UnReal: Burada Hiçbir Şey Gerçek Değil! – Tanıtım
184 yorum pirate 14 Ağustos 2015 09:53
Lifetime’ın bu yaz başlayan yeni draması UnReal’in tanıtımına hoş geldiniz.
KÜNYE
Tür: Drama
Sezon – Bölüm Sayısı: 1 Sezon – 10 Bölüm
Onay Durumu: 2. sezon onayı aldı.
Mutfaktakiler: Marti Noxon, Sarah Gertrude Shapiro, Robert M. Sertner, Jason Neese
Yayınlandığı Kanal: Lifetime
Wikipedia – IMDB – Resmi Site – Twitter – Facebook
KONU
Dizinin merkezinde Everlasting isimli The Bachelor tarzı bir reality şov var. Şov, bir flörtleşme yarışması. Yarışmanın yardımcı yapımcısı (yarışmacı kızların bir bölümünden sorumlu personel) olarak çalışan kahramanımız Rachel Goldberg, şovun yapımcısını memnun edebilmek için işe gereğinden biraz fazla dahil olunca olaylar gelişiyor.
KARAKTERLER VE OYUNCULAR
Rachel Goldberg (Shiri Appleby):
Dizinin ana karakteri. Patronları Quinn ve Chet’i memnun etmeye çalışırken şovun akışına fazlaca dahil olan yardımcı yapımcı. Psikolojik sorunları var. Geçen sezon şovun finalini az daha berbat ediyorken, yaptıkları reytinge fayda sağlayınca ikinci bir şans elde etmiş. Entrika konusunda kimse eline su dökemez ve mükemmel bir manipülatif.
Karakteri, Roswell ve Life Unexpected dizilerinden hatırladığımız Shiri Appleby canlandırıyor.
Quinn (Constance Zimmer):
Rachel’ın patronu, şovun ana yapımcısı (ana kumandası). Şovun patronu Chet’in metresi. En az Rachel kadar manipülatif; ama ondan daha acımasız. Şov, onun için her şeyden daha önemli.
Chet (Craig Bierko):
Şovun patronu. Evli, çapkın, uyuşturucu müptelası. Uzun yıllardır Quinn ile bir ilişkisi var. Şov, onun için 2. planda. Onun için asıl önemli olan zevkleri.
Jeremy (Josh Kelly):
Şovun kıdemli kameramanı. Rachel ile arasında eski bir dava var.
Şovun tıpkı Rachel gibi 3 yardımcı yapımcısından biri. Her yardımcı yapımcının olduğu gibi onun da ilgilendiği ve kazanması için desteklediği adaylar var. Eşcinsel.
Shia (Aline Elasmar):
Şovun bir diğer yardımcı yapımcısı.
Adam (Freddie Stroma):
Şovun beyaz atlı prensi. İngiliz bir soylu. Tam bir Don Juan. Babası ile arası bozuk olan Adam’ın şova katılma amacı, kendi ayakları üzerinde durabileceğini babasına ispatlamak ve magazindeki kendisine dair kötü imajı düzeltmek.
Mary (Ashley Scott):
Şovun prenseslerinden. Yalnız bir anne. Quinn’in favori adaylarından biri.
Aktrisi Jericho dizisinden hatırlayabilirsiniz.
Britney (Arielle Kebbel):
Şovun prenseslerinden. Yarışma başlar başlamaz kendini ön plana çıkarmaya çalışan isimlerden biri. Kavga ve gürültüden hoşlanan, öncelikli amacı Adam’ın kalbini çalmak değil yüzünü milyonlara tanıtmak olan bir kişi. Quinn’in favorilerinden.
Ballers, The Vampire Diaries, 90210 gibi dizilerden hatırlayacağımız Arielle Kebbel karaktere hayat veriyor.
Anna (Johanna Braddy):
Şovun prenseslerinden. Duygusal, zeki, güzel. Bu tarz şovlar için farklı bir kombinasyon. Adam’ın favorilerinden ve Grace ile yoğun bir rekabet halinde.
