Meleklerin Aşkı: Anneden Onaylı Aşk Sertifikası – Tanıtım
11 yorum pirate 25 Temmuz 2018 09:09
Bu yazın öne çıkan yerli dizilerinden biri olan Meleklerin Aşkı dizisinin tanıtımına hoş geldiniz.
Perşembe akşamları Show TV ekranlarında yayınlanan dizi an itibarıyla 3 bölümü geride bırakmış durumda. Romantik komedi ve aile komedisi ögelerini harmanlayan dizinin ilk 3 bölümde AB grubunda elde ettiği reyting ve izlenme oranları ise şu şekilde:
Bölüm 1: 2.98 reyting ve 12.87 izlenme oranı (Sıralamada 2.)
Bölüm 2: 3.85 reyting ve 14.08 izlenme oranı (Sıralamada 1.)
Bölüm 3: 4.33 reyting ve 16.07 izlenme oranı (Sıralamada 1.)
Her yeni bölümde elde ettiği rakamları artıran ve kendini daha çok sevdirmeyi başaran dizi total grubunda da ilk 3 haftayı zirvede tamamlamayı başardı.
Dizinin senaristliğini ve yönetmenliğini ise Sağ Salim film serisi ve Aşk Yeniden dizisinin arkasındaki isim olan Ersoy Güler üstleniyor.
KONU
Yağmur yeni doğmuş bir bebekken annesi tarafından bir huzurevinin kapısına bırakılan, söz konusu huzurevinin müdiresi tarafından huzurevi sakinleri ile bir arada büyütülen, büyüyüp üniversiteyi bitirdikten sonra da huzurevinde çalışmaya devam eden bir gençtir. Rukiye ise bu huzurevinin şen şakrak, hafiften çatlak sakinlerinden biri. Rukiye büyük kızının kocası Necmettin’den uzaklaşıp kafa dinlemek için kendi isteği ile huzurevine yerleşmiştir. Almanya’da adını bile anmak istemediği eski kocası ile yaşayan ve uzun süredir görmediği küçük kızı Melek ise burnunda tütmektedir. Bu hayatta şu an tek istediği şey kızı Melek’in Almanya’dan gelip yanında yaşamaya başlamasıdır.
Hasta numarası çeker ve Melek’i İstanbul’a getirir, böylece 1. aşama tamamlanmıştır. 2. aşama ise Melek’in daimi olarak yanında kalmasını sağlamaktır. Planın bu aşamasında da devreye Melek’e ilk gördüğü anda kör kütük aşık olan Yağmur girecektir. Bu durumu fark eden Rukiye’nin planı istediği gibi işlerse bir taşla 2 kuş vuracaktır. Hem kızını Yağmur’a aşık edip bu sayede kızının yanında kalmasını sağlayacak hem de Yağmur gibi kendi güzel, kalbi güzel, hayatında önemli bir yeri olan birinden de kopmamış olacaktır.
Huzurevinde imzalanan bu anneden onaylı aşk sertifikası Rukiye’nin huzurevinden ayrılıp Melek ile beraber büyük kızı Melike ve damadı Necmettin’in evine yerleşmesiyle de geçerliliğini sürdürür. Oldukça zeki bir kadın olan Rukiye, Yağmur’u kendisine ve çocuklara bakıcı, ev işlerine yardımcı olmak üzere işe aldırır. Ateşle barut artık aynı evin sınırları içerisindedir. Bakalım alev alıp bir aşk yangını başlatabilecekler mi?
KARAKTERLER VE OYUNCULAR
=Yağmur=
Konu bölümünde kendisinden bir miktar bahsettiğimiz Yağmur yaşına göre oldukça olgun ama bir çocuk kadar kalbi temiz, iyi niyetli, yardımsever, sevecen, ağır başlı, elinden her iş gelen bir delikanlıdır. Biraz çekingen de bir yapısı olan Yağmur, aşk denen illet gönül kapısını kırarcasına tokmaklayınca eli ayağına dolaşmaya ve heykel misali donup kalmaya meyillidir. Bu hastalığı ona gönderen Tanrı ilacı Rukiye’yi de göndermeyi ihmal etmemiştir. Rukiye’nin direktifleri doğrultusunda Melek’e yakın olup yavaş yavaş onun gönlünü kazanabilmek için evde her işe koşulan eleman olarak işe girmeyi kabul eder.
