Dead and Buried – Tanıtım
3 yorum pirate 07 Eylül 2024 08:26
BBC’nin psikolojik gerilim türündeki yeni draması Dead and Buried, 2 Eylül’de BBC Northern Ireland’da başladı. Çekimleri Kuzey İrlanda ve İrlanda’da yapılan dizi, aynı gün 4 bölümden oluşan tüm sezonuyla BBC iPlayer üzerinden de izleyiciyle buluştu.
Dizinin yaratıcısı Colin Bateman. Bateman’ın Bag for Life isimli tiyatro oyunundan uyarlanmış dizi. Bateman’a yapımcı koltuğunda Jonathan Drake, Cormac Fox, Colmán Mac Cionnaith, Benjamin McGrath ve John Wallace gibi isimler eşlik etmişler. 45’er dakikalık bölümlerden oluşan dizinin yönetmenliğini ise Laura Way üstlenmiş.
Otuzlu yaşlarının ortalarında bulunan Cathy McDaid isimli bir kadın var hikayemizin merkezinde. Evli ve küçük bir oğlu var. Bir ilkokul öğretmeni kendisi.
Bir gün bir süpermarketin otoparkında uzun yıllar öncesinden tanıdığı Michael McAllister isimli bir adamla karşılaşacak Cathy. Adam onu hatırlamayacak ama Cathy onu çok net hatırlayacak.
Cathy 15 yaşındayken bir olay yaşanmış ve Cathy’nin çok sevdiği ağabeyi vefat etmiş. Olayla ilgili Michael tutuklanmış ve birkaç sene yatarak hapisten çıkmış. Hapisten çıkalı da tam 17 sene olmuş. Cathy onun bu kadar az sene hapis yatmış olmasından rahatsız olacak. Onu araştırmaya başladıktan sonra bu 17 yıllık süreçte kendisine güzel bir hayat kurmuş olmasından daha da rahatsız olacak. Sonrasında takipçi bir sapık misali onun peşine düşecek.
Cathy McDaid karakterine The Serial Killer’s Wife, The Split, Britannia, The Salisbury Poisonings ve Personal Affairs gibi dizilerden hatırlanabilecek Annabel Scholey hayat veriyor.
Erkek kardeşinin ölümünün travmasını atlatamamış bunca yıldır Cathy. Reçeteli ilaç kullandığını ve aynı zamanda bir alkolik görüyoruz. Michael’ı süpermarkette görmeden önceki süreçte evliliğinin nasıl olduğu bilinmez ama onu gördükten sonraki süreçte kocasını pek sallamaz halleriyle dikkat çektiğini görüyoruz.
Michael McAllister karakterinde Merlin, Humans, The Fall, The Killing Kind, We Hunt Together ve The Living and the Dead gibi dizilerle tanınan Colin Morgan‘ı izliyoruz.
Evli ve ergen bir oğlu var. Kayınpederine ait bir otobüs şirketinde yönetici pozisyonunda çalışmakta. İyi bir işi, güzel bir evi, hoş bir eşi, güzel bir hayatı var. O da tıpkı Cathy gibi bir alkolik ve o da tıpkı Cathy gibi yaklaşık 20 sene önce yaşanan olayın kabuslarıyla uyanmaya devam etmekte.
Michael’ın eşi Lena McAllister karakterinde Jamestown, The English Game, Smother ve Wreck gibi dizilerden tanıdığımız Niamh Walsh‘ı izleme fırsatı yakalıyoruz.
İyi kalpli bir kadın Lena. Biraz dindar olduğunu söylemek de mümkün. Bir kafe işletmekte.
Cathy’nin kocası Raymie McDaid rolünü Carnival Row dizisinden anımsanabilecek Waj Ali canlandırmakta.
O da Cathy gibi bir öğretmen. Bir ortaokul veya lisede görev yapmakta.
Michael’ın ergen oğlu Andrew rolünde Micheal Hanna karşımıza çıkmakta.
Hope Street, Three Families ve Come Home gibi dizilerden anımsanabilecek Kerri Quinn, Cathy’nin bir meslektaşı ve arkadaşı konumundaki Sally Bowman karakterine hayat veriyor.
