UnReal: Burada Hiçbir Şey Gerçek Değil! – Tanıtım
184 yorum pirate 14 Ağustos 2015 09:53
Lifetime’ın bu yaz başlayan yeni draması UnReal’in tanıtımına hoş geldiniz.
KÜNYE
Tür: Drama
Sezon – Bölüm Sayısı: 1 Sezon – 10 Bölüm
Onay Durumu: 2. sezon onayı aldı.
Mutfaktakiler: Marti Noxon, Sarah Gertrude Shapiro, Robert M. Sertner, Jason Neese
Yayınlandığı Kanal: Lifetime
Wikipedia – IMDB – Resmi Site – Twitter – Facebook
KONU
Dizinin merkezinde Everlasting isimli The Bachelor tarzı bir reality şov var. Şov, bir flörtleşme yarışması. Yarışmanın yardımcı yapımcısı (yarışmacı kızların bir bölümünden sorumlu personel) olarak çalışan kahramanımız Rachel Goldberg, şovun yapımcısını memnun edebilmek için işe gereğinden biraz fazla dahil olunca olaylar gelişiyor.
KARAKTERLER VE OYUNCULAR
Rachel Goldberg (Shiri Appleby):
Dizinin ana karakteri. Patronları Quinn ve Chet’i memnun etmeye çalışırken şovun akışına fazlaca dahil olan yardımcı yapımcı. Psikolojik sorunları var. Geçen sezon şovun finalini az daha berbat ediyorken, yaptıkları reytinge fayda sağlayınca ikinci bir şans elde etmiş. Entrika konusunda kimse eline su dökemez ve mükemmel bir manipülatif.
Karakteri, Roswell ve Life Unexpected dizilerinden hatırladığımız Shiri Appleby canlandırıyor.
Quinn (Constance Zimmer):
Rachel’ın patronu, şovun ana yapımcısı (ana kumandası). Şovun patronu Chet’in metresi. En az Rachel kadar manipülatif; ama ondan daha acımasız. Şov, onun için her şeyden daha önemli.
Chet (Craig Bierko):
Şovun patronu. Evli, çapkın, uyuşturucu müptelası. Uzun yıllardır Quinn ile bir ilişkisi var. Şov, onun için 2. planda. Onun için asıl önemli olan zevkleri.
Jeremy (Josh Kelly):
Şovun kıdemli kameramanı. Rachel ile arasında eski bir dava var.
Şovun tıpkı Rachel gibi 3 yardımcı yapımcısından biri. Her yardımcı yapımcının olduğu gibi onun da ilgilendiği ve kazanması için desteklediği adaylar var. Eşcinsel.
Shia (Aline Elasmar):
Şovun bir diğer yardımcı yapımcısı.
Adam (Freddie Stroma):
Şovun beyaz atlı prensi. İngiliz bir soylu. Tam bir Don Juan. Babası ile arası bozuk olan Adam’ın şova katılma amacı, kendi ayakları üzerinde durabileceğini babasına ispatlamak ve magazindeki kendisine dair kötü imajı düzeltmek.
Mary (Ashley Scott):
Şovun prenseslerinden. Yalnız bir anne. Quinn’in favori adaylarından biri.
Aktrisi Jericho dizisinden hatırlayabilirsiniz.
Britney (Arielle Kebbel):
Şovun prenseslerinden. Yarışma başlar başlamaz kendini ön plana çıkarmaya çalışan isimlerden biri. Kavga ve gürültüden hoşlanan, öncelikli amacı Adam’ın kalbini çalmak değil yüzünü milyonlara tanıtmak olan bir kişi. Quinn’in favorilerinden.
Ballers, The Vampire Diaries, 90210 gibi dizilerden hatırlayacağımız Arielle Kebbel karaktere hayat veriyor.
Anna (Johanna Braddy):
Şovun prenseslerinden. Duygusal, zeki, güzel. Bu tarz şovlar için farklı bir kombinasyon. Adam’ın favorilerinden ve Grace ile yoğun bir rekabet halinde.