Karaktere İstanbullu Gelin dizisinden hatırlanabilecek Berkay Hardal hayat veriyor.
=Melek=
Annesini çok sevse de babasıyla birlikte Almanya’da yaşamayı tercih etmiş. Annesi babasını kötülemeye başladıkça araya girip onu durduruyor. Almanya’da oturmuş bir hayatı var ve annesinin iyi durumda olduğundan emin olmak için bir süreliğine İstanbul’a geliyor. Bu sırada bir bakışı ve bir gülüşü ile Yağmur’u aşk ateşinde yanan oduna çeviriyor.
Haksızlığa karşı başkaldırmaya meyilli bir aktivist olan Melek’i inatçı, başına buyruk, güler yüzlü, neşeli, samimi ve ilgili olarak nitelendirebiliriz.
Karakteri Tutsak isimli diziden hatırlanabilecek Almanya doğumlu genç oyuncu Gülper Özdemir canlandırıyor.
=Rukiye=
Melek ve Melike’nin annesi. Eski bir hakim. Oldukça zeki, oyunlar oynamayı seven bir kadın. Tek derdi kızları yanında olsun ve mutlu olsun. Dediği dedik, oldukça inatçı ve cazgır bir kadın olsa da bir o kadar da tatlı bir kadındır aslında. Yumuşacık kalbini dominant karakteriyle örtmeye çalışmaktadır.
Karaktere Olacak O Kadar isimli doksanlı yıllara damga vurmuş eleştirel komedi programı dışında Benim Annem Bir Melek, Alemin Kralı ve O Hayat Benim gibi dizilerden de yakinen tanıdığımız ünlü oyuncu Oya Başar hayat veriyor.
=Melike=
Rukiye’nin büyük kızı. Her açıdan odun bir adam ile evli ama ona hala çok aşık. Annesi ve annesinin hiç haz etmediği kocası arasında kalmak kaderi. 3 çocuk annesi. Diş hekimi. 3 numara doğduğundan beri çalışmaya ara vermiş. Kocasına oldukça pahalı bir ev aldırıp yüklü bir kredi yükünün altına girince ve evde çocukları emanet edebileceği Yağmur gibi biri olunca yeniden işe dönmeye karar veriyor Necmettin’i ikna ederek. Yeri geldiğinde en az annesi kadar cazgır, oldukça coşkulu bir kadın Melike.
Karakteri Yalaza, Dirilis: Ertugrul, Sevgili Dünürüm gibi diziler ve Çakallarla Dans film serisinden tanıdığımız Didem Balçın canlandırıyor.
=Necmettin=
Melike’nin kocası. Geçimini sahip olduğu eşek çiftliğinden sağlıyor. Oldukça cimri, görgüsüz, kibarlıktan nasibini almamış, aşırı kıskanç ve şiddete meyilli bir adamdır. Çok zeki biri olduğu söylenemez. Hayatı ise hep hesap kitaptır. Sivaslıdır. Geleneksel bir kafa yapısı vardır ve evde hep kendi sözünün geçmesini, sözünün üstüne söz söylenmemesini ister ama söz konusu kaynanası Rukiye olursa ve karısı Melike’nin ters anına denk gelirse bir kedi gibi tırsmayı da bilir.
Karaktere Güzel Köylü ve Hanım Köylü dizilerinden tanıdığımız Toygan Avanoğlu hayat veriyor.
=Deniz=
Melek’in İstanbul’daki en yakın 2 arkadaşından biri. Yağmur’u ilk gördüğü anda kalbini ona kaptırıyor ve onu kendisine sevgili yapma hedefine kilitleniyor. Her ne kadar Yağmur ona pas vermese de pes etmek lügatında yok Deniz’in. Maddi açıdan oldukça iyi durumda olan bir ailenin kızı. Güler yüzlü, neşeli, hırslı ve azimli bir genç kız.
