Bull – Yeni Bir Fenomen mi Doğuyor? || Tanıtım
97 yorum okakacukaka 16 Ekim 2016 09:09
CBS bu sonbaharda bizleri fenomen olma adayı bir dizi ile tanıştırdı: Bull. Dizi, Amerika’nın tanınmış talk şovcularından Dr. Phil McGraw‘un eski kariyerinden esinlenerek hazırlanmış. McGraw, talk şov yapmadan önce dava danışmanlığı yapmış olan başarılı bir psikologtur. Peki, bu dava danışmanlığı ya da dizide geçen isimle mahkeme bilimi nedir? Bunu açıklamadan önce kısaca dizinin mutfağına bakalım isterseniz. Dizinin yaratıcıları ve yazar kadrosunda Phil McGraw ve Paul Attanasio var. Şimdi gelin diziye biraz daha yakından bakalım.
Wikipedia – IMDb – Resmi Site – Facebook – Twitter
KONUSU:
Diziye de adını veren baş kahramanımız Dr. Jason Bull, işinde oldukça başarılı bir psikologtur. Bir şirket açıp kendisine ekip kurar. Bu ekibin tek bir hedefi vardır; masum insanları temize çıkarmak. Bunu yaparken de mahkeme bilimi (trial science) denilen bir bilim dalını kullanıyorlar. Peki, nedir bu mahkeme bilimi?
Mahkeme biliminden önce kısaca Amerikan hukuk sistemine bakmamız lazım. İlk önce bir hakimin önünde mahkeme yapılıyor ve tarafların anlaşıp anlaşmayacağına karar veriliyor. Eğer anlaşılırsa konu orada kapanıyor. Ama anlaşma olmaz ise yeni bir tarihte mahkeme tekrar toplanıyor ancak bu sefer mahkemede 12 kişiden oluşan bir jüri bulunuyor. Sanığın suçlu olup olmadığına da işte bu jüri karar veriyor.
Dr. Bull mahkeme sırasında jürinin tavırlarını ve verdikleri tepkileri ölçüp bu verileri merkezde bulunan ekibinin diğer üyelerine gönderiyor. Merkezde bulunan elemanlar bu veriler eşliğinde stratejiler oluşturup hangi yoldan gidebileceklerine dair bazı yöntemler buluyor. Tabii bu yöntemlerin denenmesi lazım değil mi? İşte burada devreye ayna jüri (mirror jury) giriyor. Merkezde mahkemedeki orijinal jüri ile birebir aynı özellikleri taşıyan bir ayna jüri toparlanıyor ve önceden belirlenen bu yöntemler uygulanmaya başlanıyor. Ayna jürideki üyelerin verdikleri tepkilere göre gerekirse yeni yöntemler bulunuyor ve en iyi yöntem gerçek mahkemede kullanılıyor.
NOT: Mahkeme bilimi gerçekte var olan bir bilim dalı. Amerika’da tıpkı Dr. Bull gibi hizmet veren şirketler bulunmakta.
KARAKTERLER:
Dr. Jason Bull:
Ekibin başı. İşinde oldukça iyi bir psikolog. İnsanların neler düşündüğünü hareketlerinden, mimiklerinden anlayabiliyor. Bu da mahkeme sırasında işine çok yarıyor. Çünkü düşüncelerine göre stratejilerine yön veriyor. Kendisi oldukça zeki, hazır cevap ve birazcık da küstah biri. Bana hafiften Gregory House karakterini hatırlatıyor.
Jason Bull karakterine, yıllarca NCIS dizisinde Anthony DiNozzo olarak seyrettiğimiz Michael Weatherly hayat veriyor. Kendisini ayrıca Dark Angel dizisinden de hatırlayabilirsiniz.
