American Crime: 2. Sezon || Yeni Sezon, Yeni Hikaye — Tanıtım
28 yorum rpdi 31 Ocak 2016 09:34
2015’in Mart ayında, ABC bizleri American Crime ile tanıştırmıştı. 12 Years a Slave ile Oscar kazanan yapımcı John Ridley‘nin ortaya çıkardığı bu cesur ve farklı dizi, kalitesiyle izleyen herkesin takdirini kazanmış; Emmy ve Altın Küre gibi birçok ödülde hemen her kategoriye aday gösterilmiş ve bazı ödülleri de evine götürmüştü.
Antoloji olarak çekilen, yani her sezonu kendi içinde bir mini dizi olan yapımın 2. sezon onayı alacağına büyük kuşkuyla baksak da ABC düşük reytingleri göz ardı edip dizinin arkasında durmuştu. 6 Ocak 2016 itibarıyla da yepyeni bir sezon ve yepyeni bir hikayeyle tekrar ekranlarımızda arz-endam etmeye başladı American Crime.
İlk sezonda bir cinayet davası üzerinden ırkçılık, sınıf ayrımı ve cinsiyetçilik konularına değinen dizi, 2. sezonunda ilk sezonun bazı önemli oyuncularının yanında ekibe katılan yeni yüzlerle birlikte sosyal sınıf çatışmaları, homofobi ve yine ırkçılığa dair bir şeyler söyleyeceği bir hikayeyle karşımıza geldi.
2. sezon 10 bölüm sürecek ve 9 Mart’ta sezon finalini yapacak. İlk sezonun detaylı tanıtımına şuradan ulaşacağınızı da belirttikten sonra geçelim asıl meseleye:
KONU
Biri devlet lisesi, biri özel lise olmak üzere iki okulun basketbol takımlarının bir araya geldiği bir okul partisinin ertesi gününde, özel liseye yeni başlayan 17 yaşındaki Taylor’un partideki uygunsuz fotoğrafları sosyal medyada yayılır. Taylor o gece olanları hatırlamamaktadır. Olay, partideki elit kesim çocuklarının gittiği özel okulun öğrencilerinden birinin Taylor’a tecavüz ettiği iddiasına kadar varır. Basketbol takımının kaptanı ve kaptan yardımcısı Kevin LaCroix ve Eric Tanner akla gelen ilk şüphelilerdir. Taylor’a isteği dışında uyuşturucu vermek, sonra tecavüz etmek ve bu anların fotoğrafını çekip online olarak yayınlamakla suçlanmaktadırlar.
Takımın baş antrenörü Dan Sullivan, oyuncularının aileleri bile onlara şüpheyle bakarken çocukların birlik olmaları ve doğruyu söylemeleri için uğraşmaktadır. Okul müdiresi Leslie Graham ise okulun saygınlığını kaybetmemesi için bu suçlamaları kendi itibarını kullanarak örtbas etmek için çabalamaktadır.
Taylor’ın annesi Anne, zengin velilerin alenen saldırılarına rağmen kararlı bir şekilde oğlunu savunma uğraşındayken Taylor’ın kız arkadaşı Evy, kendi okulundaki ırk ayrımcılığı gerginliği ile baş etmektedir. İki okuldaki bu iki farklı olaylar zincirinin, öğrencilerin ve ailelerinin yaşadıklarıyla bir şekilde birbirine bağlanması kaçınılmazdır.
KARAKTERLER VE OYUNCULAR
Leslie Graham
Özel Leylond Lisesi’nin zeki müdiresi Leslie Graham, okulu çok büyük bir titizlikle yönetmektedir. Basketbol takımı başta olmak üzere herhangi bir tehdit etraflarında kol gezmeye başladığında her türlü zırhını kuşanmaktan çekinmemektedir.
Karakteri, ilk sezonda da başrolde izlediğimiz, ayrıca Desperate Housewifes’tan da iyi tanıyabileceğiniz Felicity Huffman canlandırıyor.
