyla, yani 20 bölümle ekranlara bu hafta veda etti. Dizinin, iki sezona yayılan ana konusunun finalde sağlam şekilde kapatıldığını ve her karaktere düzgünce veda sahnesi yazıldığını söylemem diziye şans verme konusunda içinizi rahatlatacaktır diye düşünüyorum.

Adam Brooks ve Paul Adelstein’in elinden çıkan Imposters, Şubat 2017-Haziran 2018 tarihleri arasında Bravo kanalında yayınlandı.

Konuya gelirsek; Maddie işinde çok iyi bir dolandırıcıdır. Ekip arkadaşlarının da yardımıyla zenginleri baştan çıkarıp onları kendisine aşık eden Maddie, onlarla evlenip kalpleri yetmezmiş gibi üstüne tüm servetlerini de çalarak geride sadece onu aramamaları yönünde bir tehdit mesajla kayıplara karışır.. Ardından sıradaki kurbana geçer. Şimdiye dek bu formül sorunsuz işlemiş olsa da işlerin karışması uzun sürmeyecektir.

.

Maddie Jonson (Inbar Lavi)

Uzun süredir yaptığı işinde hayli başarılı olan Maddie, hem güzel, hem tehlikeli bir kadındır. Her kurbanı için yepyeni bir karaktere bürünür, yepyeni bir hayata dahil olur. Bazen kendisini tükenmiş hissetse de bir seçeneği olmadığının farkındadır. Bir yandan yeni iş üstündeyken, bir yandan gerçek bir şeyler arayışındayken, diğer yandan eski üç kurbanının peşine düştüğünü öğrenmek onu epey bir afallatacaktır.

.
.
.
.
.
.
.
.

.

Ezra Bloom (Rob Heaps)

Son kurban. İyi kalpli, hayalperest bir adam. Babasının iş yerinde çalışıyor. Hayallerindeki kadını bulduğuna inanıyordu. Ta ki banka hesaplarının ve evdeki kasasının boşaltıldığını öğrenene dek. Huzur dolu hayatı bir anda altüst olan Ezra, uzun bir süre başına gelenlerin gerçekliğini kabul edemese de bazı gelişmelerin de etkisiyle Ava olarak tanıdığı kadının peşine düşmeye karar verir.

.
.
.
.
.
.
.
.

.

Richard Evans (Parker Young)

Bir önceki kurban. Dışarıdan bakıldığında yere bakan yürek yakan gibi görünse de aslında çok hassas bir adam. Otomobil galerisi olan Richard bir gün belediye başkanlığına adaylığını koyma hayalleri kuruyordu. Ta ki Alice her şeyini alıp onu terk ederek kalbini paramparça edene dek. Bir daha kendisini toparlayamadı. Onu bulmak ve aralarında geçen her neyse anlayabilmek, hesaplaşmak istiyor.

.
.
.
.
.
.
.
.

.

Jules Langmore (Marianne Rendón)

İki önceki kurban. İşini tutkuyla yapan bir sanatçı. Kendisi Cece tarafından aldatılalı iki yıl olmuş olsa da o da hiçbir şeyi ardında bırakabilmiş değil. Plan söz konusu oldu mu saftiriklerin en aklı başında olanıyken, duygular söz konusu oldu mu aynı şeyi söylemek çok mümkün değil yani. Richard ve Ezra, Maddie’yi bulma ümidiyle kapısına geldiğinde onun için de CeCe’yle yüzleşme fırsatı doğar.

.
.
.
.
.
.
.
.

Max ve Sally

Brian Benben

Katherine LaNasa

Maddie’ye operasyonlarda yardım eden ikili. İstenen durumlar için öncesinde zemin hazırlayıp ortamı uygun hale getiriyorlar. Onlar da kılık değiştirerek yan rollerde ana kurbanın hayatına dahil oluyorlar.

Patrick ve Gary

Stephen Bishop

Aaron Douglas

Gary, Maddie’nin Ezra sonrası sıradaki kurbanı. Bir bankada müdür. Maddie de sekreteri olarak işe başlıyor. Patrick ise yeni operasyon sırasında tanışıp hoşlanmaya başladığı bir adam. Aklını tamamen operasyona vermesi gerekirken bocalamaya başlıyor.

Bence bu diziyi direkt kara komedi olarak tanımlamak çok doğru olmaz. Komedi ögeleriyle süslenmiş kara drama diyelim iyisi mi. Ben başına dramedi beklentisiyle oturdum beklediğimi de buldum. Bir insanın başına gelebilecek en kötü şeylerden birini yaşayan bu saftiriklerin, atılmak zorunda kaldıkları bu macera beni doğru yerden yakalamayı başardı. Zaten dizinin komedisini bu üçlü üzerine kuran dizi doğru oyuncu seçimleriyle de beklentimi karşıladı. Üçlünün birlikte olduğu çoğu sahne beni güldürmeyi başardı.

Bir yandan da Maddie ve ekibi üzerinden daha önce tam olarak izleme fırsatı bulamadığımız dolandırıcılık sürecinin bir yenisini izliyoruz ki ilk sezonu izlerken keşke bu sezon ikinci sezon olsaydı diye düşündüğümü hatırlıyorum. İlk bölümde Richard ortada bırakılan kurban olsaydı ve ikinci kurban olarak bütün süreci Ezra üzerinden izleseydik sezon sonunda terk edildiğinde Richard’ın Ezra’yı bulmasıyla sezonu bitirseydik ve ikinci sezon olarak ilk sezonu izleseydik, işte o zaman sanırım benim için mükemmel olacaktı bu dizi. Sürecin tamamını biri üzerinden izlemek isterdim kısacası. Üç veya dört sezonluk güzel bir hikaye oluşturulabilecekken diziye direkt olarak uzun süredir tıkırında işleyen sistemin çökeceği kurbandan başlamak hata olmuş.

Finalde ana konusunu tatmin edici şekilde kapatarak (Hiç umudum yoktu.) benden tam puan aldı. Bu eğlenceli diziyi ikinci sezonda ilk sezonun bir tık altında kalmış olsa da herkese öneririm. İzleyecek olanlara şimdiden iyi seyirler.