CASTLE ROCK • tanıtım
92 yorum dandinidon 29 Temmuz 2018 09:15
Teknolojinin Steve Jobs‘ı, Fiziğin Albert Einstein‘ı, kozmolojinin Stephen Hawking‘i varsa bilim kurgu korku edebiyatının da Stephen King‘i var. King diğer esaslı kanallardan HBO, FX, Netflix‘le boy ölçüşmeye devam eden Hulu‘ya bir kez daha (11.22.63) teşrif etti. Fantastik kasabalarda bilimum gerilim ve korku dolu olayların ekran başındakileri gerdiği King’in bir diğer eseri “Castle Rock” yayın hayatına yeni başladı. Daha önce de sitede ara ara bahsi geçen dizinin yaz sıcaklarında gideri güç, fakat izlemesi oldukça keyifli.
***
CASTLE ROCK Yaratıcı: Sam Shaw & Dustin Thomason Yapımcı: J.J. Abrams & Stephen Kings Kanal: Hulu Sezon: 1 (10 bölüm) Yayın Tarihi: Temmuz 25, 2018 |
KONU |
Sene 1991; on bir gündür kışın dondurucu soğuğunda bir türlü bulunamayan çocuk Henry bir anda sapasağlam ortaya çıkar. Bunca zamandır nerede, ne yaptığını kimse bilmemektedir. Kendisi de hatırlamadığını söyler. Sene 2018; olaylar dizisi artık genç Henry Deaver karakteri etrafında dönmektedir. Andre Holland tarafından canlandırılan karakter savunma vekili olup Teksas’ta idama celb edilen mahkumları ölüm cezalarından kurtarmaya çalışıyor. Üvey babasının gizemli ölümünden sonra genç yaşta Castle Rock’ı terk eden Henry’yi kasaba sakinleri hiçbir delil olmamasına rağmen yine de babasının ölümünden sorumlu tutmaktadırlar. Hikayemizin ana konusu elbette Henry’nin yıllar sonra kasabaya geri dönmesiyle başlar; bu dönüşün nedeni de kasabadaki Shawshank Hapishanesi’dir. Hapishanenin terk edilen kuytu köşelerinden birindeki bir hücrede isimsiz genç bir adam bulunur. Bill Skarsgard’ın canlandırdığı bu isimsiz genç sorulan sorulara hiçbir şekilde ne cevap ne de tepki vermektedir. En nihayetinde sadece Henry Deaver’in adını söyler. Böylece Henry bir şekilde kasabaya çağırılır ve olaylar gelişir.
KARAKTER VE OYUNCULAR |
Henry Deaver
The Knick ve Moonlight‘tan tanıyacağınız oyuncu Andre Holland karaktere hayat veriyor. Avukatlık görevinin yanı sıra döndüğü kasabasında yaşadığı kişisel dramatik olayların altından da iyi kalkıyor. The Knick‘teki performansı kadar olmasa da yine de iyi kotarıyor.
İsimsiz Mahkum
Hemlock Grove‘dan ve ekranların gözde jönlerinden Alexander Skarsgard‘la olan kardeşliğinden aşina olduğumuz Bill Skarsgard‘ın oyunculuğu da pek yabana atılacak cinsten değil. Şimdilik aslında ekrana bakmaktan, konuşmamaktan, oturup kalkmaktan başka yaptığı pek bir şey yok; fakat gözleriyle oynadığını ve yine de bunu iyi yaptığını belirteyim.
Molly Strand
Togetherness‘tan gözünüze yabancı gelmeyen oyuncu Melanie Lynskey‘in canlandırdığı Molly, sesler duyduğunu iddia eden, uyuşturucu sorunu olan bir emlakçıdır. Henry’nin çocukluk aşkı olan Molly muhabbetleri ile dizinin komedi unsurlarından birine dönüştürüyor kendisini.
• Dizinin esas yıldızlarına Scott Glenn, Sissy Spacek ve Terry O’Quinn gibi isim yapmış oyuncular da eşlik ediyor.
İzlerken farkedeceğiniz üzere dizide Stephen King’in gizemli doğaüstü havasına ve tadına, aşina olduğumuz dramatik olaylar dizisi de eşlik ediyor; bahsettiğim gibi karakterlerin istenmedikleri yerde mücadelesi, mazide kalan aşkların yeniden alevlenmesi, geçmişin peşini bırakmaması vs. bunlara dahil.
Dizinin yaratıcıları Sam Shaw ve Dustin Thomason iken yapımcı koltuğunda oturan J.J. Abrams‘a bizzat Stephen King kendisi eşlik ediyor.
