Dark || Asıl Soru Nerede Değil, Hangi Zamanda
236 yorum ozgun14 05 Aralık 2017 08:45
“Zamanın doğrusal olduğuna güveniriz. Hatasızca sonsuza dek ilerlediğine. Aslında dün, bugün ve yarın peş peşe gelmez. Sonsuz bir döngüyle birbirlerine bağlıdırlar.” – Dark
“Geçmiş, şimdi ve gelecek arasındaki ayrım bir yanılsamadan ibarettir, her ne kadar son derece kalıcı olsa da…” – Albert Einstein
Netflix’in Alman yapımı ilk dizisi olma özelliğini taşıyan Dark‘ın 10 bölümden oluşan ilk sezonu 1 Aralık’ta seyirciyle buluştu. Henüz ikinci bir sezonu olup olmayacağı belirsiz olan dizinin yürütücüsü ve yönetmeni Baran bo Odar. Dizinin senaristliğini ve yapımcılığını üstlenen Jantje Friese de dizinin diğer yürütücüsü. Bölümler 45-50 dakika civarı sürüyor. 3 dakika süren kapanış ve 1 dakikalık açılış videoları da bu süreye dahil. Hazır lafı geçmişken severek izlediğim ve dinlediğim açılış videosunu buraya bırakıp konuya geçeyim.
Yıl 2019. Winden isimli küçük bir Alman kasabasındayız. İki ay önce babasının intihar etmesiyle okula ara vermiş olan Jonas geri dönmüştür. Geri döndüğünde iki hafta kadar önce bir çocuğun kasabada kayıplara karıştığını öğrenir. Günlerce süren aramalar sonuçsuz kalmıştır ve tüm kasaba diken üstündedir. Ebeveynlerinin gerginliğinden uzaklaşmak amacıyla birlikte eğlenmeye çıkan çocuklardan birinin daha kaybolmasıyla kasabada işler iyice karışır.
Birbirlerine birçok açıdan bağlı dört aileyi kuşak kuşak merkezine koyan dizi, içinde bulundurduğu sıra dışı ögelerle zamanın sınırlarını aşıyor ve her bölüm daha da merak uyandıran hikayesiyle izleyiciyi baş başa bırakıyor. Tadını kaçırmamak için daha fazla şey söylememem sizin hayrınıza olacak.
Karakterlere geçmeden önce kafa karışıklığı yaratmaması için ön uyarımı yapayım. Dizide toplam 72 karakter oyuncusu mevcut. Ben merkezdeki 42 oyuncuyu aşağıda paylaştım. Çok zamanlı bir dizi olduğu için karakterlerin farklı dönemlerine ait görseller de var. Var olma durumlarına göre her ailenin 2019-1986-1953 versiyonları ikinci sayfada kendi aile başlığında mevcut.
Michael: Jonas’ın babasıdır. Onun intiharıyla diziyi açıyoruz. Michael ardında Jonas için belirli bir zamanda açılmak üzere mektup bırakarak kendisini odasında asıyor. Neden intihar ettiğini bilmiyoruz.
Hannah: Jonas’ın annesidir. Masörlük yapan Hannah, bu durumdan pek etkilenmiş gibi görünmüyor. Çünkü kendisini başkasıyla işi pişirirken görüyoruz.
Ines: Jonas’ın babaannesidir. Michael’ın oğluna bırakmış olduğu mektup kendisindedir. Gençliğinde hemşiredir.
Jonas: Kahnwald ailesinin tek oğlu. Babasının intiharını kaldıramamış, okula ara verip ilaç tedavisine başlamıştır. Her gün kabuslar görerek uyanmaktadır.
Ulrich: Magnus, Martha ve Mikkel’in babasıdır. Polislik yapan Ulrich, Hannah’ın işi pişirdiği kişidir. Kasabayı terk etme hayalleri kurmaktadır.
Katharina: Magnus, Martha ve Mikkel’in annesidir. Kasabanın okulunda müdüredir.
Tronte: Magnus, Martha ve Mikkel’in dedesidir. Gençliğinde gazetecidir.
Jana: Magnus, Martha ve Mikkel’in babaannesidir. 1986’da Ulrich’in kardeşi kaybolduğundan beri kendisini toparlayamamış durumda.
Magnus: Nielsen ailesinin büyük oğlu. Franziska’dan hoşlanıyor.
Martha: Nielsen ailesinin kızı. Jonas’tan hoşlanıyor ama Bartosz ile çıkıyor.
Mikkel: Nielsen ailesinin en ufağı. Sihirbazlık gösterilerinden hoşlanıyor.
Alexander: Bartosz’un babasıdır. 1953 yılından beri kasabada yer alan nükleer santralin müdürüdür.
Regina: Bartosz’un annesidir. Kasabadaki otelin müdürüdür. Kasabada yaşananlar dolayısıyla fazla müşteri gelmediğinden sıkıntı içindedir.
Claudia: Bartosz’un anneannesidir. Gençliğinde nükleer santralin müdüresiydi.
Bartosz: Tiedemann ailesinin tek oğlu. Jonas ile yakın arkadaşlar. O yokken sırrını herkesten saklamış, arkasını kollamış, sevdiği kızı kapmıştır.
Peter: Franziska ve Elisabeth’in babasıdır. Terapisttir.
Charlotte: Franziska ve Elisabeth’in annesidir. Polistir. Ulrich’le birlikte kayıp çocuklar davasını araştırmaktadır.
Helge: Franziska ve Elisabeth’in dedesidir. Sürekli bir şeyler sayıklayıp duran Helge bunamış kabul edilmektedir ve bakım evinde kalmaktadır. Gençliğinde nükleer santralde bekçidir.
Franziska: Doppler ailesinin büyük kızı. Magnus’tan hoşlanmaktadır.
