Yakın zaman önce Netflix’in yeni reality şovu Too Hot to Handle‘ın tanıtımı sitede yer bulunca ben de platformun bir diğer yeni reality şovu Love is Blind‘ı tanıtayım dedim.
13 Şubat’ta başlayan şov, bölümlerini üç haftalık zaman dilimi içerisinde yayınladı. Sezon 10 bölümden oluşuyor, ayrıca 5 Mart’ta yeniden bir araya gelme (reunion) adı altında yan yana gelerek sezonu konuştukları özel bir bölüm de geldi. Kinetic Content‘in yapımını üstendiği şov, gördüğü ilgi sonrası “çift” sezonluk onay aldı.
Format:
Love is Blind esasında deneye dayalı bir flört şovu. 38 güne yayılan bir zaman diliminde geçiyor. 15 kadın ve 15 erkekten oluşan bir katılımcı listesi var. Sunuculuğu Vanessa ve Nick Lachey çifti üstleniyor.
** 1. aşama: Kadınlar bir evde, erkekler ise diğer evde birlikte yaşıyorlar ve yüz yüze görüşmeden flört etmeye başlıyorlar. Bunu da yan yana olan kabinler sayesinde yapıyorlar. Yani sadece birbirlerinin seslerini duyarak ve sohbet ederek (speed dating de denebilecek bir yöntemle) anlaşıyorlar.
Şovun bu kısmı 10 gün sürüyor. Bir noktada çift olmaya ve ilişkilerini resmileştirmeye karar veren kişiler olursa birbirleriyle tanışma fırsatı yakalıyor. Eğer anlaşırlarsa (beklediklerini bulurlarsa) ilk aşamayı birlikte tamamlıyorlar. Tahmin edersiniz ki bu süreçte bir kişi birden fazla kişiyle konuşuyor, etkileniyor ve devamında hemcinsler yine aynı eve dönüyorlar. Ayrıca yüz yüze konuştuğun kişi fiziksel açıdan beklediğin gibi çıkmayabiliyor.
** 2. ve 3. aşama: İlk aşamayı tamamlayabilen çiftler birlikte Meksika’daki bir otele gidiyorlar. Böylece hem birbirlerini “daha yakından” tanıma fırsatı yakalıyorlar, hem kadınlar ve erkekler diğer yarışmacılarla tanışıyorlar hem de hep birlikte vakit geçiriyorlar.
İlişkileri bu kısmı da sorunsuz atlatırlarsa bu sefer çekimlerin yapıldığı Atlanta’ya dönüp bir apartman dairesinde birlikte yaşamaya başlıyorlar. Birbirlerinin ev haline tanık olmanın yanı sıra ciddileşen ilişkiler aile üyeleriyle tanışmaya doğru gidiyor.
** Son aşama: Deneyin ilk aşamasını tamamlayan çiftler esasında nişanlı olarak ayrılıyorlar ve deney sonunda yapılacak düğünlerine doğru gün saymaya başlıyorlar. Bunun da bilincindeler zaten. Hatta ilk aşamada evlilik tekliflerine de tanık oluyoruz. Dolayısıyla son kısımda çiftlerin düğün hazırlıklarına, bekarlığa veda partilerine ve en nihayetinde düğünlerine de tanık oluyoruz. Düğünere ayrılmış birinci sezon finali 84 dakika hatta. Tabii düğün yapıyor olmaları sona gelen çiftlerin hepsinin nikah sırasında “Evet” cevabını verdikleri anlamına gelmesin…
Nihayetinde “Aşkın gözü kör müdür?” sorusu kendisine bir cevap buluyor.
Love is Blind‘a tamamıyla merak sonucu başladım. Amerika’da ekrana gelen flört şovları The Bachelor, The Bachelorette ve ikisine bağlı yan şovları da takip ediyorum. İlgimi çektiklerini ve kafamı dağıttıklarını söyleyebilirim. Bu da onlar gibi çerezlik ama eğlenceli.