Benny Colón:
Kendisi ekipteki avukattır. Aynı zamanda Bull‘un eski kayın biraderidir. İlk başlarda biraz heyecanlı bir tip gibi gözükse de sonradan heyecanını yenip mahkemelerde çok iyi performanslar sergiledi. Kesinlikle benim en sevdiğim karakter konumunda şu anda. İlerleyen bölümlerde karakterinin daha da gelişeceğini düşünüyorum.
Benny olarak karşımıza Freddy Rodríguez çıkıyor. Kendisini Six Feet Under ve The Night Shift dizilerinden de hatırlamaktayız.
Marissa Morgan:
Ekibin davranış bilimleri uzmanı. Ayna jüri seçiminde başroldeki kişi. Ayrıca ekipte sözü en çok geçen ikinci kişi bile olabilir. Mahkeme sırasında merkezde bulunanlardan biri. Devamlı ekrandan jüri üyelerindeki değişimleri gözlüyor ve kimin üzerine oynanabileceğine dair fikirlerini öne sürüyor.
Marissa rolünde Geneva Carr karşımıza çıkıyor. Kendisi Law and Order serilerinde, ayrıca Younger ve Deadbeat dizilerinde karşımıza çıktı.
Danielle “Danny” James:
Şirketin dedektifi. Dava ile ilgili herhangi bir bilgiye ulaşmak gerektiğinde hemencecik devreye girip işi bitiriyor.
Danny olarak Jaime Lee Kirchner‘ı izliyoruz. Kendisini daha önce The Mob Doctor, Mercy ve Just Legal dizilerinden hatırlıyoruz.
Cable McCrory:
Ekibin bilgisayar uzmanı elemanı. Bilgisayar konusunda oldukça bilgili ve çok yetenekli. Bu tarz dizilerde hep bulunan tarzda bir karakter ama nasıl yapıyorlarsa her zaman bu tarz karakterler kendisini sevdiriyor.
Cable karakterine Annabelle Attanasio hayat veriyor. Oyuncu daha önce The Knick ve House MD dizilerinde karşımıza çıkmıştı.
Chunk Palmer:
Geldik benim en sevdiğim ikinci karaktere. Ekibin modadan ve kuaförlükten sorumlu üyesi. Kendisi müşterileri uygun kıyafetler ve doğru saç şekilleri ile mahkemeye hazırlıyor. Çünkü dış görünüşün de jüriyi etkileyeceğine inanıyorlar. Sözünü sakınmayan, dobra ve eğlenceli birisi. Kendisini en çok sevdiren de bu özellikleri.
Chunk karakterinde Chris Jackson‘ı izliyoruz. Kendisini Oz dizisinden hatırlamaktayız.
Ayrıca tüm kadroya buradan ulaşabilirsiniz
SON SÖZ:
CBS yayın döneminin yeni dizilerini tanıttığı zaman bu dizi hiç dikkatimi çekmemişti ve izlemeyi düşünmüyordum. İlk bölümü yayınlandığında da bari ilk 10-15 dakikasına bakayım demiştim. Sonradan kendimi diziyi çok sevmiş olarak buldum ve severek takip ediyorum. Dizinin formüllü bir yapısı var. Her bölümde başka davalara el atılıyor.
Konu kısmında mahkeme biliminden bahsetmiştik. Dizinin gerçeğinden farkı, bilimin biraz abartı olarak kullanılıyor oluşu diyebilirim. Ancak güzel de bir mesaj veriyor bizlere; bilimi doğru amaçlar uğruna kullanmak. Masum insanları temize çıkarmaktan daha güzel bir amaç olamaz. İşte Bull‘un bu amaç doğrultusunda çalışması diziye biraz da olsa duygusallık boyutu katıyor.
House MD dizisinin muzur doktoru House gibi zeki, hazırcevap bir baş karakteri olan, güzel mahkeme sahnelerini içinde barındıran, arada da yüzünüzü gülümsetecek bir dizi arıyorsanız sizleri Bull izlemeye davet ederim. Dizi yayınlanan üç bölümü ile 1.90 reyting ortalaması tutturdu ve durumu şu an için iyi diyebilirim. İlk sezon şimdilik 13 bölüm olarak planlandı ancak tam sezon onayı gelme ihtimali de var.