Karakteri, ABC’nin 27 Eylül’de başlayacak Bollywood yıldızı Priyanka Chopra‘nın başrolde olduğu yeni dizisi Quantico‘da da izleme fırsatı yakalayacağımız Johanna Braddy canlandırıyor.
Faith (Breeda Wool):
Şovun prenseslerinden. Teksas’lı ve oldukça doğal. Başkaları tarafından şovu kazanmasına hiç şans verilmese de Adam’ın çevresinde bulunmasından hoşlandığı birisi.
Grace (Nathalie Kelley):
Şovun prenseslerinden. Model, seksi, hırslı, Latin olmasıyla da öne çıkıyor. Şov için herkesin favorisi. Adam’ın bir diğer favorisi. Anna ile yoğun bir rekabet halinde.
Shamiqua (Christie Laing):
Şovun prenseslerinden. Güzel, zeki ve kültürlü biri. Şov için kendini şekilden şekile sokmak ona göre değil. Yine de barındırdığı özellikler ile bu tarz bir yarışma için biçilmiş kaftan. Yarışma başlar başlamaz çoğu kişinin favorilerinden biri.
Arrow‘dan hatırlayabileceğiniz Christie Laing karakteri canlandıran isim.
Athena (Natasha Burnett):
Şovun prenseslerinden biri. Shamiqua’nın tam tersi özelliklere sahip. Pek de zeki olmayan, kültürsüz, kaba saba, görgüsüz bir tip. Şov için kendini her şekle de sokabilecek biri. Kavgacı bir karaktere sahip.
YAZARIN NOTU
Bir reality şovun kamera arkası, entrikalar, manipülasyonlar, bolca atraksiyon ve güzel kızlar… Eee daha ne olsun? Genel olarak kadınlara yönelik ve pembeye yakın içerikli yayın yapan kablolu kanal Lifetime çeker de hiç heyecan eksik olur mu zaten? Farklı konusu da dizinin en önemli artısı tabii ki. Kamera arkasındaki olayları anlatması sebebiyle 2007 yapımı Eva Mendes filmi Live‘ı da anımsatmıyor değil hani. Karakterlerin tamamının da kendini kolayca sevdirdiğini söylemek lazım ayrıca.
Diziye 2. bir Jane The Virgin vakası diyebiliriz. Yanlış anlaşılmasın, konusu itibarıyla falan değil; reytingler ve yarattığı etki itibarıyla. Tıpkı Jane The Virgin gibi yüksek reytingler almamasına rağmen sosyal medyadan ve eleştirmenlerden tam not alan, bu yolla kanalın bolca konuşulan bir dizisi olmayı başaran UnReal; 40’ar dakikalık 10 bölümden oluşan 1. sezonu ile yaz dönemi için ilaç gibi geldi yabancı dizi severlere.
Hazır 2. sezon onayı da almışken; yazın kafa dağıtmalık, keyifli vakit geçirmelik hoş bir dizi sizlere! Haydi izlemeye!
FRAGMAN
https://www.youtube.com/watch?v=n3IjmQiB8wc
yorumlar
2. sezonu da bitirmiş bulunmaktayım. Çok güzel bir sezondu. İlk sezondan kat kat iyiydi, dizinin içeriğine alışınca da izlemesi çok zevkli oldu. İlk sezon ki gibi yarışmacılar üzerinden çok gitmediler ama olsun daha iyiydi arka plandakilerin üzerinden yürümeleri. Özellikle Quinn <3<3<3
3. sezondaki değişikliği baya merakla bekliyorum, onun üzerinden nasıl muhabbetler dönebilir onları düşünüyorum.
Bu sezonun talibi de iyiydi Biz onu Tripp olarak biliriz. (Shield izleyenler anladı.) Çok da severiz.
Bir de
Sonda da Tiffany kazansaydı daha iyi olurdu ama buna da itirazım yok.
