Toon – Tanıtım
7 yorum pirate 20 Ekim 2019 09:46
Bugün Hollanda yapımı bir komedi dizisinin tanıtımıyla sizlerleyiz: Toon
Toon, KPN kanalının ilk orijinal komedi dizisi olma özelliği taşıyor ve 2 sezondan oluşuyor. Dili Felemenkçe olan dizinin sekizerden toplam 16 bölümü mevcut. Dizinin ilk sezonu 2016 yılı ilkbaharında, ikinci sezonu ise 2017 ilkbaharında izleyiciyle buluşmuş. Dizinin bölüm süreleri 25-28 dakika civarında değişiyor. Dünya geneli yayın hakları ise Netflix tarafından alınmış durumda.
Dizinin yaratıcıları, Dirk van Pelt, Beer ten Kate ve Joep Vermolen. Beer ten Kate, ayrıca dizinin yönetmenliğini de üstleniyor. Jeroen Koopman ise dizinin yapımcısı konumunda.
Toon için adını ana karakterinin isminden alan bir durum komedisi diyebiliriz.
Toon, reklam müziği bestecisi olarak hayatını idame ettiren bir adam. Ciddi seviyede asosyal biri. Kalabalık ve gürültülü ortamlardan hoşlanmıyor, yalnızlığı seviyor, utangaç ve de sıkılgan.
Hikayeyi Toon’un doğum gününde açıyoruz. Toon’un doğum günü için özel bir planı yok. Dairesine gidip aldığı yeni bilgisayar oyununu oynayarak vakit geçirme derdinde yalnız bir şekilde. Eve geldiğinde ise hiç beklemediği bir manzarayla karşılaşıyor. Ablası onun için sürpriz bir doğum günü partisi hazırlamış ve kendi arkadaş çevresinden insanları davet etmiştir.
Toon, karşılaştığı manzara sonrasında kendi evinde kendisini rahatsız hisseder hale gelmiştir ama ayağa kalkıp bağırıp çağırarak partiyi dağıtıp insanları evlerine yollayacak bir özgüveni de yoktur. Mahçup mahçup dolanmaya başlar o da evin içerisinde. Tanımadığı insanların işiyle ilgili cevaplamak istemediği sorularından iyice bunaldığı ve ‘Bir şarkı söyle.’ ısrarlarına yenik düştüğü bir anda ablasına karşı haykırmak istediği sözcükleri müzik yoluyla dile getirir elinde gitarıyla spontane bir şekilde.
Evimden defol, çık aklımdan.
Rahat bırak beni, burada olmak istemiyorum.
Burada olmak istemiyorum …
Defol, defol, çık aklımdan.
Defol, defol, rahat bırak beni.
Bırak oyunumu oynayayım.
Burada olmak istemiyorum …
Toon söz konusu şarkıyı söylerken partideki insanlar eğlenmeye ve eşlik etmeye başlar, Toon’un ablası da bu anları videoya çeker ve sonra da internette paylaşır. Birkaç saat içerisinde video 1 milyon izlenmeyi aşar ve bir anda gündem olur Toon. Bundan sonra Toon için hiçbir şey eskisi gibi olmayacaktır.
*Toon karakterine dizinin aynı zamanda yaratıcı üçlüsünden biri olan Joep Vermolen hayat veriyor.
*Toon’un ablası Elise rolünde bu diziyle ekrandaki ilk oyunculuk deneyimini yaşayan Loulou Hameleers karşımıza çıkıyor.
Elise, müzik menajerliği yaparak geçimini sağlıyor. Bir süre önce bir şarkıcıyla ABD’ye gitmiş menajer/sevgili kontenjanından. İşler yolunda gitmemiş ve yurda geri dönmüş. Gelir gelmez de ilk icraat olarak Toon’un doğum günü partisini düzenlemiş.
Toon’un aksine son derece sosyal biri Elise. Toon’a pek sorma ihtiyacı hissetmeden kafasına göre kararlar alma eğilimi var onun adına. Toon’un müzikal anlamda bir yeteneği olduğuna inanıyor ve öne çıkıp bunu göstermesi gerektiğini düşünüyor. Video patlayınca da menajerliğini üstlenebileceği biri haline geliyor bir anda Toon onun için.