Karakteri, ABC’nin 27 Eylül’de başlayacak Bollywood yıldızı Priyanka Chopra‘nın başrolde olduğu yeni dizisi Quantico‘da da izleme fırsatı yakalayacağımız Johanna Braddy canlandırıyor.
Faith (Breeda Wool):
Şovun prenseslerinden. Teksas’lı ve oldukça doğal. Başkaları tarafından şovu kazanmasına hiç şans verilmese de Adam’ın çevresinde bulunmasından hoşlandığı birisi.
Grace (Nathalie Kelley):
Şovun prenseslerinden. Model, seksi, hırslı, Latin olmasıyla da öne çıkıyor. Şov için herkesin favorisi. Adam’ın bir diğer favorisi. Anna ile yoğun bir rekabet halinde.
Shamiqua (Christie Laing):
Şovun prenseslerinden. Güzel, zeki ve kültürlü biri. Şov için kendini şekilden şekile sokmak ona göre değil. Yine de barındırdığı özellikler ile bu tarz bir yarışma için biçilmiş kaftan. Yarışma başlar başlamaz çoğu kişinin favorilerinden biri.
Arrow‘dan hatırlayabileceğiniz Christie Laing karakteri canlandıran isim.
Athena (Natasha Burnett):
Şovun prenseslerinden biri. Shamiqua’nın tam tersi özelliklere sahip. Pek de zeki olmayan, kültürsüz, kaba saba, görgüsüz bir tip. Şov için kendini her şekle de sokabilecek biri. Kavgacı bir karaktere sahip.
YAZARIN NOTU
Bir reality şovun kamera arkası, entrikalar, manipülasyonlar, bolca atraksiyon ve güzel kızlar… Eee daha ne olsun? Genel olarak kadınlara yönelik ve pembeye yakın içerikli yayın yapan kablolu kanal Lifetime çeker de hiç heyecan eksik olur mu zaten? Farklı konusu da dizinin en önemli artısı tabii ki. Kamera arkasındaki olayları anlatması sebebiyle 2007 yapımı Eva Mendes filmi Live‘ı da anımsatmıyor değil hani. Karakterlerin tamamının da kendini kolayca sevdirdiğini söylemek lazım ayrıca.
Diziye 2. bir Jane The Virgin vakası diyebiliriz. Yanlış anlaşılmasın, konusu itibarıyla falan değil; reytingler ve yarattığı etki itibarıyla. Tıpkı Jane The Virgin gibi yüksek reytingler almamasına rağmen sosyal medyadan ve eleştirmenlerden tam not alan, bu yolla kanalın bolca konuşulan bir dizisi olmayı başaran UnReal; 40’ar dakikalık 10 bölümden oluşan 1. sezonu ile yaz dönemi için ilaç gibi geldi yabancı dizi severlere.
Hazır 2. sezon onayı da almışken; yazın kafa dağıtmalık, keyifli vakit geçirmelik hoş bir dizi sizlere! Haydi izlemeye!
FRAGMAN
https://www.youtube.com/watch?v=n3IjmQiB8wc
yorumlar
Bu kız Video Game High Schooldaki rol arkadaşı Josh Blaylockla evlenmişti ne ara boşandı yahu. Diziyi izlerken baya sevinmiştim evlenmiş olmalarına.
İmdbde hala evli gözüküyor wiki sağolsun. Boşandıkları sıra heralde fazla ünlü olmadıklarından kimseye açıklama ihtiyacı duymamışlar. Geçen sene şimdi nişanlandığı çocukla sevgili olunca açıklamış.
Ben ikisini de seviyorum, hoşuma gitti açıkçası. Ayrıca Serdar Kuzuloğlu’nun Twitter’ından gördüm:
2. sezonda dönecekmiş. Kaç bölüm olduğu belli değil.
2×01 üzerine:
Güzel dönmüş. Rachel beklediğimden daha manyak bir haldeydi, hatta neredeyse rahatsız edici bir durumda. Ama olması gereken hal bu olduğundan olsa gerek, yadırgamadım.
