Ekranların sevilen seri katili bir kez daha geri döndü. Evet yine, yeni, yeniden. 13 Aralık itibarıyla Showtime ekranlarında yayın hayatına başlayan dizimiz Dexter Morgan’ın gençlik yıllarına odaklanıyor.
Not: Dexter, Dexter: New Blood ve şu an yazımıza konu olan Dexter: Original Sin dizileri dışında 2025’te Dexter: Resurrection dizisinin de yayınlanması planlanıyor. Dexter’dan kurtuluş yok.
Dizinin yapımcılığını Clyde Phillips, Scott Reynolds, Michael C. Hall, Mary Leah Sutton, Tony Hernandez ve Lilly Burns yaparken dizi Showtime Studios ve Counterpart Studios tarafından hazırlanıyor.
Konusu:
1991 yılı Miami’sindeyiz. Dexter Morgan okuldan yeni mezun olmuştur ve içerisinde dizginleyemediği bir dürtü olduğunu keşfeder. Karanlık yolcu dediği bu dürtü devamlı kan ve öldürme arzusu istemektedir. Tek sırdaşı Miami Metro Polis Departmanı’nda dedektif olan üvey babası Harry Morgan’dır. Harry çocukluğunda evlat edindiği Dexter’ı eğitir ve zamanla ortaya çıkan bu dürtüsünü dizginleyebileceği bir yol bulmaya çalışır. Bu arayışlar sonucunda Dexter’a dürtüsünü engellemek için ölmeyi hak eden suçluları öldürebileceği ve bunları yaparken mutlaka uyması gereken bir kanun (kod) geliştirir.
Tüm bu dürtülerin olduğu sırada Dexter için işler biraz daha yolunda gider ve Miami Metro Polis Departmanı Adli Tıp bölümünde stajyer olarak işe başlar. Tüm yeni ve eski vakalara, bilgilere erişebileceği bir fırsattır kendisi için ve daha da güzeli babası Harry ile birlikte çalışacaktır.
Karakterler:
![]() |
![]() |
Dexter Morgan: Okulundan başarı ile mezun olmuş genç bir delikanlıdır Dexter. Oldukça soğuk kanlı, çoğunlukla insanlarla arasına mesafe koyan ve hisleri olmayan biridir. İçerisinde karanlık yolcu adını verdiği bir dürtü kendini göstermeye başlamıştır. Bu dürtüleri dizginlemek için üvey babası Harry ile bir kanun oluştururlar ve uzun yıllar boyunca devam edecek olan bir seri başlamış olur.
Dexter karakterine Before We Die, Shadow and Bone ve The OA gibi dizilerde karşımıza çıkan Patrick Gibson hayat veriyor. Karakter ana dizide Michael C. Hall tarafından canlandırılıyordu. |
Harry Morgan: Miami Metro Polis Departmanı Cinayet Masasında bir dedektif kendisi. Dexter küçükken kendisini evlat edinmiştir. Dexter’ın en büyük ve tek sırdaşıdır. Dexter’ın dürtüleri kendisini göstermeye başladığında “Harry Kanunları” diye kurallar (kod) belirleyerek Dexter’ın dürtülerini dizginlemesine yardımcı olur.
Harry karakterini beyazperde ve televizyonda bir sürü harika işle karşımıza çıkmış olan Christian Slater canlandırıyor. Karakter ana dizide James Remar tarafından canlandırılıyordu. |
![]() |
![]() |
Debra Morgan: Harry’nin kızı. Dexter’ın üvey kardeşi olmasına rağmen ona üvey kardeş muamelesi yapmıyor. Hem araları çok iyi hem de çok tartışıyorlar. Oldukça dik kafalı, dediğim dedik ve ağzı bozuk birisi. Dürtüleri yüzünden daha sık başbaşa zaman geçiren Dexter ve Harry kendisini genelde unutuyorlar. Bu da kendisini bir miktar delirtiyor.
Evil ve Billions gibi dizilerde boy göstermiş olan Molly Brown’ı Debra olarak izliyoruz. Karakter ana dizide Jennifer Carpenter tarafından canlandırılıyordu. |
Tanya Martin: Kendisi Miami Metro Polis Departmanı Cinayet Masasında adli tabip. Bir panel sırasında Dexter ayaküstü başarılı bir tespit yapınca kendisini stajyer olarak MMPD’na çağırır. İşkolik ve işinde başarılı bir kadındır.
