Charlie’s Angels – Tanıtım
3 yorum pirate 20 Ağustos 2024 08:38
1976-1981 yılları arasında ABC’de 5 sezon boyunca yayınlanan ve özellikle ilk 3 sezonunda bölüm başına ortalama yüzde 25 reyting elde edip ekranları kasıp kavuran orijinal diziyle başlıyor Charlie’s Angels efsanesi. 2000 ve 2003 yıllarında 2 filmden oluşan ve özellikle seçilen başrol oyuncuları sayesinde kayda değer bir ilgi gören bir seri yayınlanıyor. 2011 yılında yazımıza konu olan bu yeniden çevrim dizisi izleyici karşısına çıkıyor. 2019 yılına gelindiğinde ise tek filmlik bir uyarlama daha geliyor.
Dönelim tekrar yazımıza konu olan diziye. 13 bölümlük bir sezon onayı vermiş ABC. 8.76 milyon izleyici sayısıyla başlamış dizinin ekran macerası. İkinci bölümde 7.11 milyona gerilemiş. Üçüncü ve dördüncü bölümlerde 5.9 milyon seviyelerine gerileyince de ABC dizinin fişini çekmiş ve iptal haberini duyurmuş.
İptal haberi geldiğinde dizinin halihazırda 8 bölümü çekilmişmiş. ABC ise 3 bölüm daha yayınlamış. Çekilmiş bölümlerden 8. ve sonuncusu ise dizinin yurt dışı yayınları sayesinde biz izleyiciler tarafından izlenir hale gelmiş. Sonrasında DVD ortamında da satışa sunulmuş elbette 8 bölümlük tüm sezon.
Bu yeniden çevrim uyarlamanın arkasında Smallville, Into the Badlands, Wednesday, The Shannara Chronicles ve The Strip dizileri ile Shanghai Noon, Showtime, The Mummy: Tomb of the Dragon Emperor, I Am Number Four gibi filmlerde birlikte çalışmış olan, ayrılmaz ikili olarak lanse edilebilecek Miles Millar ve Alfred Gough var. Bu ikiliye yapımcı koltuğunda dizide 3 bölümde yönetmenlik de yapmış olan Marcos Siega, film serisinin başrol oyuncularından ve aynı zamanda yapımcılarından biri olan Drew Barrymore, orijinal dizinin ve film serisinin yapımcılarından Leonard Goldberg ve yine film serisinin yapımcılarından Nancy Juvonen gibi isimler eşlik etmişler.
Dizilerde ve filmlerde Charles “Charlie” Townsend isimli, zengin, nüfuzlu ve gizemli bir adam mevcut. Sadece sesini duyduğumuz bu adam, özel bir dedektiflik ajansı sahibi. Özel müşterilerin, özel davaların kabul edildiği bir dedektiflik ajansı.
Charlie’nin ‘Meleklerim’ şeklinde seslendiği 3 adet kadın çalışanı mevcut söz konusu ajansta. Kabul ettiği davaları bu 3 çekici kadına paslamakta Charlie. Çeşitli meziyetleri olan bu 3 güzel özel dedektif/ajan ise cazip bir ücret karşılığında görevden göreve, maceradan maceraya koşmaktalar.
Hikayemize başlarken Charlie’nin 3 faal meleği Abby, Gloria ve Kate.
Abby, zengin bir babaya sahipmiş ve varlıklı bir yaşam sürmüş 18 yaşına kadar falan. Sonrasında babası hem kendisinin hem de ona güvenen insanların paralarını batırmış. Abby de akabinde bir hırsız olup çıkmış. Bu yeni işinde oldukça maharetliymiş. Derken bir noktada enselenmiş ve tutuklanmış.
Gloria, ölümcül bir hata yaparak askeri mahkemeye çıkarılmış olan kahramanlık madalyası sahibi bir eski asker. Çocukluğu oldukça zor geçmiş. Orta Amerika ülkelerinden birinde bulunan bir yetimhanede büyümüş. Büyük tehlikeler atlatmış.
Kate ise kariyerinin başlarında oldukça başarılı bir polis dedektifiyken sonradan kirli bir polise dönüşmüş ve nihayetinde enselenip tutuklanmış.
Charlie, bu 3 kadını da hapisten kurtarıp onlara hayatlarında ikinci bir şans vermiş. Faydalı olmaları, adaletin sağlanmasına yardımcı olmaları için şık bir fırsat. Onlar da kabul etmişler ve bu fırsatı iyi değerlendirmişler.
İlk bölümün başlarında My Name Is Earl, Six, Queens, The League ve Major Crimes gibi dizilerle tanınan Nadine Velazquez‘in hayat verdiği Gloria, bir suikaste kurban gidecek ve hemen akabinde onun yetimhane yıllarından eski bir dostu olan Eve ile tanışacağız. İkilinin o yıllardan tanıdıkları oldukça kötü bir adam Eve’in de hayatını tehdit eder vaziyette.
Bizimkiler de Eve de Gloria’nın intikamını almak ve bu suikastin sorumlusunu yakalamakla yanıp tutuşmaktalar. Bu dava kapsamında Eve de bizim ekibe katılacak ve sonrasında Charlie ondan memnun kalınca ona düzenli bir iş teklif edecek. O da kabul edince Charlie’nin yeni meleği olacak ve ekip tamamlanacak.
Eve de eski bir mahkum bu arada. Araba hırsızlığı konusunda becerikliymiş ve bu suçtan yakalanmış.
*Eve French karakterinde Friday Night Lights, Titans, Almost Human ve Parenthood gibi dizilerden tanıdığımız Minka Kelly‘yi izleme fırsatı yakalıyoruz.
