Haziran’da TV Ekranı
224 yorum ozgun14 01 Haziran 2015 08:44
Ayın TV ekranı yazı dizisinin Haziran ayağındayız. Şimdiden kendinizi hazırlayın, oldukça yoğun bir aydayız.
İşte Haziran dizileri:
YENİ GELENLER
Daha önce şu yazımızda da ele alınmıştı.
Uzaylılar insanlığın en zayıf noktalarından birini, çocukları kullanarak dünyayı işgal eder ve olaylar gelişir.
Popüler bir eşleştirme reality yarışmasında yarışmacılardan sorumlu personel olarak çalışan kahramanımız programın yapımcısını memnun edebilmek için işe gereğinden biraz fazla dahil olur ve olaylar gelişir.
Genç bir kadın, yakın zamanda ölmüş insanların zihnine girerek cinayetleri çözmesi için gizli bir hükümet ajanı olarak işe alınır ve olaylar gelişir.
8 yabancı arasında, trajik bir ölüm sonrası duygusal ve zihinsel bir bağ oluşur. Daha kendileri bile bunun ne anlama geldiğini çözememişken gizli bir örgüt tarafından birer birer avlanmaya başlarlar ve olaylar gelişir.
Jill, New York Yukarı Doğu Yakası’nın paralı hanımları için bir ikon haline gelmiştir. Onlara hayatlarında yol gösterici olmak zorunda kalır ve olaylar gelişir.
Niye hep kadınlar doğuruyor diye soranlardansanız bu dizi size göre. Hormon değişimleriyle, stresleriyle, koca bir karınla erkekler nasıl başa çıkarmış gösterecek. Evin erkeği Ed hamile kalır ve olaylar gelişir.
https://www.youtube.com/watch?v=7J7-AsM-esY
İngiltere’nin en azılı suçlularını yakalamak için UNIT adlı yeni bir ekip kurulur ve olaylar gelişir.
Stewart cinsel bir skandal sonrası terk etmek zorunda kaldığı kasabasına geri döner ve en yakın arkadaşının ölümünün perde arkasını araştırmaya başlar.
6 kişi kendilerini terk edilmiş bir uzay gemisinde bulurlar. Kim oldukları ya da oraya nasıl geldikleri konusunda hiçbir fikirleri yoktur. Bulundukları uzay gemisi kimin tarafında olduklarını bile bilmedikleri bir savaşın ortasındadır. Doğal olarak olaylar gelişir.
Äkta Människor dizisinin Amerikan uyarlaması.
İnsana birebir benzeyen robotlar insanlığın hizmetine sunulur. Zamanla bir kısmı özgür irade edinip insanlığın emrinde çalışmaya karşı çıkar ve olaylar gelişir.
The Making of the Mob: New York
New York’ta 1905 yılında ortaya çıkan ve 50 yıl boyunca aktif olan bir organize suç çetesine ithafen hazırlanan bir mini dizi. Lucky Luciano çetesini kurar ve olaylar gelişir.
Liseyi beraber okuyup sonra yolları ayrılan bir arkadaş grubu kendilerini Charlestown, Massachusetts’te bir kuaför dükkanında beraber çalışırken bulurlar ve olaylar gelişir.
Cerrah bir doktora, ölüm ve sonrasını bilimsel açıdan incelemesi ve anlamlandırması için ölüm sonrasını merak eden bir zengin tarafından geniş bir bütçe ayrılır ve olaylar gelişir.
Daha önce şu yazımızda ele alınmıştı.