Dan Sullivan
Leylond Lisesi basketbol takımının baş antrenörü Dan, büyük değer verdiği takım oyuncularına doğruluğu ve dürüstlüğü benimsetmek istemektedir. Aile gibi oldukları takım üyeleriyle olan düzenleri, şimdilik tecavüz gibi görünen bu suçlamayla sarsılmıştır. Gittikçe zorlaşan bu dönemde karısı Steph (Hope Davis) ve kızı Becca (Sky Azure Van Vliet) ona destek olmaktadır.
Karakteri ilk sezonda da başrolde izlediğimiz Timothy Hutton canlandırıyor.
Terri LaCroix
İki baş şüpheliden birinin velisi olan Terri, hayatını her konuda katiyet derecesinde yaşamaktadır. O ve kocası Michael, bu zamana kadar oğulları Kevin’ın başarılı olması için her şartı sağlamaya çalışmıştır. Oğlunun adı kaptanların partisindeki skandala karışınca hışımla oğlunu savunmaya geçer. Fakat maddi güçleri böyle bir fırtınayı dindirmeye yetebilecek midir?
Karakteri, ilk sezonda yardımcı bir rolle yer alan ve bu performansıyla Emmy kazanan, Southland ve The Leftovers ile de tanıyabileceğiniz Regina King canlandırıyor.
Anne Blaine
Doğumundan beri çocuğu Taylor’ı yalnız büyüten Anne’in oğlu için yapmayacağı şey yoktur. Mütevazi yaşam koşullarına rağmen prestijli Leylond Lisesi’nin oğlunun geleceğine büyük katkısı olacağını düşünmüş ve maddi olarak zorlanacağını bile bile oğlunu buraya kayıt ettirmiştir. Oğlunun okul arkadaşları tarafından saldırıya uğradığı iddiası sonrasında Anne dehşete kapılmış ve oğlunun bütün korkularına ve çekimserliklerine rağmen doğruların peşine düşmüştür.
Karakteri ilk sezonda birkaç bölüm konuk olarak gördüğümüz, Six Feet Under, Hemlock Grove ve Almost Human ile de tanıyabileceğiniz Lili Taylor canlandırıyor.
Chris Dixon
2. bölümde tanışıyoruz kendisiyle. Thurgood Marshall Lisesi’nin müdürü Chris Dixon, genç yeteneklerin teşviki konusunda tutkulu, öğrencilerine güvenli bir ortam sağlamak için azimlidir. Fakat onun ve öğrencilerinin problemleri Leyland Lisesi’ndekilerden çok daha farklıdır.
Karakteri ilk sezonda da ana karakterlerden birine hayat veren Elvis Nolasco canlandırıyor.
Taylor Blaine
Hemen hemen her lise öğrencisi gibi Taylor da hayattaki amacını aramaktadır. Ne yapacağından hala emin olamayan Taylor, zamanını sosyal medyada takılarak ve film izleyerek geçirmektedir. Bir gece kendini içinde bulduğu ve neler olduğuna dair pek bir şey hatırlamadığı kaptanlar partisi sonrasında hayatı beklenmedik bir şekilde kabusa döner. Şimdi iki uç karardan birini seçmelidir: Normal yaşantısına geri dönmek ya da kesinlikle başına bir şeyler geldiğinden emin olduğu o geceyle ilgili doğruları ortaya çıkarmak. İlk seçeneği tercih etmeye kalkacak olursa da burada annesini ikna etmek gibi bir engel daha vardır karşısında.
Karakteri ekibin yeni yüzlerinden olan, Falling Skies ile tanıyabileceğiniz Connor Jessup canlandırıyor.