3. sezonu merakla bekliyorum, gerçekten övüldüğü kadar varmış. Aldığı övgüleri hak eden bir dizi.
Gelecek sezonda görüşürüz
Freddie Stroma ve Johanna Braddy evlenmişler
Caitlin FitzGerald (Masters of Sex) yeni sezonun kadın suitorı olmuş.
Neeeeeyyy
’e, Jaime Callica (Wayward Pines, The Romeo Section) ise Jay’e manita olarak 3. sezon kadrosuna katılmış.
Ben Caitlin FitzGerald’ın yeni sezonun seçicisi olarak kadroya katıldığına dikkat etmemiştim hiç bu arada. Zaten kadın seçici haberi ilk çıktığı andan itibaren soğumaya başlamıştım 3. sezondan da seçicinin Caitlin FitzGerald olduğunu duyunca iyice soğudum.
10 erkek adayı oynayacak oyuncular belli olmuş.
Sezon 1
Dizi başladığında ilk bölümü izlemiş ama beğenmemiştim, 3. sezon onayı alınca acaba dedim ben bir şey mi kaçırdım diye öylesine ilk bölümü izleyim dedim sezon bitiverdi, Rachel şeytanın dünyada vücut bulmuş hali resmen iyi bir performans çizdi, Queen ile de oldukça iyi bir ekip oldular.
BBG ile başlayan başka insanların hayatına burun sokma hikayemiz şu anda neredeyse her kanalda evlilik programları ile devam etmekte, durum böyle olunca kamera arkasını merak etmek olmazdı, resmen bir aksiyon filminde olduğu kadar heyecan hiç durmuyor, bir yarış atı eşliğinde dizi hiç bir bölümünde hız kesmedi, dizi zaten gelin seçme konulu olunca bolca güzel kız da eşlik ediyor.
Her bünyenin kabul etmeyeceğini düşünürsek eğer kimin eli kimin cebinde türü bir yapımı merak eden herkese tavsiyedir, aksi halde uzak durulmalıdır.
Chelsea Hobbs (Make It or Break It), tekrar eden bir rolle UnReal’in 3. sezon kadrosuna katılmış.
Brandon Jay McLaren (Slasher, Graceland, Harper’s Island), tekrar eden bir rolle 3. sezon kadrosuna katılmış.
Tracie Thoms (Love, Cold Case), tekrar eden bir rolle 3. sezon kadrosuna katılmış.
2018’e kadar dayanın, bu sene dönmeyeceğiz diyorlar.
İyi ben de anca sıra getirip yetişirim zaten.
The Bachelor başlayınca döner bunlar da.
Bu ikiliyi çok özledim cidden ama The Bachelor’dan The Bachelorette’ye dönecek olmaları ve Caitlin FitzGerald’ın yeni sezonun seçicisi olacağı haberleri çıktığından beri aklıma geldikçe bir yandan da ‘Amaaan, dönmese mi acaba?’ diye düşünmeye başlıyorum.
Ben The Bachelorette’in The Bachelor’dan daha eğlenceli ve izlenesi olduğunu düşünen kitledenim. O nedenle nasıl işleyeceklerine göre değişir muhtemelen.
Normalde tutmaz ama bu formatta biraz geri kafalılığım tutuyor benim engel olamadığım bir biçimde. 1 kadının 30 erkekle flört edip 1 tanesini seçmesi fikri hoşuma gitmiyor. Ne bileyim 3 kadın seçici 30 erkek yarışmacı olsa ve erkeğe de küçük de bir seçim şansı veriliyor olsa böylece daha ilgi çekici olur benim açımdan da ama…
Ters mantıkla düşündüğünde bir kadın olarak sana da The Bachelor formatı batmıyor mu hafiften mesela? 30 kadının seçim şansı olmadan yapımcılar tarafından kendilerine dikte edilen tek bir erkeği kapmak için mücadele veriyor oluşu?