Yakın zaman önce kızını kaybetmiş bir doktor, yolda yürürken öldürülmeye çalışılan bir çocuğun hayatını kurtarır. Çocuğun hala öldürülecekler listesinde olduğunu öğrenince, ne pahasına olursa olsun o çocuğun hayatını korumaya karar verir ve olaylar gelişir.
https://www.youtube.com/watch?v=Op_CjPZqWjE
Astronotlara önemli görevlendirmeler verilmeye başlanınca onların eşleri de ön plana çıkmaya başlar. Sıradan birer asker eşiyken kendilerini kraliyetin ve sosyetenin önemli birer üyesi olarak bulurlar ve olaylar gelişir.
https://www.youtube.com/watch?v=Ikcp7G06Agc
Farklı özellikleriyle ön plana çıkmış üç arkadaş, ödül avcıları grubu kurup gezegenler arası yolculuklar yaparlar. Başlarına ödül konmuş suçluların peşinde ölümcül kovalamacalara girişirler ve olaylar gelişir.
Zamanının popüler futbolcularından Spencer Strasmore, jübilesi sonrası kendisi gibi eski futbolculara ve yeni nesillere akıl hocalığına soyunur ve olaylar gelişir.
Önemli pozisyonlardaki 3 kişi, farklı ülkelerdeki farklı jeopolitik krizleri araştırarak olası bir 3. Dünya Savaş’nı önlemeye çalışırlar ve olaylar gelişir.
https://www.youtube.com/watch?v=lB9DlCFzzUo
Daha önce şu yazımızda ele alınmıştı.
Gündüzleri siber güvenlik mühendisi olarak çalışan, geceleri ise hackerlık yapan Elliot, gizli bir hacker grubundan çok uluslu şirketleri çökertmek için iş teklifi alır ve olaylar gelişir.
https://www.youtube.com/watch?v=h9rafKNXNAg
Genç bir bilim adamı, vahşi hayvan saldırılarının ardındaki nedeni araştırmaya karar verir ve olaylar gelişir.
Lakewood kasabasında bir Youtube videosu hızla ortalığa yayılır. Bu video, aynı zamanda kasabanın karışık geçmişine de bir pencere açan bazı cinayetlerin tetikleyicisi olur ve olaylar gelişir.
GERİ DÖNENLER
https://www.youtube.com/watch?v=dZch_D2yPXM
https://www.youtube.com/watch?v=uOSsnufOcEM
https://www.youtube.com/watch?v=IyZzI7AkBpU
https://www.youtube.com/watch?v=00cnMCwFWeY
https://www.youtube.com/watch?v=njy0dFFlpAc
https://www.youtube.com/watch?v=s9gIzDprGkY
https://www.youtube.com/watch?v=Z45NsFCtHvo
https://www.youtube.com/watch?v=7AA1ZG4eS6o
https://www.youtube.com/watch?v=Cg1AtmPWWIk
https://www.youtube.com/watch?v=bz_m3S9fMJQ
(Sevenlerine müjde: Animasyon dizilerden Dragons: Race to the Edge (26 Haz.) ve Star Wars Rebels (20 Haz.) de bu ay dönenlerden. Dizi olmadıkları için listeye almamış olsam da heyecanla bekleyenler için bahsetmeden geçmeyeyim dedim.)
Not: Melissa and Joey ve Baby Dady 3 Haziran’da 4. sezonlarının, Rookie Blue ise 25 Haziran’da 5. sezonunun kalan bölümleriyle yeniden ekranlarda olacaklar.
yorumlar
O zaman bilmeyeyim sağolasın
Özgün ilk baş o kadar söylediniz orijinalini izleyin diye ben girmedim ondan.
orjinalini hala öneriyorum ki ben. onun da sonunda kabul edilebilir bir final var. inbotların hayatımızdaki yerine yönelik güzel bir kapanış yaparak bitiriyorlar.
20 bölüm zaten izleyin bence.
Yok ben zaten orijinalini izlerim izlersem de takılıyorum sadece. İkisi aynı gitmiyor mu ki ?
çok benzer gidiyor. bazı yerleri öne çekmişler bazı yerleri ilerki bölümlere bırakmışlar falan. genel bakıldığında aynı. bazı karakterlerin hikayesini burada batırmışlar. bazılarını ise daha yutulur yapmışlar flan.
