ITV kanalı 24 Şubat’ta yeni bir drama dizisini ekrana getirdi. Sezonu dört bölüm süren Flesh and Blood peş peşe dört gün halinde yayınlanarak ekran hayatını tamamlandı.

Mini dizi özelliğindeki aile dramasında başrolleri Francesca Annis (Cranford), Russell Tovey (Looking, Quantico, Years & Years), Stephen Rea (The Honourable Woman) ve Imelda Staunton (Harry Potter serisi, Vera Drake) paylaşıyor.

Kadroda Claudie Blakley (Manhunt), Lydia Leonard (Gentleman Jack), Sharon Small (Trust Me), Lara Rossi (Crossing Lines), Keir Charles (Love Actually), Vincent Regan (Victoria), David Bamber (The Bourne Identity), Stephanie Langton (Ransom) ve Clara Indrani (Vera) de yer alıyor.

Yapımını Silverprint Pictures, senaryosunu Sarah Williams (The Long Song), yönetmenliğini Louise Hooper üstlendi.

45 yıllık bir evliliğin ardından dul kalan Vivien (Francesca Annis), 70’ine yaklaşmış bir kadındır. Mark’la tanışınca ayakları yerden kesilir ama üç çocuğunda bu durum şok etkisi yaratır. Mark (Stephen Rea), dışarıdan göründüğü kadarıyla Vivien’i seven ve onu mutlu etmek isteyen kız babası, emekli bir cerrahtır. Ama gerçekten de öyle midir?

Uzun süredir gizli kalan sırlar ve yalanlar Mark’ın gelişi sonrası ortaya çıkarken herkes Mark’la ilgili daha fazla şey de öğrenir.


Kardeşlerden Helen (Claudie Blakley), kariyerini hastane yönetimi üzerine yapmış bir kadın. Helen’ın işteki stresini alkol ile atmayı tercih etmesi eşiyle ve kızıyla olan ilişkisini olumsuz etkiliyor. Jake (Russel Tovey), kişisel antrenör olarak çalışan iki çocuk babası bir adam. Kumar problemi nedeniyle eşiyle arası bozulmuş ve ayrılmışlar. Hem kendisini toparlamaya hem de ailesini bir araya getirmeye uğraşıyor. Natalie (Lydia Leonard) dansçı-oyuncu-sanatçı olma hayalleri boşa çıktıktan sonra bir müteahitin asistanı olarak çalışmaya başlayan bir kadın. Onu da evli patronuyla olan ilişkisini çevresinden saklamaya çalışırken buluyoruz.

Dizinin ana karakterlerinden Mary (Imelda Staunton) ise çocukların doğumundan beri yan evde oturan komşu. Vivien’in en yakın arkadaşı, ailenin yakın dostu. Mark’ın Vivien’in hayatına girişi en büyük uğraşı ailenin bireyleri olan Mary’yi de etkiliyor.

Flesh and Blood, aile draması olduğu kadar bir suç draması aynı zamanda. Belirsiz bir gelecekte bir olay olmuş ve birisi bundan dolayı zarar görmüş. Karakterler bu nedenle polis sorgusuna giriyorlar. Her bölüm aslında belli bir karakterin yaptığı tanıklıkla geçiyor.

Sorgu sahneleri ağırlıklı değil veya ana hikaye sorgunun etrafında ilerlemiyor. Karakterin perspektifini ve verdiği cevapları öğreniyoruz, sağlıklı olduğunu öğrenmemizle onu elemiş oluyoruz ve yaşananlarla ilgili daha fazla detay ortaya çıkıyor.

Flesh and Blood, sezonunu istediğim gibi bitirdi; bence güzeldi de. İsteseler devam edebilirler, ederlerse niye demem ve devam da ederim. Ama bahsedildiği gibi mini kalırsa da kendimi rahatsız hissetmem. Mary karakteri belki meraklı komşu profiliyle bir tık fazlaydı ama Imelda Staunton’ın da katkısıyla idare etmesi zor olmadı. Russel Tovey, karakteri Jake’in hikayesi ve Francesca Annis de güzel bonustu. Merak ettiriciliği de tutturdukları kanısındayım.

Flesh and Blood genel olarak böyle bir dizi. İyi seyirler.

Fesat Mukayese: Flesh and Blood > Gold Digger