Sezonun hikayesine giriş yaptılar denilebilecek bir bölümdü. Böyle devam edelim… Üçüncü sezon onayı aldığını bilerek izlemek iyi olacak. Gerçi reytingini biraz daha artırıp, belki 1-2 tane de Emmy adaylığı alırsa daha güzel olur.
Geçen yazın en iyi draması başladı. Hem de çok çok iyi başladı. Bu yazın da en iyisi olmaya aday kesinlikle.
*Rachel’ın üzerine Quinn sosu eklenmiş bu yeni halini sevdim. 2 kat daha duygusuz 2 kat daha keyifli!
*Yalnız Everlasting kadrosu geçen seneyle yarışabilecek düzeyde değil. Siyahi damat adayımız tipsiz, Adam’daki karizmanın yarısına bile sahip değil. Hatun kadrosu da geçen yılın çok altında.
*Jeremy’nin Rachel’a ‘Quinn’in dolabından mı giyiniyorsun?’ tepkisi ve Rachel’ın ‘Neden kimse kestik demiyor?’ tepkisi süperdi.
*Rachel’ın Madison’ı yönlendirdiği sahne, tüm ayrıntıları ile bölümün en iyi sahnesiydi kuşkusuz.
*Jeremy’yi geçen sezon da pek sevmezdim ama bu bölüm uyuz etti resmen.
*Jessica Siposcuğuma ilk bölümde hiç sahne yazmamaları da sinir bozucuydu. Sanki ellerinde ondan daha güzel kız var da bu kadar arka plana atılıyor kendisi!
*Chet ve Jay karizma yapmış görmeyeli. Özellikle Chet fazla kilolarından kurtulup evrim geçirmiş tabiri caizse.
2×02 üzerine:
Bazen bu kızı çok iyi anladığımı düşünüyorum.
Öyle yapalım o zaman.
Çok güzel bir bölüm olmuş yine. Ama sinirlendiren hamleler yaptılar açıkçası.
*O son hareket hiç olmadı işte.
*Chet ve Quinn’in 2 versiyon çekelim o zaman fikri malcaydı. Quinn’in Chet’in bu mallığına izin vermesine ayar oldum resmen.
*Talibin yav..k arkadaşlarının sete girmesi olayından nefret ediyorum. Almayın abi bunları sete!
*Bayraklı bikininin ırkçı boyutunu anlamadım ben ne yazık ki! İçeriğini tam anlamıyla bilen biri varsa açıklayabilir mi bana?
*Hot Rachel çok iyiydi bu bölüm. İlerleyen bölümlerde şova çok şey katacak gibi!
*Chet şovu alıp saçma sapan bir şeye çeviriyor. Biri bu malı çıkarsın sette bir an önce ya!
*Rachel’in yeni elemanın damarına basıp da dökülmesini sağlayıp ‘İşte biz programı böyle yapıyoruz!’ deyişi süperdi. Güzel bir kahkaha attım orada. Coleman’ın ‘Çok mu erken oldu?’ tepkisi de gülümsetti. Rachel lan bu? Geç bile kaldı!
Güzeldi yine.
*Bu Yael’in (Hot Rachel) enkaz kameraman ile takılma amacı ne onu anlayamadım bir türlü. Eline ne geçecek ki bu laleyi baştan çıkarınca?
*Everlasting evinde kameradan kaçamazsın, sadece kaçtığını sanırsın.
2×04 üzerine:
Quinn Bu kadın bir harika, Constance Zimmer de bir harika.
Şu aralar Rachel sinir krizi geçirse kılım kıpırdamaz herhalde.
Kamera olayını hiç beklemiyordum, güzel sürpriz yaptılar.
* Quinn King gibisi zor gelir ya
* Ben de Ioan Gruffudd nerede kaldı diyordum… Sevdim bu adamı. Sıra geldi Freddie Stroma‘ya.
*
Jeremy’nin kovulması geliyorum diyordu da bölümün başlarındaki o dalavereler vs.ler bana birazcık gereksiz geldi. ovuldu-bitti olacak mı onu merak ediyorum sadece.
