This is Us — Tanıtım
400 yorum aytackara 31 Ekim 2016 09:01
NBC kanalı her ne kadar son birkaç yıldır yaptıklarıyla sabıkası kabarık bir kanal olsa da aynı zamanda ara ara iyi dizi çıkarmayı bilen kanallardan da birisi. İşte bu sezon da tam da bu tarzda bir dizi yayınlamayı başarmış durumda. Özellikle de izleyicinin televizyondan kaçıp dijitale yöneldiği, reyting ve eleştirel açıdan sağlam bir dizi bulmanın gittikçe zorlaştığı günümüzde bunu yapabildiğini düşünürsek, nimet muamelesi bile yapabiliriz sanırım.
Bahsettiğim dizi ise This is Us efendim. 20 Eylül’de ekran macerasına başladı, hatta NBC’nin bu sezon The Voice desteği vermeyi seçtiği yapım bu dizi oldu. Gelen sonuç kanalını memnun ettiği için de tama uzayarak sezonunu 18 bölüme çıkarttı. Ülkemizde de FOX Life kanalında 11 Kasım’da yayınına başlıyor.
Not: Amerikan medyası Mayıs ayında yeni sezonun dizilerinin fragmanları yayınlandığında bu fragmanların ilk 48 saatteki performanslarını takip etmeyi de ihmal etmiyor. Mesela geçtiğimiz üç sezonun birincileri The Blacklist, How to Get Away with Murder ve DC’s Legends of Tomorrow oldu. İşte bu sezonun birincisi de This is Us‘tı. Geçen üç aylık sürenin sonunda resmi Twitter ve Facebook fragmanlarının izlenme oranının 70 milyonu geçtiğine de bizzat şahit oldum hatta.
(Dürüst olmak gerekirse fragmanın ilk iki saniyesinin yarattığı gündemin bunda payı büyük tabii.)
Dizinin yaratıcı ismi Dan Fogelman. Filmlerde Crazy, Stupid, Love ve Cars film serisi, dizilerde de The Neighbors, Galavant, Grandfathered ve hali hazırda yayında olan bir diğer yeni dizi Pitch kendisinin özgeçmişinin içerisinde yer alıyor. This is Us da ondan çıkan bir komedi-drama (dramedi) dizisi.
Peki, konu olarak ne anlatılıyor bu dizide?
Dizinin merkezinde birbirleriyle bir şekilde bağlantılı olan ve hepsinin doğum günü aynı olan bir grup insan var. Aklınıza bilim-kurguya dair bir şey geliyorsa gelmesin, aynı zamanda tam bir aile dizisi denecek türden bir yapım. Bu bağlantıların ne olduğunu da ilk bölüm bitene kadar öğreniyoruz bu arada.
Gelelim içinde kimlerin olduğuna ve detaylara:
** Jack (Milo Ventimiglia) ve Rebecca (Mandy Moore): Diziyi açtığımız gün, doğum günleri aynı olan bu karakterlerin hepsinin 36’ya girdiği de gün. Jack de bunlardan birisi. Eşi Rebecca üçüzlere hamile ve karnı burnunda. Doğum gününde onun payına düşen Rebecca’nın kendisini doğumhanede bulması oluyor. Üstelik bebeklerin durumu biraz kritik…
** Kate (Chrissy Metz): Oldukça kilolu ve bu nedenle özgüven eksikliği yaşayan birisi. Daha önce birçok kez kilo vermeyi denemiş ama becerememiş. Bu yaş gününde bir kez daha yeni bir mücadele içerisinde giriyor ve bunun için gittiği destek grubu sayesinde hayatına yeni birisi dahil oluyor.
** Kevin (Justin Hartley): The Manny isimli erkek dadıyı canlandırdığı bir diziyle ünlü bir aktör. O da oynadığı rolden ve dizinin kalitesinden pek memnun olmadığı, daha farklı bir şeylerin peşinde olduğunu fark edeceği bir güne uyanıyor. Ayrıca bu bağlantıyı açık etmekte bir zarar yok, Kate ve Kevin kardeşler. Hatta ikili birbirlerinin en büyük dayanağı.
** Randall (Sterling K. Brown) ve Beth (Susan Kelechi Watson): Dizinin siyahi çifti, doğum günü ve diğerleriyle tanışıklığı olan kişi de Randall. Onun doğum gününde payına düşen daha bebekken kendisini terk eden babasının izini bulmuş olması. Çiftin iki kızı var.
Karakterler ve konu genel olarak bu şekilde.
