Netflix’in İsveç dizisi Love & Anarchy’nin kadrosu açıklandı.
10 yorum abidin77 12 Şubat 2020 18:30
Netflix’in yeni İsveç dizisi Love & Anarchy’nin (Kärlek & Anarki) kadrosu açıklandı. Ida Engvoll, Reine Brynolfsson, Björn Kjellman, Johannes Bah Kuhnke, Gizem Erdoğan ve Björn Mosten dizinin başrol oyuncuları oldular.
Lars Väringer, Elsa Ageman Reiland, Bejamin Shaps, Malin Levanon, Fredrik Hammar, Ejke Blomberg, Carla Sehn ve Ruben Lopez kadroda bulunan diğer oyuncular.
Her biri yarım saatlik 8 bölümden oluşacak dizi, danışman olarak çalışan, kariyerine odaklı, eski bir yayınevini modernize etmek için görevlendirilen evli ve 2 çocuk annesi Sofie (Ida Engvoll) karakterinin etrafında dönmekte. Sofie, çalışma sırasında genç bir bilişim teknisyeni olan Max (Björn Mosten) ile tanışır ve beklenmedik bir şekilde aralarında flörtleşme oyunu başlar. Sofie ve Max, toplumsal normları sorgulayan şeyler yapmak için gizlice birbirlerine meydan okurlar. Masum şekilde başlayan bu iş, oyunların gittikçe daha da cüretkâr ve riskli bir hale gelmesi ile birlikte istenmeyen sonuçlar ortaya çıkarır.
Dizinin yaratıcısı senarist ve yönetmen Lisa Langseth. Bir diğer İsveç dizisi Quicksand’ın arkasındaki prodüksiyon şirketi FLX tarafından yapıldı.
Lisa Langseth ve Alex Haridi, dizinin baş yazarları. Fatima Varhos (Quicksand, Blinded) ve Frida Asp (Quicksand) dizinin yapımcıları.
yorumlar
Yalnız meydan okumaların altının biraz daha doldurulmasını tercih ederdim. Ofisteki resimden girdiler tamam da Sophie’nin gidip Max’e en sevdiği ruju vermesi alakasız kaçtı gibi.
* Max için başta “Geçici bir IT elemanı,” muamelesi yaptılar, adam prömiyere bile geldi. Şikayet ettiğimden değil gerçi.
* Yaşlı yazar kadının filmi düşündükleri ölçüde sorun yapmayacağını tahmin ediyordum. Sonunu görüp “Böyle de gayet güzelmiş,” der mi diye düşünmüştüm, parası güzelden yürüdü.
Stream-Us’ın şirketi satın almasının getirisine ve götürüsüne de ayrı bakarız artık.
Not: Gizem Erdoğan‘ın Türk asıllı olduğunu bilmesem aklıma gelmezdi herhalde. Björn Mosten‘in ilk oyunculuk deneyimiymiş.
Dördüncü bölümü de izleyip yarıladım, gerisine rutin devam etmeyi düşünüyorum. Çift olmayan bir ikili olarak enerjilerini sevmeye başladım.
sahnelerde eğlendim. Başrol ikili iyi. Diğerlerine alıştım.
Yalnız,
Sofie, evli ve çocuklu herkes gibi hayatından sıkılıp macera arıyor. 3. bölüde Max ile iyice yakınlaştı. Kalan bölümlerde ne olacak bakalım?
Ay
Her ne kadar karşılık vermiş olsa da o ilk öpüşmeden sonra kadının biraz tepki göstermesini beklerdim. Herhangi bir şey demeyip yeni oyuna geçti.
Koca ile arayı yavaştan bozuyorlar. 2. bölümde gençken yazdığı romandan bahsedip kadını bozdu. Şimdi de burada babasından bahsederek.
Öncelikle
görmesin.
Evet,
Tatlıya katılan marihuana sonrası olaylara güldüm
Oyunlarınız şirketi batıracak bu gidişle
1×07
Ay Max
Finaliyle gülümsetti. Ay Sofie,
Burada bitebilir ama devam etmesini isterim. Muhtemelen devam eder. Minik dramların yanında genelde eğlenceli, gülümseten bir dizi olmuş. Başrol ikilisi başta olmak üzere kadroyu sevdim. Daha iyi yazılabilir miydi? Yazılabilirdi ama bu hali bile tatmin edici. Az bölümlü, bir oturuşta bitirilebilecek keyifli bir iş arayanlar bakabilir.
Düzenli tempoyla devam etmek afiyetle yalan oldu. Üstüne oturdum tanıtımı yazdım, yarın yayında olacak.
1×08 (Sezon finali) üzerine:
Devam edebilir ama devam etmezse rahatsız etmez tarzı bir kapanışı var. Etmesini isterim. Çerez niyetine izlemesi güzel oldu, kafa dağıttı. Max’i daha çok sevdim. Sofie’ye göre daha rahat biri olması da işe yaradı. Sofie’yle enerjileri tutmuş.
Komediyi, dramayı ve romantizmi birbirine yakın ölçüde kullananıyorlar. Herhangi birisinin daha öne çıktığı söyleyemem.
Max’in Sofie’den istedikleri tersine göre daha basit görünürken, Max’in kendinden istenenleri yapmak için bulduğu çözümler daha iddialı geldi. Gidişat gün geçtikçe ciddileşse de ileri gittiklerini söyleyemem. Bu da rahatsız edici değildi.
Yayınevi ortamı kimi zaman işe yarardı, kimi zaman gereksizdi. Ronny mesela sevilesi bir karakter değil bence. Diğerleri ondan daha iyi. Sofie’nin kocası Johan tabii ki daha çekilmez birisi. Hatta ikinci sezon olursa boşasın o adamı.
Not: Netflix’in dili İngilizce olmayan dizilerini bazen İngilizce dublaj+Türkçe altyazıyla izliyorum. Bu da onlardan birisi oldu.
Çeviren kişi kimse biraz serbest takılmış (yine) anladığım kadarıyla. Kulağımın duyduğunu gözümün görmediği oldu. Rahatsız edici bir farklılık yoktu dublajla, birebir çeviri zaten beklemiyorum ama aynı senaryoyu seçmece de izlemeyelim yani.
Üstelik ben bu durumlarda İngilizce dublajın daha sadık olduğunu düşünüyorum genelde. Herhalde yine öyle oldu. Neyse artık. Next.