Ruairí Leneghan, Sally’nin kocası Gary rolüyle karşımıza çıkıyor.
Blue Lights dizisinden anımsanabilecek Joanne Crawford, Cathy’nin yaşanacak bir takım olayların sonrasında görüştüğü terapisti Dr. Kennedy rolünü canlandırmakta.
Cathy’nin gençliğini Annie McIlwaine, Michael’ın gençliğini ise Oskar Smith canlandırmış.
Kadroda ayrıca Lewis Brophy, Declan Rodgers, Conan Hamilton, Mohammed Zain Siddiqui ve Owen Roe gibi isimler mevcut.
Dizinin ilk bölümünü izledim ve idare eder buldum. Sezonu tamamlarım diye düşünüyorum. Annabel Scholey’yi şu sıralarda The Serial Killer’s Wife dizisinde de izlemeye devam ediyorum. Niamh Walsh’ı Jamestown dizisinden severim ama buradaki yalın haliyle tanımakta zorlandım biraz açıkçası.
yorumlar
İlk iki bölümü izledim, şimdilik işimi gördü.
Bunda elbette Colin Morgan’ın default payı da var. Aksanı sakınmadan oynuyor bu arada, bazı kelimeleri öyle telaffuz ediyor ki adamın suratına bakakaldım. BBC’nin Kuzey İrlanda dizisi ve kendisi de Kuzey İrlandalıymış zaten.
Daha iyi olabilirmiş tarafımı destekleyen kısmı ağırlıkla Cathy tarafında. Desteklenesi bir profil çizmediler şimdilik. Hazırlandığı bir plan uyguluyor desen o da yok, öfke ağırlıklı ve rastgele gidiyorlar. Öfkesini anlıyorum tabii de eee yani seviyesindeyim.
Bir de ana ikili arasındaki etkileşim şimdilik kısıtlıydı. Rastlaşma, ilk şok ve üstüne gitme girdi anca. Michael’ın hayatını fena sunmadılar ama o kısmı izlerken biraz gülmem geldi. Yine de tamamlayacağım, hem sonunda ne olacağını merak ediyorum hem de kaldı 2 bölüm şurada.
S01E03
İlk bölüm idare ederdi. 2. bölüm zayıftı ama izlendi bir şekilde. Bu bölüm ise berbattı. Son bölüme bakmayacağım.
Bu Colin Morgan Allah rızası için oyunculuk yapmayı bıraksın. Ada’dan bu derece yeteneksiz ve de sevimsiz biri nasıl çıkabiliyor anlamak zor cidden.
Çok saçma bitti yahu. Annabel Scholey’in yakın zamanlı dizisi The Serial Killer’s Wife’ın sonunu da beğenmemiştim mesela ama bu onu da geçti. İlk iki bölüm fena değildi ama gerisi bayır aşağıydı… Cathy McDaid’nin hiç sevilesi ve desteklenesi bir karakter olmaması da zorlaştırdı zaten. Diğer yan karakterlerin kalın kafalı olmasına zaten girmiyorum.
Canınız aksanlı Colin Morgan’ı görmek istiyorsa izleyin, yoksa pas geçin.
* Yüzleşmeleri sırasında Michael, Cathy’nin arkadaşını öldüren kişiyi kendi oğlu zannederek aşırı inkarını kesti. O kavganın psikolojik ağırlığıyla kendini kesti, kalanını da adamı poşetle yaparak Cathy tamamladı.
E sen de katil oldun? Böyle daha mı iyi oldu yani? Geri zekalı.
* Cathy’nin arkadaşına zarar veren de Michael’ın kayın pederinin adamıymış. Cathy’yle aldattığını düşündükleir için göz dağı vermek istemişler ama kadınlar karışmış. Sonra da “Beni gördü,” diyerek hastanede kalanını halletmişler.
Michael’ı göz altına aldılar ama yetersiz delilden dolayı bıraktılar. Ama fikren de olsa üstüne kaldı gibi. Cathy denen şahıs da Michael’ın vücudunu evin yanındaki küçük ek kulübede tutuyor.
The End. Pes. Çüş. Yazıklar olsun. Gidiyorum ben.