* İnsan merak ediyor…
Unreal’da bir şekilde kullansalar bile gerçek hayatta TV’de gösterilemez tabii, o ayrı. Buradakiler Darius Beck gibi ünlü bir karakter de değiller sonuçta. Sözleşmedeki tazminat maddesi de yeterince kabarıktır zaten.
Üfff, bu Darius itine uyuz oluyorum ben ya! Allah’ın tipsizindeki o havalar, tavırlar falan uyuz olmamak çok zor. Yaptığı elemeler de saçmalamasyon olunca insan ister istemez Adam’ı özlemle arıyor.
Bu Jeremy lalesine ilk sezondan beri kıl oluyorum zaten.
Chet’i şutlayan Quinn, çok daha büyük bir patron buldu al-ver yapacak. Umarım büyük patron alır ama vermez. Quinn’in hayal kırıklıklarını izlemeye bayılıyorum çünkü.
2×06 üzerine:
* Düşündüğümden iyi çıktı bu bölüm. Haberi önceden geldiğinden dolayı şaşırmadım bölüm sonunda olana. Hatta nihayet bile diyebilirim.
* Rachel bu bölümde aslında genel haline oranla daha iyiydi sanki ama ben yine de Carrie Mathison’ı hala bu alanda tek geçiyorum.
* Gelmişken her zamanki gibi “Quinn bir harika!” deyip gideyim ben.
Sezonun başında ondan telefon geldiğinde anlamıştım sezonun bi noktasında geri döneceğini. Muhtemelen tek bölümlüktür.
2. sezonun ilk 2 bölümünde falan “ilk sezon bir değişik geldi diye sevdiydim galiba, yok eski tadı” diyordum ama son birkaç bölümdür yine yardırıyor. 2×06 çok iyiydi. Yazık ediyor hala izlemeyen, başka bi şey demiyorum.
Sezon finali gibi bölüm olmuş bu, burada bıraksalar itiraz etmezdim herhalde.
* Adam’ın hikayesini fena yansıtmadılar. Ama en sona doğru Rachel adamı kaçırtmasadı daha bir güzel olurdu sanki. Galiba gitmiş oldu ama dönerse de uyar.
* ‘Polisin bir siyah karakteri arabanın dışında vurması’ kısmında iyi halt yediniz tepkisi verdim. Tam da son dönem Amerika’da olanların üstüne tüy dükmüş oldu. Çekimler yeterince önceden yapıldığı için kasten ayarladıklarını zannetmiyorum, bu kadarını onlr da beklemiyordur herhalde.
* Yael’in derdini nihayet ortaya çıkardılar. İki bölümü de bu patlar herhalde. Aklıma Mary’nin binaın tepesinden atlamasının çektiği dikkat geliyor.
Kendimi bu dizideki Jay gibi hissediyorum bazen.
I didn’t see that coming!
Güzel bölümdü. Son 15 dakikada yaptılar yine yapacaklarını. Rachel’ın böyle mantık dışı bir bir hamle yapmasını ve
hiç beklemiyordum açıkçası.
Yael’in (Nam-ı diğer Hot Rachel’ın) sezon başından beri anlam veremez bir şekilde izlediğim tercih ve tavırlarını bir yere bağlamaları açısından da mutlu etti bu bölüm beni. Hatun,
çıktı ve her şey yerli yerine oturdu şimdi.
2×08 üzerine:
Depresif bir havanın içine bu kadar eğlenceyi sokmayı nasıl başarıyorlar merak ediyorum. Resmen eğlenerek izledim çoğu yeri.
Bu sezonun finalini kim bilir nereye bağlayacaklar acaba?
İçimde kalmasın ayrıca: Coleman bir git işine allasen ya!
*Chet ile empati kuran ben:
Gittiiiii, gitti, gitti, gitti! Gittiiiii, gitti, gitti, gitti!
Ama iyi oldu böyle. Yoksa Bachelor’dan Bachelorette’ye falan dönecekti 3. sezonda iş. Ona gelemem işte.
*Rachel başladı yine palavralarına. 12 yaşındayken annesinin hastası tecavüz etmişmiş de, annesi kimseye şikayet etmemişmiş. Bla, bla, bla! Ya kızım, 2 dakika insan ol, yalanlar üzerinden duygu sömürüsü yapma ya!