Ben orjinalini neden izlememişim diye dönüp dururken 3.sezon onayı aldığını gördüm araları uzun oluyor diye de hiç listeye almamışım. Gerçi sen 2.sezon sonunda final gibi bitti dedin.
3. sezon onayı almadı. dizi sona erdi. yaratıcısı da devam etmeyeceklerini belirtti bir röportajda.
Listede öyle yazıyor da ondan şey ettim.
Kaçtır yazıcam unutuyorum The Interceptor‘ın ilk bölümünü izledim ve gerisine de bakacağım. Beklentimden iyi bir polisiye çıktı. Otu boku izleyenlere önerebilirim. Seçici kitleye ise anca sezon bittiğinde yorum yapacağım çünkü ilk bölüm epey giriş bölümüydü. (bölümlük polisiye gibi görünüyor ama ingiliz işi tabii belli olmaz)
Scream tam beklediğim ve istediğim tarzda bir şey çıktı. Yazın çıtır çıtır izlemesi güzel olacak.
Scream 1×02 üzerine:
Will Graham üzerinden Hannibal da vardı ilk yarıda bir yerde.
Her bölümde birisi ölsün.
Scream 1 x 02 üzerine:
Güzel bölümdü ama son kısımlarında ki heyecanı dizinin genelinde daha çok yapmalılar. Birde göndermeler çok iyiydi.
Bana aslında Scream’den daha çok Zoo gerilimi yaşatıyor diyebilirim. Bölüm güzeldi. Sonunda izlediğim bir şeyde billy burke ile yolum kesişti. İzlemek istiyordum kendisini ne zamandır.
Diğer karakterler de bir o kadar iyi bence. Konuyu nasıl sürdürecekler merak ettiriyor açıkçası.
Dizide ki karakterleri bir araya toplayıp oradan konuya devam edecekler mi acaba ? İyi olur bence.
Bir de bir köpeğin peşinden oyuncak için o kadar yol gitmezdim yani.
Aslan orada telefonu nasıl kullandı yoksa Abrahamın cebinden aramıştır diyeceğim o da o koşulda mantıksız olacak biraz.
Reytingi @burakturan’ın dediği gibiyse reytingi bence Dome ve buna onay, Extant’a iptal verir. Ama şu hayvanlar konusuna bir çözüm bulmaları lazım. Gerçi bu bölümde çok fazla hayvanlara yer vermediler gibi geldi bana.
Çok güzeldi bu bölüm.
Ah Riley vah Riley!
Bölüm çok güzeldi.
Sonunda
ekip bir araya geldi.
Bir de
Gardiyanların hepsi kaçıyor bunlarda silah yok mu kendilerini savunsunlar ?
Humans her geçen bölümde gözümden daha da düşüyor. 4’ü şişerek izledim resmen. Orijinal dizinin neyini beğendiysem, neresini gerçekçi bulduysam kaldırmışlar/kaldırıyorlar ya da değiştirmişler/değiştiriyorlar.
Orijinali mis gibiydi. İngilizce dublaj yapıp geçeydiniz keşke.
Şu andan sonra “fikrim olsun”dan başka motivasyonum kalmadı Humans izlemek için. O kadar da merak etmiyorum. Bakmayacağım devamına. Kimseye de önermiyorum. Bu ne be! [evet sinirlendim ]
@dkamoy: Bende nihai yorumunu bekliyordum. Orjinalini izlediğimle kalıyorum
Zoo en az Under the Dome kadar kötü bir dizi olmuş. Senaryosu ve oyunculukları kötü, 2. sınıf bir gerilim filminden farksız. James Wolk bile kötü oynuyor. Ne yapmışlar adama?
