HBO kanalı 11 Temmuz’da ekranı ve izleyiciyi “The White Lotus” adlı yeni bir dizi projesiyle buluşturdu. Komedi-drama türündeki dizi, 6 bölümlük sezonunu kısa süre önce tamamladı.

The White Lotus’u kanalın Enlightened dizisini de hazırlayan Mike White (Pitch Perfect 3, Dawson’s Creek, Freaks and Geeks) hazırlarken kadrosunda Murray Bartlett, Connie Britton, Jennifer Coolidge, Alexandra Daddario, Jake Lacy, Brittany O’Grady, Sydney Sweeney, Steve Zahn, Fred Hechinger, Natasha Rothwell, Molly Shannon, Jolene Purdy, Lukas Gage gibi isimler bulunuyor.

Not: Ekim 2020’de kanaldan resmi onay alan ve kadrosu açıklanan projenin çekimleri yıl bitmeden karantina koşulları içerisinde Hawaii’de yapıldı. The White Lotus’un bölümleri ülkemizde Bein Connect bünyesinde bulunuyor.

Not 2: The White Lotus, mini dizi olarak başlasa da mini kalmadı ve 2. sezon onayı aldı. Antolojiye evrilen dizinin gelecek sezonunun yeni bir lokasyonda ve farklı bir kadroyla geri dönmesi bekleniyor. İlk sezonun kadrosundaki isimlerden az da olsa bazısının geri dönüp dönmeyeceği ise şimdilik belli değil.

Nicole ve Mark Mossbacher

Olivia Mossbacher & Paula

Quinn Mossbacher

Konusu:

The White Lotus dizisini ana karakterlerden Shane’le açıyoruz. Tatil için çıktığı seyahatten geri dönmek üzere uçağını bekleyen Shane’in yanındaki bir çiftin açtığı muhabbet sayesinde onun kaldığı otelde bir kişinin öldürüldüğünü öğreniyoruz. Ardından da bir hafta geriye dönülüyor ve asıl hikaye başlıyor. Hawaii’de bir ada üzerine kurulu bu lüks otele gelen konukların ve otel çalışanlarının bir haftalık süre içerisinde başından geçenler anlatılıyor.

Dışarıdan mükemmel görünen, güler yüzlü çalışanlara sahipmiş gibi duran The White Lotus’ta günler geçtikçe tatil tabii ki hiç kimse için huzurlu bir şekilde ilerlemiyor ve gerilim içten içe yavaş yavaş tırmanıyor.

Önemli Karakterler:

Konuklar:

  • Nicole Mossbacher (Connie Britton): Bir arama motorunun mali işler müdürü. Hem tatil yapıyor hem de gerektiğinde Zoom görüşmeleriyle toplantılarını idare ediyor. Kendiyle ve işiyle daha fazla ilgili olan bir anne.
  • Mark Mossbacher (Fred Hechinger): Nicole’ün eşi. O da güya kendi sağlığını ilgilendiren bir krizin içinde.
  • Olivia Mossbacher (Sydney Sweeney): Nicole ve Mark’ın çevresinde olup biten neredeyse her şeye karşı alaycı bir tavır takınan genç kızları. Üniversite 2. sınıf öğrencisi.
  • Quinn Mossbacher (Steve Zahn): Nicole ve Mark’ın sosyal açıdan biraz tuhaf olan ergen oğulları. Tatili telefonda ve iPad’de geçirmeye meyilli.
  • Paula (Brittany O’Grady): Olivia’nın üniversiteden yakın arkadaşı. Tatile birlikte geliyorlar ve günün çoğunu birlikte geçiriyorlar.

Rachel & Shane Patton

Tanya McQuoid

  • Tanya McQuoid (Jennifer Coolidge): Bir süre öncesinde annesini kaybetmiş, dolayısıyla canı sıkkın durumda. Zengin bir iş kadını. Hem tatil yapmak hem de annesinin küllerini dökmek için otele geliyor.
  • Rachel Patton (Alexandra Daddario): Gelir düzeyi kendisinden oldukça yüksek olan Shane’le yeni evlenmiş. Balayı için birlikte otele geliyorlar. Mesleğinde ilerlemek isteyen genç bir gazeteci.
  • Shane Patton (Jake Lacy): Zenginliğinin asıl kaynağı ailesi olan bir emlakçı. Kibirli, patavatsız ve hatta çekilmez denebilecek bir insan. Armond’un başının en büyük belası.

Armond – Lani – Belinda – Christie – Dillon

Çalışanlar:

  • Armond (Murray Bartlett): Otelin melek yüzlü şeytan yöneticisi. Misafirleri idare etmek ve sorunları çözmek için her türlü yalanı gözü kırpmadan söylemekten çekinmiyor. 5 yıldır temiz olan eski bir uyuşturucu bağımlısı.
  • Belinda (Natasha Rothwell): Otelin spa bölümünün görevlisi. Özellikle Tanya için vazgeçilmez olmaya başlıyor.
  • Dillon (Lukas Gage): Armond’un kendisinden istediği çeşitli işlerle ilgilenen, hafiften saf bir personel.

“Kim öldü / Kim öldürdü?” dizileri oldum olası ilgimi çeker. HBO usulü ekrana gelen The White Lotus, kadrosunun da cazip olmasıyla başladığım bir dizi oldu. Sezonun 6 bölüm olması ve lüks bir tatil mekanında geçmesiyle görsel zenginlik sağlaması da işime yaradı.

Dizi, her biri kendince işlevsiz bir grup insanı bir araya getirerek yola çıkıyor ve benim ‘rahatsız edici sessizlik’ demeyi tercih ettiğim bir dinamikle ilerliyorlar. Asıl gizem sezon finalinde çözülse de “Kim patlayacak?!” sorusunun da merakımı beslediğini söyleyebilirim. Bu yüzden kimin öldüğünden ziyade kimin öldürdüğünü daha fazla merak ettim. Elbette uzattıklarını veya abarttıklarını düşündüğüm anlar olsa da sezon finalinde geldiğimiz noktada ölen-öldüren dengesi beni memnun etti, bununla (da) olur. Devamında düzgün bir kapanış yaptılar hem.

Karakterlerden Tanya ve dolayısıyla Jennifer Coolidge kendisini en konuşturan oldu gördüğüm kadarıyla. Hatta kimilerine göre kariyer performansı vermiş durumda. Bu nedenle o vakte kadar etkisi geçmezse Emmy’de de görebileceğimiz düşüncesindeyim. Zira kendisi de benim bu grup içinde en hoşuma giden karakter/oyuncu oldu. Shane (Jake Lacy) odunluğuyla, Armond (Murray Bartlett) ise bulunduğu konum itibarıyla konukları idare ediş biçimiyle sezonun öne çıkan diğer isimlerinden oldular.

İkinci sezonda farklı bir mekanla ve kadroyla yola devam edeceklerini açıkladılar. Eski kadrodan bazı isimlerin yer alma ihtimali de bulunuyor ki tanıdık bir-iki kişinin görünmesi iyi de olabilir hani. Gerisini kendileri bilir artık. The White Lotus dizisi ilk sezon itibarıyla böyle. Deneyeceklere iyi seyirler.