The Little Drummer Girl 28 Ekim 2018 tarihinde BBC One ve AMC kanallarında yayınlanmaya başlayan 6 bölümlük bir mini dizi.

Dizi, ünlü yazar John le Carré‘ın aynı isimli romanından uyarlanıyor. Dizinin yönetmenliğini Oldboy ve The Handmaiden gibi filmlerin yönetmeni olan Chan-wook Park üstleniyor.  Kitabın 1984 yılında çekilen bir filmi de mevcut.

Konusu:

1970’lerin sonunda geçen hikaye, bir İsrailli ataşenin Batı Almanya’daki evinde bomba patlaması ile başlıyor. Bunun üzerine fazlasıyla efektif olan terör hücresini durdurabilmek için Almanya’da özel bir ekip kuruluyor. Bu ekip ile İngiliz oyuncu Charlie’nin yollarının kesişmesi sonrası doğru ile yanlış arasındaki fark gitgide bulanık hale gelecektir. Dizi, bu operasyonu ve yarattığı etkileri anlatıyor.

Charlie (Florence Pugh): Charlie, tutkulu ve idealist bir tiyatro oyuncusudur. Yunanistan’da geçirdiği tatil sırasında tanıştığı yabancı hayatını değiştirecektir. Oscar adaylığı bulunan genç oyuncuyu Little Woman ve Midsommar filmlerinde bulabilirsiniz.

Gadi Becker (Alexander Skarsgård): Gadi, kendi içinde farklı sorunlar ile boğuşurken aynı zamanda Charlie’yi görevine hazırlamaya çalışıyor. Bu süreçte Charlie ile yakınlaşıyor olması yaptığı işe olan şüphelerini artırıyor. Aktörü True Blood ve Big Little Lies dizilerinden hatırlayabilirsiniz.

Martin Kurtz (Michael Shannon): İstihbarat organizasyonunun üst kademelerinde bulunan Kurtz ekibin beyni olarak yer alıyor. Charlie’yi tüm bu kaosun içine sürükleyen plan ondan geliyor. 2 Oscar adaylığı bulunan ünlü oyuncuyu Boardwalk Empire ve Waco dizilerinden tanıyabilirsiniz.

Dizinin kadrosunda ayrıca Charles Dance, Simona Brown ve Max Irons gibi isimler bulunuyor.

The Little Drummer Girl, temposunu çok sevmesem de oyuncuların etkisiyle beğendiğim dizilerden biri. Fazla ayrıntı vermeden asıl konuya giriş konusunda biraz yavaş davrandıklarını söyleyebilirim. 6 bölüm yerine 4 bölüm ile kesinlikle çok daha iyi bir dizi haline gelirdi. Hazırlık kısmı yavaş ilerlerken iyi ki güzel bir kadro kurmuşlar dedim. Çünkü kadro dizinin en büyük artısı. Hem Alexander Skarsgård hem de Michael Shannon’ın varlığı diziyi daha iyi hale getiriyor. Özellikle Michael Shannon kendine has oyunculuğu ile unutulacak bir karakteri ilginç hale getirmeyi başarıyor.

Bu dizi ile kendisini ilk kez izlediğim Florence Pugh dizinin asıl yıldızı. Şimdi tüm performanslarını izlemiş biri olarak kariyerinde nereye yükseleceğini merakla bekliyorum. Dizide gerçekten etkileyici bir performans sergiliyor. Söylediğim gibi dizi, olması gerekenden uzun ama kadro için bir şans verilebilir diye düşünüyorum. İzleyecek olanlara iyi seyirler dilerim.

Not: Diziyle ilgili daha önce bu yazının altında konuşuluyordu.

Fragmanı

Jenerik Müziği