Elisabeth: Doppler ailesinin küçük kızı. Sağır ve dilsizdir. Ablasının eşyalarını karıştırmaktan hoşlanmaktadır.
Ek olarak ortalarda dolanan iki gizemlimiz de mevcut. Bunlar bir şeylerden haberdarlar ve tabii ki ne kasabalılara ne de bize karşı pek paylaşımcı değiller.
Gizemli bir yabancı.
Gizemli bir papaz.
Zamanda yolculuk temasını çok sevdiğimden bu diziden de beklediğimi buldum diyebilirim. Çok sıklıkla gereksiz kullanılan korku müziklerinin rahatsız ediciliğini görmezden gelirsem sinematografi ve müzikler dikkat çekiciydi. Çok zamanlı hikaye örgüsü dolayısıyla karakterlerin farklı yaşlarını canlandıran oyuncuları da rollerine uygun buldum. Sırıtan oyunculuk yoktu bana göre. Tarz olarak soğuk renkleri ve insan yapısıyla İskandinav dizilerini fazlasıyla andırıyordu. O yüzden de alışmam beklediğimden kolay oldu. Her bölüm üzerine koydu dizi ve belli aralıklarla cevaplar da vererek usandırmadan tatlı tatlı seyrettirdi kendisini. Kararında bir noktada sezona nokta koyarak gelecek sezonun yolunu da yaptı.
Ben izlemediğimden söylemem ne kadar doğru olur bilemedim ama kendine yeni bir Stranger Things ya da Twin Peaks arayanlara, zamanda yolculuk temalı kitap, dizi, filmlerden hoşlananlara öneririm. Fantastik kısımlarını çıkardığımızda elimizde kalan kasaba aile draması olarak dolu dolu bir yapım. Çarpık ilişkiler, ilişki üçgenleri, sırlar, yalanlar, ihanetler… Hem ebeveyn hem ergen dramasının ayarını iyi tutturmuşlar. Yine ayarında tutulan gizemle bölümler kendisini art arda izlettiriyor.
Umarım onay alır da bu diziyi en az bir sezon daha izlemeye devam ederiz diyor, herkese tavsiye edip sizi tanıtım filmiyle baş başa bırakıyorum. Ayrıntılı aile ağacı ikinci sayfada.
https://www.youtube.com/watch?v=zy0b9e40tK8
yorumlar
afiyet olsun hazır beklemişken keşke final sezonunu bekleseymişsin.
Şuraya tabela niyetine bir şey yazayım:
BU DİZİYİ BITTIKTEN SONRA IZLEYIN. BIZ ETTIK SIZ ETMEYIN.
Dark Severler Derneği.
Başlama konusunda 2.sezon bitene kadar kendimi tuttum ama 3.sezona kadar dayanamadım artık başladım valla, gözüme çok geldi daha beklemek. Ama niye böyle dediğinizi de anlayabiliyorum, girdik artık bir yola
Amaaan boşverin, aklınıza düşünce/fırsat bulduğunuzda izleyin gitsin. Yarına sağ çıkacağımızın garantisi yok ayol. Nolcek.
Yok ben de @necdetcem7’ye katılıyorum. @aytackara’yı dinlemeyin, yarına ölmezsiniz, benden garanti. Başlamak için final yapmasını bekleyin.
Bayıldım sezona. Geç başladığım için dizinin aldığı övgüleri biliyorum o yüzden aşırı beklentiyle girdim sezona. Dizinin ilk sezonu o beklentilerin bile üzerine çıktı benim için. Bilim kurgu konusunda muazzam bir iş çıkardıkları zaten ortada ama drama konusunda da beni etkilemeyi başardılar.
Almanca konusuna gelecek olursam, dile pek yakın olmadığım için tüm bölümleri aynı anda izlemek biraz ağır mı gelir diyordum, hatta o tarz yorumlar da okumuştum. Ama bir an bile keşke İngilizce olsaymış dediğim bir an olmadı dizide. Türkçe altyazıyla su gibi aktı sezon.
Fazla karakter sayısı ilk bölüm öncesi gözümü korkuttu ama bir yerden sonra bulmaca gibi keyifli bir hal aldı. Teker teker bazı oyuncuları da övmek istiyorum ama spoiler yememek için çok incelemedim.
Sezonun en sevdiğim bölümleri de 5.6. ve 8. bölüm oldu galiba. Özellikle 8.bölüm boyunca zaman yolculuğu üzerine bilimsel konuşmalar yapmaları acayip hoşuma gitti. 5.bölümdeki Mikkel sürprizini ise önceden fark edemedim, o an WTF oldu. Son bölümdeki Jonah sürprizi de geliyorum demişti. Sürprizleri önceden fark etsem de etmesem de o kadar güzel anlattılar ki hikayeyi.
Sezonun kötüsü Noah ama o kısımda Hannah’ya da bir yer açmamak olmaz.
Son sahnede yaşananlar ile neler olduğunu da çok merak ediyorum çünkü döngü üstüne döngü paradoks üzerine paradoks sonlarda coştular iyice, acayip de hoşuma gitti
Yine kurgu ve görsellik konusunda ders verdiler. Bazı cevapları da bu bölümle almış olduk.
Jonas için de üzülüyorum,
Bir diğer üzüldüğüm karakter de Ulrich. Sezon finalinde tüh adam 1953’te kaldı diyordum ama kesin bir şey olur hapisten kaçar günümüze döner diye bekliyordum. Adamın 34 yıl akıl hastanesinde tıkılı kalmasını da beklemiyordum, çok yazık. Egon ne işe yaramaz adamsın harbiden.
Hannah da kocasının kim olduğunu görmüş oldu sonunda. Adamın da niye intihar ettiğini anlamak zor değil. Sürekli ailesini görüyor olması bir yana oğlu ablasına aşık oluyor. Eşi babası ile ilişki yaşıyor, çıldırır tabi.