*Toon’un doğum günü partisinde tanıştığı, Elise’i bile tanımayan, Elise’in bir tanıdığının kız arkadaşı olarak orada bulunan ve partide Toon şarkı söylemeye başladığı vakit kendini sahneye atıp şarkıya vokal yapmaya başlayan Nina karakterini ise Amy van der Weerden canlandırıyor.
Nina, küçük bir single yapmış daha önce. Beste yapmak ve şarkı sözü yazmak gibi bir yeteneği yok ama sesi fena sayılmaz. Kendine ve yeteneğine çok fazla güveni yok ama bu işe gönül vermiş durumda. Toon’un videosu popüler olunca o da ister istemez yancı kontenjanından popüler oluyor ve Toon’un hayatına bir anda girmiş oluyor.
*Toon’un partide tanıştığı az biraz garip bir adam olan Ab rolünde ise Marijn Klaver‘i izliyoruz. Toon, dairesindeki boş odaya ablasının yerleşmesini istemediği için onu bir anda ev arkadaşı olarak yanına alıyor.
Dizinin henüz ilk 3 bölümünü izlemiş durumdayım ve gayet memnunum şu an için. Başarılı bir durum komedisi var ortada. Ciddiyetini bozmayan yapısıyla öne çıkan Toon karakteri, hiç beklenmedik anlarda istemsiz bir şekilde kahkahayı bastırtıveriyor izlerken. Toon’un yanına yerleştirdikleri diğer karakterleri de fena bulmadığımı söyleyebilirim rahatlıkla. Diğer bölümler de bu ayarda ve samimiyette akmaya devam eder umarım.
Bunlar da dizinin fragmanları:
yorumlar
S01E01—03
1’de şarkı sahnesi, 2’de de beyaz şarap sahnesi aniden kahkaha krizine sokan anlar oldu. 2’deki evdeki karşılama anı ve 3’teki kayıt odası sahneleri de eğlendirdi. 3’ün sonundaki kayıt da bombaydı. Durum komedisinin hakkını veriyorlar cidden şu ana kadar.
3’teki muzcu dayının konukluğu epey gereksizdi bu arada.
S01E04
Güzeldi bu bölüm de. Toon’u o mavi şeyin içinde o halde görünce koptum bir anda yine. Nina’nın klipteki kıyafetine de bayıldım bu arada.
S01E05
Aaaaa … Immmm … Bayık bir adamsın Toon ama bir komedi dizisi için mükemmel bir tiplemesin cidden.
İzlemesi keyifli bir ‘First date’ hikayesi oldu bu arada. Konuk karakter büyük verim verdi.
S01E06
Kırk yılın başında ağzının mührünün çözüleceği tuttu ve onda da … Sonra sürpriz bir şekilde bir daha çözüldü ve onda da …
Baya baya bağlandım ben bu diziye ve bittiğinde çok üzüleceğim cidden.
S01E08 (Sezon Finali)
Ne diyeyim sana Toon? Sonunda istediğin bir şeyi yaptığın için mutluyum. Beynini biptiğim ablan yine dinlemese de bir kez daha konuştuğun için de mutluyum.
Elise’in iki dudağını birbirine dikesim geldi bolca sezon içerisinde. O süs niyetine taşıdığı kulakları da kesip atasım geldi bir de. Cani yanımı ortaya çıkardı kadın benim ya!
S02E01
O saçlar ve o makyaj ne Allah aşkına Nina ya? Ve daha da önemlisi o tavır ne?
Bu sezon müzik muhabbetleri yerine bilgisayar oyunu muhabbetleri üzerinden geçecek gibi duruyor bu sezon ki bu da beni bayar yüksek ihtimalle.
S02E08 (FİNAL)
Nerede o güzelim ilk sezon; nerede bu leş sezon? Batırmışlar güzelim diziyi. Keşke zahmet edip de hiç çekmeselermiş bu sezonu.
Çoğu anını ekşi bir surat ifadesiyle izlediğim ve hızlandıra hızlandıra, atlaya atlaya bitirdiğim bir sezon oldu. Yeni eklenen Becky karakteri inanılmaz derecede yorucuydu. Nina, uzaklaştırılmış ve gereksizleştirilmiş durumdaydı. Toon’u da oradan oraya savurdular bokunu çıkarırcasına.
Son sahne fena olmamış en azından.