Kevin LaCroix
Kevin her Amerikalı gencin rüyasını yaşamaktadır. Okul basketbol takımının kaptanıdır; takım arkadaşları kendine birer kardeş gibi yakındır; ailesi Terri ve Michael onu sonuna kadar desteklemektedir. Kendi takımından birinin yaptığı öne sürülen cinsel saldırı suçu iddiasından sonra olayın merkezindeki isimlerden birine dönüşür. Parlak olduğuna kesin gözüyle bakılan geleceği artık tehlikededir.
Karakteri, dizinin yeni yüzlerinden olan ve Eureka’dan bilebileceğiniz Trevor Jackson canlandırıyor.
Eric Tanner
Eric için basketbol hayatın kendisidir. Kaptan yardımcılığına yükselmek için çok çalışmıştır. Sporculukta mükemmelliğe olan uğraşları, aile problemlerinden uzaklaşması için kısa bir süre de olsa ona yardımcı olmaktadır. Parti skandalından sonra özel hayatındaki sırlarının ortaya çıkma tehlikesiyle karşı karşıya gelmiştir.
Karakteri, yine yeni bir yüz olan Joey Pollari canlandırıyor. MTV dizisi The Inbetweeners (ABD)‘ı izleyenlerdenseniz yüzüne aşinasınızdır.
Evy Dominguez
Taylor’ın kız arkadaşı Evy, sıradan bir lise öğrencisine göre çok daha fazla sorumlulukla yükümlüdür. İki ebeveyni de ciddi sağlık problemleriyle boğuşmaktadır ve onlarla ilgilenmesi gerekmektedir. Erkek arkadaşının kurbanı olduğu skandal sonrasında onu terk etmek yerine yanında durarak sadakatini ve cesaretini ispatlamıştır.
Karakteri çiçeği burnunda oyuncu Angelique Rivera canlandırıyor.
YAZARIN NOTU
İlk sezonunda üst düzey oyunculuklarıyla ve gerçekçi atmosferiyle duygudan duyguya sürükleyen, kimi zaman rahatsız eden bu vurucu dizinin 2. sezonunun ilk sezondan çok da geri kalır bir yanı yok. (Şimdilik benim için 1. sezon bir tık daha önde olsa da sezon sonuna kadar fikrimin değişme ihtimali yüksek.) Felicity Huffman başta olmak üzere sahiden çok iyi bir kadroya sahip. Yeni katılan genç isimler de gayet başarılı seçimler olmuşlar. Üstelik bu sezonun hikayesinin ilk sezonunkine kıyasla çok daha evrensel olduğunu düşünüyorum. Yani Amerika dışında yaşayan daha çok kişinin ilgisini çekebilecek bir hikaye bu seferki. Bir şekilde ilk sezonu izlemek içinizden gelmiyorsa 2. sezondan girebilirsiniz. Sonra zaten oyuncular ve yazarlar başta olmak üzere, ekibin elinden çıkar diğer işleri merak edip ilk sezonu da izlemek isteyeceksinizdir.
3. sezon onayı konusuna değinmek ne kadar gerekli bilmiyorum. Antoloji olduğundan ne kadar izlerseniz yanına kar kalacak bir dizi. Bu sezon Nashville’in verdiği kış arasında onun yerinde yayınlanıyor ve reytingleri ondan çok aşağı kalır bir durumda değil. Zaten ödüllerde yine büyük başarılar göstereceği bariz olduğundan ve çoktan kanalın ayrıcalıklı dizilerinden birine dönüştüğünden onay konusunda bir sıkıntı yaşayacağını hiç sanmıyorum. İzlerken ABC’ye birkaç beden büyük olduğunu ve neden bir kablolu kanalda değil de burada yayınlandığını hala sorgulatırken kanal uzun bir süre daha dizisinin kıymetini bilmeye devam edecektir muhtemelen.
Son olarak izlemek isteyen herkese iyi seyirler.
