…….

GENEL BİLGİLER

…….

Bugün size daha yeni başladığım, o yüzden dizinin geneli konusunda bir fikrimin olmadığı ama ilk iki bölümüyle bayıldığım bir diziyi tanıtmak istiyorum. 2006-2014 yılları arasında toplamda 8 sezon, 120 bölüm yayınlanıp final yapmış, daha sonra 2017’de film olarak bir kez daha hasretleri gidermeye dönmüş bu dizinin adı Psych. Polisiye türünde bir komedrama dizisi diyebilirim. USA kanalında yayınlanan dizinin ilk bölümü 1 saat sürdü ama genelde bölümler 40 dk. Dizinin yaratıcısı Steve Franks ve adam bu dizi dışında adamakıllı hiçbir proje üzerinde çalışmamış. En önemli işi diyebiliriz.

Her zamanki gibi dizinin giriş parçasını buraya bırakıp dizinin konusuna geçmeden önce bu parçayla ilgili mini bir tırıvırı bilgi paylaşayım. Parçayı söyleyen müzik grubunun adı, The Friendly Indians. Parçayı söyleyen kişi ise Steve Franks yani dizinin yaratıcısı. Kendi dizisinin giriş şarkısını yapmış adam. Belli ki zamanla çok popüler olmamışlar çünkü adamakıllı temiz bir kayıt bulamadım. Aşağıdakiyle idare edeceksiniz. Artık konuya geçebilirim.

…….

KONU VE KARAKTERLER

…….

Aslında tamamen formüllü yapısından dolayı çok dallı budaklı bir hikayesi yok. Santa Barbara’da geçiyor hikaye. Gözlem gücü çok yüksek ana karakterimiz, bu yeteneğini kullanarak tesadüfen bir polis soruşturmasını çözüyor ve bir anda soruşturmanın ikinci ana şüphelisi haline geliyor. Polislere psişik olduğunu söyleyerek işin içinden sıyrılmaya çalışırken farkına varmadan kendisi için yepyeni sayfa açmış oluyor. Artık psişik olarak polis merkezinde danışmanlık yaptığı yeni bir işi var.

Shawn Spencer (James Roday)

Kendisi bir polis çocuğu ama ailesinin beklentilerini karşıladığı pek söylenemez. Şimdiye kadar dahil olduğu zibilyon iş denemesinden eli boş ayrılmış. Aklı bir karış havada. Tam bir umutsuz vaka. Tamamen de boş değil tabii. Çocukken babası polis olur umuduyla sıkı yetiştirmiş Shawn’ı, gerçek bir polis gibi. Bu sayede de gözlem yeteneği çok gelişmiş. Kimsenin farkına varamadığı detayları anında fark edip yorumlayıp kullanabiliyor. (Şimdiye dek sadece kız tavlarken kullandığını görmüş olsak da) Polislere yardımcı olayım derken bir anda kendisini soruşturmanın baş şüphelisi olarak bulunca işin içinden sıyrılmak için polise verdiği bilgileri psişik güçleriyle öğrendiğini söylüyor ve kendisini polis merkezi tarafından psişik danışman olarak işe alınmış buluyor.

Burton Guster (Dule Hill)

Shawn gibi bir adam ekürisiz olur mu? Tabii ki olmaz. Chuck’ın Morgan’ı, JD’nin Turk’ü varsa Shawn’ın da Gus’ı var. Evet adı Burton aslında ama Shawn sağ olsun onun birçok ismi var. En normali Gus diyelim şimdilik. Çocukluklarından beri arkadaşlar. Kısacası ayrılmaz ikililer. Gus, Shawn’la her takıldığında ‘Acaba yanlış mı yapıyorum?’ diye kendisini sorgulasa da gönül işte yapacak bir şey yok. Shawn’ın aksine kendisi bir işte tutunmuş, yuvarlanıp gidiyor. İlaç mümessilliği yapıyor ve düzenli bir maaşı olmasından gayet memnun. Shawn’ın çılgın fikirlerine ve bir işte tutunamamasına kızıp dursa da tekliflerine evet demekten de kendini çoğu zaman alamıyor. İşte bu yüzden Shawn ona psişik dedektif bürosu açmayı teklif ettiğinde onun için de eğlenceli bir dönem başlamış oluyor.

Henry Spencer (Corbin Bernsen)

Kendisi emekli bir polis ve Shawn’ın babası. Onca çabasına rağmen bir baltaya sap olamamış oğlundan umudunu yıllar önce kesmiş. Uzun zamandır görüşmüyorlar. Shawn babasına gidip de polis merkezinde danışman psişik olarak işe alınabileceğini söylediğinde bunun zibilyon tane başarısız iş denemesinin bir yenisi olduğunu düşünerek onu ciddiye almasa da bu bahaneyle aradan geçen uzun zamandan sonra tekrar konuşmaya başlıyorlar. Polis merkezindeki arkadaşıyla konuşurken Shawn’ın yalanına destek çıkıyor ve işi almasını sağlıyor. Ona arada aldığı davalarla ilgili yardım ederken  ikilinin geçmiş ilişkilerine de sık sık dönüş yapma fırsatı buluyoruz. Yeni işi sayesinde Shawn da babasıyla tekrar bir bağ kurmaya başlıyor.