Böyle bir deneyden cidden evliliğe giden çiftler çıkarabilmeleri ilgincime gitti doğruya doğru. Nasıl bir cast süreci yürüttülerse artık. 10 gün içinde evlilik kararı alıp çoğunda yüzünü bile görmedikleri kişilerle nişanlanmaları biraz gerçek dışı gelse de ulaştığımız sonuçlara da bakarsak o kadar imkansız durmuyor artık. Çoğu ilişkinin atlattığı engelleri bölümlerde deneyin de dahil olmasıyla hızlı bir şekilde önümüze getiriyorlar bir nevi. Tartışmalı konulara da dalabiliyorlar.
Katılımcıların arasında her türden insanın olduğu söylenebilir. Efendi, iyi niyetli ve düzgün denebilecek kişiler (Lauren, Cameron) olduğu gibi reality şova uygun malzemesi olan kişiler (Jessica, Barnett) de yer alıyor. Deneyin ilk kısmı benim ilgimi daha çok çekti. Hemcinslerin bir arada yaşaması ve birbiriyle sohbet etmesi, bu sırada bazılarının bir araya gelişi, devamında bütün çiftlerin aynı otelde kalıp ortak zaman geçirmesi iyiydi. Vasatlığın ve varoşluğun daha hakim olduğu kısımlar bunlardı diyebilirim.
Ekşi’de “ABD’nin Kısmetse Olur’u” diye benzetme yapana denk geldim. Aşağı yukarı katılıyorum, iki format birbirini akla getirebiliyor. Nihayetinde ikisi de reality şov ama bizimkiler Love is Blind’ın yanında daha “fake” kalıyor doğruya doğru. Ama bizim şovların daha “olaylı” geçtiğini söylemek de mümkün. Öyle ya da böyle şovun Netflix’ten iki sezonluk onay almasına sevindim açıkçası. Formatın gidişatı ilgimi çektiği için devam etmeye çalışacağım.
Love is Blind böyle bir şov işte. İyi seyirler.
yorumlar
1 gün gibi bi sürede bitirmiştim. reality şovlardan bıktığım bi dönemde ilaç gibi geldi, gerçekten ben de bu kişileri nasıl bulduklarını merak ediyorum. 2. sezonu olacağını bilmiyordum sevindim. teşekkürler yazı için eline sağlık.
Ay bi de ben fragman falan izlemeden girmiştim, arkadaş ortamımdan duyup izledim. Şu yukarıdaki fragmanda çok şey gösteriyorlar bence, izlememek daha güzel olur. Bir de baya güzel cliffhanger’ları vardı ya ekrana HAYIR diye bağırıp sonraki bölüme geçtiğimi bilirim.
28 Temmuz‘da 3 bölümlük “Love is Blind: After the Altar” yayınlayacaklarmış. İlk sezondaki yarışmacıların sezon bittikten sonraki (2 yıl geçmiş bu arada) hayatları.
Çiftlerle sınırlı kalmamışlar, herkes var gibi.
Love is Blind: After the Altar | Official Trailer
Yarışma sonrasında geçen 2 yılda neler olup bittiğini yarışmacıların çoğunu kapsayarak anlatmaya çalıştılar güya. Ben de fark ettim ki medyayı/gündemi bayağı takip etmişim. Yarısından çoğunu biliyordum zaten. Bilmeyen için tazeleme olmuştur.
Too Hot to Handle ile crossover yapmayı da ihmal etmemişler ^.^
2. sezon geldiğinde onunla da görüşürüz.
Buraya yazayım:
Love Is Blind, The Circle ve Too Hot To Handle yarışmacılarını dörtlü gruplar halinde bir araya getirerek “Netflix Reality Games” düzenlemişler. Ödül için kupa ve övünme diyor hatta açıklamada.
Youtube’dan yayınlayacaklarmış, 18-19-20 Ağustos. Totalde 3 bölüm.
2. sezon: Şubat 2022
Chloe Veitch’e Love is Blind’ı denettikleri bir video çekmişler. Too Hot to Handle, The Circle, Bling Empire vs.de yer alan yarışmacılar katılmış.
Brezilya versiyonu gelmiş. 4+4+2 diye yayınlayacaklarmış.
Japonya‘ya da ihraç etmişler. Şubat 2022.
2. sezon: 11 Şubat
5+4+1 = 10 bölüm.
Japonya: 8 Şubat
2. sezon ilk iki bölümü izledim. 5+4+1 şeklinde yayınlanacakmış.