*Abby Sampson karakterine 666 Park Avenue, Crisis, Headland ve Jessica Jones gibi dizilerden aşina olduğumuz Rachael Taylor hayat veriyor.
*Kate Prince karakterinde Chicago Fire, Arrow, Switched at Birth ve Drop Dead Diva gibi dizilerden anımsanabilecek Annie Ilonzeh‘i izliyoruz.
Charlie’nin ekibinde 1 kişi daha mevcut. Maddi içerikli bir bilişim suçundan hüküm giymiş eski bir hacker olan John Bosley, meleklere genellikle bilgisayar desteği sağlamakta. Bazen kadınlar üzerindeki cazibesini kullanarak destek olmakta operasyonlarda. Nadiren de meleklerle birlikte saha görevine çıkmakta.
Karakteri Will Trent, Gang Related, The Affair ve Day Break gibi dizilerden tanıdığımız Ramón Rodríguez canlandırıyor.
Charlie’yi seslendiren kişi ise Victor Garber.
Dizinin konuk oyuncu havuzunda Erica Durance, Peyton List, Ivana Milicevic, Inbar Lavi, Dina Meyer, D.B. Woodside, Isaiah Mustafa, Pedro Pascal, Carlos Bernard, Roger Cross, Alberto Frezza, Richard Brooks, François Chau, James Morrison, Aubrey Shea ve Nicholas Gonzalez gibi isimler bulunmakta.
Yayınlandığı dönemde merakla beklediğim ama hemen iptal olunca pas geçmek zorunda kaldığım dizinin ilk bölümünü izledim. Genel olarak değerlendirdiğimde bölümü vasat altı bulmakla birlikte oyuncu kadrosunun pozitif etkisiyle izlenebilir durumda olduğunu düşünüyorum.
yorumlar
S01E02
*Bana göre de çok kötü bir kıyafetti o bölüm başında Abby’nin podyumda giydiği kırmızı kıyafet. Bedava verseler giyilmez. O derece!
*Isaiah Mustafa, Kate’in eski nişanlısı rolüyle konuk oldu bölüme. Kadrolu olmasa bile tekrar eden role dönüşebilecek bir rol intibası yaratsa da konukluk olarak kalmış. Tek bölümlük konukluk değilmiş ama. 7. bölümde 1 kez daha gözükmüş.
İlk 30 dakikalık süreç fena geçmedi bölümde. Sonrasından ise kesinlikle memnun kalmadım. Tetikçi, first lady falan ilgi çekiciliğini kaybediverdi anında hikaye. ABD-Rusya arasında muhtemelen hiç first lady-başkan ziyareti yaşanmamıştır belki de tarihte. Hiç gerçekçi bir motif değildi yani.
S01E03
D.B. Woodside, Nicholas Gonzalez ve Tahyna MacManus’un konukluğunda geçtik bu bölümü. Pek matah bir bölüm olduğunu söyleyemem.
Orijinal dizinin de S01E04’ünde işlenen bir bölüm hikayesiymiş bu. Hikayenin bir miktar çağ dışı kalma sebebi de bu.
Smallville’in finali sonrası yeni boşa çıkmış bir adet Erica Durance, James Morrison ve Krista Kalmus bölüm konuklarıydı. Erica Durance’i görmek güzeldi.
S01E05
O adamın
olduğu net bir şekilde hissediliyordu.
Hoş hatun cidden bu Dina Meyer. Kendisini Point Pleasant haricinde hiçbir dizide kadrolu bir rolde izleyememiş olmam üzücü. Minka Kelly’yi en yalın haliyle bile gölgede bırakmak pek mümkün değil gerçi ama diğer 2 meleğin ışığını söndürdü bence yanlarında durduğunda Dina Meyer.
S01E06
Son sahneye bakarsak sanırım bir önceki bölümden bir önce yayınlanmalıymış bu bölüm.
Bu bölümün konuğu da Peyton List idi. Tek bölümlük olarak kalmayacağı bariz bir rolmüş bu arada. Eğer dizinin 13 bölümlük sezonunu tamamlamasına izin verilseymiş kalan 5 bölümden en az 1-2 tanesinde tekrar görürmüşüz muhtemelen kendisini. Aynı şekilde bu dizi TV’deki son işi olan John Terry’nin rolü de şu son 2 bölümle sınırlı kalmazmış.
Peyton List, özletti bu arada baya baya bana kendisini. Tarihsel açıdan son olarak 6.5 sene önce Gotham’ın 4. sezonunda ve 6 sene önce Colony’nin 3. ve son sezonunda izlemişim kendisini. Aradan geçen 6 yılda tekrar eden rollerle gelip gitmiş birkaç diziye ama benim izlemediğim ya da izlemeyi çoktan bırakmış olduğum dizilermiş hepsi de. Kadrolu bir rolde yer aldığı son dizi ise yine beni sarmayan Frequency (2016) bu arada. Mümkünse ulusal kanallarda olmayan, hatta kablolularda da olmayan ve izlenebilitesi olan yeni bir dizide kadrolu bir rolle dönsün artık bir zahmet en yakın zaman içerisinde.
S01E07
Henüz Underemployed’ı bile çekmemiş olan ve kariyerinin bölümlük konuk oyunculuklarla idare etme evresinde takılan bir adet Inbar Lavi konuktu bu bölüme de. Sanırım sezonun en fazla ilgi çekicilikten uzak bölümü bu oldu.
S01E08 (FİNAL)
Kapanış sahnesi: Eve adına üzüldüm; Bosley adına sevindim.
Charlie’s Angels formatının ve oyuncu kadrosunun hatırına izleyip bitirdim diziyi ama vasat altı bir diziydi kesinlikle. İptali hak etmiş kesinlikle.