@pirate The Bachelor/The Bachelorette ikilisi ile UnREAL’ın farklı taraflarından birisi merkez aday konusu.
The Bachelor kızlarından birisi The Bachelorette olarak yapımcılar tarafından seçiliyor. (Onlar da havayı kokluyorlar tabii) The Bachelorette erkeklerinden biri de aynı şekilde The Bachelor oluyor. Dolayısıyla o ikiliyle tanışmak için başvuranlar kiminle tanışacaklarını bilerek geliyorlar.
UnREAL kendisini ayırabilmek için merkez adayları medyanın tanıdığı birisi şeklinde kurguladı. Sürpriz faktörü katmış oldu. Bu mantıkla bir miktar tuhaf tabii.
“1 kadının 30 erkekle flört edip 1 tanesini seçmesi fikri hoşuma gitmiyor.” kısmına gelirsek:
The Bachelor’ı izledikten sonra The Bachelorette konusunda bir sorun yaşamıyorum ben açıkçası. Şu an Rachel yeni sezonda 31 erkekle başladı mesela. Dediğim gibi sezonun gidişatına ve yapımcıların katkısına göre erkeklerin olduğu tarafta da çok güzel malzeme çıkabiliyor. (Uykumu kaçırdğı bile oldu bu lanetlerin)
Ama bu konu Amerika’da da tartışılan bir şey mesela. İkili yarışmanın kendince farklı tarafı ise ‘fantasy suite’ bölümü. UnREAL’da da var gerçi ama üstünde pek durmuyorlar veya büyük bir aşama değil yarışma için. Üç kişi kaldığında merkez aday o kişilerle suit bir odaya gidip gitmeyeceğine karar veriyor.
O randevular suitten itibaren kamerasızlar. Dolayısıyla işin içine seksin de girdiği oluyor. Hepsi değil tabii, bazıları yapmıyor. Ama bazılarında da rahatça anlıyorsun seviştiklerini. The Bachelorette olan kadınlardan bazısının “Erkekler üç kadınla birer gece geçirirken bu kadar tepki gelmezken kadınlara neden bu kadar eleştiri geliyor” diye tepki gösterdikleri de oldu mesela.
Ayrıca bu yarışmaların ana noktalarından birisi ‘paylaşım sorunu’ zaten. Bir sürü erkekle/kadınla öpüşme ve vakit geçirmenin yarışmadakilere getirdiği yük, kıskançlık hissi falandan yürüyor zaten bu işler.
2018’e kadar kim öle kim kala. Bari sonbaharda başlasaydı.
Evet The Bachelor ve The Bachelorette’de öyle bir durum var. Yarışmacılar kimin için geldiklerini bilerek geliyorlar ki bu UnReal’deki durumdan çok daha kabul edilebilir bir durum.
1.BÖLÜM
Gayet güzel bir pilot bölümdü .
Art arda izlenebilecek bir dizi yapmışlar .
Bölümler ilerledikçe entrika dozunun artacağını düşünüyorum .
1.Sezon İlk 6 Bölüm (UnReal Maratonu)
Art arda izlenmesi oldukça keyifli bir diziydi.
Hem çok sürükleyici hemde çok kaliteli bir dizi yapmışlar
Oyunculukları gayet beğendiğimi de eklemezsem olmaz .
Bölümler gittikçe dahada iyi hale geldi sezon finalini çok fazla merak ediyorum.
Maratona devam
Ana evlendirme programını dışarıda bırakırsak çalışan kişilerin özel hayatı en az program hatta daha fazla karışık ve entrika dolu art arda izlediğimden ötürü artık beni yormaya başlattı hiçbir karakter bir kişide karar veremiyor . 2.sezonda program dışından çok program içinde entrika bekliyor olacağım . Olaylar her bölüm daha çok karışıyor her şeyi düzeltmeleri neredeyse imkansız . Bu arada
olanlar gerçekten iyi yazılmış .
Hiç yamuk oyunculuk göremedim neredeyse dizide .