TANITIM FİLMİ
yorumlar
Bu seriye ciddi ciddi bulasasim var. Fazlaca cekiyo beni kendine. Doyurucu ve tatmin bir dramasi olduguna da eminim. Ilk sezon bir sey oldu ve izlemekten vazgectim ama ne oldugunu hatirlamiyorum. Sikayetci degilim.
Eline saglik rpdi
2. sezona girmeden olmasını istemediğimden tanıtımı henüz okumadım; ama ilk posterdeki hatun hangi oyuncu? Jessica Raine‘e acayip benzemiş o pozda.
@ozgun14 : Listende üstlere al bence acilinden. Sonra yine gelip teşekkür edersin.
bunun tarzı da ahs gibi sanırım. ondan çekinmiştim hatırladım bir süre sonra aynı oyuncular farklı hikayeler bıktırır mı diye düşünerek arkaya almıştım.
ama tatmin edici olacağından şüphem yok kesinlikle. mutlaka bakacağım bir ara elimdekileri azaltayım azcık.
@dkamoy İlk posterdeki Connor Jessup değil mi sorması ayıp? Bu sezonun da merkezinde olan kişi.
Hah şimdi oldu. Ben dişilerin hepsine bakıp bulamayınca sorayım dediydim. Tişikkirlir aytackara.
@ozgun14 : Mini dizi kafasıyla gir ilk sezona sonra devam edip etmemeye kendin karar verirsin. + Her gördüğün antolojiyi AHS sanma deyip çekileyim.
antoloji olmasında sıkıntı yok. aynı oyuncuları farklı karakterlerde kullanmasında sıkıntı var. yeni sezon yeni hikaye yeni karakterler eski oyuncular kısmıydı soru işaretlerinin nedeni. yoksa mini dizi kafasıyla izlenecek tabii ki.
ben de erkek değil mi o ya diye postere bakıp bakıp durdum yalan olmasın
Koyu bir draması olan i ( tempo olarakta diğer ulusal dizilerden oldukça ayrılan) bu diziye mesafeli duran olacaktır.İlk sezonu izledim ve etkilendim.Kablolu havasında olan diziye yine de bakın derim.Teşekkürler rpdi.
Bu tanıtımı görmemiştim, o yüzden 2. sezon hakkında ki yorumlarımı buraya taşıdım.
Bunun 2. sezonu müthiş olmuş. Herkes döktürüyor, özellikle baş rolde ki oğlana ve annesine bayıldım. Lili Taylor ve Connor Jessup mükemmel seçimler olmuş. Connor Jessup’u Closet Monster filminde rol alacağını öğrendiğimden beri takip etmeye çalışıyordum, dizinin ikinci sezonuna bitmeden başlamama itici güç oldu resmen. Bu arada dizi akıyor gidiyor, neden dizi yavaşmış gibi bir izlenim var bilmiyorum. Kablolu kanallarda ki her bölümü 60 küsür dakika iç bayıltan dizileri izliyorsunuz, bu dizinin hızının çoğunuza roket gibi gelmesi lazım.
İzlerken sürekli İnside Amy Schumer’ın bu skeci aklıma geliyor.
7 bölümü bir oturuşta bitirdim, pişmanlıkla oturuyorum şu an. Çok kötü bir yerde bitti, meraktan gebereceğim. Sezon bittikten sonra diziye girmek en mantıklısı sanırım. Neredeyse The Good Wife kadar zevk almaya başladım diziden. 3. sezon onayı alsın, lütfen alsın.
Dizi bir değişik bitti açıkçası. Resmen çat diye kestiler sonunu. Hayır seri de antoloji, 3. sezon onayı alsalar da konuya devam etmeyecekler. Kafam karıştı azıcık. Sezondan acayip zevk aldığımı ekleyeyim ama bu aralar çıktığı an izlediğim tek diziydi. Burada ki genç oyuncuların artık tüm projelerini takip etmeye çalışacağım, hepsini çook beğendim.