Günümüzde güzel tatlı çocuk Elisabeth de gelecekte bambaşka bir şey olmuş. Çocuğun zekasını düşününce zirvede olması sürpriz değil ama kim bilir neler oldu da böyle acımasız oldu. Onun ekibine bakarak da bu kim bu kim diye sorup durdum.
Zaman makinesinin nasıl çalıştığını görmek de iyi oldu. Claudia’yı dizide ilk gördüğümde bu denli etkili bir karakter olacağını düşünmemiştim ama bazen her şeyi anlayan tek karaktermiş gibi geliyor. Makine gelecekte bulunsun diye geçmişte gömülme sahnesi de çok güzeldi, çok iyi yapıyorlar bu tarz sahneleri.
Öyle bir dizi ki ne zaman yeni bir karakter görsem bunun ana babası kimdi diye sorguluyorum.
Bu kadar büyük hamlenin yanında köpeğin nasıl geldiği gibi detayları açıklamaları da senaryoyu güçlendiriyor. Bunu niye açıklamadılar tarzındaki tartışmalara son veriyorlar böylece.
Charlotte ve Noah arasında bir bağlantı var. Acaba Noah onun babası mı, Elisabeth yoluyla saat yollamıştı ona.
Bu bölümle 2020’deki asıl ekibe daha çok yer ayırdığımız iyi oldu, gidin de kurtarın Ulrich’i artık. Yeterince çekti adam.
Şu an aklımda olan sorular; Peter’ın babası Helge ama annesi kim, Charlotte’ın dedesi H.G ama anne babası kim, Noah ile Charlotte bağlantısı ne, bu dedektif kim, gelecekteki Elisabeth’in yanındaki kız kim, Agnes kiminle evlendi, Alexander’ın sakladığı sır ne, onun asıl kimliği acaba çok mu önemli, Claduia ve Jonas’ın gelecekteki hallerinin arasında neler oldu, ikisi de kendini kötü olarak görüyor çünkü.
Bu kadar soruya rağmen her bölüm bir ton soruya da cevap veriyorlar, o yüzden hiç şikayetim yok.
Her anlamıyla 10/10 bir dizi oldu benim için. İyi ki de şimdi başlamışım dedim bitirdikten sonra. Çünkü 3.sezon neler olacağını çok merak etmekle birlikte 3 sezonu bir anda bitirmediğime memnunum. 18 bölüm arka arkaya izledim zaten, bu kalitede bir dizi için 1-2 sene beklemeye razıyım. Zaten 3.sezon geldiğinde ilk 2 sezonu biraz sararak tekrar izleyeceğim, bazı detaylar çok daha keyifli olur böylece.
İki sezon da birbirinden güzeldi ama bu sezona küçük detaylara verdikleri önem ile damga vurdular.
Ne yaparlarsa yapsınlar döngünün bir şekilde kırılamaması sahneleri de duygusal olarak tüketti resmen. Mikkel/Michael’ın nasıl intihar ettiğini öğrenince de karaktere çok daha büyük saygı duydum. Whatever Happened, Happened muhabbeti oldu tamamen, döngü üstüne döngü izledik sezon boyunca.
Gelecekteki halleri genç Jonas’a daha ne acılar çektirecek merak ediyorum, orta yaşlı Jonas’ın niye ikide bir evin zeminine bakıp durduğunu da öğrenmiş olduk. Tüm bu kaosun içinde her şeyi anlayan tek kişi Adam gibi duruyor, o yüzden ondan da aşırı nefret etmek istemiyorum ama sınırları zorluyor sürekli. Martha’yı öldürme sahnesi de üzücüydü. Bu acıyı hayatın boyunca taşıyacaksın derken de gerçekten inandım. En merak ettiğim sorulardan biri Orta yaşlı Jonas’ın mektupta ne okuduğu, ne oldu da amacını buldun bir anda.
Hannah’ya da özel bir kısım ayırmak gerekiyor. Sen nasıl bir manyaksın, nasıl bir takıntılı sosyopatsın. Ulrich’e yazık gerçekten, çok yazık. Lan Hanna gidip orada da birileriyle yatıp kalkıp milleti mahvetme yine, nasıl bir insansın sen yaa.
Bölüm başında Elisabeth’in baktığı fotoğraftaki detayı da tam fark edememiştim, Adam Noah’ya Elisabeth senin eşin dediğinde altyazıyı falan kontrol ettim lan yanlış mı okuyorum diye Zaman harbiden acımasız. Lan bari Charlotte’a hiçbir şey söylemeyin. Bir şey de sır olarak kalsın.
İlk sayfadan itibaren yorumları okumak da acayip keyifliydi. 3.sezonda görüşürüz.
IMDb 27 Haziran‘a gün biçmiş.
Ulan 1 ay falan kaldı, şimdi kim kimdi, neydi, nerede kalmıştık?
@abidin77
Sorma yav, ben şimdi 2.sezona başlamadan yaptığım gibi bu ikinci sezonu bir baştan alıp izleyeceğim tekrar + bu yazıya bol bol bakacağım + Bu sitede dolanacağım (İş görüyor)
@darkcrystal Evet, ben de şimdi karıştırırken o sayfaya denk geldim Tekrar 2. sezona bakar mıyım emin değilim, izlerken not falan almıştım, onlara bir göz atayım
@abidin77 şurada 06 Temmuz 2019 12:09‘daki kendi yorumuna bak
@dkamoy: Onu bile unutmuşum
Dert dert. 1i tekrar izlemem de 2yi alip 3e gecsem hic fena olmaz.
Season 3 | Date Announcement
Fragmanda bile beyin duman, bakalım sezon bittikten sonra ne olacak…
Harika bir fragman olmuş.