Özlemişim formatı. Hala nasıl bu kadar işe yaradığını anlamış değilim gerçi. Buldukları kişiler şıpsevdiye de benzemiyor halbuki ama bir bakmışsın suratını görmediği kadına evlilik teklif ediyor, öbürü de kabul ediyor.
2. sezon kadrosu şimdilik fena durmuyor. İkinci bölümün kaldığı yer de hoşuma gitti. Yeniler gelmeden kalan üç bölümü izler miyim bilmiyorum ama elbet bitiririm sezonu.
Not: Shayne, sana ne desem bilmiyorum ama bulacağım.
2×03-04 üzerine:
Bu çiftlerin yarısının finale kadar ayrılmasını talep ediyorum. Bu kadar mutluluk bana fazla, zaten bir kısmı bayık da bunların… Bir de “o” aldatmayı istesem çok olur mu acaba?
Bu formatın en iyi tarafları kim kiminle çift olacak ve çift olarak bitirecek. O nedenle orta kısımları ister istemez biraz sıkıcı ilerleyebiliyor. Benim bazı çiftlerin ilişkisini ya da sorunlarını umursamamam da var tabii.
6. bölüm daha iyi ilerledi. Bir konunun ilgimi çektiğini de söylemem lazım:
6. bölüme Gerçek Dünyaya Dönüş, 7’ye Ailelerle Tanışma demişler ama çoğu çift aileyle tanışmaya başladı bile.
Reunion bölüm 4 Mart‘taymış.
Love is the Blind yapımcılarından Netflix’e yeni bir reality şov geliyormuş. The Ultimatum. 6 Nisan. Vanessa ve Nick Lachey çifti bunda da sunucu.
Evliliğin eşiğindeki 6 çift bir araya gelir, çünkü çiftlerden birisi evlenmek istedğine %100 emin değildir. Bunun ardından gelecek üç hafta için partnerlerini değiştirirler. Süre sonunda evlilik ya da ayrılık konusunda karar verecekler.
Tanıtım
Not: Netflix için reality şov seçen kişi işini iyi yapıyor.
3’ü çoktan çekmişler.
4+5 onayını almış.
Bonus:
+ Love on the Spectrum’a ABD versiyonu
+ Indian Matchmaking 3. sezon (2 çıkmadan)
+ Jewish Matchmaking
+ Too Hot to Handle, Love Is Blind, The Circle ve Selling Tampa gibi şovların yıldızlarını bir araya getiren bir flört şovu
+ The Ultimatum 2. sezon (ilki çıkmadan)
+ Love Is Blind: After the Altar’ından da bir tane yapacaklarmış. Benzer şekilde, 2. sezon yarışmacıları üzerinden.
+ Love is Blind S3 + Dated and Related bu yıl içinde gelecekmiş. Too Hot to Handle S4 de yolda.
Herhalde reality kabul günü bitti.
Aynı yapımcı + aynı sunucu + aynı yayıncı + merak = The Ultimatom‘un ilk 4 bölümünü izledim.
* 8+2 olarak yayınlanacakmış. Kalan iki bölüm 13 Nisan’da. 4 Mart yorumunda da bahsi geçmişti; biraz daha açayım öncelikle:
Çiftlerden biri evlilik konusunda emin olmayan diğerine ültimatom vermiş durumda. 1 hafta diğer çiftlerle vakit geçirip tanışıyorlar, ardından herkes “partner değişimini” kiminle yapmak istediğine karar veriyor.
Sonraki 3 hafta seçtikleri kişiyle birlikte ilişkideymiş gibi yaşayarak kendilerininkini gözden geçirecekler güya ve nihayetinde ayrılık/evlilik vs. bir karar alacaklar. Yenisiyle de yola devam edebilirsin, eskisiyle evlilik kararı alabilirsin ya da kimsesiz yoluna gidebilirsin. Elimizde 6 çift var.
Not: Şimdiden onay alan 2. sezon queer yarışmacılardan oluşacak.