Karakteri bu diziyle ilk kez ekran önüne çıkan Rümeysa Arslan canlandırıyor.
=Mehtap=
Melek’in İstanbul’daki diğer kankası. Üçlünün yedikleri içtikleri ayrı gitmiyor. Hem Melek’ten hem de Deniz’den daha olgun, daha ağır başlı, daha sakin mizaçlı biri diyebiliriz onun için. Ama aktivistlik ve merak konusunda onlardan aşağı kalır yanı yok.
Karakteri Rüzgarın Kalbi isimli diziden anımsanabilecek Özlem Mahmutoğlu canlandırıyor.
Ayrıca Melike ve Necmettin’in ergen ikizleri Oya ve Kaya rollerinde Deniz Kaynak ve Arda Adil Görgen, küçük kızları Şirin rolünde Çocuktan Al Haberi programından tanıdığımız Ebrar Alya Demirbilek, Yağmur’un en yakın arkadaşı Sercan rolünde Alihan Aracı ve Melike’nin kendisi gibi bir diş hekimi olan iş arkadaşı Teoman rolünde Serkan Kuru‘yu izleme fırsatı yakalıyoruz dizide.
Nuri Alço‘nun Rukiye’nin eski aşıklarından biri olarak kendisini canlandırmak suretiyle konuk oyuncu olarak dizide boy gösterdiğini de belirtmeden geçmeyelim.
YAZARIN NOTU
Yayınlanan ilk 3 bölüm itibarıyla memnunum ben şu an için diziden. Gereksiz dramaların sıkıştırıldığı ilk bölümü o kadar parlak olmasa da özellikle 2. ve 3. bölümlerde sevdirmeyi başardı dizi kendini bana. Dikkat çeken bir oyuncu kadrosu, iyi yazılmış karakterleri ve eğlenceli yapısıyla bir şans verilmeye değer bir yaz dizisi olmuş Meleklerin Aşkı. Romantik komedi seven bünyeler rahatlıkla deneyebilir.
FRAGMANLAR
https://www.youtube.com/watch?v=yer-O9r0Ft4
https://www.youtube.com/watch?v=6fE4aEdUyCc
https://www.youtube.com/watch?v=DcYcweYf_Uw
yorumlar
Bir şeylerle uğraşırken bunu da izliyorum.
Bazen özellikle Necmettin denen adam üzerinden absürt komedinin tadını kaçırabiliyorlar (eşeklere romantik gece örneği gibi) ama ciddiye fazla almadığında izlenebiliyor. Yağmur, Rukiye ve Melike’yi tercih ederim. Kış zamanı olsa uğraşmazdım gerçi.
Uzun süre anlatılamayacak türden bir hikayesi var aslında, dolayısıyla bir noktada başka yerlere sarmaları gerekecek ama herhalde vardır bir planları. Sonbahara taşınabilecek mi o da ayrı mesele tabii.
Bu cocuk Istanbullu Gelin’de baya kalasti ya. Bi de burda basrol.
Yağmur karakteri de Yağmur karakterine hayat veren oyuncu da cidden çok sempatik ya! Onun dışında Melek, Deniz ve Şirin’i de çok seviyorum. Melike, Rukiye ve Necmettin ile de bir sıkıntım yok şimdilik.
Sonbahara taşınabilecek bir dizi olduğunu zannetmiyorum ben de. Taşınmasın da zaten. 12-15 bölüm aralığında kepenkleri indirmesi tercihimdir. Fazlası yorar.
Bünyaaminnn
@aytackara zaten necmettin karakteri üzerine kurulu dizi aşırıya kaçması normal güzel köylüde sırf bunun canlandırdığı karakter için izleniyordu genelde o yüzden hep o çizgide devam ediyor..
@DarkRose Twitter’da takip ettiğim birisi de “Bir insan hiç mi farklı bir rolde oynamaz, hep aynı hep aynı” serzenişinde bulunuyor kendisiyle ilgili. Benim için pek dert değil ama karakterin kazma olduğu görüşüm de baki. Zaten bir ara kendisi de birine “Bunun ablası beni gibi birisini aldı, kardeşi seni mi almayacak?” gibi bir cümle kurduydu. O zaman odunluğunun farkında demek ki düşündüydüm.