Yalnız, bunu ispiyon içine almak gerekir.
aa doğru hiç düşünmedim onu
Fragman
Fragman nefis. Ama her şeyi tertemiz unutmuşum. Haftaya S01E01’den tekrar başlıyorum.
3. Sezon | Üçleme Fragmanı
İspiyondaki durum doğru çıkarsa, senaristlere helâl olsun; demek ki dizinin son sezonu bile planlıymış diyecez. Dizinin son sezonuna olan güvenim kesin artar.
Vakit varken bence 1×01’den alın, üşenmeyin
Poster
Season 1 & 2 Recap
İlk 2 sezonu 2 gün önce bitirerek kafamda olayların yüzde doksanını toparladım ve birkaç da video izleyerek kendimi 3.sezona hazırladım.
3.sezon gayet güzel başladı, çoğu yerde tebessüm ettirdi ve ilk sezonla güzel bağlantılar kurdu. İlk iki sezona göre çok daha karanlık bir atmosfer var bu sezonda-ki bu da hem adının hakkını veriyor hem de kendi adıma daha hoş hale getiriyor diziyi.
3×02 ise sezon finalinden kalan birçok soruyu (karakterlerin son durumları) cevaplamakla kalmadı, aynı zamanda iki sezondur bilinmezliğini koruyan bazı durumlara açıklık getirerek hem sevindirdi hem de takdirimi kazandı.
Şu an için her şey son derece güzel gidiyor. İlk iki bölüm tempo ağır olsa da anlatım o kadar iyi ve tane tane ki hiç sıkmıyor ve merak ettirmeye devam ediyor.
Naçizane tavsiyem: Bence ilk 2 sezona büyük oranda hakim değilseniz kesinlikle bu sezona başlamayın, çok zorlanırsınız. Yazık etmeyin derim. İlk iki sezon özet videolarının da yeterli olmayacağı kanısındayım. O kadar bağlantı ve olayı 5-10 dk lık videolarla hatırlatmak akıl kârı değil. O yüzden üşenmeyip izleyin ilk iki sezonu veya ilk sezonu çok iyi hatırlıyorsanız daha karmaşık olan 2. sezonu izleyip girin 3’e
10 dakikalık ilk 2 sezon özeti
Güzel bir girişti. Olayları zaten tek tük hatırlıyorum da bazı yüzleri bile unutmuşum, o hoş olmadı. Ben yine kısa özetler yazacağım bölümlerle ilgili.
– Paralel Martha, sarı montuyla ilk sezondaki Jonas görevi görüyor. Yalnız ikinci sezon sonunda gelip Jonas’ı götüren Martha ile, paralelde Jonas’ı tanımadığını iddia eden Martha aynı değil gibi. Acaba Jonas’ta olduğu gibi Martha’da da bir paralel evil Martha kişisi ve durumu mu var diye merak ettirdi. Zaten saçları da benzemiyor.
– Paralelde Mikkel o gece mağaraya gitmek yerine uyumayı tercih ederek Jonas’ın varlığını engelliyor. Dolayısıyla kimse bunu tanımıyor çünkü yok öyle biri.
– Paralel Ulrich, Hannah ile evliyken (ve Hannah hamileyken) aynı zamanda Charlotte ile kırıştırıyor.
– Paralel Nielsen’ler, normalde Kahnwald’ların oturduğu evde oturuyor.
– Paralel Fransizska sağır ve dilsiz, bu sefer küçük kardeşi paralel Elisabeth duyup konuşabiliyor.
– Paralel Helge’nin sol gözü yok, onun dışında aynı görevini icra ediyor. Yalnız bu göz olayını tamamen unutmuşum, normal dünyada gözü eksik olan kişi var mıydı, varsa kimdi, hiçbir fikrim yok.
– Erik Obendorf yine kayıp.
– Paralel Regina, 2 ay önce göçüp gitmiş. Kocası Alexander duruyor ve nükleer santralin başında. Charlotte buraya gelip kayıp çocuk olayında araştırmak üzere kendisinden çalışan vardiyalarını istiyor.
– Yeni tanıştığımız birileri de var bu bölümde. Üç nesil olarak beraber takılıyorlar. Bölümün başında üçü birlikte bir odayı ateşe veriyorlar (Odayı, 1921’de Adam ve tayfasının takıldığı odaya benzettim). 87 Bernd’in yanına giderek, santraldeki tüm kapıları açan anahtarı talep ediyorlar, sonra adamı boğazlıyorlar.
– Bu arada ilk sezon ilk bölüme bir göz atınca şunu fark ettim, bu bölümde Charlotte’un yanına gelip bir şeylerden şüphelendiğini anlaması üzerine Alexander’in rüşvet vererek yapman gerekeni biliyorsun dediği adam, kayıp çocuğun babasıymış. Ne anlamak gerekir bilmiyorum. Bu rüşvetten vs. haberimiz var mıydı onu da bilmiyorum.
– Paralel Martha’nın yeni bir sevgilisi var: Kilian.
– Paralel Martha, mağara girişinde panik olup kaçarken, paralel evil Martha’yı yüzü siyaha boyalı, sanki ziftin içine girmiş gibi görüp koşarak uzaklaşıyor.
– Bunlar mağaradan sığınağa kaçınca sığınaktaki geçidin açıldığına şahit oluyor. Geçitten, Ulrich’in zamanında kaybolan kardeşi Mads Nielsen ölü bir şekilde önlerine düşüyor.
– Paralel yaşlı Martha çıktı bir de. Jonas’a gelip bu dünyanı senle ben bok ettik diyor.
– Paralel evil Martha, 1888’de (çüş) büyük Jonas’ı Tannhaus’un mekanında buluyor. Martha, kendisine her şeyin başlangıcı olan bir şeyi bulmada yardım edeceğinden bahsediyor. İki dünyaya da ucu dokunan bir şey.