*Yael-Coleman ortaklığı da güzel oldu böyle.
S02E09
Marangozlukta iyi iş çıkarılan Coleman ve Tiffany karakterlerinin sezon finalinde cilalarını güzel yapamazlarsa çok söverim yalnız.
İlk başta düz bir suratla izliyordum aslında, ama Quinn ile birlikte benim de ayarım kaçtı. Gülmeye başladım, Allah affetsin.
* Quinn’e ilişki konusunda yazık oldu ama geliyorum diyordu sonuçta…
* Gelecek bölüme kim kazanacak onu da merak ediyorum aslında. Yael’in gideceği belliydi zaten. Tiffany’yi fazla öne çıkardıkları için son dakika Chantal’a kayabilirler geçen seneki gibi.
1 x 01 üzerine:
@rpdi’nin önerisi üzerine başladım bugün diziye. İlk bölümden sevdim diyebilirim. The Newsroom’a benzerliğinden ötürü (ikisi de kamera arkası olduğu için) sempatim iyice arttı.
Başrol ikilisini de beğendim. Constance Zimmer için söylenecek bir şey yok zaten hatun tam bir afet Shiri Appleby’da oldukça tatlıydı. Bu arada Shiri Appleby ile Jordan Hayes birbirlerine amma çok benziyorlar
2. sezon finalinde kolaya kaçtılar sanki ve biraz cheesy durdu. Bilemedim.
Ama sezon olarak muhteşemdi. İlk sezondan kat kat iyiydi.
Hiç fena kapatmadı doğrusu. Hatta ucu açık bitti de diyemem, güzel ve normal bitti.
* Yael ve Coleman’ı nasıl durduracaklarını merak ediyordum aslında. Her sezonda cinayet temasını alışkanlık yapacaklar mı bilmiyorum ama bu da olur. Yorgan gitti kavga bitti.
Gelecek sezon görüşürüz.
S02E10 (Sezon Finali)
Baştan sona tahmin edilebilir bir şekilde ilerledi, tek bir hamleleri bile şaşırtamadı. Kötü bir kapanıştı demeyeyim ama; ucuzdu be!
Genel olarak güzel bir sezon olduğunu söyleyebilirim ama. Yine de gerek kast seçimleri, gerek karakterlerin derinine inememeleri, gerek de sürpriz hamlelerinin yeterli sayıda yapılamaması nedeniyle ilk sezonun epey altında kalan bir sezon oldu.
İlk sezona 9.0 puan verecek olursam; bu sezon taş çatlasa 8.0 puan eder.
Gelecek sezon görüşmek üzere.
Dizi hakkında:
Az önce bitirdim diziyi. İlk sezonun kadrosu daha güzeldi. Ancak ikinci sezonu ben daha çok beğendim. Temposu daha güzel geldi bana.
Constance Zimmer ve Shiri Appleby çok iyilerdi kesinlikle. Hele Quinn karakteri harika bir şeydi. Bir insan diğerlerini bu kadar manipüle edip, ufak tefek kötülükler yapıp yine de kendini bu kadar nasıl sevdirebilir anlamış değilim. Rachel karakterininde dizideki gelişimi çok güzel işlendi. ona da bayıldım resmen. O da hakkını verdi rolün.
Diziyi öneren @rpdi’ye teşekkür ederim 3. sezonda görüşürüz
Oley. Sevdiğine sevindim.
Bu Adam’ı nereden tanıyorum diye düşünüp duruyordum. Az önce Harry Potter ve Melez Prens filminde denk geldim. Ayyy şu filmde ne gıcık oluyordum kendisine ya
İlk sezonu sanırım 1 ay önce filan izledim ve bayıldım. 2. sezonu da izleyip öyle yorum yapayım diyordum.
Nihayet 2. sezonu da devirdim ve geldim buraya.
Bu dizi öyle hafta hafta izleyebileceğim bir dizi değil ve 2. sezon birikirken bile çatlıyordum izlemek için. Bu gözler dizi izleyicisi olalı böyle entrika görmedi. Bu kadar kötü kalpli insanı ise başka hiçbir diziye sığdıramazlar!