SONUÇ |
Gizem ve karmaşıklığı itibarıyla oldukça cazip konuya sahip olan dizinin performansları da takdire şayan. Şimdilik olumsuz yorum almayan dizinin ikinci sezonuyla ilgili bir bilgi henüz yok. Kişisel puanım 10 üzerinden 8. |
yorumlar
İlk yazın hayırlı olsun, eline sağlık. Sitedeki monotonlaşmış yazı stillerinden farklı bir şey görmek iyi geldi. Dizi radarımda ama daha başlayamadım. Şimdilik şunu söyleyeceğim, Bill Skarsgard gibi bir çocuğun kendini sürekli çirkinleştirdiği rolleri oynaması beni üzüyor.
Yayınlanan üç bölümünü de bitirdim.
Stephen King’in yarattığı evreni ve eserleri sevenler için izlenesi bir dizi olmuş. Karanlık atmosferi hoşuma gitti. Kadrosunda da tanıdık pek çok isim var zaten. Andre Holland’ın karakterine pek de bayılmadım ama sorun değil.
Hikayesi biraz yavaş yavaş açılıyor gibi ama şu an için o da göz ardı edilebilir durumda. Zaten hızlı anlatmalarını beklemiyordum. Böyle gitse yeter bana herhalde.
Ayrıca öncelikle resmi ilk yazın hayırlı olsun. Yazının stili benim de hoşuma gitti.
İlk 3 bölümü dün akşam hüplettim. King’in eserlerine hakim olduğumu söyleyemeyeceğim. Sadece film ya da televizyon uyarlamalarından az bir şeyler biliyorum. Genelde bu uyarlamaların hepsinden nefret etmiştim ama bunu şimdilik sevdim. Eminim kitaplarını okuyanlar göndermeleri anlayıp daha fazla beğenmiştir.
Gizem, gerilim şu ana kadar gayet güzel verildi. Kasaba, havasıyla, suyuyla, insanlarıyla yeterince boğucu, rahatsız edici. Herhangi bir film ya da dizide gördüğümüz bu tür Amerikan kasabaları zaten beni hep germiştir.
Tempo beklediğim gibi ağır. Bir sıkıntı yaratmadı bana.
Oyunculuklar iyi, gözüme batan biri olmadı. Böyle bir kasabada yaşayan insanlar zaten böyle olurdu
İlk tanıtım için tebrikler. Devamını bekleriz
Merhaba arkadaşlar, sıcak karşılama ve beğeniler için teşekkürler. Site o kadar zengin ki dizi tanıtımlarında biraz zorlandım açıkçası. Artık başlayacak olan yeni dizilerde kapışırız
Puanlama fikrini takip ettiğim yabancı sitelerdeki yazarlardan ödünç aldım. Yazarlarımız fikirlerini kelimelere döküyor elbette ama şöyle bakıp geçen okurlar için faydası olur diye düşünüyorum.
Castle Rock’a gelince; ilk üç bölümü helecanla izledim. Aksiyonu az ama gerilimi bol olduğunda dengesini koruyor benim açımdan. Bence sezon ortasından sonra epey açılacak gibi. Tekrar tavsiyedir
ps: king’in önceki dizisi gözümden kaçmış. editör arkadaşa teşekkürler düzelttiği için.
biriktireyim derken, dayanamayıp, 3 bölümünü de izledim… bazı geçişler rahatsız etse de, keyifle izledim… JJ Abrams’tan ve kingden uyuzum yalnız… (sonunu bağlayamayacak kadar, konuyu uzatmaları ve şak diye bitirmeleri açısından..)
ben de ıkıncı bolumu suan bıtırdım.. 3 u bırazdan ızlerım… fazla agır gıdıyor gercekten… eger under the dome gıbı ıknıcı sezona konu sarkacak olsa ıdı kesın bırakacaktım cunku daha sevdım dıyemıyorum… ama antoloji oldugu ıcın sezonluk konusu emınım bır yerde guzelesecek ve baglanacak umudu tasıyorum sonucta 10 bolum :)..ıkıncı sezon yepyenı karakter ve konu ıle devam edecekmıs… mekanımızsa her zaman castle rock.