Edit: İyi ki kısa yazmışım.
Ne güzel anlatıyorsanız maalesef köy de olduğumdan Allah izin ile Çarşamba günü yol çıkabileceğim için Perşembe izleyebileceğim.
2. sezonu tekrar ettik. üstüne ben chronologically dark’ı okudum. şu an her karakter için baştan sona hazır sayılırım. 3ün ilk bölümünü de izledik. zaten bir nevi geçiş bölümüydü. 2yle beraber başlayacağız gibi hissediyorum. yarın güzel bir 7 bölüm bizi bekliyor hissediyorum.
Aha başladık yine.
– İkinci sezon sonunda büyük Jonas, Magnus, Bartozs ve Franzeska meğer 1888’e gitmişler. Paralel evil Martha ile tanışıp dumura uğradılar.
– Katharina, 86’da takılmaya devam ediyor. Gazete haberine göre Mikkel 3 aydır kayıp.
– 87’de Mads’ın cenazesinde Tronte ve Jana, Tronte’nin Claduia ile olan yasak ilişkisinden ötürü tartışıyor.
– 86 Claduia, kıyametten üç ay sonrasına (22eylul2020) gidiyor ve geçen sezon duyduğumuz ses kaydını yapıyor. Kızı Regina da günümüzdeki hasta haliyle onun yanında.
– Eylül2020’de Peter ve Elizabeth, Franzeska ve Charlotte’un kiyametten sağ çıkıp çıkmadığını araştırıyor.
– 1888’de yaşlı, gizemli ve kör bir dede karşımıza çıkıyor. Ilk Tannhaus’lardan biri sanırım kendisi.
– Eylul2020’de Peter ve Elizabeth bir adamla karşılaşıyor, bu adam Peter’in öleceğini ve Elizabeth’i kendisinin korumaya devam edeceğini iddia ediyor. Yüzü tanıdık geldi ama kim olduğunu çıkaramadım bu adamın.
– 86 Katharina, 53 Ulrich ile nihayet kavuştu. Bu süreçte annesinin gençliğini de gördü.
– Tronte, eylül2020’de gelip Regina’yi boğarak öldürdü. “O öyle yapmamı istedi” dedi.
– Paralel yaşlı Martha, bizim Jonas’la konuşuyor ama bilmediğimiz bir şey söylemiyor. Sadece kendi dünyasında 3 gün sonra kıyametin kopacağından bahsetti.
– Bu arada üçnesil psikopatlıklarına devam ediyor. Bu sefer de 86’da nükleer santralde çalışan Jasmin isimli kadını boğazladılar. Bunlar sonunda iyi taraftan çıkacak gibi geliyor ama anlam veremiyorum henüz. Nükleer santralle pek bir ilgililer. Bernd kişisi iyi miydi kötü müydü hatırlamıyorum, yani öldürmeyi haklı kılmaz tabii de, hani amaçladıkları şey ne, neyse dur bakalım.
– Bu arada büyük Jonas ve tayfası 1888’e yanlış anlamadıysam kazara gitmiş. Şimdi de nükleer yakıt bulamadıkları için geri dönemiyorlarmış ahahah
Ulan
Çizgisini bozmadan finale kadar gelebilmiş en iyi dizilerden biri olarak listemdeki yerini çoktan aldı. Yazmak istediğim çok şey var ama biraz sindirip düşünmem lazım.
Not: Final sezonu ilk iki sezona göre zorlayıcılığı katbekat daha fazlaydı. 8 bölümü aynı gün içinde tüketmeyiniz.
3×05
Lannn
– 1888’deki dede Tannhaus’un tahminen 66 sene önceki çocukluğunu da görüyoruz, karşısında oturan adamın elindeki bastonda yine “Sic Mundus Creatus Est” yazılı bir damga var. Cebindeki saatin içinde de “Charlotte için” yazıyor. Sonra dede Tannhaus, üçnesil tarafından boğazlanıyor (sahne görülmüyor ama öyle farz ediyorum).
– Paralel yaşlı evil Martha, düşündüğüm gibi kötü tarafta görünüyor. Tabii bu kavram tartışılır. Kendisi düzenin bozulmaması gerektiğini savunuyor, bu doğrultuda Jonas’ı sanırım yanlış yönlendirme çabası içinde. Yani Adam’la (dede Jonas) aynı doğrultuda düşünceleri. Bizim Martha’nın ölmesinin her halükarda kaçınılmaz olduğunu söylüyor. Üçnesille birlikte çalışıyorlar.
– Paralelde sığınakta ölü bulunan çocuk yanlış anlamadıysam Mads Nielsen değil, sadece Mads’ın kimliği ve eşyaları onun üstünden çıkmış.
– 1888’de büyük Jonas, paralel evil Martha’ya neredeyse düşman durumda. O Martha değil deyip duruyor, ayrıca ben sizin dünyanıza hiç gelmedim diyor. Ekibin geri kalanı, Jonas’la Adam’ın aynı kişi olduğunu, yani dolayısıyla günümüz Martha’nın katilinin dede Jonas olduğunu öğreniyor.
– Paralel yaşlı evil Martha, bizim Jonas’la epey bir muhabbet ediyor. Açıkçası takip ederken zorlanıyorum. Özetle Jonas ve Martha’nın Adem ve Havva benzetmeleri geçip duruyor bölüm boyunca. Her şey onlara bağlıymış gibi.
– Helge muhabbetinde hep kafam karışıyor. Bu sefer de paralel sığınakta Helge’nin bozuk para kolyesi bulundu. Polise gidip çocuğu öldürdüğü itirafında bulunuyor. Herhalde 86’da gerçekten öldürdüğü çocuklardan biri olsa gerek. Yine 86’daki dede Ulrich ile de bir bağlantıları var bunun. Bunları hep eksik hatırlıyorum ya da unutmuşum.
