The Undoing — Tanıtım
6 yorum necdetcem7 03 Aralık 2020 08:13
HBO, 25 Ekim’de bizi yeni bir dizi ile buluşturdu: The Undoing.
Dizimiz, Jean Hanff Korelitz‘in You Should Have Known adlı romanından uyarlanmış. Dizinin mutfağında ise David E. Kelley ve Susanne Bier bulunmakta. Ayrıca dizinin başrolü olan Nicole Kidman da dizinin yapımcıları arasında yer almakta.
Mini dizi olarak ekranlara getirilen dizinin ilk sezonu 6 bölüm sürdü ve devamı gelmeyecek. Dizi, 29 Kasım’da final yaptı. Bölüm süreleri 50-70 dakika arası değişmekte.
Grace Fraser (Nicole Kidman), başarılı bir terapisttir ve oturmuş bir aile düzeni vardır. Hayatında yolunda gitmeyen pek bir şey yoktur, her şey istediği gibi gitmektedir. Ancak bir anda etrafından birisinin öldürülmesiyle hayatı değişir ve akıl almaz trajedilerle, saçma sapan suçlamalarla uğraşmak zorunda kalır. Bu olaydan sonra hayatında hiçbir şey eskisi gibi olmayacaktır.
Jonathan Fraser (Hugh Grant) ise bir hastanede doktor olarak görev yapmaktadır. Geçmişinde yaşadığı bazı kayıpların etkisini hala hissetmektedir. Grace’inki gibi onun hayatı da yaşanılan bu trajik olay sonucunda değişir.
Dizinin kadrosunda Edgar Ramirez, Noah Jupe, Lily Rabe, Matilda De Angelis, Donald Sutherland ve Noma Dumezweni gibi isimler de bulunmakta.
Dizinin sezonunu bitirdim ve başından genel olarak memnun kalktığımı söyleyebilirim. Medyada gördüğüm kadarıyla diziyi çok gömen ve çok öven iki kitle var; ancak ben iki kitleden de olduğumu düşünmüyorum. Kendi ayarında bir diziydi. Nicole Kidman olmasaydı izler miydim? Onu pek bilmiyorum, ancak onu izlediğim için mutluyum. Gayet iyi bir iş çıkardığını düşünüyorum. Ayrıca Hugh Grant’in de iyi iş çıkardığını düşünüyorum. İkisini de muhtemelen çeşitli ödüllere aday olarak görebiliriz. Başrolleri ve bu tarz psikolojik gerilim dramalarını seviyorsanız tavsiye edebilirim. Diziden çok ispiyon (spoiler) vermemek adına konusunu sınırlı tuttuğumu da belirteyim.
İzleyecek olanlara iyi seyirler.
Not: Dizi hakkında daha önce burada yorum yapılıyordu.
yorumlar
Gelmişken öbür başlıktaki yorumları da koyayım:
1. bölüm:
Big Little Lies: New York olmuş bu. Nicole Kidman benzerinden soğuk bir karakteri oynuyor, koca desen bir tuhaf. Okul anneleri de tamam. Korkunç cinayet kısmı bile var.
Ek: Lily Rabe’e sevgiler.
1×02 üzerine:
Bu koca olmamış, iade et sen bunu.
Tahminen cidden bir şey yapmadı, hatta biraz ileriye gidip dedeye veya tanıdık başka birisine bağlarlarsa da şaşırmam. Ama kendisini öyle bir saçmalığın içine sokmuş ki inandır inandırabiliyorsan.
1×05 üzerine:
Bu kadar dallanmışken aile dışından birisi çıkarsa iyi bir açıklamaları olur umarım.
1×06 (Final) üzerine:
Bu finali kabul ediyorum. Sevgiler.
En başından beri Jonathan’dı yani. Peki. Daha makulu olmadı zaten.
Grace çıkmamasını istiyordum, çocuğa bulaşmamalarına da bir şey diyemem. Başlarda çok göz önünde olduğu için Jonathan olmadığını düşünmeye başlamıştım, bölümde bir ara suçu oğluna bile attı.