Freddie Stroma ve Johanna Braddy evlendiğini yeni gördüm geçmiş yorumları okurken çok yakıştırıyordum ikiliyi . (Freddie Stroma aşırı seksi , Freddie Stroma aşırı güzel , çok sevindim ikili için . )
Dizi beklediğimden çok daha entrikalı olaylar her bölüm daha da karışıyor . Normalde bölümler ilerledikçe bir şeylerin çözülmesini beklersin ama bu dizide her şey daha fazla karıştı .
Oyunculuklar yine çok iyiydi.
AMA
Diziye bir beklenti ile girmiştim ve beklentimin çok daha üstü bir dizi ile karşılaştım.
Oyunculuklar çok iyiydi.
Freddie Stroma yı kesinlikle başka bir yerde izlemek istiyorum.
Johanna Braddy yi daha önce Quantico da izlemiştim (diziyi bıraktım) izlediğim başka bir diziye gelirse sevinirim.
Breeda Wool izlediğim bir komedi dizisine katılırsa çok sevinirim özelikle The good place ‘ e yakışır gibi geliyor.
Entrika dozu oldukça yüksekti.
Çok sürükleyiciydi , sabah başladım gün bitmeden bitirdim sezonu…
Aldığı ödülleri hak ediyor kesinlikle!
Sezon sonuna kadar her şey karıştı en sonda tahmin ettiğim gibi
2.Sezon 1.bölümü izleyip maratonu bitireceğim büyük ihtimal
Buraya mı yazsam yoksa şuraya mı bilemedim ama
UnReal’daki prodüktörler o kadar da hayal ürünü değillermiş demek ki bakınız
Dördüncü sezon 10 değil 8 bölüm sürecekmiş.
S3 Fragman
Geçen gün şu fotoyu görünce Shiri Appleby”ı bu sezon sarışın mı izleyeceğiz acaba diye düşünmüştüm ama çekimler daha önce bitmiş belli ki.
Quinn ve Rachel muhteşem bir dönüş yapacaklar.
S3 Kast Foto
Bu sezondan çok ümitliyim , umarım beklediğim gibi güzel bir sezon olur.
Shiri Appleby’ye sarışın olmak çok yakışmış . (keşke dizide de böyle görseydik )
Olumsuz eleştirim sadece şu bana göre s1 efsane s2 bir tık altınada kalmış s1’rin zevkler renkler tartışılmaz ama
François Arnaud, Meagan Holder, Natalie Hall, Alejandro Muñoz, Alli Chung, Meghan Heffern ve Christopher Russell 4. sezona katılmışlar.
Tahmin ettiğim gibi onda da Bachelor in Paradise yapıyorlar.
François Arnaud
Faith karakteri 4. sezon için dönecekmiş.
3. sezondan ilk kareler
Season 3 – Australian Promo
Season 3 Official Trailer
S3 Postercik
İzlerken deli gibi özlediğimi fark ettim. Özellikle ilk yarısı daha iyiydi, erkekler gelip de işler değiştikten sonrası da farklı bir dünya.
* Kısa boylu şahıs gibi sırf birkaç bölüm ortada kalsın ve eğlendirsin diye getirilen isimler bunun gerçeğinde de var tabii ki. Bence fena olmadı onu göndermesi, eninde sonunda bu kadın gibi birisinin onu seçmeyeceği belli olduğuna göre fazla kalmasa da olur.
* Şu düzgün profilli iş adamından ekstrem bir şey çıkmaz umarım. Çok belli gibi duruyor sanki ama yapalım işte buna sezon finalinde?
Çok özlemişim; orası su götürmez bir gerçek. Quinn’i, Rachel’ı, Chet’i, şovu, dinamikleri… Bir hasret giderme bölümü gibi bir şey oldu o açıdan.