İzleyecek olanlara iyi seyirler dilerim
Fragman:
yorumlar
Şimdiye kadar iki bölüm izledim diziden. FOX Crime bir hafta geriden takip ederek Salı akşamları yayınlıyor diziyi.
Şimdilik bir sorun yaşamadık, izletiyor kendisini ama bu konunun müşterisi falan olmak gerek. Ben jüri konseptini oldum olası sevmişimdir zaten. Tam CBS kitlesine yönelik bir dizi olmuş, tam sezona uzayacağını düşünüyorum ama yeni sezonu şu an bilmiyorum.
Weatherly beyi mi Dinozzo beyi mi izlediğimin ayarı bazen karışıyor ama ayrılırlar elbette. Yalnız ekibe ve ekip içi dinamiklere davadan bağımsız bir şekilde zaman ayırırlarsa daha güzel olabilir. Tamam tek adam şov olduğunun bilincindeyim de başrol kadın yok? Bull beyin hayatına birisini potansiyel aday olarak alacaklar mı merak ediyorum.
Yazı için eline sağlık.
3 bölüm izledim henüz (zaten galiba daha da çıkmamış):
Benim beklentimden daha formüllü ve karakterleri oturmamış halde geldi dizi. Yoksa bu türü (formüllü polisiye/avukatlık dizilerini) seven biri olarak epey yüksek beklenti ile oturmuştum karşısına.
Ben 2. sezonu alacağını düşünüyorum. Bu arada ana karakter Mentalist’in Patrick Jane’inin yandan yemişi, dizi de Lie to Me’nin yeni uyarlaması tadında gidiyor bence.
Yan karakterler beni daha çok çekiyor. Onları da zamanla sevdirecekleri ortada. Pek sevdiğim Freddy Rodríguez ile başladık bile. Genel olarak karakter ve oyuncu dağılımını da sevdim.
Bi de işte işleniş benim sevdiğim bir türde olduğu için gideri var şimdilik.
Ay bi de Mercy’de pek beğenerek izlediğim Jaime Lee Kirchner hala yakıyor, yine yakıyor.
@okakacukaka : Ben de imajcıyı çok seviyorum. Daha çok görünsün diye gözünün içine bakıyorum. Eline sağlık.
Şu ana kadar ilk 2 bölümünü izledim. Dizi genel akışı içerisinde güzel, kendini seyrettiriyor ama davayla o kadar uğraş var ki karakterler üzerine yoğunlaşılamıyor. Az zamanda çok şey anlatma kaygısından dolayı da maalesef aşırı cümle var ve takip edilemiyor zaman zaman. Bunun yanında ilk 2 bölüme göre beni sıkan bir şey de dava sonuçlarının sürpriz olmaması. Ne bileyim her bölüm başarılı geçmemeli yani.
3 bölüm seyrettim, birkaç bölüm daha şans veririm sanırım,
lakin; mentalist, white collar vs çıtayı o kadar yükseltmişti ki kolay kolay beğenemiyor insan…
1×08 üzerine:
Şimdiye kadarki en hoşuma giden bölüm bu oldu. Davalara ekibin üyelerini ve onların hayatını da bir şekilde dahil edince daha güzel oluyor.
1×11 üzerine:
Gözümün önünde olmasına rağmen yine de gidip kontrol ettim. 17 yaşındaki öğrencisiyle birlikte olan öğretmeni Willa Fitzgerald oynuyormuş.
İzlemesi sorun değildi, hatta iyiydi de Emma’ya o kadar alışmışım ki bir anda tuhaf geldi. Biraz da karakterlerin arasında birkaç yaş olsa da oyuncuların arasına 3 yaş olduğundan böyle düşündüm sanırım.