– Paralel Martha ile bizim Jonas, mağaradan geçip gelecekte çöl gibi bir yere çıkıyor ve burada paralel büyük Martha’yı görüyorlar.
– Diğer tarafta paralel evil Martha, 1888’den kaçıp 23eylül2053’e gidiyor (çüş) ve burada dede Jonas’la konuşuyor, büyük Jonas’a nükleer yakıtın kökünü verdiğinden bahsediyor. Dede Jonas da “zaten hep çok saftım” diyor.
Şu ana kadar ilk iki sezondan da karmaşıklaştı gibi iş, bu sezonu tamamen anlayarak tamamlayabileceğimden hiç emin değilim.
Valla öyle, bu
ile olaylar daha bir karmaşıklaştı.
Daha taze olan @darkcrystal ve @ozgun14 de yazınca daha bir eğlenceli olacak diye düşünüyorum
Az once bitirdim finale kadar yordu ama finalde temiz bagladilar sukur ki. Ben tatmin oldum sonuctan. Ama adam eva ve claudia nin causeological hikayelerini okumak lazim.
3×07 bayağı bayağı iyi olmuş. Bölüm öyle güzel aktı ki 65 dakika nasıl geçti anlamadım.
– Üçnesil bu sefer de 53’te ufak Tronte’nin peşinde. Çete gibi şerefsizler, adamın üstüne çöküyorlar. Neyse ki bu sefer boğazlamadılar. Çocuğa annesinin bileziğini verip gittiler.
– 53’te Hannah Egon’u ayartmış durumda. Egon kendisine bir kolye hediye ediyor, yanlış hatırlamıyorsam bu geçen bölümde paralel yaşlı evil Martha’nın Jonas’a gösterdiği kolye değil miydi?
– 53’te Jana, Ines ve Claduia çocuk halleriyle beraber takılıp yaşlarından büyük muhabbetler ediyor. Hem Claduia hem de Jana, Tronte’ye yanık.
– 53’te Egon’un karısı Doris, Noah’ın ve Agnes’in aynı anda kayboluşundan şüpheleniyor ve polis kocasına durumdan bahsediyor. Agnes 2053’te dede Jonas’ın yanından çıkıyor bu arada. Dede Jonas, Agnes’e bir gazete küpürü verip bunu Claduia’ya vereceksin aslan diyor.
– Paralel evil Martha ile büyük Magnus aynı ortamda görülüyor. O halde 1921 yılındalar diye tahmin ediyorum. Paralel evil Martha gezmeye devam ediyor. Magnus, Martha’ya verdikleri bir emirden bahsediyor.
– 6kasım2052’de, bizim Jonas, paralel Martha ve paralel büyük Martha bir odada, iki gün sonra paralel dünyaya da kıyametin vuracağından bahsediyor. Engellenemezse öleceklerin listesi duvara tebeşirle yazılmış.
– Hannah, 53’te hamile kalıyor.
– 53’te Helge’nin anası Greta, Noah’ı soruşturuyor.
– 53’te üçnesil bu sefer de Doris’i sıkıştırıyor, şantaj yapıyor. Bu şerefsizlerin amacı ne çok merak ediyorum.
– Yine 53’te üçnesil şimdi de Belediye çalışanını sıkıştırarak Nükleer Santral’in inşası için izin kağıdı imzalatmaya çalışıyor. O halde üçnesilin amacı santralin inşasını sağlayıp geçmişle gelecek arasında yıkılamaz bir zamanyolu yapmak mı?
– Paralel büyük Martha, santralin altındaki variller kıyameti tetikliyor, açılmamalı dedi. Ayrıca bizim Jonas’a, “iki dünyadan yalnızca birini kurtarabilirsin ama paraleli kurtarmalısın zira kendi dünyanda dönüştüğün şeyi gördün” dedi ve haklı. Martha’dan vazgeçmeli. Nasılsa paralelde bir tane daha var, tanışıp kaynaşırlar.
– LAN! 1953 Noah, paralel 2052’de paralel büyük Martha’nın yanına gelip “başlangıç sondur, son da başlangıç” muhabbetini yapıyor. Duvarda yazan Jonas – Martha yazısının altındaki sonsuzluk işareti göze çarpıyor.
– 53’te Hannah, kürtaj yaptırmaya gidince çocuk Helene Albers ile tanıştı (Günümüz Katharina’nın annesi) ve St. Christopher kolyesini ona verdi. Ben kolyeleri karıştırmadıysam bu kolye Martha’ya geçiyor sonra?
– Geldik zurnanın zırt dediği yere. Üçnesil olarak dolaşanlar Jonas ve paralel Martha’nın çocuğu (çocukları?) çıktı. O halde bunların amacı, santrali kurulmasını sağlayıp zamanyolunu korumaktan daha yüce bir şey olmalı. Henüz kavrayabilmiş değilim, üzerine düşüneceğim.
– NOT: Bu arada hamile olarak görünen paralel evil Martha ama bizim Jonas, paralel Martha ile yatmıştı? Birkaç bölüm önce Jonas da ben sizin dünyanıza hiç gitmedim falan deyince ben hep bunlardan bir şekilde iki tane var diye düşünüyordum, demek ki sallıyormuşum. Yine de tam emin değilim tabii.
Bu bölüm de gayet güzel ve ilgi çekiciydi.
3×04
Çok önemli bir bölümdü dizi için.
Şu madalyon da ne el değiştirdi be! Bu arada ilk 2 sezonda Katharina’nın ailesini hiç görmemişken bu sezonda en azından annesini görmek güzel.
3×05
Yazarlara diyecek birşey bulamıyorum bu bölüm için; enfes bağladılar önceki sezonlardaki bazı boşlukları
Jonas’ın göl kenarındaki kumda bulduğu madalyonun yolculuğu da harika bağlanmış. Öz annesi, Katharina’yı öldürüyor!