*Bu kadın talipli olayına en başından beri soğuk yaklaşan biriyim. Yine de doğru aktrisi seçerlerse ‘Bir ihtimal…’ diye düşünüyordum ama haber ilk açıklandığında ama sonrasında Caitlin FitzGerald gelince ‘Bir cacık olmaz.’ bu sezondan diye düşünmeye başladım. İlk bölümden çok acımasız da olmak istemiyorum ama bu kadınla da bu ‘mükemmel olduğunu düşünen ama mükemmellikten çok uzak’ karakterle de olmaz. Ha bir şekilde olur bak! Quinn’i üstüne acımasızca salarız ve Quinn bunun canını yaktıkça keyifle izleriz.
*Madison: Elimde değil bu geldi ilk olarak aklıma.
*Bu Jeremy’yi gönderseydik keşke diziden. Bu muhabbet bayar çünkü bütün sezon.
*Brandon Jay McLaren’i severim, iyi gelmiş, hoş gelmiş de bu karakter pek bir şey vaat etmedi açıkçası.
*Ortalıkta kadın kalmadı. Şu Crystal’a biraz süre ayırsalar bari en azından.
*Adaylardan itfaiyeciyi ve Rachel’ın götürmesi muhtemel uzun saçlı elemanı sevdim. Sonuna kadar gitsinler ama Serena’ya yar olmasınlar isterim. Kasıntı İngiliz’e, üstsüz dolaşana ve jokeye ise uyuz oldum.
Olabildiğince verimli bir sezon geçirmemiz dileğiyle.
Ben bu sezonu sevmeye devam ediyorum.
* Quinn ile August’u bu şekilde devam ettirseydik aslında, zevkliydi. Ayrıca insan o saçı kesmeye nasıl kıyar ki?
* Bunun olabileceğini ilk bölümde yazmıştım zati. Onçün şaşıramadım ama devamını merak ediyorum.
Kıskanç!
Genel olarak ilk bölüme oranla daha keyifli geçti bu bölüm.
ilk sezonu severek izlemiştim. feminizm, kadını güç pozisyonuna yerleştirme gibi temalara değindikleri, fakat bunu alaycı bir şekilde arz ettikleri için çok da başarılı bulmuştum. yine de ikinci sezonla kendini tekrar etmeye, bahsini ettiğim konuları olabildiğince tiye almaya başladıkları için suyunu çıkardıklarını düşünmüştüm. yeniliğe, içerik değişikliğine ihtiyaçları vardı, ki bunu da üçüncü sezonla gözüme soktular. soktular da kaş yaparken göz çıkardılar. 3x03le iyice düşmeye başladı gözümde. rachel’ın manipülatif karakterinden, quinn’in cadı kadın imajından, çet’in yumurcak çocukluğundan çok sıkıldım. izlemeye devam edeceğim, fakat ilk sezonun üstüne çıkmaları ümidiyle..
Bölümü öğlen yemeğimi yerken izlemeye başladım. Bir ara gülmekten dolayı püskürtmemek için elimle ağzımı kapatmak zorunda kaldım.
August Quinn’den patladı, bölüm sonuna bakarsak bu borsacı da yakında iddiadan patlar. Bari itfaiyecide arıza çıkmasın.
S03E03
Hala keyifli bir şekilde akıyor bölümler ama 2. sezonda patlak veren karakter tepkilerindeki yeterli seviyede mantığa bürünememe sorunu da hala devam ediyor elbette. Özellikle de Rachel ve seçici hatunun tepkilerindeki bir öyle bir böyle olma durumu rahatsızlık hissi uyandırıyor diyebilirim.
Akıllı giren varsa bile deli çıkıyor diziden. Gerçi asıl eğlencesi buradan geliyor olsa gerek.
* Kanal kısmını güzel topladılar da oğlanlar kısmında ortalık gittikçe karışıyor, acaba onu ne yapacağız?
S03E04
Graham kadar taş düşsün başına emi Quinn! Yani, bu ikisiyle ilgili bizim bilmediğimiz bir şey varsa anlatın da bilelim lütfen!
Mady, kanma be şeytana kızım!