Carlton Lassiter (Tim Omundson)

Polis merkezinde açılan soruşturmaların lideri. Senelerin polisi ve işinde de iyi biri. Temiz çalışmayı seven, işini kitabına göre yapan biri. Ee doğal olarak Shawn’ın ‘psişik’ güçleriyle soruşturmalara dahil olması onu kudurtuyor. Ekibin huysuzu kısacası. Ağzıyla kuş tutsa Shawn’ın onu ikna edebilme ihtimali yok. İşin kötüsü Shawn da ağzıyla kuşları teker teker tutuyor. Tuttuğu kuşlar sayesinde Shawn’ın polis merkezindeki işi sağlamlaşırken, onun psişik güçlerine göre soruşturmaları yürütmek zorunda kalan Carlton, aklının bir köşesinde hep Shawn’ın kollarına kelepçe takma hayalleri kuruyor. Shawn’dan bu denli hazzetmemesinde Shawn’ın ‘psişik’ güçleriyle ortağıyla arasındaki gizli ilişkiyi ortaya çıkarmasının ve ortağının başka yere atanmasına sebep olmasının da etkisi olabilir tabii.

Karen Vick (Kirsten Nelson)

Kendisi polis merkezinin amiri. Zamanında senelerce Shawn’ın babası Henry’yle birlikte çalışmışlar. Bu yüzden Shawn’a karşı bir tık daha ılımlı. ‘Psişik’ yeteneği konusunda tam olarak ikna olmuş olmasa da, babası Henry gibi yetenekli olduğunu kabul ediyor. Sonuçta önemli olan davaları kapatmaksa başarılı olduğu ortada. Kendisi için de önemli olan bu olduğundan şimdilik aralarındaki bu anlaşmadan hayli memnun görünüyor. Sıra dışı yöntemleri için de ‘duymadım, görmedim, bilmiyorum’ taktiğini kullanıyor.

Juliet O’Hara (Maggie Lawson)

Santa Barbara’ya yeni atanan bir polis memuru. Shawn’ın ortaya çıkardığı gizli ilişki sonrası Carlton’ın ortağı başka görev yerine atanınca yerine Juliet geliyor. Miami Üniversitesi mezunu. Daha yolun başında. Polis merkezinin çaylak polisi. Ama ortağına kıyasla çok daha açık fikirli ve ara sıra standart prosedürün dışına çıkmakta bir sakınca görmüyor. Bu yüzden Shawn’a davalarda şans veriyor. Yeteneği ilgisini çekiyor. Kendisinin güzelliği de Shawn’ın ilgisini.

…….

TIRIVIRI BİLGİLER

…….

Her bölümde istisnasız bir ananas veya ürünü görünüyormuş. “Lezzetli” kelimesi, “Ne” sorusu, “Şu anda buna zamanım yok” ifadesi geçiyormuş. Mutlaka birileri, genelde Shawn ve Gus, yumruk tokuşturuyormuş.

Shawn ve Gus daima birbirinin zıttı desenli gömlekler giyiyormuş. Shawn neredeyse her zaman kısa kollu tercih ederken, Gus uzun kollu giyip kollarını sıyırıyormuş.

Gus sadece Microsoft ürünleri kullanırken, Shawn ise sadece Apple ürünleri kullanıyormuş.

Görüntülere tropikal sıcaklığı hissi vermek için sahnelere bolca yeşillik ekliyorlarmış. Hatta bunun için yeşillik departmanları varmış.

…….

YAZARIN NOTU

…….

İnternette karakterleri sevilesi, kendisini rahat izleten, hafif seyirlik, sevimli dizi arayışındayken karşıma çıktı bu dizi. Normalde sitenin müdavimlerinin hakkında yorum yapmadığı çok dizi olmadığından burada hakkında yorum bulamayınca çekinerek girdiğim bir dizi oldu. Ama çekincelerim şimdilik boşunaymış. Bayıla bayıla izledim ilk iki bölümü. Bir ana konusu yok. Tamamen formüllü ve sırtını karakterlerine dayamış bir dizi. İleride belki biraz daha dallanıp budaklanıyordur bilemem ama bir USA dizisi olduğunu bildiğimden ve kanalın işlerine az biraz aşina olduğumdan öyle bir beklentim yok, sizin de olmasın.

Konuyu çok zorlama bir temelin üzerine oturtmuşlar, eğer bu gerçeği aşabilirseniz eğlenceli bir komedi sizi bekliyor. Bir yanda baba-oğul ilişkisi, diğer yanda iki yakın arkadaş dinamiğine ek olarak polislerle psişik iş birliği kendisini güzel güzel seyrettiriyor. Hafif şapşal, hafif çapkın, pek bir cingöz karakteriyle Shawn’ı sevmemek zor. Psişik sinyaller alır gibi rol yaptığı zamanlar da epey güldürüyor.

Kısacası arama kriterlerimi karşılayan bir dizi oldu şimdilik. İki ana karakteri de aralarındaki ilişkiyi de sevdim. Muhtemelen yakın zaman içinde bu ikili favori ikililerimden olacak. Dule Hill gibi sıkıcı bir adamdan iyi bir karakter çıkarmayı başarmışlar. James Roday’i hiç duymamıştım ama TV dünyası kendisine haksızlık etmiş gibi hissediyorum. Yan karakterler de sevilesi duruyor. Biraz Chuck, biraz Scrubs tadı alıyorum ki iki diziyi de bayıla bayıla karakterleri için izlemiş biriyim. Olmamış kısımları yok mu var ama karakterlerin zamanla tam oturacağını düşünüyorum. Çerezlik bir dizi mantığıyla listenize dahil edebilirsiniz. İzleyecek olanlara şimdiden iyi seyirler…

…….

TANITIM FRAGMANI

…….