Netflix dizisi The One 12 Mart’ta geliyor.
10 yorum abidin77 12 Şubat 2021 17:55
Hannah Ware’in (The First, Betrayal, Boss) başrolünde olduğu Netflix’in 8 bölümlük ruh eşi bilim kurgu dizisi The One, 12 Mart’ta ekranlarda olacak.
Diziyle ilgili ilk haber 2018 yılında gelmişti. John Marrs’ın 2017’de yayınlanan aynı adlı bilim kurgu, psikolojik gerilim kitabına dayanacağı ve Misfits’in yaratıcısı Howard Overman’ın dizinin yaratıcısı ve yazarı olacağı söylenmişti.
The One, DNA testinin mükemmel partnerinizi – genetik olarak tutkuyla aşık olmaya yatkın olduğunuz tek kişiyi – bulabileceği bir dünyada geçiyor. İlişkiniz ne kadar iyi olursa olsun, hangimiz dürüstçe orada daha iyi biri olup olmadığını düşünmediğimizi söyleyebilir? Ya onları bulmak için tek gereken bir saç örneğiyse? Fikir basit ama çıkarımlar patlayıcı. Aşkı ve ilişkileri bir daha asla aynı şekilde düşünmeyeceğiz.
Hannah Ware, insanların mükemmel partnerlerini belirlemelerine olanak tanıyan bir DNA testi tasarlayan bir teknoloji şirketi olan MatchDNA’nın hırslı ve dürtüleriyle hareket eden kurucu CEO’su Rebecca’yı canlandırıyor.
Dimitri Leonidas (Riviera), Rebecca’nın en iyi arkadaşı ve MatchDNA’nın kurucu ortağı James’i canlandırıyor. Şirketin başarısının zirvesindeyken aniden ayrıldı ve nedenini sadece Rebecca biliyor.
Amir El-Masry (Industry), James ve Rebecca’nın en yakın arkadaşı, ancak Rebecca’yı her zaman bir arkadaştan fazlası olarak gören Ben’i canlandırıyor.
Stephen Campbell Moore (War of the Worlds), MatchDNA’nın yatırımcılarından biri olan Damian rolünde karşımıza çıkacak.
Wilf Scolding, MatchDNA’nın sevilen yüzü, Rebecca’nın ortağı Ethan rolünde.
Diarmaid Murtagh (Devils), MatchDNA’da Rebecca’nın Güvenlik Şefi Connor’ı canlandırıyor.
Eric Kofi-Abrefa (Informer), arkadaş canlısı, rahat bir gazeteci ve Hannah’nın kocası Mark’ı canlandırıyor.
Lois Chimimba (A Discovery of Witches), Mark’a aşık, ama sonunda onu bir MatchDNA ortağı için terk edeceği korkusuyla boğuşan Hannah rolünde.
Pallavi Sharda (Pulse), Hannah’nın yeni tanıştığı güzel ve karizmatik Megan karakterini canlandıracak.
Zoe Tapper (Liar), Metropolitan Polis Teşkilatı’nda açık sözlü ve kuşkucu Dedektif Müfettiş Kate rolünde.
Gregg Chillin (A Discovery of Witches,Da Vinci’s Demons), Kate ile yakın çalışan saygısız Dedektif Çavuş Nick rolünde.
Howard Overman’ın yapım şirketi Urban Myth Films, Studio Canal ile birlikte dizinin yapımcılığını üstlenecek.
Urban Myth Films’den Johnny Capps ve Julian Murphy, dizinin yönetici yapımcıları.
yorumlar
Fragman
Beğendim fragmanı. AMC’nin eline yüzüne bulaştırdığı konuyu bunlar daha iyi işleyebilmişler sanki. Zoe Tapper ve Hannah Ware’in varlıkları da bonus elbette. Umutluyum bu diziden.
S01E01
Vasat altı bir iş olmuş. Kayda değer bir şey olur da devam etme isteği uyandırır mı diye 45 dakika boyunca sabırla izledim ama olmadı ne yazık ki. Benden pas.
3 bölüm üst üste izledim. Sıkılmadım ama polisiyeden çok olayın bilimsel tarafından yürüseler sanki daha iyi olurmuş. İzleyici için çok bir gizem yok polisin araştırmasında. Tam olarak nasıl olduğunu bilmesek de kimlerin karıştığını biliyoruz zaten. Kadın polisin, gazetecinin ve karısının kısmından dolduruyorlar diziyi. Az embesil değil bu Hannah.