Bu bölümdeki en kritik noktalardan biri, elbette bölümün sonundaki olaylardı. Şimdi biz son sahnelerde 4 tane Paralel Martha gördük: 1.si Jonas’ın sezon başından bu yana zaman olayına ikna etmeye çalıştığı Saf Martha, 2.si Ortanca Martha (şu 2052’deki çöl mağarasında brifing veren), 3.sü zaten yaşlı Martha (Eva), 4.sü ise yüzünde uzun bir yara izi olan Martha idi. Bu 4. Martha kim ya; kendisini ilk kez gördük sanırım; çünkü Jonas’ı Paralel’e götüren Martha, şu anda Adam’ın yanında-2054’te (1888’den gitti hatta). Bu uzun yara izli Martha, Ortanca Martha’nın öncesi, Adam’ın yanındaki Martha’nın da sonrasındaki dönemde olan bir Martha zaar?!.. Anlayan beri gelsin burayı.
Ek: Saatçi Tannhaus ve Charlotte arasındaki konuşmaları unutmuşum. Yine ilginç bir soru çıktı ortaya: Tannhaus’un trafik kazasında ölmeyen ve ortadan kaybolup bulunamayan öz torunu kim? Buradan sağlam bir sürpriz bekliyorum.
Ek 2: Peter’ın gençliği muhteşem benzemiş; adamlar ne oyuncular seçiyorlar be…Onun da annesini öğrenemedik ama çok yaklaştık, ha gayret…
3×06
Muhteşem bölüm ama buraya kadar sezonu 3×05’te yazmış olduğum bir nokta dışında çok güzel anlayıp gelmişken bu bölümde filmin yarısı koptu bende. Muhtemelen bu bölümle ilgili birkaç araştırma yapmam gerekecek.
@kerem
Şuradaki yorumuna cevap;
-Genç Noah o
Son iki… Sonrasında herhalde Bakırköy’e ben.
Finalde inanılmaz şeyler olmadı ama sonunda zor ve karmaşık bir konuyu güzel bir şekilde bağlayıp noktayı koydular. İzleyenleri tatmin edecektir. Uzun uzun şeyler yazmayacağım. Yapımcısından yazarı ve oyuncusuna, yapımda emeği geçen herkese teşekkürler.
– 86 Tannhaus’un kazadan sağ kurtulan torunu bakalım kim çıkacak. Oğlu ve gelini ölmüş. Ayrıca Charlotte’u, dükkana iki kadının kundakta getirip bıraktığını söylüyor. Kundağın içinden çıkana ne demeli? Tahmini 1822’de gördüğümüz adamın cep saati, içinde “Charlotte için” yazan.
– Şimdi Adam ve Eva kısmına ve amaçlarına gelelim. Ben Adam ile Eva başta taşıdıkları amaç bakımından aynı tarafta zannetmişim. Aslında her ikisi de kendi dünyasını kurtarmanın peşinde (öte yandan paralel Claduia, Eva iki dünyayı da kurtarmak istiyor dedi) Ama geçen sezon Adam, Tanrı’yı ve zamanı tanımadıklarını, kendi dünyalarını yaratmak istediklerinden bahsetmişti (Sic Mundus Creatus Est). Ben bunu şöyle anlamıştım: Adam’ın, kıyametin kopmasıyla ilgili bir meselesi yok, zaten dünya düzenini yeniden kurmak istiyor. Hatta Jonas’ı da bu yüzden +1 yıla gönderip kandırarak döngüyü korumasını sağlıyor, bir bakıma kıyamet gününün gelmesini istemiyor muydu? İkinci sezonu net hatırlamadığım için burada kendi kafamı karıştırdım gibi hissediyorum, o yüzden iyice çorba oldu.
– Eylül2020’de Peter’ı kurban verdik. @darkcrystal doğru söylüyorsun, o adam genç Noah’tı. Elisabeth ile yolculukları da burada başlıyor.
– Geçen sezon sonu 2052’ye giden Charlotte ile büyük Elisabeth, yumağa binip büyük Fransizca’nın yanına hasret gidermeye gitmişler (gittikleri tarihten emin değilim). Şimdi geri dönüyorlar.
– Eylül2020’de, paralel Claduia, bizimkine “Jonas, Noah ve Elisabeth’e sen liderlik edeceksin, Adam’ın bu döngüyü kırmasına izin vermeyeceksin” diyor. Yani her şeyin 33 senede bir tekrar etmeye devam etmesini istiyor Eva ve tayfası.
– 86’da Katharina, genç annesi tarafından öldürülüyor.
– Paralel yaşlı evil Martha, bizim Jonas’a bu dünyada görevini tamamladın diyor. Bir yanda da çöldeki paralel 2052 büyük Martha’sı, öte yanda bildiğimiz paralel evil Martha ve bizim paralel Martha da aynı ortamda bulunuyor. Etti mi sana 4 Martha. LAN BU NE??!! Neyse, paralel evil Martha Jonas’a tek el ateş ederek öldürüyor. (EDIT: Ateş eden paralel evil değil. Paralel yaralıyüz, yani yeni bir versiyon. Paralel evil bu sahnede yok.)
Bu kadar Martha aynı ortamda ne yapıyor, artık sorgulamak istemiyorum çünkü gerçekten kafa yormaya mecalim kalmadı. Bu arada, bu sahnenin geçtiği yıl muhtemelen 2085.
İlk 2 sezonu Ocak ayında bitirip ara vermiş olmam iyi oldu, bir anda hepsini bitirmemiş oldum. Unuttuğum bazı detaylar vardır ama nasıl olsa reaksiyon videoları sayesinde 10 dakikalık özetlere ulaşabiliyoruz.
Çok güzel dönmüş ama lan
Bu tarz bir bölüme çok ihtiyacımız vardı. Rahatlattılar bu bölüm.