Game of Thrones’un Remzi’si bunların yanında halt etmiş. Sulu götürür susuz getirirler alimallah. Bunu da Everlasting ekibinin en tıfılı bile yapabilir.
Abicim bunların herhangi birini sokakta görsem, korkup yolumu değiştiririm yemin ediyorum.
Harika bir dizi. Güzel kurgulanmış bir senaryo, süper bir tempoyla ve iki ana karakterin döktüren oyunculukları ile resmen zevkten beş köşe etti beni 2 sezon boyunca da. “Pembeyim ama tempoluyum” diye Shonda dizileri çıkmasın hiç karşıma. Bu iş böyle yapılır. Uzun yıllar boyunca da bundan iyisinin geleceğini hiç sanmıyorum. Maşallah!
Lifetime çok şanslı bir kanalmış.
Bir üstteki @dkamoy yorumu gazıyla bende izleyenler kervanına katıldım. Dediğiniz kadar varmış, iyi kafa dağıttım sayenizde. Şimdi elimdeki 2.sezonu daha ne kadar bekletebilirim onu merak ediyorum:))
1×01
öehh bu kadarı olabileceğini düşünmemiştim. adamlar yarışma değil dizi çekiyorlar. bunu görünce iyi ki survivor ve amazing race için yapmamışlar diyebildim bir daha keyifle izleyemezdim sanırım. bu kadar müdahele olduğunu bilmiyordum. ayrıca damatcığım britney’i nasıl seçmedin yav malsın !!!! orada kadın müdahale edip onu seçtircek sandım. ota boka müdahale ediyorsun buna da etsene gitti güzelim kız
yapım ekibinde kadın sürekli etrafta dolaşıp yarışmacıları yönlendirip durdu. kameralara çıkmıyor mu hiç yav yanlışlıkla. rahat rahat dolanıp durdu etrafta.
@ozgun14 Kimi seçeceklerine kolay kolay karışamıyorlar aslında. Tam da tiyatro değil bu işler.
UnReal’daki damatlar yüksek profilli ama mesela The Bachelor/Bachelorette’ten çıkıp da sahiden evlenen kişiler var. Kamera olayını ayarlıyorlardır bir şekilde, ona göre çekiyolar veya kullanıyorlar.
Bu arada benim için The Bachelor/Bachelorette keyfini azaltmadı mesela. Hatta öğrendiğim detayları orayla karşılaştırmaya başlayınca zaman zaman eğlenir de oldum. Tabii bazen “Resmen reytinge oynuyorsunuz be! ” tepkisi verdiğim de oluyor ama bunun için zaten UnReal çok da şart değil. İzleye izleye anlıyorsun.
Ben de şimdiki halinden memnunum da, her sezon değişik bir programınkini izlesek nasıl olurdu diye de düşünmeden edemiyorum Survivor, Big Brother vs.
sonuçta bunlar yapım ekibi everlasting reyting sıkıntısıyla iptal olsa falan seneye survivor a geçebilirler konu olarak olmaz mı olur.
garip ama sardıran bir dizi olcak gibi.
fena iş çıkarmamışlar. 3. bölüm civarı falan tamam doydum, arka planını da görmüş oldu bu yapımların, bu kadar yeterli derken sezonu tamamlamak üzereyim.
bu yapımlar ve yapım ekibi resmen tv dünyasının çöplüğü. bunlara katılanların da her şeyi bilerek gittiğini düşünürdüm ama artık o kadar emin değilim. tamam şöyle yap demiyorlar ama öyle yapması için sağlam manipule ediyorlar. dalga geçtiğimiz bu yapımlar bir şekilde katılmak zorunda kalsak allah bilir bizim içimizden ne tarz bir canavar çıkartırlar.