Öne çıkan karakter olduğu için onun üzerinden yürüyorlar ama normalde konu Yağmur-Melek aşkı üzerine kurulu malum. Ama bu dediğimi beş bölüm içinde yapamayacakları için, süreler de 135’e vurduğundan haliyle kendisine bolca iş düşüyor.
@aytackara çok haklısın yazdıklarına aynen katılıyorum. tweete yemin ederim sesli güldüm Karakter ilk başta iyi idi dizi ile uyumlu oldu sonra çok abartınca ve hep aynı karakterli projeler yer alınca çok saçma oldu ve baydı. Umarım ki eskiden olduğu gibi devam etmez yoksa bende 3 bölümü izledim beğenmiştim ama fırsat buldukça arada bakacağım
Bölümün ilk 80 dakikası işkence gibiydi valla.
1-Zaten bu dizide 1.5 adet camış (1: Necmettin, Yarım: Melike) mevcut. Bir de üstüne Mehtap’ın abisi eklenince kafayı yedirtti bu varoşluk 80 dakika boyunca. Zor sabrettim, diziyi bırakabilirdim bu süre zarfında.
2-Necmettin’in bu dizide yan rol olması lazım. Ama maşallah her yeni bölümde süresini biraz daha artırıp başrol kıvamına getirdiler dizide. Her şeyi abartan bir tipleme. Süre arttıkça abartı ve sakız durumu da artıyor ve iyice çekilmez oluyor. Bir de bu bölüm ona karşı aşırı gereksiz bir sevgi gösterisi durumu hakimdi ailede. Bu gösteriye ortak olan herkes çekilmezdi ve herkesten soğudum valla.
Necmettin’in sürelerini azaltmak ve Deniz’e, Sercan’a ve doğru konuk karakterlere o süreyi transfer etmek şart bence bundan sonraki süreçte. Yoksa birkaç bölüm içerisinde bırakabilirim muhtemelen diziyi.
Son 60 dakikalık kısımda ise ateşin altını kısıp normal ayarlara döndük ama.
vakasına gerek yoktu sadece. Onu da malum olayı ertelemek için yapıyorlar diye bir şey diyemiyorum. Ama o sırıtma sahnesinin ardından bir flashback kondurup
daha iyi olurdu yani. Onun dışında meşhur ‘O adam’ ile sonunda tanışabilmek güzeldi. Kapanıştaki Necmettin ile ilgili girişimi sulu bulsam da bir şey demiyorum yine de.
Bölüm 06
Ekstra gereksiz kaçan son sahne hariç baya keyifli geçti bu bölüm. Rus cici anne muhabbetleri de Bezirganbaşı sahneleri de eğlenceliydi. Geçen bölümün üstüne iyi geldi valla.
Rus cici anne muhabbetlerini Bezirganbaşı sahnelerini ben de sevdim. Ama Necmettin bir doz daha öküzdü sanki.
Bölüm 07
Keyifli geçti bu bölüm de genel olarak. Dede iyice sinir bozmaya, Dede-Nine itişmesi yormaya başladı ama. Necmettin’in öküzlük katsayısı da diğer bölümlere oranla bir doz düşüktü sanki bu bölüm. Bezirganbaşı’nın sesi de cidden güzelmiş bu arada hakkını vereyim. Son olarak; küçük Yağmur’u oynayan çocuk çok yeteneksizdi ya!
Bölüm 11 (FİNAL)
9 ve 10. bölümler ekstra berbat olunca 10. bölümün ardından bırakmıştım geçen hafta ben bunu. Ama duydum ki dün final yapmış; son bölüm de eksik kalmasın bari dedim ve hızlandırarak izledim. Normal bir bölüme bir son sahne ekleyip bitirmişler işte.
Türk dizilerinde aşıklar kavuştuktan sonra çekilmez oluyorlar genel olarak. Bu saçma sapan naiflik rüzgarlarından pek haz etmiyorum ne yazık ki. Bu sebeptendir ki birkaç bölüm içinde bununla da vedalaşabilirim muhtemelen.