This is Us, bu sezonun en azından kesinlikle bir denenmesi gereken, iddialı dizilerinden birisi olmuş. Başta pek merak etmeyip, medyada gördüğü ilgiden dolayı şans verip de başlamıştım. İyi de yapmışım, o nedenle tavsiye ederim tabii ki.
Sadece basit bir aile dizisi olmakla kalmayıp insanı kısa sürede kendisine bağlayabilmeyi de beceriyor. Bunu da hem karakterlerin günlük hayatı ve problemleri üzerinden yürütüyor, hem de geçmişi ziyaret etmeyi hiç ihmal etmiyor. Özellikle ilk iki bölümdeki şaşırtmacaları da takdire şayan ve izleyiciyi diziye çeken cinstendi mesela.
Dizinin atmosferi de bence başarılı olmuş, kalıplaşmışlıktan uzak bir hali var, karakterlerin içindeki durumlarla da empati yapılabiliyor. Böyle bir kadro da bu diziye gayet yeterli, en azından izlediğim kadarıyla gözüme batan birisinin olmadığını söyleyebilirim.
Durum özetle böyleyken böyle yani efendim. İyi seyirler…
yorumlar
Hepsi arızalı ya bunların. İşte Randall’ınki ekranlarda görmeye en alışkın olmadığım türden arızalar, o yüzden karakter benim için özgün bir tip. Seviyorum onun gelişimini izlemeyi. Gerçekçi de geliyor bir yandan.
Ya açıkçası bazen çok olayları abarttığını düşünüyorum, aslında bazen bende aynı duyguları yaşarım ama karşımda da gördüğüm zaman. ”Tamam dostum, sakin ol” diyorum. Hele 15. bölümün sonundaki olayda
Parantez açayım Randall’ı oynayan oyuncuyu çok seviyorum. Mesela Randall’dan çok sevmediğim biri varsa Kate. En fazla onu sevmiyorum mesela. Sürekli aynı haltları yiyor, ondan sonra özür dilerim, hadi eskisi gibi olalım diyor.
@dkamoy
Randallın arızalığı benim için o kadar öne geçmiş ki anca sen deyince diğerlerinin de biraz arızalı olabilceğini farkettim. Ben onları hayatlarında büyük sorunlar yaşayan tipler olarak izlemişim. Dizide arızalık çizgimiz Randallsa diğerleri yanında normal kalıyor. Eğer yapılmak istenen hepsinin bi sıkıntısı var işteyse eğer karakter buna zarar verecek derecede abartılı oynanmış veya yazılmış.
Hepsinin kendince arızalı olmasından dolayı çok kişide değişir bu sıralama.Ben de üçlüyü düşünürsem Randall’ı üçe koyarım mesela.
Onun karısını kendisinden daha çok seviyorum. Kate’de de Toby daha iyi zaten.
İlk sezonu bitirdim. Çok güzel bir diziydi, çok beğendim. Çok kaliteli olması değil de çok içimizden bir hikaye sunmaları beni etkiledi. Özellikle Kevin ile kendimi çok benzetiyorum. Jack de de kendimden birkaç parça bulduğumu söylemeliyim. İlk 10 bölümü izlerken beni mutlu ediyordu, henüz fazla drama girmemişlerdi ama son 8 bölümü baya acıklıydı. Sezon finalinde içim buruktu.
Ben geçen seneden beri bu diziye çok önyargılıydım, hakkında bir tek bu tanıtımı okumuştum o kadar ama iyi ki izlemişim diyorum. Bu dizi için en güzel lafı @aytackara söylemiş sanırım. Yapımcıya falan göndersek reklam olarak kullanırlar:
”Jack karakteri televizyona, bu dizi de NBC’ye fazla.”
Hikaye ile ilgili hoşuma gitmeyen sadece şu var:
Gelecek sezonda görüşürüz 18 bölüm gayet yerindeydi, 2. sezonda umarım bu kadar olur.
Aksine bu dizi tam NBC dizisi. Başka bir kanalda olduğunu gözümde canlandıramıyorum. Sonuçta Parenthood, Friday Night Lights gibi dizileri de yaptılar zamanında.
Aslında çok sıradan şeyler anlatıyor, yeni hiçbir şey yok. Ama işte kendine has bir üslubu, kurgusu var. O yüzden tuttu zaten. Birkaç yıl önce çıksaydı aile dizisi kontejanım dolu olacağından bunun yüzüne bakmayabilirdim ama yoklukta izliyorum işte.