1. sezon finali
bitch is back bitchezz benim bu kızı bir yerlerde izlemem lazım.
dkamoy bi övdü anında seyirci topladık. Bizim yorumumuz işe yaramıyor demek ki
Öte yandan 2. sezon ilkine göre daha iyiydi bence. İlk sezondaki aşk meseleleri bir yerden sonra bunaltmaya başlamıştı ama son bölümlerde heyecan hep üst seviyelerdeydi. Rachel ve Quinn’i tüm canavarlıklarına rağmen seviyorum galiba.
Genel olarak sürprizlerle dolu ve yaşananları görmek için can attığım bir dizi. Umarım ömrü de ti’ye aldığı programlar kadar uzun olur.
İkinci sezonda yarışmacıları biraz daha aktif veya daha doğrusu ilk sezon güzelliğinde kullanmadıkları eleştirisine katılıyorum ama ikinci sezon bence de güzeldi. En azından eleştirildiği kadar yoktu.
Yalnız şey oldu: Bachelorette 10. sezonda 4. haftada Eric adında bir yarışmacı kızla sorun yaşayıp yarışmadan ayrılmış. Birkaç gün sonra paraşütle atlama sırasında hayatını kaybedivermiş meğerse. Bu yarışmalar da çekimlere yayından bir süre önce başlayan türden. Everlasting gibi haftalık değil aslında.
Adamın öldüğü, yarışma sezonu daha başlamadan medyaya da yansıdı. Hatta sezonun açılışında sezonu ona adadılar. İleride bir yerde eleneceğini ve zaten öldüğünü bildiğin bir adamı 4 hafta izle dur…
7. bölüm civarı yani çekim tarihlerine uygun olarak da adamın ölüm haberi içeridekilerce duyuldu. Bütün bir kadro ışıkçısına kadar ağlamaktan helak oldu falan filan.
Benim bile psikolojimi bozdulardı o sıra.
@purga : Sizin övmeleriniz sayesinde dkamoy’un radarına girdi ama n’aber? (ayrıca benim övüşüm çok güzeldi, hıh!)
3. sezonda en olmasını istemediğim hamleye girişiyorlarmış: The Bachelor’dan The Bachelorette’ye dönüyoruz.
Karar verenin aklına sağlık.
YYYYYYYYYYYYYEEEEEEEEEEEEEEEEEEEEEEEEEEEEEEEEEEEEEEEEESSSSSSSSSSSSSSSSSSSSSSSSSSSSSSSSSSSSSSSSSSSSSSSSSSS
1. sezon üzerine:
Yazın sonuna doğru sitede bu diziyi tek izlemeyenin ben kaldığını fark edince boş olduğum bir anda izleyim dedim. İlk sezonu da bitirdim. Dizi gayet, hoş, güzel, temposu akıcı fakat bir dizideki her insan çıkarcı olur mu ya ? Hepsi birbirinden kötü mübarek Ama Quinn ve Rachel ben.
Bir de bu dizideki entrika insanın kafasını patlatacak cinsten. Program erkek için güzel aslında ama kızlar için kötü. Sağlıklı bir ilişki çıkmaz bunlardan.
Ara ara sövdüm ve vicdan azabı duydum izlerken valla. İnsanlık olarak bunları boykot edip izlememek lazım. (Eğer baz alındığı programlar Bachelor ve diğeri de böyleyse onlar için konuşuyorum.)
2. sezonu da izler 3’ü bekleriz artık. Peş peşe güzel akıyor yalnız bu dizi, haftalık izlemek garip olacak.
Böyle gibiler. Ama perde arkasında bir şeyler olsa da bu kadar çıkarcı değillerdir herhalde ve onlar biraz daha tozpembe gidiyor diye düşünüyorum.
Bi Bachelor izlemeyi de düşünüyorum, nasıl diye acaba. Bir de dizide hiç Bachelor adı geçmedi ? Geçer diye düşünmüştüm.
Bilerek geçirmiyorlar muhtemelen, çünkü aynı türde bir iş yapıyorlar. TWD’de de asla zombi denmemesi gibi.
Mesela damat şahsiyet kızlara normalde gül veriyor, bu dizide adamlar her şeyi verdi bir tek gül vermedi. Mümkün mertebe dizide limuzin de kullanılmıyor mesela.