– Siz ayrılın en iyisi
– Başınıza iş çıkarmışsınız (ilişkinin sırt çiğneme kısmına gelmiş olup buraya katılan var yahucum)
– Bunlar yakışır aslında
düşünceleriyle geçti bölümler. Yalan olmasın, en az bir çiftin yola “yenisiyle” devam etmesini istiyorum. Bazı kıskançlıklara göz devirdiğim oluyor tabii ki. Kimisinin iş ciddiye binince jetonu düştü sanırsın. Gelirken aklınızı kiraya mı verdiniz, bilemedim ki.
The Ultimatom‘un yayınlanan bölümlerini tamamladım.
Love is Blind 2. sezon misali geciktikçe her yerden spoiler fışkırmasını göze alamadığımdan fırsat buldukça izliyordum. 13 Nisan’daki iki bölümü de fazla bekletmeden izlemeye çalışacağım, bakalım. En merak ettiğim kısmı 9’a bırakmışlar bir de.
Bazı çiftlerin deneyden bağımsız olarak ayrılması taraftarıyım. Bekara boşamak kolay hesabı olacak ama yer yer göz devirmeden edemedim. Zaten misal kavgaların yarısından fazlası deneyle alakalı olmayıp buraya getirdikleri ilişki problemleri sayılır. Deney sağ olsun, patlamalarını sağlamış sanki.
Tabii ki kendimce yargılayarak izliyorum ve gayet zevkli oluyor. Bazı ‘yeni’ çiftlerin birbiriyle devam etmesi fikrim değişmedi aslında ama mutlaka ikisinden birisi kendi sevgilisiyle evlenecek gibi duruyor. O yüzden ya hep ya hiç olacak ama yeni çift olmayacak sanki.
Sürprizlere açığım. Hadi bakalım.
Pek de zor olmayan bir şekilde 4-0 ile bitirdim ve tatmin edici oldu. Sezon boyunca asıl çiftler deneyin sınırlarından çıkıp kendi ilişkilerine ve buraya getirdikleri sorunlara biraz fazla daldıkları için benim de dikkatim dağılsa da, yargılayarak izlemeyi sevdiğim için devam etmesi genel olarak zevkliydi. Bu formata göre skandalı azdı sadece, o da nihayetinde bir yere kadar tabii.
Reunion üzerinden düşününce ortalık biraz karışıyor tabii ama kendilerinin bile ne yaptıklarını ne derece bildiklerinden şüpheliyim. Reunion bölüm, Love is Blind’dakilerin tansiyonu gereksiz yükseltip kafa şişirmesinin üstüne iyi geldi. Yer yer ses yükseltip laf soksalar da normal bir tonda ilerledi.
Casting sürecini yönetenlere çıkardıkları iş için bir kez daha tebriklerini gönderiyorum. 2. sezonla da görüşmek dileğiyle.
Üşenmeyerek buna tanıtım yazdım, yakın gelecekte yayında olacak.
Love is Blind 2. sezon (nihayet) bitti.
Yukarıya baktım, ilk yorumu 11 Şubat’ta yazmışım, 3 ayı bulmuş yani. Ne kadar da uzadı bu sefer. Bunda biraz benim yavaşlığımın etkisi vardı zira araya The Ultimatom sezonunu bile aldım mesela. Biraz da baştan hızlı ilerlemediğim için fazla geçmeden öğrendiklerim vardı. Sezonu bitirmeden izlemiş kadar oldum resmen.
Reunion bölümde pek de tanıdık gelmeyen bir şey yoktu mesela. Ama düğün bölümü beklediğim iyi geçti. Sezonla ilgili kafamdaki eksiklik ilgimi çeken çiftlerin öyle ya da böyle ayrılması, çekmeden izlediklerimin evliliğe adım atmasıydı. Gerçi böyle olacağı da az çok belliydi, günahlarını almayayım.
Shake’in suratını daha fazla görmek zorunda kalmayız umarım. Keşke “Love Is Blind: After the Altar” bölümüne gelmese de ama bundaki yüzsüzlükle oraya da gelir. Mark ne güzel gelmemişti. Shayne, Shaina da az çok villian tipli insanlar ama aynı zamanda düzgün de denebilecek tarafları var. Vanessa Lachey’in kameralar “olmasaydı” daha neler söyleyeceğini merak ettim ^.^
Bu sezonun dikkatimi çeken noktalarından birisi Kyle ve Shaina’nın dini inanç meselesi yüzünden yaşadıkları fikir ayrılığıydı. İlişki için önemli bir nokta olduğu söylenebilir elbette, sadece ben sezonda böyle bir şey göreceğimizi beklememiştim.