Tanya karakterine Buffy the Vampire Slayer’ın Buffy’si Sarah Michelle Gellar hayat vermekte. Tanya bu dizi için yaratılan karakterlerden birisi. |
![]() |
![]() |
Aaron Spencer: MMPC Cinayet Masasının Başkomiseri. Harry ile yıllardır süren bir dostluğu var. İşine oldukça düşkün birisi. Bu yüzden ailesi ile arası bozulmuş durumda.
Grey’s Anatomy dizisine yıllarını vermiş olan Patrick Dempsey’i Aaron Spencer karakteri ile izliyoruz. Aaron bu dizi için yaratılan karakterlerden birisi |
Angel Batista: MMPD Cinayet Masasının dedektiflerinden birisi. Harry ile arası iyi olduğu için Dexter ilk geldiğinde kendisine sıcak davranıp akıl veriyor.
House of Cards ve Love, Victor dizilerinde karşımıza çıkmış olan James Martinez, Angel Batista karakterine hayat veriyor. Karakter ana dizide David Zayas tarafından canlandırılıyordu. |
![]() |
![]() |
Maria LaGuerta: MMPD Cinayet Masasına Narkotik’ten atanan bir dedektif. İşini layığıyla yapmak isteyen, işten asla kaçmayan, sorumsuzluğu ve yılışıklığı sevmeyen birisi.
Maria karakteri ile Step Up: High Water ve The Oath gibi dizilerden aşina olduğumuz Christina Milian’ı seyrediyoruz. Karakter ana dizide Luna Lauren Velez tarafından canlandırılıyordu. |
Vince Masuka: Elbette ana diziyi izleyen herkesin çok sevdiği bir karakter vardı. İkonik gülüşü ile Masuka reis. Adli tıpta çalışan, gördüğü her kadına yazmaya çalışan abazanlıklar kralı.
Efsanevi Masuka karakteri The Blacklist ve The Terror gibi dizilerde boy göstermiş Alex Shimizu tarafından canlandırılmaktadır. Karakter ana dizide C.S. Lee tarafından canlandırılıyordu. |
Dizide dış ses ve anlatıcı olarak orijinal dizinin Dexter’ı Michael C. Hall’un sesini duymaktayız.
Tüm kadroya buradan ulaşabilirsiniz.
Son Söz:
Dexter’ın ana dizisini de New Blood uzantısını da severek izlemiştim. İki dizi de çok güzel bir şekilde hikayesini aktarmış ancak final sahneleriyle beni derinlemesine yaralamıştı. Original Sin dizisine öncelikle gerek var mıydı diye yaklaştım. Yayınlanan 6 bölümü de izledim ve gerçekten çok beğendim. Miami’nin güneşli sabahlarını ve Dexter’ın gerici gecelerini diziye oldukça iyi yansıtmışlar.
Oyuncu seçimlerini beğendim. Özellikle LaGuerta, Masuka, Dexter ve Batista seçimleri enfes olmuş. Oyunculuklar efsane, ana diziden farklı olarak bu diziye eklenen (Tanya, Aaron, Bobby, Laura gibi) karakterler de hiç sırıtmıyor. Dexter ana hikayesindeki bazı noktalara burada gönderme yapmalarını ve ana hikayede hiç anlatılmayan bazı olayları burada anlatmalarını beğendim. Hikayeleri şimdilik güzel kotardılar.
Kısacası ön yargılarla başladığım diziyi bayıla bayıla izliyorum. Dizinin ikinci sezonu olacak mı bilmiyorum ama bu kalitede devam edecekse en azından birkaç sezon daha izlemek isterim kesinlikle.
Dexter: Original Sin bu tarz bir dizi işte. İzleyecek olanlara iyi seyirler dilerim.
Fragman:
yorumlar
İzlemeyecektim ama Sarah Michelle Gellar’ı sevdiğimden bir kaç bölüm izlerim
Ben de çok severek izliyorum, @okakacukaka nın yorumuna katılıyorum, umarım bu sefer final konusunda batırmazlar, hatta bu diziyi bir sezon daha çekseler hayır demem.
