Girls [HBO] — tanıtım
56 yorum rpdi 02 Temmuz 2012 10:10
Girls, 16 Nisan’da HBO‘da başladı ve 10 bölümlük ilk sezonunu geçtiğimiz haftalarda geride bıraktı. 2. sezon onayını ise çoktan aldı bile. Hung, The Big C, Nurse Jackie vb. dizilerde olduğu gibi 30 dakika süren ve türü “komedi” olarak adlandırılsa da benim “kısa dizi” demeyi tercih ettiğim dizimiz hakkında bilgi edinmek isteyenleri, yazının devamına alalım.
Judd Apatow ve Lena Dunham
Dizimizin prodüktörlüğünü, Knocked Up, Superbad, The 40 Year Old Virgin, Funny People, Braidmaids gibi çok popüler olmuş ve ödüller almış komedi filmlerinin yapımcısı Judd Apatow üstleniyor. Dizinin yaratıcısı ise, aynı zamanda başrolünde olan ve çoğu bölümü tek başına yazıp yöneten, Lena Dunham adındaki, yıldızı yeni yeni parlamaya başlayan, genç bir yetenek.
Lena Dunham’ın “Sex and The City ile Gossip Girl arasında bir yerlerde.” olarak tanımladığı Girls, New York’ta yaşayan, yirmili yaşlarındaki 4 kız arkadaşın başından geçen olaylar üzerine kurulu. Fakat bu sefer, kameralar New York’un ışıltılı kısmına değil de orta sınıf bir kesime döndürülmüş. Sade görselliği ve ustaca yazılmış diyalogları sayesinde dizi, gerçeklik duygusunu size her an yaşatabiliyor. Girls’te genel olarak, her biri nevi şahsına münhasır olan kızlarımızın bunalımlarını, seks yaşamlarını, dostluklarını, romantik ilişkilerini, hayatlarını düzene oturtma çabalarını izliyoruz. Bu cümlelerden de anlaşılacağı üzere dizimiz, karakterler üzerine kurulu bir dizi. Bu yüzden, konuyu onlar üzerinden açmaya devam edelim:
Hannah
Üniversiteden mezun olduktan sonra, bir şirkette stajyerlik işine giren Hannah, bir taraftan da anı kitabını tamamlamaya çalışıyor. Stajyerlikten maddi bir gelir sağlayamadığı için de ailesinin desteğiyle geçiniyor. Ailesi bir anda bu destekten vazgeçince, kızımız zorlu bir sürece giriyor ve kendi ayakları üzerinde durmaya başlıyor. Kızların içinde belki de en problemli olanı Hannah. Ne iş hayatında, ne de romantik hayatında, bir türlü dikiş tutturamıyor. Karakterimiz, dizinin yaratıcısı, senaristi, yönetmeni, kısaca herşeyi diyebileceğimiz, Lena Dunham tarafından canlandırılıyor. Kendisini, yine kendisinin yazıp yönettiği Tiny Furniture ve Creative Nonfiction‘dan tanıyabilirsiniz.
Marnie
Hannah ile aynı evi paylaşan Marnie, aynı zamanda onun en yakın arkadaşı. Kızların içinde en olgunu ve en normali olduğunu söyleyebileceğimiz Marnie, mükemmel adamı bulma konusunda da başarıyı sağlamış. Ama doyumsuz kişiliği, heyecan ve macera arayışı yüzünden ilişkisine, erkek arkadaşına ve özellikle kendisine sürekli zarar veriyor. Karakterimizi, kariyerinin başındaki güzel aktris Allison Williams canlandırıyor. (Kendisi, NBC’nin gece haberleri sunucusu Brian Williams‘ın kızı.)
Jessa
Kuzeni Shoshanna’nın yanına henüz taşınan ve özellikle aksanıyla hemen sempatimizi kazanan, İngiliz güzelimiz Jessa, kızların belki de en orijinali. Özgürlüğüne fazlasıyla düşkün Jessa, birçok ülke gezmiş ve haliyle birçok romantik ilişkisi olmuş. Sezon boyunca, neredeyse her davranışıyla izleyiciyi şaşırtmayı başaran kızımız, sezon finalinde ise bu konuda zirve yapıyor. İlerleyen bölümlerde daha da açılacağını düşündüğüm ve bende büyük beklentiler yaratan karakterimiz, Jemima Kirke tarafından canlandırılıyor. Kendisi, Lena Dunham’ı tanıtırken de bahsettiğim, Tiny Furniture‘da yer almış. (Bu oyuncumuz da ünlü İngiliz davulcu Simon Kirke’nin kızı.)
Shoshanna
Jessa’nın genç ve neşeli kuzeni Shoshanna, bakire ve buna fazlasıyla kafayı takmış durumda. Ayrıca, saf ve tedirgin halleriyle de izleyiciyi fazlasıyla eğlendiriyor. İlk sezonda fazla yer almasa da hepimizin sempatisini kazanan karakterimiz, Zosia Mamet tarafından canlandırılıyor. Oyunculuk adına beklenenden fazlasını veren aktrist, kadronun diğer isimlerine kıyasla daha tecrübeli. Kendisini konuk oyuncu olarak The Unit‘ta, United States of Tara‘da, Parenthood‘da ve Mad Men‘de izledik. (Oyuncumuz, Lindsay Crouse ile David Mamet‘ın kızı.)