İlk 3 bölüm izledim ve bitirdim. Potansiyeli olan ama potansiyelin altında kalmış bir dizi hissi verdi bana bu bölümler. Tamam konu daha ilerleme kaydetmedi ama bazı olayları da çok basit şeklinde hatta en basit şekilde sonucuna vardırmaları ve geçiştirmeleri hiç hoşuma gitmedi. Bölümlerde bir kaç örnek verilebilir bunlara. Bana konunun işlenişinde sıkıntıları var gibi geldi. Dizide hiçbir karakterde kendini bana çekmediğinden şimdiden ilgimi kaybettirmeye başladı. 1 veya 2 bölüm şans veririm ama onun sebebi diğer bölümleri çok merak ettiğimden değil. The Handmaid’s Tale dizisinde yaşadığımı bir daha yaşamamak için olabilir. 2. defa denemem de 1.sezonun 5. bölümünden sonra ısınıp sevmeye başlamıştım yinede çok delisi olmadım da neyse konumuz bu değil Bakarsın bu da öyle olur sonuçta aynı kanallar ama yinede bu konuda şüphelerim var. Sevebileceğim fantastik-korku konulu bir dizi değil gibi. @dandinidon: Eline sağlık bu arada ilk yazın hayırlı olsun.
1×04 üzerine:
Patron çıldırdı
Son beş dakika vardığı nokta talihsiz ve beklendik olsa da güzeldi.
İlk 3 Bölüm Ardından;
Şimdilik izlenir gibi duruyor. Konu fena değil, gizem unsuru da iyi işliyor; karakterlere henüz tam anlamıyla ısınamadım ama “Dur bakalım nereye varacak işler?” modunda izliyorum.Kendini biraz ağırdan satıyor dizi ama türü sevdiğimden çok da takmıyorum. Biraz daha fazla karakter dahil olursa sevinirim; öykü ise biraz daha açılınca daha net yorum yapılabilinir.
1×04
Bu bölümü çok beğendim. Harikaydı. Temposuna alıştım açıkçası. İyi gidiyor. Karakter konusunda aslında yeterli karakter var, ama onlarla özdeşleşme, kaynaşma sorunu olması bence dizinin gerilimli olmasından, dialog sıklığının da orta düzeyde olmasından kaynaklanıyor.
@Tillhardbottle Handmaids’le karşılaştırma bence. Onun işlenişi çok farklı. Temposu daha ağır onun bence. Alışmak zaman alır; sonra da ayrılmak Castle Rock nasıl başladıysa öyle devam ediyor/edecek gibi, aksiyon dozu sezon ortasından sonra, hatta sonuna doğru bi kaç tık atlar ama bence pek deli bişey de vaadetmiyor o bakımdan. Tamamen gerilimsel
@dandinidon: The Handmaids Tale ile karşılaştırma yapmadım yanlış anladın herhalde. Demek istediğim dizilerin kanalı aynı olduğu için bakarsın sonradan severim 1-2 bölüm daha şans veriyim bırakıp sonradan tekrardan dönüş yapmayayım diye devam kararı aldım demek istediğim. Devamını çok merak etmiyorum doğrusu. Dizinin hareketlenmesi veya aksiyon dozunun artmasını beklediğim değil. Hiç bir karakter beni çekmedi şu dizide. Şu karakterden alıp yürüyeyim moduna sokamadı beni. Daha 4. bölümü izlemedim ama şu 3 bölümde bazı şeylerde basit kaçırmaları biraz ilgimi kaybettirdi. Bakalım 4. bölüm ne getirecek
@Tillhardbottle Pardon, tersten anlamışım ben dediğini. Handmaidsi başta sevmeyip sonradan alışmışsın gibi geldi bana. O açıdan öyle yorum yaptım. Bi 4ü de izle, eğer yine sevmezsen bırakırsın, çünkü bence dediğim gibi bu dizinin seyri her bölümde neyse o, azıcık zikzaklı aksiyonu olacak o kadar gibi.
S01E04
Yine olmadı. Bazı yerlerde yorumları okudum da herkes çok gerildiğini söylüyor ama aksine bir kere bile gerilmedim bu dizide yahu. Sıkıntı bende mi acaba anlamadım valla. Herkes ağırdan gittiğini söylüyor ama bence yeteri kadar şey oluyor hatta bazen fazlası ama beni sarmıyor. Hatta germeyi bırak en heyacanlı noktasında bile uyku moduna sokuyor beni. Karakterleri oynayan oyuncuları hiç beğenmedim hiç bir etki bırakamadılar. Bazı yapımlarda beğendiğim oyuncular olsa da burada beğenmedim. Bende gitmeyecek bu dizi anlaşıldı. Bıraktım gitti
S01E01
Posteri gördüğümden beri merak ediyordum, ilk bölümüyle beklentimi karşıladı. Gerilimi, kasabanın o karanlığını çok iyi yansıtmışlar.