Ben olsam 12. bölümü 4. ya da 5. bölüm olarak yayınlardım.
Johnathan Fernandez (Lethal Weapon), diziye konuk olacakmış.
Eliza Dushku Joins CBS’ ‘Bull’
Ya üf!
@dkamoy:
Olsun Bu diziye ekipten olmayan kalıcı kadın lazım zaten.
@aytackara Niye ya? Varolan karılar iyidi.
Bull karşının avukatlarından birine yazılıyor mesela bir bölüm. Sonra o kadından haberi ara ki bulasın Eski eşli bölümü sevmiştim o yüzden.
@aytackara Meh… Adam bence her bölüm ayna karşısına oturup senin o özlemini çektiğin sahneleri sunabilir.
1×19 üzerine:
Ses tonunu bilmiyor olsam Isaiah Washington‘ın Jules Caffrey’i canlandırdığını bir süre daha anlamazdım herhalde.
Ayrıca bu adam da genellikle kibirli ve/veya gıcık karakterleri oynayıp duruyor.
* Adam Aalderks‘i bölümde görünce Ballers’ta yer almaya devam edecek mi diye merak ettim. Muhtemelen olur ama umarım olur.
1×21 üzerine:
Eliza Dushku‘nun karakterini beğendim. Bu dizide olmasını istediğim türden birisi.
1×22 üzerine:
J.P. ve Cable’a başından beri katılır halde bölümü izlediğimi söylemeden edemeyeceğim.
1×23 (Sezon finali) üzerine:
FOX Crime’ın sponsorluğuyla bitti sezon. Onunla birlikte başladım, o yayınladıkça izledim, o ara verdikçe ben de verdim. Öteki türlü bu kadar disiplinli gider de bitirir miydim bilmiyorum.
Çok iyi bir noktada bırakmışlar sezon finalini. Nasıl başladıysa öyle gitti diyebiliriz. Açık da bitmemiş aslında. Hatta J.P. karakterini ikinci sezonda görmeye devam edebilir miyiz acaba? Tşk.
Muhtemelen ikinci sezonda da izlemeye devam ederim.
Yeni bitirdim ilk sezonu. Nasıl başladıysa öyle bittiği yorumuna katılıyorum ama ben JP’yi ve diziye getirdiği açılımı sevmedim. (Duşku kötü oynamadığı halde.) Umarım o yoldan gidilmez. Ondan önceki tekdüzeliğe dönersek tercih ederim.
2. sezonda da varım ben. İyi bir arka plan dizisi oldu benim için.
2×01 üzerine:
Bu dizinin bu hallerini seviyorum. İlk bölümün davasını da beğendim. Adama bu saç stili yakışmış.
@dkamoy Üstteki yoruma hitaben: Yürütücü bey “Geçen sezon finalinde olanlardan sonra -bu geri dönmeyecek anlamına gelmesin de- yakın gelecekte olmayacak,” demiş.
1. bölümden Denis (dönis) çıktı ayol. :))
@aytackara Ben onun varlığını bile unutmuştum.
2×02 üzerine:
Sandalye sorusuna bakarsak bu bölümde beni de jüri seçebilirlermiş.
Fena bir bölüm değildi. Benny’nin düşünce sistemine pek katılmadığımdan ister istemez Bull’a hak verdim.
@aytackara Bu bölümde ben de aynı şeyi düşünmüştüm (beni de jüri seçebilirlermiş diye).
@dkamoy Birisi çıkıp neyine özeniyorsun ki dese muhtemelen sen de haklısın derim ama ben bu jüri üyeliği olayına bayılıyorum.
@aytackara Ben özenmiyorum açıkçası ama genelde o gruplara uymazken bu seferki çizdikleri gıcık(!) tiplemeye uymak eğlenceliydi.
@dkamoy O ‘gücü’ elde etsem ne yapardım diye düşündüğüm oluyor arada Aslında basit iş değil, büyük sorumluluk.