Adam
Yine oldukça orijinal bir karakter olan Adam, Hannah’ın arada seks yapmak için evine uğradığı, garip bir arkadaşı. Her geçen bölüm, biraz daha tuhaf yönlerini keşfettiğimiz ve önemi sürekli biraz daha artan karakterimize Adam Driver hayat veriyor. J. Edgar ve You Don’t Know Jack, aktörün yer aldığı yapımlardan bazıları.
Charlie
Charlie, Marnie’yi anlatırken bahsettiğim “mükemmel adam”. Kız arkadaşı için her şeyi yapmaya hazır, fedakar ve iyi niyetli Charlie, yetinmeyi bilmeyen, yerli yersiz kafa karışıklığı yaşayan sevgilisi yüzünden zor anlar yaşıyor. Karakterimiz, Christopher Abbott tarafından canlandırılıyor. Aktör, Martha Marcy May Marlene ve Hello, I Must Be Going adlı filmlerde yer almış.
Bunlar dışında, Charlie’nin yakın arkadaşı Ray rolünde Alex Karpovsky adlı aktörü izliyoruz. Diziye ilerleyen bölümlerde katılan iki önemli karakterimiz daha var. İspiyon olmasın diyenler, aşağıdaki paragrafı okumadan geçebilirler.Hannah’ın üniversitedeki sevgilisi olan ve ilerleyen yıllarda eşcinsel olduğunu fark eden, oldukça komik ve kendini sevdiren karakterimiz Elijah, Andrew Rannells tarafından canlandırılıyor. Karakteri hakkında ne söylesem ağır ispiyon olacağı için sadece adını vererek geçeceğim son isim ise, Bridemaids ve Friends with Kids gibi filmler ile dikkatimizi çeken Chris O’Dowd. Neredeyse bütün izleyiciler, bu ikilinin dizide daha fazla yer edinmesini istiyor ve umarız, birileri sesimizi duyar.
Ayrıca sinemada oldukça iyi bir kariyeri olan ve geçen sezon televizyona da uğrayan; fakat umduğunu bulamayan şu aktörün, 2. sezonda diziye katılacağı haberini de meraklısı için paylaşmadan geçmeyelim.
Lena Dunham diziyi yazarken, birebir olmasa da kendi yaşadıklarından kesitler sunuyormuş. Dizi, ilk bölümde ağır bir bağımsız Avrupa filmi havasında görünse de ilerleyen bölümlerde bu halinden kurtuluyor ve izleyiciyi daha çok sarıyor. Zamanla bir komedi dizisi olduğunu da hissettirmeye başlayan Girls’te, sizi gerçekten güldürmeyi başaran sahnelerin sayısı gittikçe daha çok artıyor. Lena Dunham, merkeze sadece kızları oturtup, ortaya feminist bir dizi çıkarmamış. Erkek karakterlerin de her biri özenle ve çok iyi yazılmış. Yeri geldiğinde kızlar, olmayacak şeyler yapıyor ve erkekler haklı duruma geliyor. Bu sayede erkek izleyiciyi de kendine çekmeyi başarabiliyor. Tamamen günümüz insanını gözler önüne serdiği için de birçoğumuz dizide kendinden bir şeyler bulacaktır.
Dizi, 3 bölümü yayınlandıktan sonra, 2. sezon onayını kaptı. İlk sezonunu Nisan’da açan Girls, 2. sezonuyla ise 2013’ün Ocak’ında karşımızda olacak.Dizinin zengin içeriğe sahip Facebook ve Twitter sayfalarına uğramayı da ihmal etmemeniz önerilir. 1,5 dakikalık bir tanıtım filmini ise aşağıdan izleyebilirsiniz.Şans tanıyacak olanlara şimdiden keyifli seyirler…
http://www.youtube.com/watch?v=0QyyuM3CzSs
yorumlar
ben de bunu bekliyordum yahu, süper olmuş yazı elinize sağlık girls hbo dizisi olmasından mıdır nedir ilk bölümden beri sevdiğim bir dizi haline geldi. 2.sezonu beklenmekte..
gerçekten çok iyi bir tanıtım. girls’ü ilk bir iki bölümden sonra daha da çok severek izledim. tavsiye etmeye ederim ama sevmeyeni de gayet iyi anlarım. ben beğendim ve kaliteli buldum. izlenesi.
Dizi hakkında daha önce yaptığım yorumu tekrar edeyim “hayat çok kısa ve 22 dk az bir zaman değil”
izleyeceğim.
ilk 1-2 bölümde birşeyler itici gelmişti.nefret etmemiştim ama devam etmek de istememiştim.geçen hafta bu yazıyı yazan şahsın zoruyla kalan 8 bölümüde izledim. iyiki de seyretmişim.gayet sevdim ve ısındım ben bu kızlara.herkesin sevemeyeceği bir gerçek.3-4 bölüm şans tanınması gerek.hbo kalitesini yine koymuş ortaya.
@rpdi
kişisel eleştiri ağırlıklı ama güzel bir yazı olmuş.bence gayet güzel anlatmışsın.benim bunlara ekleyecek bişeyim olmazdı.eline sağlık
İlk bölümde bıraktım. Açıkçası bölümün sonunu zor getirdim. Devamı güzel mi? Sadece ilk bölüm mü bu kadar kötü geldi bana? Bu poster de şık şıkıdım giyinen kızlar dizide paçavralar ile geziyorlar valla insanları yanlış yönlendiriyorlar