1×07 üzerine:
Ha+ha+ha.
Yuh, bunu beklemiyordum işte.
dizi hali hazırda bir hafta ara vermişken bari ben de ara vereyim finalle birlikte hepsini izleyeyim dedim ama sizin yaptığınız yorumlara bak ayıp çok ayıp!

S01E07
Bence çok çok kötü bir hamleydi o bölüm sonundaki hamle.
1 x 07 üzerine:
Bu bölüm sonunu beklemiyordum açıkçası. Nasıl bir yol alacaklar merak ediyorum.
– Sezonun 10 bölüm süreceğini bilmeme rağmen kontrol ediverdim. Bir de ben maalesef tek sezonda kalmasını istemiyorum bunun.
– İzlerken kendisini nereden tanıyordum diye düşündüm ve dank etti, The Sex Lives of College Girls 3. sezondan. Lady in the Lake ve Partner Track’tan aklımda kalmamış nedense.
S01E10 (Sezon Finali/FİNAL)
Dexter standartlarında değerlendirildiğinde vasat bir sezon olduğunu düşünüyorum. Benden 7.0-7.3 dolaylarında bir puan çalışır işte. İyi başlamıştı ve yüksek de bir potansiyeli vardı aslında ama eksikleri gün yüzüne çıktı bir noktadan sonrasında.
Kaçırılan çocuk hikayesi rezalet bir hikayeydi öncelikle. Neresinden tutsam elimde kalır. Sezonun seri katil hikayesini bağlayabildiler bir yere son 2 bölümde. Kötü de bağlamadılar aslında kağıt üstünde ama sezon boyunca o kadar ilgimi çekemedi ki bu hikaye … Gidişat açısından bu kısımda da sınıfta kaldı yani dizi. Dexter’ın Dexter oluş hikayesi yani işlediği cinayetler kısmında ise sadece sezon başındaki ilk cinayetini satabildiler bana. Gerisi yeterli ilgi çekicilikte işlenemedi.
Eksileri saydık; geçelim artılara. Geçmişteki Harry-Laura hikayesini severek izledim ben. Son 2 bölümde günümüz hikayesine bağlanışı da makul düzeydeydi. Dexter-Debra-Sofia üçgeninde gelişen sahneler sezonun eğlence yükünü çekti ve bu sahnelerden de memnun kaldım kesinlikle. Son bölümlerde Sofia’yı pek kullanmamalarından da memnun kalmadım açıkçası bu kapsamda.
Kast fena değildi cidden genel olarak baktığımda. Christian Slater, tutkal kıvamındaydı dizi için bence. Varlığından kesinlikle memnun kaldım. Patrick Gibson da iyi bir genç Dexter oldu şüphesiz. İlk kez bu dizide izlediğim Molly Brown için de pozitifim. Kariyeri adına bir sıçrama tahtası olacaktır illa ki bu dizi. Komedi ve draması olan bir 18. yüzyıl dönem dizisinde izlemek isterim bu arada kendisini bir imkan oluşursa. Benim radarımda sezonun yıldızı ise Brittany Allen oldu kuşkusuz. Weeds’in yeniden çevrim dizisi olsa ve başrolü buna verseler yakışır diye düşünüyorum. Bunun dışında bir older women-teenage boy yasak aşk hikayesi dizisi için ideal olabileceğini düşünüyorum. Bir bilim kurgu dizisinde de gayet iyi olur bence. Kendisiyle arayı açmazsak ve bu sene bitmeden yeni bir dizide daha buluşursak çok mutlu olacağım.
Sarah Michelle Gellar’a üzüldüm açıkçası. Hiç kullanamadılar çünkü kadıncağızı. Alex Shimizu da sezonun 2. yarısında hiç yoktu mesela. Şıp diye kesiliverdi birden. James Martinez zaten ortalıklarda değildi hiç. Onu denkleme bile dahil etmiyorum bu yüzden. Christina Milian da saksı görevi gördü denebilir. Patrick Dempsey’yi zaten berbat kullandılar. Ofis ekibinden hiç verim alınamadı kısacası.
Genel olarak toparlayıp gittiler. Ama Brian’ın ortalıklarda olmaya devam edeceği bir 2. sezon fikri de var gibi akıllarında. Yani, çekerlerse izlerim tabii 2. sezonu da ama çekmezlerde de üzülmem.