Normalde profillere ben de pek uymuyorum.
*
*
* Bu bölüm beni de jüri seçebilirlermiş
Ben bu Şükran Günü bölümünü sevdim.
* Ben sanırım renkli giyim tarzından dolayı Chunk’ı kafamda gay olarak kodlamışım. O yüzden kızı olduğunu fark edince bir şaşırdım. Düşündüm de cinsel kimliğini özellikle açık ettiği bir şey gelmedi aklıma. Gerçi çocuk sahibi çok eşcinsel de var, belki öyledir.
* Benny’nin havalimanı hikayesi klişe ama tatlıydı.
* Ay yalnız bölümün davasında maç yüzünden olduğu barizken çözümü sona doğru bu şekilde yapmaları biraz hafif kaldı. Bölümde dava da olsun demişler sanki.
Geçen yıl Chunk’ın durumuyla ilgili galiba bi ara laf geçtiydi
diye sanki ama emin değilim.
Bari göstere göstere gelmeseydi de en azından biraz şaşırsaydık
Araya giriyoruz diye bir sürü şeyi bir araya tıkmışlar sanki. Döndüğünde görüşürüz.
Yalnız eski sevgilikonusunda da bir sürü ünlemişareti varmış ortada, Marissa’nın körülüğüne gelmiş olsa gerek…
* Küçük kızın hikayesi fena gitmedi de bende gereksiz olduğu hissini uyandı. Gerçi telefon davasından daha ilgi çekici olduğu kesin.
Bölüm sonunu kızın bilgisayarın açma tuşuna tıklamasıyla kapatmak ilginç durmuş.
sevdim bölümü tamam ama davanın sonucunu görünce “yine bull-shit” deyip gözlerimi devirdiğimi itiraf etmeliyim. bu kadar “bull bull bull, muhteşem insan” pompalamasını cbs için bile fazla buluyorum.
bütün mahallenin toplanıp “ay biz seni çok seviyoruz, yanında olamadık, pardon” diye salona doluşma sahnesi ve kızın ikna oluşu da yine gayet cbs ve gayet bull idi. ama işin o kısmına alıştık nasıl olsa 1,5 sezondur.
2×12 üzerine:
Salak yemin ediyorum gerizekalı bu adam. Psikoloğu diyorum.
@aytackara Bu dizini tek akıllısı Bull oğlum, öğrenemedin mi? Yine de sevdim ben bölümü.
@dkamoy Bölüm güzel zaten, asıl arıza orada hatta Adamın yemekte yaptığının olacağını bilerek izliyorsun, mantığın pek de almıyor ama düşündüğün oluyor da işte.
Belki de fazla bencil düşünüyorum diyorum böyle zamanlarda.
İki sevgili ayrılır gibiydi. Tabii ortada romantizm olmayan türden bir ayrılıktı.
Dana Delany konuk olacakmış.
2×16 müzikal öykünmeleri? ay ilahi…
“Madem adamın yeteneği var, kullanalım da boşa gitmesin.” diye bir şey yapmışlar sanki. Tuhaf olmuş. Sahi ne gerek vardı ki?
* Adama sorguda yalan söylenmesine tepki gösterip neredeyse benzer bir yöntemi arkadaşında kullanmaları ironi mi oldu ayıp mı oldu bilemedim.
– Ofisi 6 kat yukarıda. Zengin ve başarılı.
+ Katil kesin bu.
…
Katil çıktı bu. Aşırı polisiye birikmesinden olsa gerek.
Belki de yakın arkadaş olduklarından o kadınla birlikte olmuştur diye düşündüm.
E peki böyle geri alacaktın, o zaman niye kovmuş oldun ki? Neyse.
Bu dizinin altyazısı varmıdır
Dizi sitelerinden dizi izliyorsan elbet bulursun. Öteki türlüsü zor.