@mertkytrk: E -izlemediysen- Blackbird ile başla o zaman takip etmeye.
Dizinin sonu insanları ikiye bölmüş gördüğüm kadarıyla. Ben henüz izlemrdim ama seyirciye bırakılan sonları severim. Bakalım bunu da sevecek miyim?
İzleyeyim, güzele benziyor. Çok sağol öneri için.
Finale 2 kala bildiriyorum:
Peşpeşe izliyos iyi hoş da içim katıldı be… Amma damar sezonmuş.
E çok güzel değil mi ama? Yazmadım ama finalini de çok beğendim ben bu arada. Çok şık bir şekilde bitirdiler bana göre.
Bu kadar çok konuya aynı anda değinip / eleştirip hiç yaygara koparmadan sakin sakin anlatabilmelerine hayranım. Çok müsait çünkü sulanmaya ama her şey o kadar yerinde, o kadar dozajında ki bu dizide. Mesela Lili Taylor birazcık daha abartmaya kalksa nefret ederdim ben kesin kadının oyunculuğundan ama onu bile çok başarılı buldum. Vallahi bravo.
Connor Jessup için Emmy totemlerine şimdiden başladım. Zaten bu sene Saoirse Ronan’a Oscar kazandıramadım, bari bu çocuğa Emmy kazandırayım. Genç yeteneklerin önü açılsın.
Harbi güzel sezondu. Finalindeki sahneyi zig gibi bırakmasalar daha iyi olurdu (bana bile fazla geldi o sonun ucunun açıklığı ama izleyiciye bırakılan sonlardan rahatsız olmadığım için yine mutlu mesut kalktım başından).
Hayır sevgili “Aaaa ucu açık mıydı?”cı akbabalar; “ucu açık” dediysek sadece son sahnede bi kapıyı açıp, onu açık bırakıyorlar o kadar. Yoksa sezon boyunca olan biten her bişi açıklığa kavuşuyor.
Bence ilk sezonun da, bunun da tadı başkaydı. Bu tarzı ilk izlemenin verdiği heyecan, oyunculuk filan ilk sezonda beni bi başka almış götürmüştü. Bu sezonda da rpdi’nin dediği gibi bi dolu hassas konuyu tadında dürterek gittiler. Şiştim de şiştim. Kime üzüleceğimi şaşırdığın bir diziydi yine. Sundance’inden HBO’suna kadar hemen her kablolu kanal olur ama “Niye ABC’desin sen arkadaşım???” diye defalarca isyan ettirdi bu dizi beni açıkçası.
Connor Jessup’a benden de bi ödül gitsin. (Gerçi benden ödül neredeyse tüm oyunculara gidiyor mümkün olsa.) (Misal “Lili Taylor lütfen ulusal kanal dizilerine hiç bulaşmasın” diye kampanya başlatacağım neredeyse.) (Bu diziyi ulusal dizisinden saymıyorum.)
Sezonu hafta hafta izlemiş olanları da ayrıca kutluyorum. Merak ede ede çatlardım ben olsam.
Bu arada ikisi de gayet alakasız iki mini dizi diyebiliriz ama iki sezonu da izlemeyenlere tavsiyem önce ilk sonra ikinci sezonu izlemeleri. Anlat anlat bitiremem şu diziyi kimseye. Oturun izleyin bi an önce bak geçen sene de demiştim, yine diyorum.
Nasıl seviyorum belli değil bu diziyi.
Yine söylenecek her şey yukarıda söylenmiş. Oyunculuklar, hikaye falan filan. Buradaki yorumlardan o pat diye bitirmeye alıştırmıştım kendimi, ilk başta da bi kaldım ama zaman geçtikçe ‘başka türlü olmazdı ki yaa’ dedim durdum. Yani, bence olabilecek en güzel şekilde bitirmişler sezonu, ya da sevgim gözümü kör etti, laf edemiyorum.