Onaylar 18’er bölümlüktü ama sonradan artırırlarsa bilemem.
@rpdi: Tabii aslında ulusallar içerisinde tam NBC lik. Kablolu da da sanki Showtime gibi geldi aklıma ama, biraz daha +18 olsa Showtime olabilir belki.
Aynen içten de olması, yaşayabileceğimiz şeyler anlatmasıyla beni kendisine bağlattı. Parenthood’u da inşallah bir ara izlemek istiyorum.
Ben o cümleyi bu dizi NBC’nin tarzı değil anlamında kullanmadım zaten. Kanala uyan havası var evet.
Ama NBC yönetiminin elinin altında böyle bir dizinin başına gelebileceklerden dolayı tırsmıyor değilim. Sonbahar için en radikal program değişikliği yine bunlardan geldi; her şeyi iptal eden imajını zaten daha yeni topluyor.
Bu dizinin gününü de oynatacaktı, evdeki hesap çarşıya uymadı da geri çekti.
S2 Poster
Slyvester Stallone konuk olucekmiş. Kevin’in rol arkadaşı olarak.
Ahahahaaa
Debra Jo Rupp kadroya katılmış.
2×06’yı Regina King yönetecekmiş.
hiç beklemiyordum. hele esas ikilinin ana baba çıkmasına şok oldum. bunu da hiç beklemiyordum. biraz üzüldüm. onları da diğerleriyle interaktif izleyebilmek isterdim. bayaa kısıtlanmış oldular. en sonunda babanın ölmüş olması ve arkadaşının kadına zıplamış olması!! sinir oldum. ne gerek vardı ya keşke yaşasaydı o da. geçen 36 yılın üstüne onları yeni oyuncular canlandırabilirdi bence. bu hali biraz gereksiz kaçmış ama günümüzde onları çok görmeyeceğimizi düşünerek itiraz etmeyeceğim.
üç kardeşten zenci olanı sevmemiştim babasıyla olan ilişkisinden dolayı ama ikide kardeşiyle telefon konuşması sonrası sevmeye başladım. ikizler zaten çok tatlı.
green arrow’umuzun böyle güzel bir diziyle kendini hatırlatmasına sevindim.
umarım bu diziyi kariyerinde iyi kullanır. smallvillede severdim onu izlemeyi.
Aha yine jon snow özgün geldi.
Hahahah
Ahahah yine mi bu dizide jon snow olmam saniyordum merak ettim simdi
awwwww
elimde değil miguelden sadece var olduğu için nefret ediyorum. var olabilmesinin tek nedenini bildiğim için nefret ediyorum. suratını gördüğüm an içim nefretle doluyor yanlış hiçbir şey yapmamasına rağmen. hiç bu işe bulaşmayacaklardı. hiç sevdirmeye de çalışmasınlar.
@ozgun14 özgün sen ne romantik adamsın ya
Hep dizinin sucu.. boyle tatli cifti koyuyolar onumuze sonra da oyle iste.
bu ikisini izlerken aldatma yönünden bir an bile gerilmiyorum. çünkü ikisi de bu yönden çok sağlam karakterler. küçük bakışmalar, içten şüpheye düşmeler, hataya düşecekmiş gibi meyledip düzelmeler gibi izleyiciye doğal şekilde sunabilecekleri çok şey yaptırabilirip yine de birbirlerine bağlılıklarını bozmayabilirlerdi ama küçücük bir an bile iki karakterin de birbirine bağlılığından şüphe duydurmadılar. sırf bunun için teşekkür etmek isterdim ama hala ortada bir miguel dongozu olduğu gerçeğini aklım mantığım kabul edemiyor. bunu yenilir yutulur sunabilirlerse helal olsun çünkü çünkü karşılarında sağlam önyargıları olan jack fanatikleri var.
ayrıca 17. bölümde katein babamla ilgili durumu anlatacağım hepsi benim yüzümden diye ortaya bombayı bırakıp çok bağlantılı şekilde baba ölümüne bağlayacakmış feyk atmaları da bu diziye hiç yakışmadı. çok sinirlendim orda.
kate kendini suçlu hissediyor, geçmişte baba kate yüzünden alkollü şekilde kendini yollara veriyor. böyle feyk atmak olmaz olsun. beklentiye girmiştim. hiç hoş değil.
bölüm güzel olmasa sağlam laflar hazırlamıştım.
ayrıca finaldeki tek çekim bitmek bilmeyen kavga sahnesi gerçekten çok iyiydi. yoğun diyalogların altından iyi kalkmışlar helal olsun. 5-6 dk sürdü rahat sanırım. bayaa da gergin sahnelerdi.