Yıllardır çok kötü çok basit Stephen King uyarlamaları çekildi. O yüzden dizinin Hulu’da yayınlanıyor olması güzel, diğer dizilerdeki o basitlik yok. Diğer 3 bölümü de gece arka arkaya çıkarırım gibi.
S01E03
2.bölüm biraz daha açıklama yaparak gitmişlerdi, bu bölüm biraz daha yan konulara girdiler. Bu tarz bölümler artmadığı sürece şikayet edeceğim çok şey yok.
Zaten kasabanın ürkütücü yanını hissettirmeyi iyi başardılar, 2.bölümde bahsettikleri olaylar meraklandırdı. Devamını bekliyorum.
Yalnız alışmışım Scott Glenn’i izlerken Leftovers’daki karakterini izliyormuşum gibi oluyor hep. Jane Levy’yi de görmek güzeldi. En son Twin Peaks’e konuk olduğunda izlemiştim. Diğer dizilere de daha sık uğrasa fena olmaz.
İlk 4 bölümü sevdim ben. Tam olarak istediğim ve beklediğim ayarda gidiyor. Tek dileğim bozmaması.
S01E05
Bu bölümü beğendim bak ama yine delisi olmadım. Yukarıda bıraktım demiştim ama son bir kere daha denedim. Yine 5.bölüm yine bir Hulu dizisi. Muhtemelen hulu dizilerinde sabit kalacak 5.bölüm bende Oyuncu performansları ilk 4 bölüme oranla daha iyi geldi gözüme. En azından dizinin içine soktu, uykumu getirmedi. Bundan sonra giderek ısınırım diziye tabii altından güzel bir şeyler çıkarsa.
1×05
Beklediğim gibi ilerliyor, hikayeki gizem giderek genişleyip çözülüyor, aksiyonu da bi tık zıpladı gibi.
@Tillhardbottle geri hoş geldin
S01E05
Özellikle 4.bölüm sonu çok güzeldi, 5. bölüm de fena değildi. Merak edilen çok soru olsa da, yavaş yavaş açıklıyorlar. En azından çocuğun neler yapabildiğini öğrenmiş olduk. 5 bölüm için fena gitmiyor.
İlk iki bölüm üzerine:
İlk bölümün açılış sahnesi ne kadar ağırdı tanrım. Ciddi pacing sorunu var dizinin.
Terry O’Quinn’i ne kadar özlemişim. Her bölümün açılışında konuşsa ya, adamın sesini duyunca 10 sene geriye gittim oyy…
Bill daha şimdiden oyunculuk kasıyor.
Dizinin atmosferi fena değil ama “sorun bu kasaba”dan daha farklı bir şeyler bekliyordum, biraz hayal kırıklığına uğradım. Karakterlerin neredeyse hepsi ilgimi çekti, hepsini dikkatle izliyorum. Devam edeceğim ama şimdilik 7’in üstünde puan veremem.
S01E06
Bazı oyuncularla hala barışmamışta olsam hatta bazı yerlerde eksik birşey hissetirse de bana, ilk bölümlerden daha farklı bir konuya doğru yönelmesi hoşuma gittiğini söyleyebilirim. Beğendim bu bölümüde. Konunun nereye çıkacağını merak etmeye başladım.
1×06
Beğendim bu bölümü de. Kasveti giderek artıyor.
Bu dizinin en sevdiğim özelliklerinden biri anakronistik öğeler bulundurması. Olaylar ne kadar günümüzde yaşansa da, 80lerde filan geçiyormuş gibi havası var. Renkli kare televizyonlar, kasetler, radyodan yayın dinlemeler, eski model arabalar, ve en çok da iphone ve akıllı telefonlardan çok az kullanılması. Normalde dizilerin yarıdan çoğu telefon üzerinden online yazışmalarla, dijital efektlerle geçer de.
S01E06
Diğer bölümlere göre biraz yavaş ilerlese de son kısımlar ilgi çekiciydi. 2 bölümdür sonu çok açık bırakıyorlar. O yüzden beklemesi iyi olmuyor. Sezon finalinde ne çıkacak merak ediyorum, her bölüm yeni bir gizem çıkıyor ortaya.
Biriktirseydim keşke dedirtmeye başladı dizi yahu.
Ben de Bill Skarsgard’a sevgilerimi göndereyim bari gelmişken.