Felicty Huffman üçüncü sezona da geliyormuş.
Connor Jessup’ın Closet Monster filmini bir türlü bulamayınca oturdum bunun ilk 3 bölümünü bir daha izledim. Allam ne güzel sezon olmuş ya. Yine bayıla bayıla içime bir şeyler otura otura izledim. Connor Jessup sen hak ettin oğlum o adaylığı elinden aldılar senin. Bu arada Taylor’ın sevgilisini oynayan Angelique Rivera çok güzelmiş, oğlanlara dikkat etmekten bu kızı kaçırmışım sanırım ilk seferde. Kızı ne kadar rezil bir hale soksalar da dizide yine de parlıyor.
Closet Monster’ın DVD’si 17 Ekim’de çıkacak. Düşebilir artık her an. Ben de bayadır yolunu gözlüyorum.
Closet Monster düştü sonunda. Yumulun.
Aaa, benim bu filmden (Closet Monster) nasıl haberim olmaz? Acayip ilgimi çekti. Hemen peşine düşeyim
Bu arada 2. sezonun 5. bölümünü izledim en son. Dizi o kadar harika gidiyor ki izlemeye kıyamıyorum. Bölümlerden sonra etkisinden çıkmam birkaç günümü alıyor resmen. Ödüm kopuyor şu dizi iptal olacak diye.
Dizi yayınlandığı sırada, yani Connor dikkatimi çektiği zaman fark etmiştim. Tam o sırada if miydi, istanbul film fest miydi bir festivalde gösterilmişti. İzleyenler olmuştu, meraktan çatlamıştım. O zamandan beri de bekliyorum. Connor yine nasıl döktürdü acayip merak ediyorum.
ilk 2 bölümle geldim ve ilk sezondan sonra çok iyi geldi bu dizi bana. meğer benim için sıkıntı oyuncularda falan değil karakterlerdeymiş. bu sezon hepsini sevdim. ve izlerken kahrolup duracağım sanırım. daha ikinci bölümde kendimi annesi gibi çaresiz hissederek izliyorum bölümleri. çok üzecek bu sezon beni. umarım hak adalet yerini bulur finalinde.
@ozgun14 : Sonunda hoşgeldin kulübe ve kolay gelsin metanet konusunda.
taylar’ın sesi adeta dublaj gibiydi bu arada o tipten o ses nasıl çıkıyor anlamadım sezon boyunca. neyse ki çabuk alıştım.
bir de sezon boyu kafamı en çok kurcalayan nokta tam açıklanmadı bence.
taylor gerçekten son anda reddedip tecavüze mi uğradı yoksa uyuşturucunun etkisiyle yanlış mı hatırlıyor? eric öyle güzel mağdur edebiyatı yaptı ki inandım açıkçası. ama taylorun samimiyetine de inanıyorum. uyuşturucuyu kendisi mi almıştı? yoksa gerçekten başkası mı verdi? uyuşturucuyu aldı sonra istememeye başladı ama eric de naz yapıyo falan sanıp devam etti falan mı nedir olay? biri anlatsın arada kaçırdıklarımla netleşecekse durum.
benim inandığım bizimki uyuşturucuyu kendisi aldı kafası iyiyken son anda vazgeçti ama tepki veremedi ya da verdi ciddiye alınmadı. ortaya karışık bir şey oldu. eric gerçekten de tecavüz ettiğini düşünmüyor hatta bence taylor da eric’in kendisine tecavüz etmeye çalışmadığının yanlış anlaşılmadan ibaret olduğunun farkında. kendisini suçlu hissediyor ve bu yüzden de mahkemede sessizce her şeyi kabul etti.
pfff yorucu bir sezondu 3. sezonda bakalım nasıl bir şey bekliyor bizi.
Yok net bir şey açıklamadılar hatırladığım kadarıyla. Ben de senin gibi düşünüyorum. Yani ispiyon içi son paragraf.