Ayrıca Peta’ya hak verdim. Dizideki biri bile sirk sahnesinde dedi hayvanlara içlerinden yapmak gelmezken bunları yaptırmak doğru değil diye. Dizi için de yaptırmak doğru olmuyor işte. Onlarca kediyi ağaca çıkarttılar falan. Kesinlikle yanlış bir şey. 2 bölümün ardından benden elveda. Umarım CBS de sezon sonunda elveda der.
@rpdi: O sahnelerin bir kısmı cgi, bir kısmı da tek hayvanın birden fazla pozunun birleşmesi dedilerdi comic con tvline röportajında. ama ne kadarı nedir bilemiyorum.
Ben yine tatmin olmadım. CGI ile sıfırdan bir hayvan yapmak zor ve pahalı bir şey sanıyorum. Life of Pi bir kaplan ve birkaç hayvan daha yapıp görsel efekt oscar’ı aldı. Ha bir tane kaplanı efektle 3 tane yaparlar ama sonuçta yine gerçek hayvan kullanmış oluyorlar. O ağaçtaki kedilerin de hepsi birbirinden farklıydı. Uyutup elektrot bağladıkları aslan yavrusu da mı efektti ya da?
Yok zaten ikna amaçlı yazmadım. Sadece göründüğü kadar kötü olmayabilir diye düşünüyorum ben. Ama ilk bölümden sonra yazdığım gibi her bölümde “bu bölümde işkence çekmiş olabilecek hayvanlar” diye liste çıkartabiliyorum (ben de henüz 2 bölüm izledim. şimdilik devam edeceğim).
Yetiştim diziye. Başladığım ve onay aldığı çok iyi olmuş, güzel kafa dağıtıyor. Bir de gittikçe güzelleşiyor.4. bölümde içine girdiğimi hissetmiştim; 7’den sonra bayılır hala geldim. Birçok şey istediğim veya aklımdaki gibi gidiyor.
Diziyi hazırlarken elbette malzeme bulmak için The Bachelor/The Bachelorette incelemesi yapmışlar. Bazı şeylerin perde arkasına gülmeden edemedim zaten.
Sadece ufak bir durum bazen gözüme takılıyor, o da The Bachelor/The Bachelorette’tekiler her bölüm bir skandal kopsun diye bu kadar paralanmıyorlar. Belki de bana öyle geliyordur. Yarışmanın doğal akışında olanlar veya onların biraz köpürtülmesi adamların işlerini görüyor zaten.
Madem Faith’i lezbiyen çıkardılar, Mary de öldü; o zaman o kadar gelmişken birisi bir şey kazanacaksa Anna kazansın.
* Constance Zimmer‘ı izlediğim başka dizilerde de sevmiştim, burada da ayrı sevdim. Tom Tom Brittney’in suratına baktıkça aklıma Richard Madden geliverdi, bu nasıl bir benzerlik ya. Sunucu Graham’ı oynayan Brennan Elliott‘a ya Chris Harrison‘ı izle demişler ya da kendisi gidip role girmek için izlemiş. 1-2 yerde kendisine gülmem geldi, yalan yok.
* Shia sanırım dizide ısınamadığım tek karakter. Rachel’ın yaptığı canavarlıklar bu kadar batmıyor mesela. Gerçi o da Mary ile birlikte cezasını buldu sayılır.
* Her sezon yarışmanın bir sezonuna ve bir suitora göre olacağa benziyor şu an için. Anna’yı oynayan oyuncu Quantico’da yer alacak mesela. Daha girerken aklımdaydı zaten bu da Adam’ı ve Rachel ile olan dostluğunu kaybedesim yok şu an…
* At arabasından >> Limuzinden inen ilk kişinin eş potansiyeli biri seçilmesi benim dikkatimi çekmişti. Hatta bu sezonki The Bachelorette’te ilk inen adam 3. oldu ve gelecek sezon The Bachelor olacak. Geçtiğimiz sezon ilk inen de 4. oldu ve katıldığı uzantı yarışma Bachelor in Paradise’da tanıştığı Lacy ile evlendi.