@aytackara Yüz ifadesini filan geçtim, o omzun biri aşağıda biri yukarıda duruşuyla bile gerer adamı.
Willie’nin bu kadar bilimsel terimi işaret dilinden çevirebilmesi beni hayran bıraktı ya, gitsin bi sektörde hayvan gibi para kaldırır bu çeviri yeteneğiyle.
İnşallah dediğin gibidir, dizilerde çok mantık hatası aramam ama bu battı nedense haha
@purga Zenci herif olaya o kadar hakimdi ki bana hiç batmadı. Adam bu işe hayatını ve dahi nelerini adamış. İki hareketi de uyduruvermesi hiç şaşılacak bir durum değil bence.
1×07 (The Queen):
Sezonun şimdiye kadarki en hoş bölümüydü bence. Alzheimer hastalığının gel gitli hallerini gerilim ve gizemle harmanlayıp çok güzel sunmuşlar. Sissy Spacek de yine gözlerimi kamaştırdı oyunculuğuyla. Nitekim bravo!
Kadın iyi iş çıkardı da ben “Eee?” edasıyla izledim 7. bölümü. Çok ben merkezli bölümdü, diğer karakterler az gözüktüler veya pek işe yaramadılar.
Bir bütün bakımından haklısın da böyle karaktere inen bölümler tadından yenmez oluyor. Diziden mola gibi. Antoloji ve daha ilk sezonunda olan bi diziye biraz fazla gelmiş olabilir bu mola ama ben tek odaklı, ben merkezli bölümlere bayılıyorum. Bağımsız film tadı alıyorum hep. Son çeyrekte de bir şekilde bağlarlar bu bölümün ne demek istediğini gibi geliyor bana.
İlgimi yine kaybettim. Ne dizisi izliyoruz belli değil.
Cidden sezon bitse kurtulsak.
@Tillhardbottle
Çok da dediğin gibi karışık değil yahu. Legion yaptın sen de cağnım diziyi. Ortada yaşanan bir olay çizgisi mevcut. Kaç bölümdür farklı kişilerin gözünden izledik yavaş yavaş olanları. Biraz Henry’nin hatırlayamadıkları, biraz Molly’nin gaipten duydukları, bir az onun bir az da bunun derken 1×07’de de alzheimer kadıncağızın gel gitleriyle geçmişinden kesitler.. Sezon sonunda bu tek yaşanmış olay çizgisi ortaya çıkacaktır. Şimdilik kafa karıştırmaca ve gizem yaratmaca sadece.
@dandinidon: O kadarın anladım aslında da sadece bu diziye hangi kafayla oturacağıma adapte olamadım. Konuyu işleyiş şekli sanırım hoşuma gitmedi. Durmadan ilgi kaybettiriyor bana. En azından Legion’a hangi kafa ile oturacağımı biliyorum. Bu dizi bir öyle bir böyle arada korku yapıştıralımda heyecanda katalım hissi veriyor. Doğrusu en başından beri. En azından açılan gizemi çok hoşuma gittiğini söyleyemeyeceğim ya da konuyu işleyemediler. Bu arada bu bölümü izlerken telefonla uğraştım yarısından çoğunu. Dizi konuya adapte edemiyor beni, bırakma bunaltısına soktu
1×07 oldukça sağlam bir bölüm olmuş. Sezonun en iyisi. Sissy Spacek, ne şahanesin.
Sonda gelen Max Richter parçası On The Nature Of Daylight ile bölüm daha da mükemmelleşti. Gidip Arrival izleyesim geldi.
EK: Şu da dursun
1×07, bana “The Leftovers” hissiyatı veren (özellikle tek karaktere odaklanan bölümlerinin) çok hoş ama aynı zamanda biraz da kafa karıştıran bir bölümdü. Max Richter’ın bölüm sonundaki enfes müziği “On the Nature of Daylight” ise nokta atışı kullanılmış. “Arrival”ın finalinde de bayılmıştım bu müziğe.
1×08
Beynimi erittiniz ulan
1×08’in Ardından
Dizi yavaş başlamıştı ama 6.bölümden itibaren sağlam yükselişe geçti. Bu bölüm de oldukça kaliteliydi.Giderek daha da ilgiyle izletmeye başlıyor; yeni bölümleri merak eder oldum.
Şu dizinin 10 bölüm süreceğini bir türlü kabullenemedi bünyem. Her çift rakamda sezon finali sanarak oturur oldum yarıyı geçtiğimizden beri. Neyse, bi sonrakinde tutturacağım.