Ayrıca avukat haklı, ne türden bir geri zekalı o çekici ortadan kaldırmadan bekler? Double shot hak ettiniz beyefendi.
* Noma Dumezweni’yi de ödüllerde değerlendirmelerini isterim. Avukat olarak iyi iş çıkardı. Nicole Kidman’ı alırlar yine. Hugh Grant ve Donald Sutherland opsiyonel.
Nicole Kidman’ın bir sonraki dizisinde de görüşmek dileğiyle.
Kadroyu çok beğendim. Genel olarak çok şık bir dizi olduğunu düşünüyorum. Severek izletti kendini. Final için düşünceler, yorumlar tabii ki kişiye göre değişir. Benim en büyük derdim (derde gel yalnız) Big Little Lies’da olduğu gibi ve hatta ondan da beter, Nicole Kidman’ın yüzüne yaptığı kötülük. Dikkatimi dağıtıyor, üzüyor hatta.
Big Little Lies: New York yorumunu sevdim Benzer şekilde düşündük biz de evde.
Final yorumumu taşıyayım, ben genel olarak sevemeyenlerdenim. Cinayet kısmı, mahkeme kısmı, aile draması hepsinde benim açımdan sınıfta kaldı. Nicole Kidman olduğu için bu kadar popüler olması şaşırtmadı.
S01E06 Final
Bitirirken neyse ki 6 bölümmüş dedim. İlk bölümü sevmiştim aslında. Öyle çok kötü bir dizi değil ama olmamış hissi hep vardı. Üstüne bir de final güzel olmayınca hatırlayacağım bir dizi olamadı. Dizi başlamadan önce kadro bir şeyler vaat ediyordu ama izlerken dizi hiçbir farklılık getirmedi, güzel manzaralar var diye diye sezon bitti.
Nicole Kidman çok şaşırttı, senaryoyu okuyup böyle bir karakteri neden kabul etmiş anlayamadım. Senaryo karakterine yardım etmediği gibi 1.bölüm haricinde ve belki biraz son bölüm dışında çok pasif kalan bir karakter oldu, hünerini sergileyecek bir malzeme olmadığı barizdi. Zaten son 2 filmini hiç beğenmediğim Susanne Bier da duruma pek yardımcı olmadı.
Hugh Grant’ı romantik komedi dışında bir rolde izlemek de garipti. Duygusal sahnelerde iyi mi yoksa kötü mü oynadığı hakkında hiçbir fikrim yok. Arada çok ince bir çizgi var, karar veremedim, haksızlık etmeyeyim.
İzlerken Lily Rabe dikkat çekti, onu biraz daha izlemek isterdim. AHS 2.sezondan beri hiçbir yerde izleyememiştim. Big Little Lies için mükemmel bir karakter olurmuş aslında. Noma Dumezweni dizinin en iyi ismi olabilir. Normal People’daki meşhur terapi sahnesinde de beğenmiştim ama burada bir ayrı parladı.
Ne sığ sularda yüzmüş ne de okyanusta.
Tonunu hiç bozmamış, NYC manzarası eşliğinde görüntü yönetmenliği puanını arttırmış ama mantık hataları ve tempo sıkıntısıyla da saç baş yoldurmuştur.
Kidman, Rabe, Grant ve Sutherland… Hepsini keyifle izledim. Özellikle rolün hakkından fazlasını veren Lily Rabe’i ödül sezonunda görmek isterim.
Hugh grant’i geçen hafta the gentlemen filminde izledim , filmi genel olarak tavsiye ediyorum hele boardwalk empire veya peaky blinders severseniz bu film onların modern zamanda geçen versiyonu. Hugh granti ilk kez orada farklı birkarakterde izledim. Üstune undoing seyredince garipsemedim.Mini dizi olarak beğendim fazla yorum yapmaya gerek yok vakti olan herkese tavsiye ederim
HBO’da geçen sene en çok bunu izlemişler. BLL’yi de geçmiş ayrıca.