Kyle ve Deepti sevgili olsun bir ara ve herkes huzura ersin en iyisi
Sezon yayınlandıktan sonra böyle şeyler yaşanmıyor genelde ama artık olduğu kadarıyla.
2. sezonun genel kadrosunun ilk sezon kadar ilgi çekici olduğu düşüncesinde değilim bu arada. 3. sezonun bunlardan daha sürükleyici olması dileğiyle.
After the Altar Season 2: 16 Eylül
3. sezon: 19 Ekim
Medyayı/gündemi yeterince takip etmekten anlatılanın yarısından çoğunu biliyordum, nereye bağlanacağını düşünerek izledim. Bilmeyen için de tazeleme olmuştur tabii. 28 Temmuz 2021’de ilk sezonun After the Altar bölümlerinden sonra yaptığım yoruma baktım, benzer şeyleri yazmışım.
Bu seferkini önceki sezona göre biraz daha sevdim. Çünkü gündemi daha doluydu ya da işe yarardı.
#update
Season 3 | Official Trailer
4+3+3+1 = 11
* Bu şovun birbiriyle tanışma ve yan yana odalarda flört etme kısmı halen daha fazla ilgimi çekiyor. Buradan çıkınca işler yine değişecek gibi hissediyorum. Haftaya kadar kalan iki bölümü de izleyip yetişirim umarım. Tahminen bu kısımda oda sürecini tamamlayıp sonraki aşamaya öyle geçerler.
* Aralarındaki bazı muhabbetler ve açtıkları konular ilgimi çekti. Daha farklı şeylere girmişler. Hatta yarışmacılar bu sefer odaları daha aktif ve iyi kullanıyorlar sanki. Bakalım nereye varacak işler.
Şimdilik yetiştim. 3. bölümün ortasında ilk aşama tamamlandı ve çiftler belli oldu. Devamı da yine birbirini daha iyi tanıma ve diğer çiftlerle vakit geçirme. Haftaya Çrş. 3 bölüm daha gelecek. Bir noktada kendi evlerine geçerler artık.
– Acil koduyla terk et.
++
Bakcez bakalım.
3. sezonda 05-06-07’yi de izledim.
İkinci aşamayı da tamamlayıp 3’e geçtiler. Herhalde 8-9 gibi bunu da tamamlayıp bekarlığa veda tarafına girerler.
– Sezon bitse de Bartise’in fikirlerinden biraz uzaklaşsak artık, bu adamın boş boğazlılığından. Son kısımda Matt’in sinirine bir şey diyemedim ama dönüp dolaşıp aynı yere geleceğinize acaba şu konuyu kökten bir çözseniz de kurtulsak mı?
– Dün bir haberde yapımcının “İlk sezondakiler fiziksel özellikleri daha fazla göz önünde bulundurmuştu, bu seferkiler o kadar değil,” demiş. Benim de dikkatimi çekti, genelde fikir üzerinde yoğunlaşıyorlar ve kürtajına kadar tartışıyorlar.
Bartise’in dediği düşüncesizlikti de diğerleri de ara ara “normalde” kalıbının etrafında dönerek konuşuyor mesela. Sonra da ortalık neden böyle karışık. Olmasa hatrım kalır zaten.
Kalan tanışmalar, gelinlikler, bekarlığa vedalar vs. derken 1.75/5 oranını tutturup öyle durdular. Son bölümde kalanı da hallederler. Beklendiği gibi merak edileni sonraya saklamışlar.
Tek bir noktaya itirazım var sayılır:
Tek sorun nikahtan önce ayrılması gereken insanların Evet/Hayır noktasına kadar gelmesi. Bu da formatın kanında bulunduğu için şaşırılası değil ama işte…
Az yukarıda bahsettiğim oranda haklı çıktım. En mantıklıya yakın bir sonuca vardılar.
* Ve kısa özet:
4. sezonda görüşürüz, bye.
hala love is blind bebeği olmaması garip geldi bana