* Dizi diye yaşanmıştır ama gerçek TV’de ben Britney’in ilk akşamdan gidebileceğine inanmıyorum. ‘Yedirmezler’ canım onu sana <3 Arielle Kebbel‘i Ballers’ta zaten izliyorum da burada izlemek daha çok hoşuma giderdi.
* Belli bir geçmişleri olan kişileri yarışmaya aldıkları tabii ki belli, yavaş yavaş bunu kullanıyorlar da. Mesela The Bachelor’da geçen sezon son 4’e kalan kızlardan birisinin porno oyuncusu olduğu ortaya çıktı falan. Ama dizide bir dolaplar çevirip bir şekilde ortaya çıkartsalar da ben Bachelor/Bachelorette’te basbaya yönlendirdiklerini düşünüyorum.
* Bir konu biraz çarptı beni: Yarışmada ölüm. Bunun değişik bir versiyonu geçen yaz The Bachelorette’te oldu. Benim de sinirlerim peşi sıra laçka olduydu. Hatta biz @Levi Levi ile de o olayın üstüne tanıştık sayılır.
Gerçi orada yarışmada 4. hafta kızla kavga edip yarışmayı terk eden Eric, kısa süre sonra paraşüt atlama yaparken kaza geçirip ölmüştü. Yarışmanın çekimleri biraz erkenden başladığından daha sezon başlamadan haberi medyaya da yansımış da benim her şeyden biraz daha sonra haberim olmuştu. Sezonla ilgili yazdığım şu yorumda bahsetmiştim.
Öldüğünü bildiğiniz insanı böyle bir yarışmada 3 bölüm canlı kanlı zlemek hiç hoş bir deneyim değil, tavsiye etmem.
power nihayet tavsiye edebileceğim seviyeye geldi…
dark matter 1-2 bölüm daha şans veririm ama gitmeyecek gibi…
mr. robot sıkmaya başladı beni, christian slatter laneti mi, nedir?
Bende günlerdir Birthday biriksin de izleyeyim diye bekliyordum, meğerse 40 dakikalık bir tv filmiymiş
@unfortr: Haydaaa…
Az üstteki yorumdaki isteğimi bu bölümde erine getirdiler sağolsunlar.
Şunu yaptıkları çok iyi oldu
UnReal 1. bölüm
Bachelor/bachelorette manyağı olarak tabii ki bayıldım. İzlemeye devam.
mr robot’a ne kadar yüksek beklentilerle devam edip umduğumu bulamadıysam, humans’a da o kadar düşük beklentilerle devam edip umduğumu buldum.
ikisi de şaşırttı beni.
Robot konusunda kendimi yalnız hissediyordum bende. Yarın kritik gün onun için 5.bölümden sonra bırakabilirim.
Mr. Robot’u bırakma arefesindeki kişilerden biri de benim.
Ya unReal’ın 2. bölümünde rachel’dan para isteyen kızı nereden tanıyorum?????? Dünden beri aklıma takıldı delircem. Sanki bi CW dizisinde falandı. Vampire Diaries diyesim geliyo.
The 100’taki Maya.
ah!!! teşekkürler rpdi
Mr. Robot’a kesin bakarim diyordum da ust uste olumsuz yorumlar gelince bende beklemeye gectim. Ilk bolum baya bi aldatici olmus gibi gorunuyor.
Yok ya ilk bölümde hiç aldatıcı bi durum yoktu. Millet dizileri çok çabuk yükseltiyor veya yerin dibine sokuyor. Takip etmekte zorlanmaya başladım
Bazen bi dizinin bi sezonunu izleyip kendimde dizi hakkında çok fazla yorum yapmaya yeterli görmezken millet yarım bölüm izlediği diziye öyle yorumlar atıyorki ne diyeyim kolay gelsin
ilk bölüm bence de yapması gerekenden fazla ses yaptı ortamlarda. ama ilk bölüm ayarında gittiğini de düşünmüyorum. elbette dizilerin pilotları genel sezondan bir tık daha iyi olmalı ki insanları çeksin ama bu dizi sanki bana ilk bölümde anlatacağını söylediği şeyi anlatmıyor gibi geliyor. daha farklı ilerliyor bölümler. ne beklediğimi bilmiyorum ama bu değildi beklediğim yine de bence devam edilmeyecek gibi değil.