Gelsin 2. sezon
Özlemişim.
çok güzel bir açılıştı helal olsun rebecca. bir kez daha gözüme girdin. sonları duygusaldı bu diziden beklenecek dozda. seviyorum bu ekibi.
2×1 yavaş, ciğerimi söktün.
2 x 01 üzerine:
Diziyi bitireli az bir süre olduğu için çok özledim diyemeyeceğim ama geldiği iyi oldu. Gelir gelmez kalbimden bir parça da götürdü.
This Is Us – Most Watched Scripted Series in L+7 for 13 Years
2×2 de iyiydi baya, izleyeli oluyor 3 gün falan ama daha yeni yazıyorum
İkinci sezon fox life’ta hala başlamadı sitelerinde de bilgi bulamadım?
Birkaç hafta daha başlamaz. Yabancı diziler zırt pırt ara verdiğinden, bir de Noel arası verdiğinden bazı dizilerde biriktiriyorlar.
Bu da onlardan. Gelecek aydır herhalde.
2×03 üzerine:
Adamı gördükçe aklıma bir süre “Sly” gelecek şimdi. Ben olsam zor derdim herhalde. O kadar bayıldığım biri de değil ama ağırlığı var en azından.
Beğendim ben bu bölümü.
2 sezondur izliyoruz
2×05 pfff kevin draması. şimdiden soğuttu beni. hiç gerek yoktu. acaba gösterip vermeme gibi bir güzellik yaparlar mı demiştim yapmadılar.
ana kız, baba oğul sahneleri çok güzeldi her zamanki gibi. ufak kevin’ın da son sahnesi çok tatlıydı. seviyorum bunları. şimdilik büyük kevin hariç.
2×5
2×06 her bölüm kevin’dan biraz daha soğuyorum. allahtan ufaklık ara ara uyuzluğu bırakıyor da gönlümü alıyor.
bu arada rebecca’yı daha çok seviyorum sanırım ben babadan. evet oyunculuk olarak baba kadar güçlü değil ama yine de bana duyguyu geçirmeyi başarıyor. keşke hep o çekirdek aileyi izleyebilsek… ama büyük hallerini de seviyorum. 40 dk ondan 40 dk diğerinden izleyelim her hafta
Küçükle büyüğün ortasını görmesek de olurmuş aslında.
2×07 üzerine:
Biri Kevin’ı düzeltsin, bozulmuş bu.
2×07 salak yemin ederim gerizekalı bu çocuk…
ama geçmiş sahneler
Bencede düzeltsin.
2×08 ilk defa bazı kısımlarında ileri sardım. o güzel iki insan olmasa 15 dk ya bitirirdim bölümü. ağlasan da zırlasan da sevmiyorum seni sarı pipi. tekrar sevmem için zaman gerek.
gelecek bölümün kate’e ait olacağını da belli ettiler bölüm sonunda. onu daha bir severim gibi.
2×09 yine duygusal olarak ağır bir bölümdü. ben en çok katei seviyorum her ne kadar arada saçmalasa da. bu bölüm de çok güzeldi. geçmiş sahneleri olsun günümüz olsun gözlerim doldu. rebecca da çok iyiydi. hele tobey canım benim.
2×8’i 2×9’a 2 kere tercih ederim. Hiç beğenmedim bu bölümü. Toplam 20 küsür bölüm yayınlandı, en beğenmediğim bu bölümdü.
2×09’nun sezonun kalibre üstü bölümlerinden olduğunu düşünüyorum. Karakterden ziyade geçmiş ve günümüzde olan bitenler de ilgi çekiciydi.
2×10
kararsızım şu an sanırım randall’ı a daha çok seviyorum. yine ağlattı bayaa. çok güzel bir bölümdü. doğru noktada araya girdiler. üç solo hikaye izlemek iyi geldi. hikaye çok müsait bu anlatımlara. 40 dakikaya 8 hikaye sığdırmaya çalışınca hiçbirinin derinine inemiyorsun mecburen herkesin dahil olduğu ortak hikayeler yazmak gerekiyor. hepsini ayrı ayrı izleyebildiğimiz için mutluyum. umarım kevin’ın hikayesi de bu bölümün sonunda olan şeyle birlikte yoluna girmeye başlar ve kevin’ı izlerken de keyif almaya başlarım.