Yaz aylarında Dexter: Resurrection’da görüşmek üzere.
1×7
Benim icin de oldukca sacma gereksiz alti mantikla doldurulamayacak gibi duran bir hamleydi. Heyecanlandirmak sasirtmak yerine goz devirtti. Bunun gerekcesini guzel sunabilirlerse sasiracagim asil.
Yapan şahıslar devamına niyetlilermiş. SMG’yi de döndürmek istiyorlarmış programı falan uyarsa.
Ofkeden erken konusmusum 1 dk daha bekleyemedim yazmak icin ama neyse rezillogimi silmeyecegim.
Hala 2.paragrafim gecerli sonucta. Bok gibi bir mazaret.
– 7. bölümdeki malum sürpriz gerekli miydi veya ne kadar işe yaradı tartışılır. Altını daha iyi doldurabilirlerdi mesela ama sürpriz olarak işe yaradı bence. Sonu zaten tahmin edilesi yere vardı.
– Harry bana pek geçmedi, Debra fena değildi. İşteki tanıdık karakterler daha doldurma kaldı, biraz daha iyi kullanabilirlerdi. SMG, “special guest star” ayarındaydı, evet, ama daha fazlasına hayır demezdim. Patrick Dempsey de işini yapanlardan işte.
Aklımda kalan bir nokta var.
Dönerse görüşürüz.
Malum ana konuda sictiklarini dusunsem de geri kalan her seyde bana tam bir nostalji yasattiklarindan 3 evetle ugurluyorum ilk sezonu. Bence basarili bir sezondu, daha fazlasini gormek isterim. Hele finalde attiklari birkac adim beni daha da heveslendirdi.
Diziyi bende bitirdim. Yani detaylı incelersem eksiklerini bulurum ama başından memnun kalktım. Çok yüksek bir beklentim yoktu, ilk defa bir finalde de sıçmamayı başardılar, darısı diğer yeni gelecek olan dizinin başına. Evet, daha iyi işleyebilirlerdi konuları ama buna da razıyım, güzel dizi olmuş bence. Hatta ikinci sezonda gelsin isterim, oyunculara ısındım.
İyi bir çıkış (oricin) hikayesi oldu benim açımdan. Sezon cinayetlerini çok incelemeden yaklaşarak mutlu mesut kalktım başından. Ben de ikinci sezonu isterim.
Bu arada orijinal dizide Debra’ya katlanmakta zorlanıyordum. Ne kadar istikrarlı yineledilerse karakteri bunda da yordu yine kerata.
Ay bi de iç sesi özlemişim, iyi geldi.
Sezon finalini izledim.
7. bölümde girdikleri yol iyiydi ama tabiri caizse piç ettiler hikayeyi. İyi işleyemediler ve en kötü işlenen hikaye oldu. Ama yine de diziyi genel anlamda sevdim ve en azından bir sezon daha devam etmesini isterim kesinlikle.
Öncelikle büyük oranda gayet kaliteli ve nostalji hissiyatını veren bir öncül dizi yapmışlar. Keyifle, merakla izledim. Oyuncu seçimleri vs. kusursuza yakın. Hele Patrick Gibson, mimik-jestleri, beden dili ve konuşma tarzı ile karakteri yalayıp yutmuş; ancak bu kadar enfes canlandırılabilirdi. Diğer karakterler (Batista, Masuka, Debra ve Laguerta) ise görünüm olarak hayli iyi dursalar da, hikayeye katkıları pek işlenememiş sanki; yani etkili kullan(a)mamışlar.
7.bölümdeki malum durumun altını ise bence dolduramadıkları için zorlama durmuş ki bu da sezonu bir nebze aşağı çekmiş. Keşke bu kısmı daha iyi işleyebilselermiş. Hadi,
Laura ve Harry’nin kısmını izlemek güzeldi, burada da
Bir de Harry, Dexter’da çok bilge ve sağlam bir imaj çizse de burada pek de cevval bir dedektif izlenimi veremedi. Yazarlardan daha sağlam bir Harry portresi bekliyordum.
Sonuç olarak eksiklikleri olsa da çok beğendiğim bir yapım oldu, kesinlikle 2. sezon olsun isterim.