Valla benden bu kadar arkadaşlar ben robotu bıraktım izleyenlerine sevenlerine iyi seyirler. Bugüne kadar bıraktığım 3.dizi olarak kayıtlara geçti.
Benimde pek beklediğim gibi gitmedi yani çok ilgimi çekmiyor şu anda artık dizi.
Özgün devam etmeye çalıştım ama demiştim sana da kendimi biliyorum diye yok edemedim.
@abidin77: “Kimsenin sevip sevmediğini bilmediğimiz dizi The Astronaut Wives Club”
İşte geldim burdayım.
Güncel takip ediyorum. Dizide beklediğimi buldum. İptal olsa koymaz ve üzülmem ama severek izliyorum. Kısaca özel olarak ilginizi çekmiyorsa bulaşmanıza gerek yok.
“TAWC”i kesin severim deyip guncel takip etmek istiyordum da olamadi daha. Hem DH hem Pan Am havasi var, guzel olacak gibi, toptan izleriz artik. Yaz bitse de dizilerime baslasam, tatilden firsat kalmiyor bir turlu. Ama sizleri tee Iskandinavyalardan takipteyim…
@desperate houseboy: Ooo o zaman taktak
proof’a 2 bölüm baktım, fena değil gibi, onayını bekliyorum…
dark matter; 3. sınıf filmlerdeki ses düzeni var sanki, oyunculuk çok kötü….
power, empire ile birlikte ratingleri altüst ederse şaşırmam…
UnReal 5. bölümü bitirdim şimdi. Tavsiye ediyorum çok zevkli.
Dizinin reytinglerinin pek iyi olmadığı aşikar ama kesinlikle bu adamın dediği kadar ‘fiction’ bir şov olmadığını biraz The Bachelor/The Bachelorette izleyen insan anlar ya. Şu ufacık deneyimle ben bile ne benzerlikler ve numaralara dikkat çektim.
Resmen işine gelmemezlik
The Brink’in yayınlanan 6 bölümünü yeni izledim. Öncelikle diziyi sevdiğimi söyleyeyim.
Ben Veep benzeri bişey beklerken hikayenin bu kadar büyük çaplı ve bir komediye göre aksiyonu bol olması beni başta şaşırttı. Resmen Homelandin son sezonunu komediye çevirip Veeple birleştirmişler ortaya The Brink çıkmış.
Dizi komedi olarak bazen klişe öğeler kullansada dizinin kendisi kesinlikle klişe değil. Oyuncular da gayet güzel seçilmiş. Başta güzel başlayan hikayeyi ilerleyen bölümlerde biraz dağıtıyor ama sezon sonu hikayeyi güzel bir şekilde toplarsa(ki toplayacağından eminim) elimizde sağlam bir dizi olduğunu söyleyebilirim.
Ben Brink’i dişisiz, yetişkin Chuck’ı gibi izliyorum. Çok eğlendiriyor.
Bu başlıkta aradığım dizinin yorumlarını bulmak ne kadar zor ya
5 sayfa zaten başlık, Ctrl-F yapa yapa gitsen daha iyi olur gibi. Tepesine ….. üzerine yazıyoruz genelde herhangi bir diziye özel bir yazı olmadığından.
Ayrıntılı arama yorumlarda da aramaya imkan veriyor. Tarihe göre de sıralıyor.
Enee o hiç aklıma gelmedi.
@aytac: 5 sayfa sanki az mı Her sayfada 50 yorum var 200+ yorum demek bu