Yavaş yavaş izlerim kalanlarını. Hannah Ware, hoş ama yaşlanmış biraz.
s01e01-08 ilk sezon
Çok umutlu değildim aslında diziden ama gayet memnun ayrıldım başından, fantastik bir fikrin arkasından hayatların değişmesi, bu değişimin olumlu ve olumsuz unsurları, hayatlarımıza getirdikleri götürdükleri irdeleniyor, dizi değil fikir fantastik.
The One projesine genç olsam hayır demezdim de belirli bir yaş ve farklı biri ile bir hayat kurduktan sonra iş çok karışıyor. Farklı hayatlar bu şekilde örneklendirilmiş.
Özellikle Hannah Ware’li kısımlar çok ilgi çekici idi, hem flashback’ler hemde günümüz, Dedektif Kate kısımları ve Hannah ve Mark kısımları ise sezonun ilerleyen bölümlerinde oldukça ilginç bir hal alıyor.
Ben beğendim, hatta dizi bittikten sonra kendi hayatımı ele alıp böyle bir projeye katılıp katılmayacağımı epey bir değerlendirdim. Bence her izleyen de bu şekilde bir durum değerlendirmesi yapacaktır.
Çok fazla beklentiye girmeden izlenmesi gereken dizilerden.
Ilk 2 bölüm itibariyle Baya polisiye kısmı var olaylar var sağlam çıktı ve olaylarla birlikte ilerliyor. karakterlerde çesıtli ve bağlayacak gibi görünüyor Böyle devam ederse güzel dizi.
Dizi iyi ilerliyor çoğu şeyi diziye iyi yaymışlar. Herşeyi sonuna bırakmamışlar.
Başroldeki Kızın aksanı çok değişikti.Birde Mark ın
eşi olan o kızın oyunculuğu çok kötüydü.
Ana karakter olan kız kendisinin güçlü oldugunu hissettirdi.
Bekledigimin çok üstünde bir dizi.Tavsiye ederim.
Ayrıca dikkatimi birşey çekti.
2.sezon onayı alacağını düşünüyorum.
İlk 2 bölümü izledim.
Netflix’in Fransa yapımı dizisi Osmosis tadında. Onlar beyin üzerinde çalışıyorlardı ve test aşamasındalardı. Bunlar DNA üzerinden gidiyorlar ve uygulama kullanımda. Şu an için Osmosis’e oranla daha akıcı. Soulmates’le karşılaştırmamak daha doğru olsa gerek.
Polisiye ağırlıklı gidecek gibi, onunla da şu an bir problemim yok. Araya uygulamadan örneklerin yedirilmesi fena olmamış. Zamanda atlayıp durmaları da batmadı. Monoton bir şekilde izlemeye devam ederim herhalde.
Ben beğendim bu diziyi, beklentimin üstünde çıktı. Polisiyesi ağır basack gibi başladı ama bence o kadar ön planda olmadı. Polisiyesi, draması ve sosyal bilim kurgusu eşit dağılmış.
Soulmates2 mi gelmiş diye düşündüm ilk bölümde ama burada başka bir işleniş var. Karşılaştırılamayacak aşamadalar bence de.
Pidecilere uyarı: Ucu açık bitti. (Bana göre böyle de bitebilir ama sizi biliyorum, beğenmezsiniz böyle bir sonu, açık dersiniz.)
2. sezon gelir herhalde diye umuyorum.
Sezonu tamamladım (nihayet).
* Öncelikle bu türdeki dizileri Soulmates‘te olduğu gibi, tercihen ilgi çekici örneklerle deneklerle izlemek istediğimi fark ettim (yine).
Osmosis ve The One hem şirket ve teknoloji tarafına hem de başka konulara eğildiklerinden farklı pencerelerden bakıyorlar. Bu, iki dizinin kötü olduğu anlamına gelmesin gerçi.
* The One için totale bakarsak eli yüzü düzgün denebilir. Çoğu şeyin eşit dağıldığına katılıyorum. Rebecca’nın bile ağırlıkta olduğunu söyleyemeyiz herhalde. Polisiye tarafını fena da yürütmediler hem.
Kate ve Rebecca için izlenesi denebilir, kullandıkları ölçüde James’i de sevdim. Çoğu karakterini pek de önemseyemedim açıkçası ama The One’ın işe yararlığını da bölümlerin içine yedirdikleri iyi olmuş.
Sezon sonuna kapalı denmez ama ucu açıklığı rahatsız edici ölçüde değil. Fazlası için akıllarında fikir olduğunu belirterek gittiler. Devamı gelirse bakarız.