Bu bölümden aklımda kalan soru Tronte’nin niye Regina’yı öldürdüğü. O da beklemediğim şekilde etkili bir karakter oldu. Regina’nın babasının kim olduğun sorusunu da hiç sormamıştım. Dizide hiç sormadığım sorular öyle ya da böyle karşıma çıkıyor. Ben villain Noah’yı izlemeyi özledim, bu 3 manyak korkutuyor, hayır bir de çocuk var aralarında.
İlk bölümdeki Killian kim sorum da cevaplanmış oldu, pek de önemi yokmuş. 3 Sezondur cevabını alamadığım soru hala bekliyor, Peter’ın babası Helge ama annesi kim, bu bölüm Peter’ın Winden’a 1987 yılında geldiğini hatırlattılar yine. Bir şeyler var orada.
Şu 3’lü psikopatı hiç sevmesem de madem insanları ortadan kaldırıyorlar, bir de Hannah’ya uğrasalar hiç fena olmaz, kurtuluruz.
Ben köy de olduğumdan sezon Perşembe başlayacağım gün de 2 bölüm şeklinde izleyeceğim.
Soruları cevaplama konusunda yine çok iyiler.
Sezonun simgesi de şu 3’lü psikopat, Doris’e yazık, kadın yardım istemeye gitti işler korku filmine döndü bir anda. Bu sezon yetişkin Noah diziye gelmeyecek mi acaba diye sorup duruyordum sonunda geldi, karakteri sevdiğimden falan değil ama aktör acayip iyi oynuyordu rolünü.
Hannah’ın 1953’teki mutsuzluğu çok hoşuma gidiyor, Allahın cezası git bir de 1888’i dene.
– İkinci sezondan beri şüphelendiğim, bir kişiden iki veya daha fazla olması durumu yanlış anlamadıysam gerçekten var. Geçen bölüm ölen Jonas, bu bölümün başında, geçen sezon Adam’ın Martha’yı vurduğu yerde, bu sefer paralel Martha tarafından değil de kendi kendine kıyametten bir şekilde kurtuluyor. Şimdi bu iki Jonas’ın farklı kişiler olduğundan eminiz herhalde? Geçen bölümki Martha yığını zaten ayrı bir hikaye ama en azından bunu doğrular nitelikte. Neden 4 tane detayı hala belirsiz. Bu konudan, paralel yaşlı evil Martha bölüm içinde bahsediyor ama kafam basmadığı için burada tarif edemiyorum. Özetle, iki-üç artık kaç versiyon varsa, bunu doğruluyor.
– 1888’deki büyük Jonas’ın okuduğu mektubu kaçıp gitmeden önce paralel evil Martha mı, yoksa bölüm sonunda gelen paralel 2052 çöl Martha mı yazmış? Başka ihtimal var mı? (NOT: Evet, üçnesil Martha birlikte yazıyor, çöl Martha 1888’e gidip ulaştırıyor.)
– Paralel Martha saçlarını kesiyor ve bunları birbirinden ayırmak iyice zorlaşıyor artık. Evil’a mı dönüşecek ne bok olacak belli değil. Bir noktada amca Magnus ve teyze Franzeska tarafından götürülüyor. Bu olaylar günümüz paralelinde, kıyamete birkaç saat kala gerçekleşiyor.
– Paralel yaralıyüz Martha ile paralel 2052 çöl Martha, Eva’nın karargahı olarak gördüğümüz odada, mekan toz toprak haldeyken bir sohbet gerçekleştiriyor. Oda henüz kurulmamışken mi yoksa kullanılıp işi bittikten sonra mı emin değilim. Yani 2052 de olabilir, 2118 de (??!!).
– Adam, düşündüklerimi çok şükür ki doğruladı, demek ki kafayı yememişim. Gerçekten de kıyametin kopmasını (iki dünyada da) ve yerini boşluğun almasını istediğini söyledi. Böylece kendi hayalini gerçekleştirecek. Bunları, yanlış anlamadıysam paralel evil Martha’ya anlattı. Yani geçen sezon finalinde Jonas’ı alıp götüren Martha. Yukarıda yazdığım paralel yaralıyüz Martha yine başka bir versiyon, karışmasın diye yazıyorum (mümkün mü böyle bir şey?).
– Günümüz paralel hikayeleri neredeyse yan konu gibi devam ediyor bu sezon. Alexander, Charlotte, Ulrich, Hegel falan pek değinecek bir şey yok. Eskiden öğrendiğimiz şeyler orada yeni açığa çıkıyor. Sonunda illa ki ana hikayeye bağlanır tabii.
– Eylül2020’de takılan 86 Claduia ve bizim Jonas, o tarihte bir geçit buluyor ama henüz işlevsel değil. Jonas bu sebepten Claudia’nın makineyi araştırıyor, çünkü yolculuk edip Martha ve Mikkel’i kurtarmak istiyor. Sonra bu iş yaş oluyor. Jonas “33 sene daha bekleyemem lan!!” dese de bilmediği çok şey var. Ah be oğlum.
– Eva’nın tüm ekibi ortaya çıkıyor. Bunlar sırasıyla;
1) Paralel yaralıyüz Martha
2) Paralel 2052 çöl Martha
3) Paralel amca Bartozs
4) Paralel teyze Claduia
5) Paralel dede Egon
6) Paralel oğlan ve amca Noah birlikte.
– Bu arada şunu fark ettim. Katil üçnesilin dudaklarındaki yara devamlı yer değiştiriyor. Bunlarda da değişik versiyon olayı olabilir.
– 2052’de dede Jonas (Adam), paralel evil Martha’nın karnındaki bebeği yok etmek için bir uğraş içinde, kızı bir sandalyeye bağlayıp içindekini yok etmek istiyor.