In Between Men; 2010-2011 arasında gösterilen ve şimdiye kadar sadece 6 bölümlük ilk sezonu çıkmış olan komedi-drama. Herhangi bir kanala sahip olmayan dizi, internet üzerinden gösteriliyor (web dizisi). Her bir bölümü ortalama 8 dakikadan oluşan ve 2. sezonu da olacak olan dizimizin yapımcılarından biri, bir ara Sex & the City ile de birlikte çalışmış olan Jennifer Gelfer.

Sex & the City ve Queer as Folk karışımı olarak tabir edilen dizimiz, New York’ta yaşayan 4 yakın eşcinsel (bir tanesi biseksüel) erkek arkadaşın etrafında şekilleniyor. Bu 4 arkadaşın aşk ve seks hayatlarının yanında, iş ilişkilerine ve aile problemlerine de tanık oluyoruz. Bu klasik konuların haricinde, çaktırmadan toplum-eşcinsellik ilişkisine de değinmekten kaçınmıyor dizimiz.

Dizimiz 4 arkadaş çevresinde dönüyor dedik. Bu karakterleri ve oyuncuları biraz tanıyalım:Dalton ile başlayalım. Dalton, dizimizin baş karakteri. Başarılı bir iş hayatı olan karakterimiz, Philadelphia’dan New York’a taşınmış. Zengin bir aileden gelmeyen Dalton, gideceği yolu üniversitedeyken çizmeye başlamış ve bir yemek firmasında müdür yardımcılığı yapmış. Dalton’u genç ve yakışıklı oyuncu Nick Mathews canlandırıyor. Bu dizi onun ilk yer aldığı yapım olarak da görülebilir. Daha önce 2 tane kısa filmde rol almış; ama oralarda bile figüran olarak görünmüş.İkinci karakterimiz doktor olan Dane. Lise boyunca kalın cam gözlükler ve garip şortlarla gezmiş ama bunun karşılığını da almış görünüyor. Kendine pek güveni olmayan karakterimiz, üniversiteyi bitirip New York’a taşındıktan sonra fiziksel görünüşünde de bazı değişiklikler yapmış. Dane rolünde, muhtemelen kadrodaki en tecrübeli oyuncu olan Chase Coleman‘ı görüyoruz. Oyuncumuz, HBO’nun dönem dizisi Boardwalk Empire‘a 3 bölüm konuk olmuş. Bunun haricinde çeşitli popüler diziylere birer bölümlük konukluk yapmış. En uzun rolü, pembe dizi olan One Life to Live‘in kadrosunda 11 bölüm yer almak.Üçüncü karakterimiz, biseksüel olan Jacob. Başarılı bir moda fotoğrafçısı olan karakterimiz, aynı zamanda grup içinde tek sevgilisi olan kişi. Jacob‘u Max Rhyser canlandırıyor. Oyuncu, daha çok kısa filmlerde ve eşcinsellere yönelik olan here! platformunun yapımlarında yer alıyor….ve son olarak Benjamin‘e geldik. Kendisi, baş karakterimiz Dalton’un en yakın arkadaşı oluyor. Beyaz bir baba ve zenci bir annenin çocuğu olan Benjamin, üniversitede grafik tasarımı okumuş. İlk başta modellik yapan karakterimiz, daha sonra düzenli bir işe girmiş. Şu anda reklam şirketinde sanat yönetmenliği yapmakta olan Benjamin, istediğini elde edebilen bir tip. Ekstra kendine güvenli ve düzgün fizikli Benjamin’i, Ben Pamies canlandırıyor. Kendisini daha önce here! yapımı bir iki filmde gördük. Diğer oyuncular gibi, bu oyuncu da yeni yeni bu işe başlıyor besbelli.

Bu karakterlerimizin haricinde, bir de yan karakterler var. Onlara gelirsek…Dalton’un birlikte çalıştığı hırslı Kendra‘yı Margot Bingham canlandırıyor. Daha önce 1 tane film deneyimi olmuş sadece.Dalton’un ilk bölümden yakınlaştığı yatırım bankeri Massimiliano rolünde Michael Sharon‘u görüyoruz. Bu dizi kamera karşısında ilk deneyimi sayılır neredeyse, ama bu oyuncunun uzun bir tiyatro geçmişi var.Jacob’un erkek arkadaşı Kyle var bir de. Şarkıcı olmak isteyen karakterimiz, şu anda barmenlik yapıyor. Bu rolde Sidney E. Wright‘ı görüyoruz.Bir de bu oyuncuların haricinde diziye 1 bölümlük konuk olmuş Michelle Clunie var. Kendisi Queer as Folk‘un kadrolu oyuncusuydu.

Dizinin bütçesi gayet az. İlk sezon toplam 150.000 dolara mal olmuş. Çekimlerin New York’ta yapıldığı düşünülürse eğer, iyi iş çıkartmışlar demekten başka bir şey kalmıyor bize.***Uyarı! Alttaki 1 paragraflık kısım, 2. sezonda diziye katılacak olan bir oyuncu ve onun karakteri hakkında ispiyon içeriyor!
Dizinin ikinci sezonuyla ilgili biraz bilgi verelim. Ne zaman başlayacağına dair herahangi bir bilgi henüz yok, ama kadroya katılacak yeni bir isim açıklandı. Kendra‘nın kuzeni Brian olarak diziye girecek oyuncu, daha önce 8 bölüm All My Children‘a, 2 bölüm de Damages‘a konuk olmuş Mark Tallman. Yapımcıların onu diziye almalarıyla ilgili açıklama ise, “In Between Men‘e biraz daha Benjamin havası katmak istemeleri” şeklinde oldu.

Tüm bölümlerini toplasan anca tek bölüm edecek bir sezona sahip eğlenceli diziyi, bu tarz dizileri takip edenlere tavsiye ediyorum. Oyunculuklar filan çok iyi değil, ama göze de batıyor denemez. Onun haricinde, çekimler gayet başarılı. Kısa kısa olsa da bölüm başlarında New York sokaklarından yerler göstermeleri gayet etkileyici oluyor. Queer as Folk ve The L Word‘den beri LGBT dizisi olarak elimizde en iyi In Between Men’in olduğunu düşünüyorum (mini dizileri tabii ki katmadım bu kıyaslamaya). Merak edip bulamayanlar için gerekli linkleri de vereyim. Dizinin kendi sitelerinden izlemek için şuraya, Youtube’dan izlemek isteyenler ise buraya tıklamanız yeterli. Ayrıca dizide çalan şarkıları merak edenler için şunu da verip sizi tanıtım videosuyla baş başa bırakıyorum.